Bilindiği üzere,17.08.2001 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan,17.08.2011 tarih ve 648 sayılı KHK’nin 27. maddesi ile 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu’nun 5. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
I- GİRİŞ “Yapı denetimi hizmet sözleşmeleri Madde-5: Yapı denetimi hizmet sözleşmeleri yapı sahibi ile yapı denetim kurulusu arasında akdedilir. Bu sözleşmenin bir sureti taahhütname ekinde ilgili idareye verilir. Bu sözleşmede; taahhüt edilen hizmetin konusu, yeri, inşaat alanı, süresi, varsa yapı sahibi ile yapı müteahhidi arasında akdedilen sözleşmede yer alan yapının fiziki özellikleri, yapı denetimi hizmet bedeli, yapı denetiminde görev alacak teknik personel listesi ve diğer yükümlülükler yer alır. İlgili idare; yapı denetimi hizmet sözleşmesinde yer alan hükümlere, yapı sahibinin uymaması halinde yapı tatil tutanağı düzenleyerek inşaatı durdurur, yapı denetim kurulusunun uymaması halinde ise yapı denetimi komisyonuna bildirimde bulunur. (Değişik 17.08.2011 Tarih ve 648 Sayılı KHK 27.md.) Yapı denetimi hizmeti için yapı denetim kurulusuna ödenecek hizmet bedeli, yapı denetimi hizmet sözleşmesinde belirtilir. Bu bedel, yapı yaklaşık maliyetinin %1,5’inden az olamaz. Hizmet bedeli oranı, yapım süresi iki yılı asan is için yıllık % 5 artırılır ve yapım süresi iki yıldan daha az olan isler için yıllık % 5 azaltılır. Bu bedele, katma değer vergisi ile yapı denetim kurulusu tarafından talep edilen ve taşıyıcı sisteme ilişkin olmayan malzeme ve imalâtlar konusunda yapı müteahhidince yaptırılacak olan laboratuar deneylerinin masrafları dâhil değildir. Yapı denetim kurulusu, yapı sahibinden başka bir ad altında, ayrıca hiçbir bedel talebinde bulunamaz. Yapı denetim hizmet bedeli, yapı denetim kuruluşlarının hizmet bedellerinin ödenmesinde kullanılmak üzere yapı sahibince il muhasebe birimlerinde açılacak emanet nitelikli hesaba yatırılır. Yatırılan tutarların % 1’i ruhsatı veren idarenin,% 1’i Bakanlık bünyesinde bulunan döner sermaye isletmesinin hesabına aktarılır.” Yapılan bu değişiklikle, daha önce Yapı denetim hizmet bedeli, Belediyeler ve İl Özel İdareleri tarafından açılan banka hesaplarına ödenmekte idi. Ancak, 4708 sayılı Kanun’da yukarıda belirtilen değişiklikle, Yapı Denetim Hizmet Bedelleri, önceki uygulamalara göre ruhsatı düzenleyen ilgili idareler adına açılan hesaplar yerine, il muhasebe birimlerinde açılacak emanet nitelikli hesaba yatırılacağı” hüküm altına alınmıştır. Bu yeni oluşan fiili durum karşısında, muhasebe birimlerinin yapacağı işlemler mercek altına alınarak, uygulamada ortaya çıkması muhtemel sorunlara cevap aranmaya çalışılacaktır. II- YAPI DENETİM HİZMET SÖZLEŞMELERİ VE HİZMET BEDELLERİNİN, KDV TEVKİFATI VE SÖZLEŞME DAMGA VERGİSİ KARŞISINDA DURUMU A- YAPI DENETİM HİZMET SÖZLEŞMELERİ VE SÖZLEŞME DAMGA VERGİSİ Yapı Denetim Hizmet Sözleşmeleri, yapı denetim uygulama yönetmeliğinin 26. maddesi gereğince, yapı sahibi ile yapı denetim kuruluşu arasında akdedilmektedir. 