Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Dünya şirketleri piyasaya, Türk şirketleri hükümete bakıyor PDF Yazdır e-Posta
09 Ocak 2008
Image
Türkiye’deki aile şirketlerinin gelecek 12 ay içinde kendilerini en fazla zorlayacak risklerin başına yüzde 68 ile hükümet politikalarını ve yüzde 46 ile döviz kurlarını koyduğu bildirildi.

PricewaterhouseCoopers’ın (PwC) aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 28 ülkede gerçekleştirdiği 2007/2008 Küresel Aile Şirketleri Araştırması’nın sonuçları Çırağan Sarayı’nda düzenlenen basın toplantısı ile duyuruldu.

“HALA KUR VE FAZ TARTIŞILIYOR”

Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen araştırmanın ortaya koyduğu sonuçları değerlendiren PwC Türkiye Kıdemli Ortağı Adnan Nas, Türkiye ekonomisinde yaygın olarak hala kur, faiz ve makro ekonomik verilerin tartışıldığına dikkat çekerek, Türkiye’nin uzun yıllar Hazine’nin nakit dengesini döndürmeye uğraştığını, son 20-25 yılda yaşanan krizlerin hep “konjonktürel” krizler olduğuna vurgu yaptı. “Oysa makro ekonomik veriler mikro verilerin toplamından oluşuyor” diyen Nas, Türkiye’de küçük ve orta ölçekli şirketlerin sorunlarıyla kimsenin ilgilenmediğini savundu.

“DEVLETİN NE ZAMAN NE YAPACAĞI KESTİRİLEMİYOR”

Türkiye’de aile şirketlerini istikrara kavuşturmadan, ekonomiyi tam anlamıyla istikrara kavuşturmanın mümkün olmadığını ifade eden Nas, “Türkiye’de özel sektör devletin ne zaman ne yapacağını kestiremiyor. Bakın yakın zamanda bir Leasing Kanunu çıktı, herkes şaşırdı. Gelişmiş piyasalarda kimsenin beklemediği bir şey olmaz” değerlendirmesinde bulundu.

“TÜRKİYE İLKEL KRİZLER YAŞADI”

Nas, Türkiye’de yaşanan krizlerin her zaman ya faiz ya da kur odaklı olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

“Gelişmiş ülkelerde bu sebeplerle kriz olmaz, bunlar ilkel krizler. Oysa esas gündem verimlilik, karlılık, performans, insan kalitesi gibi unsurlar olmalı. Türkiye bu noktalara yeni yeni geliyor. Türkü Türke överek olmuyor bu iş. İstanbul dışında vasıflı eleman bulunamıyor. İngilizce bilen mühendisimiz, muhasebecimiz çok az. ‘Benim işçim bir tane’ demekle olmuyor. Uzman sayımızı artırmalı, ‘ne iş olsa yaparım’ diyenlerin sayısını azaltmalıyız.”

“AİLE ŞİRKETLERİ GELECEKTE BÜYÜMEYİ ÖNGÖRÜYOR”

PwC Denetim Hizmetleri Direktörü Mehmet Karakurt ise, toplantıda yaptığı konuşmada, Türk aile şirketlerinin küresel sonuçlara paralel olarak gelecekte büyüyeceklerine inandıklarını bildirdi. Karakurt’un verdiği bilgilere göre, araştırmanın Türk aile şirketlerine ilişkin ortaya koyduğu verilerden bazıları şöyle:

“ŞİRKETLERİN 3’TE 1’İ EL DEĞİŞTİRECEK

“-Türkiye’den araştırmaya katılan aile şirketlerinin yüzde 76’sı geçtiğimiz bir yılda büyüdüklerini söylerken, yüzde 68’i de önümüzdeki 12 aylık süreçte büyümenin süreceğini öngörüyor.

