Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Süresi İçinde Ödenmeyen Prim ve Diğer Kurum Alacaklarının Korunmasında Kullanılacak Yetkiler PDF Yazdır e-Posta
09 Ocak 2012

Image

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (Kurum) süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde,

I- GİRİŞ

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 51., 102. ve 106. maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Kanun’un uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır. Kurumun 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen prim ve diğer alacakları amme alacağı niteliğinde olup, imtiyazlı alacaktır.

Bu çalışmada, Kurum alacaklarının korunması amacıyla kullanılabilecek yetkilerin neler olduğu belirtilecek ve bu yetkilere ilişkin açıklamalarda bulunulacaktır.

II- SOSYAL GÜVENLİK KURUMU ALACAKLARININ KORUNMASINA İLİŞKİN YETKİLER

Prim, sigortalılar için ilgili kanunlarda belirtilen prime esas kazançlar ve oranlar üzerinden alınacak tutarlarını ifade etmektedir. “Diğer alacaklar” kavramı ise sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primleri ile işsizlik sigortası primleri hariç olmak üzere, 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun 37. maddesinde yer alan (işsizlik sigortası primleri, idarî para cezaları, gecikme zamları, katılım payları vs.) ve süresi içinde ödenmemesi nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu alacağına dönüşen alacaklar ile kendi özel kanunlarında Kuruma takip ve tahsil yetkisi verilen alacaklar anlamına gelmektedir.

5510 sayılı Kanun’un uygulanmasında kısa vadeli (iş kazası, meslek hastalığı, hastalık analık sigortaları) ve uzun vadeli (malullük, yaşlılık, ölüm) sigorta kolları ile genel sağlık sigortası ve isteğe bağlı sigorta bakımından, farklı durumlara göre prim ödeme yükümlüleri; işverenler, sigortalının kendisi, kamu idareleri, Türkiye İş Kurumu veya eğitim görülen okullardır. Süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili ve Usulü Hakkındaki Kanun kapsamındadır. 6183 sayılı Kanun’da belirtilen ve Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilerce kullanılan yetkilerin, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacakların korunmasında, takip ve tahsilinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nca kullanılmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere “Sosyal Güvenlik Kurumunca 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna Göre Kullanılacak Yetkilere İlişkin Yönetmelik”([1]) yayımlanmıştır. Yönetmelik’te; Kurum alacaklarının korunmasına ilişkin yetkiler, ödeme ve tecile ilişkin yetkiler ve kurum alacaklarının cebren tahsiline ilişkin yetkilere yönelik hükümler ve düzenlemeler yer almıştır.

Kurum alacaklarının korunmasına ilişkin yetkiler (Teminat isteme, şahsi kefalet, ihtiyati haciz, ihtiyati tahakkuk, gelir, aylık ve ödeneklerin haczi) Yönetmeliğin 5, 6, 7, 8 ve 9. maddelerinde belirtilmiştir. Yazımızın konusunu oluşturan bu yetkilere ilişkin açıklamalara aşağıda yer verilmiştir.

A- TEMİNAT İSTEME

Tahsil dairesi, Kurumun tahsilâtla görevli ünitesini, servisini, icra memurlarını, memurlarını ve Kurum adına vekâletname verilen gerçek ve tüzel kişileri ifade eder. Bu daire, Türkiye’de ikametgâhı bulunmayan borçlunun durumu, Kurum alacağının tahsilinin tehlikede olduğunu gösteriyor ise borçludan mevzuatta belirtilen teminatı isteyebilir.

5510 sayılı Kanun’un 59. maddesinin ikinci fıkrası, 85. maddesinin birinci fıkrası ve 86. maddesi uyarınca Kurum alacağını tahakkuk ettirecek gerekli işlemlere başlanmış olması hâlinde, Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler sonucunda bulunan tutar üzerinden tahsil dairesince teminat istenebilir.

Teminat olarak kabul edilecek değerler ise şunlardır;

- Para,

- Bankalar ve özel finans kurumları (katılım bankaları) tarafından verilen süresiz teminat mektupları,

- Hazine Müsteşarlığı’nca ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetleri veya bu senetler yerine düzenlenen belgeler,

- Hükümetçe belli edilecek milli esham ve tahvilat,

- İlgililer veya ilgililer lehine üçüncü şahıslar tarafından gösterilen ve alacaklı amme idaresince haciz varakasına müsteniden haczedilen menkul ve gayrimenkul mallar.