4708 sayılı Kanun’da, Yapı Sahibi; “Yapı üzerinde mülkiyet hakkına sahip olan gerçek ve tüzel kişiler.” şeklinde tanımlanmıştır. Burada önemli olan husus sözleşmenin taraflarıdır, Sözleşme yapı sahibi (yani tapu kimin adına aitse o kişi) ile Yapı denetim şirketi arasında düzenlenmektedir. Uygulamaya baktığımızda Müteahhit kat karşılığı olarak başladığı inşaat işlerinde yapı sahibi adına sözleşmeden doğacak olan tüm mali sorumlulukları üslenmekte ve yapı denetim ücretlerini her ne kadar yapı sahibi yatırmış olsa da müteahhit karşılamaktadır. Aslında dolaylı olarak müteahhit sözleşmenin gizli tarafı olmaktadır. Yapı denetim şirketi ile yapı sahibi arasında sözleşme imzalandığından, binde 8,25 oranında sözleşme damga vergisi doğmaktadır, Doğan bu damga vergisi sözleşmenin geçerliliği açısından resmi kurumlara yapı denetim şirketince ibraz edileceğinden damga vergisinin yapı denetim şirketince yatırılması gerekmektedir. Konu ile ilgili olarak, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun “Vergi ve Cezada Sorumluluk” başlıklı 24. maddesinde; “Vergiye tabi kağıtların Damga Vergisinin ödenmemesinden veya noksan ödenmesinden dolayı alınması lazım gelen vergi ve cezadan, mükelleflere rücu hakkı olmak üzere, kağıtları ibraz edenler sorumludur.” denilmek suretiyle, sözleşme damga vergisinin yatırılıp yatırılmadığı hususunda söz konusu sözleşmeyi ilgili idarelere ibraz eden yapı denetim şirketleri sorumlu tutulmuştur. Ayrıca, Damga Vergisi Kanunu’nun “Resmi Dairelerin Mecburiyeti” başlıklı 26. maddesinde de, “Resmi dairelerin ilgili memurları kendilerine ibraz edilen kağıtların damga vergisini aramaya ve vergisi hiç ödenmemiş veya noksan ödenmiş olanları bir tutanakla tespit etmeye veya bunları tutanağı düzenlemek üzere, vergi dairesine göndermeye mecburdurlar.” denilmek suretiyle, söz konusu sözleşme damga vergisinin ödenip ödenilmediği hususunun da bizzat ilgili dairelerin araması gerekmektedir. 4708 sayılı Kanun ve Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği’nde İlgili İdare; “Belediye ve mücavir alan sınırları içindeki uygulamalar için büyük şehir belediyeleri ile diğer belediyeleri, bu alanlar dışında kalan alanlarda valilikleri, yapı ruhsatı ve kullanma izin belgesi verme yetkisine sahip diğer idareleri.” şeklinde tanımlanmıştır. Buna göre, bu tanımda ifade edilen kurumların, kendilerine teslim edilen belgelerin arasında sözleşme damga vergisinin yatırılıp yatırılmadığına dair belgeyi aramaları gerekmektedir. B- YAPI DENETİM ŞİRKETİNCE FATURA DÜZENLENMESİ VE KDV TEVKİFATI YAPILIP YAPILMAYACAĞI HUSUSU Yapı denetim hizmetleriyle ilgili olarak, yapı denetim hizmetlerinin yapı denetim firmaları ile yapı sahibi kişiler arasında akdedilen sözleşmelere göre yürütülmektedir. Hizmet alanın yapı sahibi olması sebebiyle de hizmete ilişkin bedelin yapı sahibi tarafından ödenmesi gerekmektedir. Buna göre, Vergi Usul Kanunu hükümleri dikkate alındığında hizmete ilişkin faturanın, hizmeti alan ve bedelini ödemekle yükümlü olan yapı sahibi adına düzenlenmesi gerekir. Bu durumda yapı sahibi ile müteahhit firma arasında düzenlenen kat karşılığı arsa teslimi vb. sözleşmeler gereği, yapıyla ilgili tüm masrafları üstlenen müteahhit firma adına ikinci bir fatura düzenlenmesi söz konusu edilemez. 91 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nin (A/2) bölümünde sorumlu tayin edilen ve tevkifat yapacak kuruluşlar, (A/3) bölümünde, tevkifat uygulanacak işlemler sayılmış, 93 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nin 8. bölümü ile yapı denetim kuruluşlarının sunduğu yapı denetim hizmetleri denetim hizmeti kapsamında tevkifata tabi tutulmuştur. Öte yandan, 99 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nin 5.1. bölümünde ise, yapı denetim kuruluşlarının 91 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nin (A/2) bölümünde sayılan kurum ve kuruluşların yanı sıra bütün KDV mükelleflerine verdikleri yapı denetim hizmetlerinde aynı Tebliğ’in (A/5-f) bölümü kapsamında½ oranında KDV tevkifatı