Katma Değer Vergisi (KDV) Yasası'nın 9/1'inci maddesi uyarınca "mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu" tutabilmektedir.

Maliye Bakanlığı kendisine verilen yetkiyi kullanarak bazı hallerde yapılan işlemlerden doğan KDV'den dolayı malı satın alanın veya hizmeti yaptıran mükelleflerin hesaplanan vergiden kısmen sorumlu tutulmalarını ve bu bağlamda Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen oranlarda vergi tevkifatı yapılmak suretiyle beyan edilmesini öngörmüş bulunmaktadır.

Bu şekilde tevkifat uygulamasının temel mantığı, vergiye tabi işlem üzerinden hesaplanan verginin bir kısmının, mal satın alan veya hizmeti yaptıran tarafından, satıcıya veya hizmeti yapana değil, doğrudan kendi vergi dairesine ödenmesidir. (Oktar, Kemal "KDV İstisnaları ve İadeler" 2007 7. Baskı Sf: 339)

Bu uygulama ile hesaplanan verginin belirli bir kısmının, satıcı veya hizmeti yaptıran tarafından sorumlu sıfatı ile vergi dairesine yatırılması sağlanmaktadır.

Uygulama ilk olarak 1996 yılında hurda metal teslimleri ile tekstil ve konfeksiyon sektöründe fason imalatlar üzerinden alınan KDV hesaplamalarına yapılmış, uygulama alanı bilahare genişletilmiştir.

KDV açısından tevkifat uygulaması tam anlamı ile verginin tahsiline yönelik bir güvenlik aracı, daha doğrusu müessesesidir.

Bu bağlamda sattığı mal veya yaptığı hizmet karşılığında hesapladığı KDV'nin bir kısmını tahsil edebilen satıcılar, çoğu zaman yüklendiği vergileri indirim konusu yapamamaktadır. Konuya ilişkin olarak Maliye Bakanlığı bu tür işlemler için yüklendiği vergiyi indirim konusu yapamayan mükelleflerin bünyelerinde kalan vergilerin iadesi veya mahsubuna olanak tanıyan düzenlemeler yapmak suretiyle uygulamadan kaynaklanan konuya ilişkin sorunları da kısmen gidermiş bulunmaktadır.

Ancak zaman içerisinde bazı alanlarda yapılan tevkifat değişiklikleri bu duruma muhatap olan mükellefleri de duraksamaya düşürmüş bulunmaktadır.

Daha önce tevkifat kapsamına alınmış bulunan "Fason tekstil ve konfeksiyon işleri" ile ilgili uygulamaya 105 seri numaralı KDV Genel Tebliği ile 01.7.2007 tarihinden itibaren son verilmiştir. Dolayısıyla 01.7.2007 tarihinden itibaren fason tekstil ve konfeksiyon işlerinde KDV tevkifatı uygulanmamıştır.

Daha sonra Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan 107 seri numaralı tebliğ ile önceki 105 seri numaralı tebliğin tevkifatın kaldırılmasını öngören bölümü 05 Ocak 2008 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmış, dolayısıyla konuya ilişkin olarak tevkifat uygulaması bu tarihten itibaren yeniden geçerli kılınmıştır.

Buna göre fason tekstil ve konfeksiyon işlerinde (1/2) oranında tevkifat uygulanacak ve bu uygulama 01.5.2008 tarihinden itibaren başlatılmış olacaktır.

Fason olarak yaptırılan tekstil ve konfeksiyon işlerinde tevkifat uygulamasından doğan KDV alacakları, münhasıran vergi inceleme raporu ile iade edilecektir. Bu bağlamda da iade istemi, vergi inceleme raporunun vergi dairesine intikal ettiği tarih itibariyle geçerlilik kazanacaktır.

Aynı işlem dolayısıyla tevkifat ve indirimli oran uygulamaları nedeniyle KDV iade alacağı doğmuş bulunuyorsa, öncelikle bu tür işlemlerden doğan KDV alacağı mükellefin isteğine bağlı olarak nakden ve/veya hesaben iade edilecektir. KDV alacağının indirimli oran uygulamasından doğan kısmı; inceleme raporu yılı içinde vergi dairesine intikal ederse mahsuben, yıl geçtikten sonra intikal ederse nakden ve/veya mahsuben iade edilecektir.

Bu kapsamda yapılacak olan iadelerde, fason olarak yaptırılan tekstil ve konfeksiyon işlerinde tevkifat uygulamasını düzenleyen daha önceki tebliğlerde yer verilen ve KDV uygulamasına yönelik olarak 107 seri numaralı genel tebliğde yer alan açıklamalar geçerli olacaktır.

Diğer yandan mükellefin aynı dönemde başka uygulamalar nedeniyle iade hakkı doğuran işlemlerinin bulunması halinde, bu işlemlere ait iade istemi, söz konusu işlem veya işlemlerle ilgili usul ve esaslar çerçevesinde sonuçlandırılacaktır.

Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere fason olarak yaptırılan tekstil ve konfeksiyon işlerinde tevkifat uygulaması 01.7.2007 tarihi itibariyle kaldırılmış, kısa bir süre sonra 05.01.2008 tarihinden geçerli olmak üzere (1/2) oranında yeniden uygulanmaya başlanmıştır.

http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?YZR_KOD=157&HBR_KOD=87899Katma Değer Vergisi (KDV) Yasası'nın 9/1'inci maddesi uyarınca "mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezi...