Uzun bir süreden beri, reel sektörün SSK prim indirimi konusundaki talep ve beklentisini ilgiyle takip ediyoruz. Başta TOBB, TİSK, İTO, ATO, İSO, ASO, TÜSİAD, MÜSİAD, TÜRMOB ve İSMMMO gibi kuruluşlar olmak üzere neredeyse tüm meslek örgütleri bu yönde haklı talepte bulunmaktadır. Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan da Ekonomik Sosyal Konsey’de ‘5 puanlık prim indirimi’ sözünü tutacaklarını belirtti. Gerçekten ücret üzerindeki vergi ve sigorta primi payının net ücretin yüzde 70’ine ulaştığı göz önüne alındığında bu taleplerin ne kadar haklı olduğu görülmektedir. Prim indirimi yapılırken mutlaka kayıtlı istihdamı özendirici ve fazla işçi istihdamını teşvik edici bir düzenleme yapılmalıdır. İndirime kayıtdışı istihdam engeli Kayıtdışı istihdam nedeniyle sigorta primleri indirilememekte, sigorta primleri indirilemediği için de kayıtdışı istihdam azalmamaktadır. Görüldüğü gibi, SSK prim indirimi konusu adeta bir kısır döngü olarak karşımıza çıkmaktadır. Mevcut uygulamaya baktığımızda sistem içinde bulunanlardan daha fazla prim alınması suretiyle sosyal güvenlik kurumlarının açıklarının kapatılmasına çalışıldığı görülmektedir. Halbuki bu uygulamanın kayıtdışı sektörü desteklediği ve sistemden kaçışın sebebi olduğu artık herkes tarafından kabul edilmektedir. Kayıtdışı istihdam; çalışanlar emeklilik ve sağlık yönünden hak kaybına, Sosyal Güvenlik Kurumu da prim kaybına uğradığı gibi, yasal yükümlülüklere uygun davranan dürüst işverenler açısından da haksız rekabete yol açmaktadır. Mutlaka devlet katkısı olmalı Bir sosyal güvenlik sisteminin öncelikli hedeflerinden birisi sigortalı sayısını artırmaktır. Bu hedefe ulaşabilmek için prim oranlarını, hemen olmasa da kademeli olarak aşağıya çekmek gerekmektedir. Yapılması gereken hiç şüphesiz gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkenin şartlarına göre belirli bir oranda devlet katkısının zorunlu hale getirilmesidir. Ayrıca sigortasız çalışarak yeşil kartın sağladığı nimetlerden yararlanan yüzbinlerce kişinin de bu vesileyle kayıt altına alınması kamunun üzerindeki büyük bir yükü de azaltacaktır. Dürüst işveren yararlanmalı Devlet katkısından sadece primlerini kurumca belirlenen yasal sürede ödeyen ve kayıtdışı istihdamın olmadığı işverenlerin yararlandırılması halinde, kurumun hem prim tahsili artacak ve hem de kayıtdışı istihdamda ciddi bir azalma söz konusu olacaktır. Bu durumda zamanında prim ödemesini yerine getirmeyenler daha sonra devlet katkısını da kendileri ödemek zorunda kalacaklarını bildiklerinden hem kayıtdışılığı azaltıcı hem de prim tahsilatını artırıcı bir etki yaratacak işverenler primlerini zamanında ve tam olarak ödemeyi tercih edeceklerdir. Diğer bir deyişle, yukarıda yer alan teşvik sisteminden kayıtdışı işçi çalıştırdığı saptanan işverenlerin bir süreliğine yararlandırılmaması caydırıcı bir düzenleme olacaktır. Örneğin, işyerinde yapılan denetimde bir veya birkaç işçinin sigortasız çalıştırıldığının tespit edilmesi halinde 4 ay süreyle devlet katkısından yararlandırılmayarak işveren ve devlet katkısının işverenin ödemesinin olumlu etkisi görülecektir. Prim indirimi kayıtdışını önler Ülkemizde fazla işçi çalıştıran işyerleri teşvik edileceğine, adeta fazla işçi çalıştırdıklarından dolayı cezalandırılmaktadırlar. Kayıtdışı çalışmanın fazla olmasında, 50 ve daha fazla sigortalı çalıştıran işverenlerin ek istihdam yükümlülükleri (özürlü, eski hükümlü, terör mağduru, işyeri hekimi gibi) ile diğer yasal yükümlülükler önemli rol oynamaktadır. Bu yükümlülükler kaldırılmalı ve kayıtdışı istihdamı azaltmak için, fazla sayıda işçi çalıştıran işyerlerine ek kolaylıklar sağlanmalı ve primlerin bir kısmı devlet tarafından karşılanmalıdır. http://www.stargazete.com/index.asp?haberID=137566 |