uygulanması uygun görülmüştür. Buna göre, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde yapı denetim kuruluşları tarafından verilen yapı denetim hizmetlerinin 91, 95 ve 99 Seri No.lu KDV Genel Tebliğlerinin ilgili bölümlerinde sayılan kurum ve kuruluşlar ile gerçek usulde KDV mükelleflerine verilmesi halinde yapı denetim hizmetini satın alanlar, bu hizmete ilişkin olarak kendi adlarına düzenlenen faturalarda gösterilen KDV tutarının ½’sini tevkif ederek 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan etmek ve ödemek zorundadır. Yapı sahibinin tevkifat sorumluluğu yüklenen kişi ve kurumlardan olmaması durumunda ise adına düzenlenen faturadaki katma değer vergisinden tevkifat yapılması söz konusu değildir. Tevkifat yapılıp yapılmadığı hususunu arayacak kurum, yine Kanun’da tanımı yapılan ilgili idarelerdir. III- YAPI DENETİMİN HİZMET BEDELLERİNİN YATIRILMASI İŞLEMLERİ 17.08.2011 tarih ve 648 sayılı KHK’nin 27. maddesi ile 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu’nun 5. maddesinde, “Yapı denetim hizmet bedeli, yapı denetim kuruluşlarının hizmet bedellerinin ödenmesinde kullanılmak üzere yapı sahibince il muhasebe birimlerinde açılacak emanet nitelikli hesaba yatırılır.” hükmü gereğince, Maliye Bakanlığı (Muhasebat Genel Müdürlüğü), 2011 Yılı Detay Hesap Planında yapmış olduğu düzenleme ile 333-Emanetler Hesabının alt düzey ekonomik kodlarında, aşağıdaki ayrıntı kodlarda emanet kayıtları girişine izin verilmiştir. 333-EMANETLER HS. 99.47.1.0 Yapı Denetim Hizmet Bedeli | 333-EMANETLER HS. 99.47.2.0 Ruhsatı Veren İdare Payı (Belediye, Özel İdare vs.) | 333-EMANETLER HS. 99.47.3.0 Kurum Payı(Çevre Şehircilik DSS ) | Buna göre, yapı denetim firmaları ile yapı sahibi kişiler arasında akdedilen sözleşmelere gereğince yapı sahibince yatırılması gereken yapı denetim hizmet bedeli, yapı denetim şirketince düzenlenen bir yazı ile muhasebe birimi veznesine yatırılması mümkün olduğu gibi, açık kimlik bilgileri ve ne için yatırıldığına dair gerekli açıklamalara yer verilmek suretiyle, muhasebe biriminin T.C. Ziraat Bankalarında bulunan Hazine Tahsilat Hesaplarına yatırılması da mümkündür. Yapı sahibi, muhasebe veznesine yatırmak istiyorsa, yapı denetim şirketince düzenlenen bir yazı ile müracaatı alınarak, muhasebe birimince aşağıdaki kayıtlar yapılır. Yapı Denetim Hizmet Bedeli tahsilatı yapılarak,veznece düzenlenen alındı kendisine verilir. A- MUHASEBE MÜDÜRLÜĞÜ’NCE ÖRNEK MUHASEBE İŞLEM FİŞİ Saymanlık Adı | MuhasebeMüdürlüğü | B.yılı | | İlgilinin | Adı Soyadı | Ahmet CANDAN | | Kurum Birim Kodu | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | Yevmiyenin | Tarihi | | Vergi Kimlik No | XXXXXXXXXXX | | 12 | 1 | 32 | 62 | 350 | Nosu | | Banka Şube Adı | | | Kurum Adı | | Banka Hesap Nosuı | | | Birim Adı | | Bağlı Olduğu Vergi D. | | | | 100 10.000,00 | 333 99.47.1.0 10.000,00 Yapı Denetim Hizmet Bed. | | | | B- YAPI DENETİM HİZMET BEDELİ TAHSİL ETMEYE YETKİLİ MUHASEBE BİRİMLERİ 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu’nun (648 sayılı KHK’nin 27. maddesi ile değişik) 5. maddesinde, “Yapı denetim hizmet bedeli, yapı denetim kuruluşlarının hizmet bedellerinin ödenmesinde kullanılmak üzere yapı sahibince il muhasebe birimlerinde açılacak emanet nitelikli hesaba yatırılır.” denilmektedir. Buna göre, İl Muhasebe Birimlerinden ne anlaşılacaktır? İlçe Muhasebe Birimlerini kapsamakta mıdır? Bu sorulara cevap bulmaya çalışalım. Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliği’nde Muhasebe Birimi kavramı; “Kapsama dâhil kamu idarelerine ait, gelirlerin ve alacakların tahsili, giderlerin ve borçların hak sahiplerine ödenmesi, para ve parayla ifade edilebilen değerler ile emanetlerin alınması, saklanması, ilgililere verilmesi, gönderilmesi ve diğer tüm malî işlemlerin kayıtlarının yapılması ve raporlanmasına ilişkin muhasebe hizmetlerinin yapıldığı birimi.” şeklinde tanımlanmıştır. Maliye Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname Ek Madde 17’de Muhasebat Birimleri, - Muhasebe müdürlükleri, - Saymanlık müdürlükleri, - Malmüdürlükleri olarak belirtilmiş ve izleyen maddelerde ise bu birimlerin görevlerine açıklık getirilmiştir. “Muhasebe Müdürlükleri Ek Madde-18: Muhasebe müdürlükleri, ildeki veya Bakanlığın görevlendirilmesi halinde il dışındaki genel bütçeli dairelerin saymanlık hizmetlerini yürütürler. Ayrıca, görev alanları içindeki her tür saymanlığın Bakanlığa göndereceği dönem sonu ve diğer hesap bilgilerini toplar, kontrol ederek belirlenen usul ve esaslara göre merkeze gönderirler; saymanlıklar arasında koordinasyonu ve uygulama birliğini sağlamak üzere defterdar adına belirlenecek görüş ve önerileri hazırlarlar. Muhasebe müdürlüğünde bir müdürün yönetimi altında yeterli sayıda müdür yardımcısı ile şef ve diğer personel çalıştırılır. Muhasebe müdürleri, sayman sıfatını taşırlar ve Sayıştay’a hesap verirler. Ancak, Bakanlıkça belirlenecek esaslar çerçevesinde müdür yardımcılarına saymanlık yetki ve sorumluluğu devredilebilir. Bu durumda da muhasebe müdürleri sayman sıfatı ile saymanlığın hesaplarını bir bütün olarak Sayıştay’a vermeye devam ederler. Saymanlık Müdürlükleri Ek Madde-19: Saymanlık müdürlükleri, bulundukları yerde bölge müdürlüğü ve baş müdürlük şeklinde örgütlenmiş olan daireler ile askeri birimlerin ve diğer dairelerin saymanlık hizmetlerini ve Bakanlıkça verilen diğer görevleri yerine getirirler. Kadroları Maliye Bakanlığına ait olan döner sermaye ve fon saymanlıkları da bulundukları illerdeki defterdarlıklara bağlıdırlar. Saymanlık müdürlüğünde, bir müdürün yönetimi altında yeterli sayıda müdür yardımcısı ile şef ve diğer personel çalıştırılır. Saymanlık müdürleri sayman sıfatı ile Sayıştay'a hesap verirler. Saymanlık yetkisi ve sorumluluğu Bakanlıkça belirlenecek esaslar çerçevesinde müdür yardımcılarına devredilebilir.Bu durumda da saymanlık müdürleri sayman sıfatı ile saymanlığın hesabını bir bütün olarak Sayıştay'a vermeye devam ederler. Mal Müdürlükleri Ek Madde-20: Malmüdürlüğü, vezne ve muhasebe servisleri ile gereken yerlerde tahakkuk, tahsilat, milli emlak ve muhakemat servislerinden oluşur. İş hacminin gerektirdiği malmüdürlüklerinde yeterli sayıda saymanlık müdür yardımcısı çalıştırılabilir. Malmüdürü, ilçe Maliye teşkilatının amiri olup işlemlerin mevzuata uygun olarak yürütülmesini sağlar. Vezne ve muhasebe servislerinin dışındaki servislerin başında bulunan memurlar işlerin kanuna uygun olarak yürütülmesinden birinci derecede sorumludurlar. Malmüdürleri sayman sıfatını taşırlar ve Sayıştay'a hesap verirler. Saymanlık yetki ve sorumluluğu Bakanlıkça belirlenecek esaslar çerçevesinde saymanlık müdür yardımcılarına devredilebilir bu durumda da malmüdürleri sayman sıfatı ile saymanlığın hesaplarını bir bütün olarak Sayıştay'a vermeye devam ederler.” Buna göre, yukarıda ki tanımlardan, il muhasebe birimlerinden ne anlaşılması gerektiği açık olarak tespit etmek mümkün gözükmemektedir. Ayrıca, konu ile ilgili, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü)’nın Yapı