Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
2007'de birleşmeler ve satın almalar 20 milyar doları aştı (07.01.08) PDF Yazdır e-Posta
07 Ocak 2008
Türkiye’de 2006 yılında 19 milyar dolar düzeyinde gerçekleşen birleşme ve satın alma işlemlerinin hacmi, 2007’de gerçekleşen 162 işlemde 20.6 milyar dolara ulaştı.

Küresel finansal piyasalardaki dalgalanmalardan dolayı işlemlerin toplam hacminin 2008 yılında ise 15 milyar dolara kadar düşebileceği öngörülüyor.

Deloitte Türkiye’nin 2007 Yılı Birleşme ve Satın Almalar Raporuna göre, Türkiye’nin, büyüme potansiyeli ve göreceli güçlü makroekonomik yapısı ile, 2007’nin ikinci yarısındaki küresel finansal dalgalanmalara karşı durabildiği belirtildi. Raporda, küresel finansal piyasalardaki dalgalanmaların devam ederek, uluslar arası bir krize dönüşmesi durumunda ise tüm dünyaya paralel olarak, Türkiye’ye yabancı sermaye girişleri ve birleşme ve satın almaların da olumsuz yönde etkileneceğine dikkat çekildi.

“YÜZDE 77’SİNİ YABANCI YATIRIMCI GERÇEKLEŞTİRDİ”

Raporda son beş yılda dev boyutta işlemler ve özelleştirmelerin ağırlık kazanması ile Türkiye’nin, bölgenin en büyük satın almalarına ev sahipliği yaptığı belirtilerek, özelleştirmeler ve TMSF satışlarının, son beş yıldaki işlem hacminin yaklaşık yüzde 40’ını oluşturduğu kaydedildi.

Bu süre içinde 650’den fazla işlemle toplam 75 milyar dolarlık işlem hacmi gerçekleştiği bildirilen raporda, son üç yılda girişim sermayesi fonlarının Türkiye’ye 6,5 milyar dolarlık yatırım yaptığı vurgulandı. En fazla işlemin ise finansal hizmetler, enerji ve gıda sektörlerinde görüldüğü dile getirildi. Rapora göre, 20 milyar dolarlık işlem hacminin, yaklaşık 15 milyar dolarlık yüzde 77’sinin yabancı yatırımcılar, yüzde 12’sinin ise girişim sermayesi fonları tarafından gerçekleştirildiği belirtiliyor. Körfez bölgesi yatırımcılarının ise 2007’de 2.1 milyar dolar ile toplam hacmin yüzde 10’unu yakaladığı ifade ediliyor.

“GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNDE BEKLENEN ÇIKIŞ 2007’DE OLDU”-

2007’nin en büyük işleminin, 2.7 milyar dolarlık değer ile ING’nin Oyak Bank’ı satın alması olduğu vurgulanan raporda, 2007’deki en büyük 5 işlemin de, toplam hacmin yüzde 40’ını oluşturduğu söylendi. Raporda, 2007 yılında finansal hizmetler sektörünün, 32 işlem ve 6.4 milyar dolar ile en çok ilgi gören sektör olduğu bildirilerek, gayrimenkul sektörünün de beklenen çıkışını 2007’de yaptığı belirtildi. Raporda girişim sermayesi fonlarının 2007 yılında 24 işlem ile toplamda tahmini 2.5 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdiği kaydedilerek, “Bunların arasında KKR’ın Türk nakliyat şirketi U.N. Ro-Ro’yu 1.252 milyar dolar karşılığı satın alması işlemi bir girişim sermayesi fonunun Türkiye’de şimdiye kadar gerçekleştirdiği en büyük yatırım oldu” dedildi.

2008 yılında elektrik sektörü, otoyol ve köprüler, Halkbank, Milli Piyango, EGO ve Tekel ile özelleştirmelerin yeniden hız kazanacağı belirtilen raporda, geçen yıllarda satılan şirketlerin tekrar el değiştireceğinin görüleceği kaydedildi. Raporda 2008’de birleşme ve satın almaların hacminin 15 milyar dolar seviyesinde olacağı tahmin edilirken, birleşme ve satın almaların 2008-2010 yılları arasındaki üç yıllık dönemde toplam 35-40 milyar dolayında olacağı, bunun yüzde 75’inin ise yabancı yatırımcılar tarafından gerçekleştirileceği öngörülüyor.

“YABANCI YATIRIMCI İÇİN EKONOMİK BÜYÜMENİN DEVAMI ÖNEMLİ”

Raporu değerlendiren Deloitte Türkiye Kurumsal Finansman Ortağı Başak Vardar, yabancıların ilgisi ve Türk şirketlerin artan satın alma iştahının bir araya gelmesiyle, birleşme ve satın almaların bu yıl da 20 milyar doları aştığını kaydetti. Bununla, son beş yılın toplam işlem hacminin 75 milyar dolar olduğunu belirten Vardar, bunun 70 milyar dolarının son üç yılda gerçekleştiğini söyledi. Vardar, Türkiye’nin, yılın ikinci yarısında, küresel finansal piyasalardaki dalgalanmalardan nispeten daha az etkilendiğini ifade ederek, “Buna rağmen bu dalgalanmalar, birleşme ve satın almaların dünyada önümüzdeki dönemdeki seyrine ilişkin bir belirsizlik yaratmıştır. Türkiye’nin de bundan etkilenmesi kaçınılmazdır. Son yıllarda yüksek seviyede seyreden değerleme çarpanlarının gerilemesi de sürpriz olmayacaktır” diye konuştu. Korunmak için, ekonomik büyüme ile sağlıklı yatırım ortamının devam ettirilmesi gerektiğine dikkat çeken Vardar, yatırımcıların da, geçmiş yıllardaki büyümenin devam ettirilmesine önem verdiklerini bildirdi.

http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/alarmnews.aspx?DocID=7980634