Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Yanıltıcı belge kullanmada oransal şart PDF Yazdır e-Posta
20 Aralık 2011

Image

Sahte belge ve muhteviyatı (içeriği) itibariyle yanıltıcı belge düzenlenmesi ve kullanılması, Vergi Usul Kanunu'nda (VUK) kaçakçılık suçu fiilleri arasında yer alıyor.

Suç fiilleri arasında yer alan sahte belge ile yanıltıcı belge birbirinden oldukça farklı özellikler taşıyor.

SAHTE BELGE
Gerçek bir işlem veya durum olmadığı halde varmış gibi gösteren belgelere 'sahte belge' deniliyor. Uygulamada daha çok faturalarda sahtelikle karşılaşıldığından sahte belge için halk arasında 'naylon fatura' sözcüğü de kullanılıyor.

VUK' un 359. maddesine göre sahte belge düzenleyenler 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılıyor. Bu ceza düzenlenmiş olan sahte belgeleri kullananlar için de ayrıca veriliyor. Sahte belgeyi düzenleyen ve kullananlara, hapis cezası dışında ayrıca kaybına neden oldukları verginin üç katı tutarında vergi ziyaı cezası kesiliyor. www.ozdogrular.com

YANILTICI BELGE
'Yanıltıcı belge' ise gerçek bir işlem veya duruma dayanmakla birlikte bu işlem veya durumu; içerik, miktar veya tutar itibariyle olduğundan farklı gösteren belgeye deniliyor. VUK'a göre, yanıltıcı belge düzenlenmesi veya düzenlenmiş belgenin kullanılması halinde 18 aydan 3 yıla kadar hapis cezası veriliyor. Suç fiilinin vergi kaybına neden olması halinde ise ayrıca verginin üç katı tutarında vergi ziyaı cezası da kesiliyor.

KASIT UNSURU
Kaçakçılık fiilleriyle ilgili olarak VUK' ta kasıt ile ilgili herhangi bir hüküm yer almıyor. Bu durum, fiillerin kasıt olmaksızın işlenmesi halinde de suçun oluşacağı şeklinde algılamaya neden oluyor. Ancak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 21. maddesinin ilk fıkrasına göre; 'Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kasıt, suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir.'

Bu hüküm karşısında, VUK'ta kaçakçılık fiilleri için kasıt şartına yer verilmemesinin sonucu değiştirmeyeceği anlaşılıyor.

306 Seri Nolu VUK Genel Tebliği'ne göre; vergi incelemesine yetkili olanlar sahte veya yanıltıcı belge kullanımı tespit ettiklerinde durumu kasıt unsuru açısından değerlendirmekte ve kastın varlığına kanaat getirmeleri halinde rapor düzenlemektedirler. Mahkemelere ait olan kastın tespiti yetkisinin tebliğ ile denetim elemanlarına verilmek istenmesi nedeniyle, bu tebliğ halen tartışılıyor. www.ozdogrular.com

YANILTICI BELGE KULLANILMASINDA KASIT
Kasıt konusundaki tartışmalar üzerine, daha önceki yazılarda sözünü ettiğimiz Vergi Usul Kanunu Taslağı'nda konu yasal zemine oturtulmaya çalışılmış. Taslakta, yanıltıcı belge kullanılması fiili için 'bilerek' ibaresinin eklenmesi öngörülüyor. Bilerek kullanma konusunda ise ortaya çıkan vergi kaybı 'ölçü' haline getirilmiş durumda.

Buna göre; içeriği itibariyle yanıltıcı belge kullanılmasıyla mükellefin ilgili yıl içinde ödediği her türlü vergilerin yıllık toplamının yüzde 2,5'ini aşmayan vergi kaybının söz konusu olması halinde bu belgelerin bilerek kullanılmadığı kabul edilecek.

Kimi zaman, özellikle büyük ölçekli işletmelerde hacmin binde biri oranında bir belge için bu işletmelerin kanuni temsilcilerinin ceza mahkemelerinde yargılanması söz konusu olabiliyor. Bu açıdan bakıldığında öngörülen düzenleme yerinde gibi gözüküyor. Bununla beraber, bu yapının sahte belgeyi kapsam dışında bırakıp sadece yanıltıcı belge için öngörülmesi, aynı sakıncalı durumun sahte belge açısından devam etmesine neden olacak. Bu nedenle, konunun tartışmaya açılarak üzerinde mutabakat sağlanmasında yarar görüyoruz. www.ozdogrular.com

http://www.aksam.com.tr/yaniltici-belge-kullanmada-oransal-sart-4919y.html

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.