Denetimi Hakkında Kanun’da Değişiklikle alakalı 12.09.2011 tarih ve sayılı 6404 2011/4 No.lu Genelgesi’nin 7. bendinde “Valiliklerce (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü), Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü ve Mal Müdürlükleri nezdinde ivedilikle emanet hesaplarının açtırılması gerekmektedir.” ifadesine yer verilmiştir. Bu durumda, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu kapsamında kurulan büyük şehir belediyesi sınırlarında bulunan ilçe malmüdürlükleri, il muhasebe birimi kavramına dahil olacak mıdır? Bu konunun biran önce aydınlatılmasında yarar vardır. Bu konuda bir açıklama yapılıncaya kadar, 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu’nun (648 sayılı KHK’nın 27. maddesi ile değişik) 5. maddesinde yer alan “İl Muhasebe Birimleri”nden anlaşılması gereken, İl Muhasebe Müdürlükleri olduğunu düşünüyoruz. Zira, İlçe de yapıların ruhsatlandırılması, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 21. maddesi gereğince, ilgili ilçe belediyesi tarafından yapıldığı dikkate alındığında, Yapı Denetim Hizmet Bedellerinin ilgili ilçe muhasebe birimi (malmüdürlüğü) tarafından emanet hesabına alınması uygun olacak gibi görülse de. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ilçe teşkilatının olmaması ve yapı denetim hizmetlerinin, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü nezdinde takip edilmesi ve emanet hesabına alınan Yapı Denetim Hizmet Bedellerinin, il müdürlüğünün yazılı talimatları ile hak sahibine ödeneceği ve ilgili yerlere gönderileceği hususu göz önüne alındığında, il Muhasebe Müdürlükleri nezdinde tek hesapta (havuzda) toplanarak izlenmesi daha uygun olacak gibi gözükmektedir. Ancak, Büyükşehir statüsündeki illerde, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana vs. yerlerde tüm yapı denetim hizmet bedellerini il muhasebe müdürlüğünde, emanet hesaplarında toplamak ta, çok mantıklı ve pratik gözükmüyor. Hem vatandaşın il muhasebe müdürlüğüne ulaşımı hem de il muhasebe müdürlüğünün iş ve işlemlerini sağlıklı olarak yürütüp yürütemeyeceği hususları göz önünde bulundurulduğunda, bu durum çok sıkıntılara neden olacaktır. IV- HAKEDİŞ DÜZENLEME VE EMANETTEN YAPILACAK GÖNDERME VE ÖDEMELER A- HAKEDİŞ DÜZENLEME VE HİZMET BEDELİNİN ÖDENMESİ Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği’nin 28. maddesi gereğince, yapı denetim kuruluşu tarafından düzenlenen hak ediş raporu, yapı denetim kuruluşunca ilgili idareye sunulduktan sonra, idarece ekleriyle birlikte kontrol edilerek, bu yapı bölümünde denetim açısından herhangi bir eksiklik veya kusur yok ise, yapı ruhsatını düzenleyen idarelerce, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne gönderilecektir. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nce de son kontrolü yapıldıktan sonra, başvuru tarihinden itibaren en geç yedi iş günü içinde hak ediş raporlarında gösterilen ve onaylanan denetim hizmet bedelinin yapı denetim kuruluşlarına ödenmesi sağlanacaktır. Bu işlem yapılırken, aynı zamanda yatırılan tutarların % 1’i ruhsatı veren idarenin, % 1’i Bakanlık bünyesinde bulunan döner sermaye işletmesinin hesabına aktarılması için, İl Muhasebe birimine bir yazı ile gerekli talimat verilmesi gerekmektedir. B- MUHASEBE BİRİMİNCE YAPILACAK İŞLEMLER Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce kontrolü yapılarak, ödenecek tutar ve payları gösterir üst yazı ekinde Muhasebe Müdürlüğüne ulaştırılan yapı denetim hizmet bedeli ödeme evrakları, hak sahibinin kimliği ve Banka Ödeme dilekçesinin kontrolü yapılarak, Damga Vergisi Kanunu gereğince gerekli kesintiler yapıldıktan sonra, düzenlenecek Muhasebe İşlem Fişi ile ilgili yapı denetim firmasının banka hesabına hak ediş tutarının aktarılması sağlanır. Buna dair düzenlenen örnek MİF aşağıda gösterilmiştir. 