-Türk aile şirketlerinin üçte biri önümüzdeki 5 yıl içerisinde el değiştirmeyi bekliyor. Şirketlerinin el değiştireceğini öngören Türk katılımcıların yüzde 35’i şirketin bir sonraki kuşağa geçmesini, yüzde 29’u ise halka arz edilmesini öngörüyor.

EN BÜYÜK RİSK HÜKÜMET POLİTİKALARI

-Türk aile şirketleri, önümüzdeki 12 ay içinde kendilerini en fazla zorlayacak risklerin başına yüzde 68 ile hükümet politikalarını ve yüzde 46 ile döviz kurlarını koyuyor. Kuzey Amerika ve Avrupa’nın risk algılamasında ise ilk sırayı piyasa koşulları ve ürün rekabeti alıyor.

-Türk aile şirketlerinin üçte biri önümüzdeki 5 yıl içerisinde el değiştirmeyi bekliyor. Şirketlerinin el değiştireceğini öngören Türk katılımcıların yüzde 35’i şirketin bir sonraki kuşağa geçmesini, yüzde 29’u ise halka arz edilmesini öngörüyor.

-Türk aile şirketlerinin yüzde 61’i halefini (gelecekteki mülkiyet ve yönetim) belirlemiş durumda.

YÜKSELEN EKONOMİLERİN PAZAR UMUDU

-Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 49’u son 12 ayda sabit sermaye yatırımlarını artırırken, yüzde 41’i aynı yatırım düzeyini sürdürdü. Türk aile şirketleri ise yüzde 60’lık bir oranla küresel ortalamadan oldukça fazla düzeyde sabit sermaye yatırımlarının arttığını belirtiyor.

-Aile şirketi yüzde 58’i faaliyet gösterdikleri pazarların gelecek yıl daha iyi olacağına inanırken, yükselen ekonomilerde bu oran yüzde 76’ya kadar çıkıyor. Türkiye’de bu oran küresel ortalamadan iyi olsa da yüzde 66’lık oranla yükselen ekonomilere göre düşük düzeyde kalıyor.

TÜRK ŞİRKETLERİNİN İŞ PLANI HAZIR

-Araştırmaya göre, küresel düzeyde aile şirketlerinin neredeyse yarısı işlerinin gelecekteki mülkiyet yapısını ana hatları ile belirleyen bir plana sahip değilken, Türkiye’de aile şirketi sahiplerinin yüzde 61’i gelecekteki sahipleri ve yönetimi seçmiş durumda bulunuyor.

-Araştırmada, bir iş planları olduğunu söyleyen Türk şirketlerinin oranı yüzde 94 iken, bu oran yükselen ekonomilerde yüzde 81, küresel düzeyde ise yüzde 75 olarak gerçekleşti. Küresel düzeyde, katılımcıların yüzde 25’inin şirkette herhangi bir iş planı olmadığını bildirmesi ise dikkat çekti.”

28 ÜLKEDEN BİN 500 ŞİRKET KATILDI

Dünya çapında 28 ülkeden yaklaşık 1500 aile şirketi üzerinde yapılan araştırmaya, Türkiye’de aday olarak belirlenen 300 aile şirketi içinden seçilen 50 şirket katıldı. Şirketlerin yarısı 50 milyon Euro’nun üzerinde, yarısı ise 50 milyon Euro’nun altında ciroya sahip şirketlerden seçildi.

İlk kez küresel ölçekte gerçekleştirilen Aile Şirketleri Araştırması, Avustralya, Belçika, Brezilya, Kanada, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, İrlanda, İtalya, Lüksemburg, Meksika, Hollanda, Norveç, Umman, Portekiz, Katar, Suudi Arabistan, İspanya, Güney Afrika, İsveç, İsviçre, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri’nde 2007 yılı Şubat-Haziran ayları arasında küçük ve orta ölçekli şirketlerle yapılan bin 454 mülakata dayanıyor.

http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/alarmnews.aspx?DocID=7994642