İşverence Sağlanan Bilgisayar ve e-Mail Adresi İle İşverene Hakaret Edilmesi |
23 Aralık 2011 | |
4857 sayılı Kanun’un 24/II-b maddesi uyarınca işveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa işçi, iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir. I- GİRİŞ 4857 sayılı Kanun’un 24/II-b maddesi uyarınca da işçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması halinde işveren, iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir. Bu makalede Yargıtay kararları doğrultusunda işçinin 4857 sayılı Kanun’un 24/II-b maddesi ve işverenin 4857 sayılı Kanun’un 25/II-b maddesi kapsamında haklı nedenle derhal fesih hakkından bahsedilecektir. www.ozdogrular.com II- İŞÇİNİN VE İŞVERENİN HAKLI NEDENLE DERHAL FESİH HAKKI İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili maddenin (II) numaralı bendinin (b) numaralı alt bendi uyarınca işçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması halinde işveren, iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir. Nitekim Yargıtay 9. Hukuk Dairesi bir Kararı ile bu hususu vurgulamaktadır. “… Somut uyuşmazlıkta, dosya kapsamına göre davacının görevi gereği işverenin işlerini yürütmesi için kendisine verilen bilgisayar ve e-mail adreslerini kullanarak iş akdi daha önce feshedilen (...) ile işle ilgili olmayan elektronik yazışmalar yaptığı, bu yazışmalar sırasında işverenin şahsına yönelik hakaret niteliğinde sözler sarf ettiği işyeri sırrı sayılabilecek konularda da yazışmalar yaptığı anlaşılmıştır. İşverenin kendisine ait bilgisayar ve e-mail adresleri ile bu adreslere gelen e-postaları her zaman denetleme yetkisi bulunmaktadır. Davalı işverene ait bilgisayarları ve e-mail adreslerini özel yazışmalarda kullanıp işverene hakaret niteliğinde sözler sarf etmenin, işveren açısından 4857 sayılı Yasa’nın 25/II-b maddesi uyarınca sataşma niteliğinde haklı fesih nedeni oluşturacağı anlaşılmakla davacının ihbar ve kıdem tazminatı taleplerinin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”(1) Yargıtay Kararı’nda yer alan hususları halinde özetleyecek olursak; 1- İşçinin görevi gereği işverenin işlerini yürütmesi için kendisine verilen bilgisayar ve e-mail adreslerini kullanarak işle ilgili olmayan elektronik yazışmalar yapamaz, bu yazışmalar sırasında işverenin şahsına yönelik hakaret niteliğinde sözler sarf etmesi işyeri sırrı sayılabilecek konularda da yazışmalar yapamaz. 2- İşçinin, işverene ait bilgisayarları ve e-mail adreslerini özel yazışmalarda kullanıp işverene hakaret niteliğinde sözler sarf etmesi, işveren açısından 4857 sayılı Yasa’nın 25/II-b maddesi uyarınca sataşma niteliğinde haklı fesih nedeni oluşturur. 3- İşverenin kendisine ait bilgisayar ve e-mail adresleri ile bu adreslere gelen e-postaları her zaman denetleme yetkisi bulunmaktadır. İşverene tanınan bu hak işçiye de tanınmaktadır. Buna göre 4857/25-(II) numaralı bendinin (b) numaralı alt bendi uyarınca işveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa işçi, iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir. Nitekim Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin kararı da bu hususu vurgulamaktadır. “… 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-b maddesinde, işverenin işçiye veya aile üyelerinden birine hakaret etmesi, sövme fiilini işlemesi, sarkıntılıkta bulunması, işçiye 4857 sayılı Yasa’nın 24/II-b maddesi uyarınca haklı fesih imkânı verir. Şeref ve namusa dokunacak söz ve davranışlar fiilinin işveren veya işveren vekili tarafından gerçekleştirilmiş olması fark doğurmaz. Bu eylemlerin Türk Ceza Kanunu’na göre suç teşkil etmesi de şart değildir. … İşyeri müdürünün neredeyse her gün yaptığı toplantılarda baskı ve hakaret içeren konuşmalar yaptığı, bordroya yansıtılmayan ücret teklif edildiği davacı tanıklarınca açıklanmış, tanık Erkan’da bu nedenle kendisinin ayrıldığını beyan etmiştir. Bu durumda iş akdinin 4857 sayılı Yasa’nın 24/II-b maddesi uyarınca davacı tarafından haklı olarak feshedildiğinin kabulü gerekir. …”(2) Yargıtay Kararı’nda yer alan hususları halinde özetleyecek olursak; 1- 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-b maddesinde, işverenin işçiye veya aile üyelerinden birine hakaret etmesi, sövme fiilini işlemesi, sarkıntılıkta bulunması, işçiye 4857 sayılı Yasa’nın 24/II-b maddesi uyarınca haklı fesih imkânı verir. 2- Şeref ve namusa dokunacak söz ve davranışlar fiilinin işveren veya işveren vekili tarafından gerçekleştirilmiş olması fark doğurmaz. 3- Bu eylemlerin Türk Ceza Kanunu’na göre suç teşkil etmesi de şart değildir. www.ozdogrular.com III- SONUÇ İşverenin kendisine ait bilgisayar ve e-mail adresleri ile bu adreslere gelen e-postaları her zaman denetleme yetkisi bulunmaktadır. İşverene ait bilgisayarları ve e-mail adreslerini özel yazışmalarda kullanıp işverene hakaret niteliğinde sözler sarf etmek, işveren açısından 4857 sayılı Yasa’nın 24/II-b maddesi uyarınca sataşma niteliğinde haklı fesih nedeni oluşturmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-b maddesi uyarınca, işverenin işçiye veya aile üyelerinden birine hakaret etmesi, sövme fiilini işlemesi, sarkıntılıkta bulunması durumunda, işçi 4857 sayılı Yasa’nın 24/II-b maddesi uyarınca iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. www.ozdogrular.com
Ekrem TAŞBAŞI* Yaklaşım
(*) Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişi, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Uzmanı (●) Bu makalede yer alan görüşler yazarın kişisel görüşleridir. Bu nedenle yazarın çalıştığı Kurum’u bağlamaz. (1) Yrg. 9. HD.’nin, 13.12.2010 tarih ve E. 2009/447, K. 2010/37516 sayılı Kararı. http://www.yaklasim.com/ mevzuat/dergi/read_frame.asp?file_name=20111020202.htm (Erişim: 03.11.2011) (2) Yrg. 9. HD.’nin, 16.12.2008 tarih ve E. 2007/26159, K. 2008/33763 sayılı Kararı. http://www.calismatoplum.org/ sayi21/abc/43.pdf (Erişim: 03.11.2011) ------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
|