1- Muhasebe Müdürlüğünce Örnek Muhasebe İşlem Fişi Yapı Denetim Hizmet bedellerinin emanet hesaplarından ödenmesi, Muhasebe İşlem Fişi ile yapılmalıdır. Çünkü, Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliği’nin “Hesaba İlişkin İşlemler” başlıklı 256. maddesinde; “(1) Emanetler hesabında kayıtlı paralardan nakden yapılan ödeme ve başka hesaplara aktarılan tutarlar ile başka bir muhasebe birimine gönderilenler için muhasebe işlem fişi düzenlenir.” hükmüne yer verilmiştir. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nce, yapı denetim hizmet bedelinin yapı denetim şirketine ödenmesi ve diğer payların aktarılmasına dair yazı muhasebe birimine geldiğinde, Muhasebe İşlem Fişi düzenlenir. 2- Muhasebe İşlem Fişinin Örneği Saymanlık Adı | MuhasebeMüdürlüğü | B.yılı | | İlgilinin | Adı Soyadı | YAPI DENETİM ŞİRKETİ | | Kurum Birim Kodu | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | Yevmiyenin | Tarihi | | Vergi Kimlik No | 123 000 4567 | | 12 | 1 | 32 | 62 | 350 | Nosu | | Banka Şube Adı | Ziraat Bankası Malatya Şb | | Kurum Adı | | Banka Hesap Nosuı | | | Birim Adı | | Bağlı Olduğu Vergi D. | | | | 333 99.47.1.0 10.000,00 Yapı Denetim Hizmet Bed. | 600 01.05.1.1 82,50 Damga Vergisi | 333 99.47. 2.0 1.000,00 Belediye Payı (Ruhsatı Ver.) | 333 99.47.3.0 1.000,00 Çevre Şehircilik Dss payı | 325 03.04.6.90 7.917,50 Nakit Talep ve Diğ. Ödm. | Daha sonra, ilgili idare payları ve kurum payları 333-Emanetler hesabından çıkışı yapılarak, belirtilen banka hesaplarına aktarılır. V- YAPI DENETİM ŞİRKETLERİNE EMANETTEN YAPILACAK ÖDEMELERDE DAMGA VERGİSİ KESİLİP KESİLMEYECEĞİ HUSUSU 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 8. maddesinde, bu Kanun’da yazılı resmi daireden maksadın, genel ve katma bütçeli daire ve idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köyler olduğu, bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmelerin resmi daire sayılmayacağı, 3. maddesinin 2. fıkrasında da, resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların damga vergisinin kişiler tarafından ödeneceği hükme bağlanmıştır. Diğer taraftan, aynı Kanun’a ekli (1) sayılı tablonun “IV-Makbuzlar ve diğer kağıtlar” bölümünün l/h fıkrasında, kişiler tarafından belli parayı muntazam olarak resmi dairelere verilen makbuz ve ibra senetleri ve resmi daireler hesabına ödenen paralar hakkında müteaddit nüsha olarak bankalara verilen makbuz senetlerinin mezkur dairelere ait nüshalarının binde 8,25 nispetinde damga vergisine tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre, yapı denetim kuruluşlarına yapılacak, yapı denetim hizmet bedelleri ödemelerde düzenlenen MİF’lerin, 488 sayılı Kanun’a ekli (1) sayılı tablonun IV-l/h fıkrası hükmüne istinaden binde 8,25 nispetinde damga vergisine tabi tutulması ve bu verginin de ilgili yapı denetim şirketine yapılacak MİF üzerinde kesinti yapılması suretiyle tahsili gerekmektedir. VI- YAPI DENETİM ŞİRKETLERİNE EMANETTEN YAPILACAK ÖDEMELERDE GELİR VERGİSİ TEVKİFATI YAPILIP YAPILAMAYACAĞI HUSUSU 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94'üncü maddesinin birinci fıkrasında, kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin bu maddede belirtilen ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükme bağlanmıştır. Bu hükme göre, stopaj genelde gelir vergisi mükelleflerinden, istisnai olarak da tam mükellef kurumlara ve anılan bentlerde belirtilen mükellef olmayan bazı tüzel kişilere yapılan ödemelerden yapılmaktadır. Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasının 2 numaralı bendi gereğince gerçek kişilere yapılan serbest meslek kazancı ödemelerinden istihkak sahiplerinin gelir vergisine mahsuben stopaj yapılması gerekir. Öte yandan, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Safi Kurum Kazancı” başlıklı l3. maddesinde; kurumlar vergisinin birinci maddede yazılı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Limited şirketler, kurumlar vergisi mükellefi olduğundan ilgili yıl kurum kazancı Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerine göre belirlenmektedir. Yukarıda açıklanan hükümler uyarınca denetim hizmetleri faaliyetinde bulunan şirketlerin bu hizmetler karşılığında elde ettiği kazanç, serbest meslek kazancı niteliğinde olmayıp, ticari kazanç niteliğinde olduğundan Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/2. maddesine göre stopaja tabi tutulmaması gerekir. VII- UYGULAMADA KARŞILAŞILAN SORUNLAR A- İLGİLİ MEVZUATININ EKSİKLİĞİ Uygulama yeni olduğundan mevzuat açısından eksiklikler söz konusudur. 4708 sayılı Kanun’da değişiklik yapılmış olmasına rağmen, ilgili uygulama yönetmeliğinde, kanuna uygun herhangi bir değişiklik yapılmamış olması çok önemli bir eksiklik olarak karşımıza çıkmaktadır. İlgili kanun, uygulama yönetmeliği ve Genelge bir biri ile uyumlu değil. B- İL MUHASEBE BİRİMİ KAVRAMININ AÇIKLIĞA KAVUŞTURULMASI 4708 sayılı Kanun’da ifade edilen İl Muhasebe Biriminden ne anlaşılması gerektiği, hangi muhasebe birimlerinin Yapı Denetim Hizmet Bedelini tahsile yetkili olduğu ve tahsilat (emanete alınma) ve ödeme (emanetten) işlemlerinde uyulacak usullerle ilgili olarak Muhasebat Genel Müdürlüğü’nce ayrıntılı açıklamaya yer verilmelidir. 1- Harcama Belgeleri Yönetmeliği Gereğince Bağlanacak Belgeler Bunların en başında uygulama birliği açısından Harcama Belgeleri Yönetmeliği’nde konu ile ilgili emanetten yapılacak hak ediş ödemelerinde eklenmesi gereken belgelerin neler olduğu ayrıntılı şekilde Yönetmeliğe eklenmesi gerekmektedir. 2- Vergi ve Kesintiler Sözleşme Damga Vergisi, KDV Tevkifatı, Gelir Vergisi Tevkifatı ve sair vergi ve kesintiler yönüyle gerekli düzenleme yapılması ve söz konusu vergilerin kesilip kesilmediği veya yatırılıp yatırılmadığının denetim ve kontrolünün sağlanması yönünde ilgili kurumlara emir ve talimat verilmelidir. Aksi, takdirde çok önemli oranda vergi ziyaına neden olunması kaçınılmazdır. www.ozdogrular.com VIII- SONUÇ Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri, Muhasebe Müdürlükleri ve Yapı Denetim Şirketleri açısından yeni bir uygulama olan, Yapı Denetim Hizmet bedellerinin tahsil ve ödeme işlemlerinde, ileride önemli sorunlarla karşı karşıya kalınmaması için, bir an önce yukarıda tespit edilen ve açıklamaya çalışılan hususlarda, düzenlemeler yapılmalıdır. Burada, kısa süreli uygulama sonunda ortaya çıkan problemler hakkında bilgi vermeye çalıştım, bana bu konuda yardımcı olan Sayın Muhasebe Müdürüm; Sinan SÖĞÜTLÜ’ ye katkılarından ötürü teşekkür ediyor, uygulamanın yeni olması sebebiyle yararlı olacağını umuyoruz. www.ozdogrular.com
Murat TUNÇ* E-Yaklaşım ------------------------------------------------------------------------------------------------------ Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. |