B- ŞAHSİ KEFALET

Şahsi kefaleti ve gösterilen şahsı kabul edip etmeme konusunda tahsil dairesi yetkili kılınmıştır. Kurum alacaklarının tahsili ile ilgili olarak 6183 sayılı Kanun’un 10. maddesinde belirtilen teminatı sağlayamayan borçluların, borç ödemede hüsnüniyetli ve malî gücü yüksek olan muteber bir şahsı müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu olarak göstermesi hâlinde, şahsi kefaleti ve gösterilen şahsı tahsil dairesi kabul edebilir.

Dolayısıyla tahsil dairesi, şahsi kefaleti kabul etmeden önce borçlunun borç ödemede iyi niyetli olup olmadığına ve malî gücü yüksek olan muteber bir şahsı müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu olarak gösterip göstermediğine bakarak kararını verir. 6183 sayılı Kanun’un 11. maddesine göre şahsi kefalet, tespit edilecek şartlara uygun olarak noterden tasdikli mukavele ile tesis olunur.

C- İHTİYATİ HACİZ

İhtiyati haciz, Kurum alacakları ile ilgili olarak 6183 sayılı Kanun’un 13. maddesinde belirtilen sebeplerin bulunması hâlinde, hiçbir süreye bağlı kalmaksızın ünite müdürünün kararıyla derhâl uygulanır. Ünite müdürü, Kurumun tahsilâtla görevli sosyal güvenlik il müdürlüğü ile sosyal güvenlik merkezlerindeki görevli müdürdür. 6183 sayılı Kanun’un 13. maddesinde belirtilen ihtiyati haczi gerektiren haller şunlardır;

- Teminat istenmesini gerektiren haller mevcut ise,

- Borçlunun belli ikametgahı yoksa,

- Borçlu kaçmışsa veya kaçması, mallarını kaçırması ve hileli yollara sapması ihtimalleri varsa,

- Borçludan teminat göstermesi istendiği halde belli müddette teminat veya kefil göstermemiş yahut şahsi kefalet teklifi veya gösterdiği kefil kabul edilmemişse,

- Mal bildirimine çağrılan borçlu belli müddet içinde mal bildiriminde bulunmamış veya noksan bildirimde bulunmuşsa,

- Hüküm sadır olmuş bulunsun bulunmasın para cezasını müstelzim fiil dolayısıyla amme davası açılmış ise,

- İptali istenen muamele ve tasarrufun mevzuunu teşkil eden mallar, bu mallar elden çıkarılmışsa elden çıkaranın diğer malları hakkında uygulanmak üzere, 6183 sayılı Kanun’un 27, 29, 30. maddelerinin (ivazsız, hükümsüz ve amme alacağının tahsiline imkân bırakmamak maksadıyla yapılan tasarruflar) tatbikini icap ettiren haller varsa.

İhtiyati hacze karşı borçlunun dava açma hakkı saklıdır. Haklarında ihtiyati haciz uygulanan borçlular, haczin yapıldığı tarihten, gıyapta yapılan hacizlerde ise haczin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde yetkili iş mahkemesinde dava açabilir. Yetkili iş mahkemesi, Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesidir.

Bununla birlikte, borçlu tarafından, ihtiyati hacze karşı 7 gün içinde ihtiyati haczin iptali için dava açılmış olsa bile, hüküm kesinleşinceye kadar ihtiyati haciz devam eder. İhtiyati hacze karşı 7 günlük dava açma süresinin geçmesinden sonra alacaklı tahsil dairesince ödeme emrinin tebliği ile ihtiyati haciz kesin hacze çevrilir.

D- İHTİYATİ TAHAKKUK

İhtiyati tahakkuk konusunda ünite müdürünün yazılı emri ile harekete geçilir. Ünite müdürü, 6183 sayılı Kanun’un 17. maddesinde belirtilen sebeplerin bulunması hâlinde, ilgili servisin yazılı talebi üzerine borçlunun henüz tahakkuk etmemiş borçlarından Kurumca tespit ve ilan edilecek olanlarla bunların gecikme cezası, gecikme zammı ve idari para cezalarının derhâl tahakkuk ettirilmesi hususunda yazılı emir verebilir. Söz konusu 17. maddede belirtilen sebepler şöyledir;

- İhtiyati haciz sebeplerinden birisinin mevcut olması,

- Mükellef hakkında 6183 sayılı Kanun’un 110. maddesi gereğince takibata girişilmiş olması,

- Teşebbüsün muvazaalı olduğu ve hakikatte başkasına aidiyeti hakkında deliller elde edilmiş olması.

Ünitenin ilgili birimleri müdürün yazılı emrini derhâl tatbik etmek zorundadır. Haklarında ihtiyati tahakkuk üzerine ihtiyati haciz uygulanan borçluların dava açma hakları saklıdır. İhtiyati tahakkuk sebeplerine ve miktarına haczin yapıldığı tarihten, gıyapta yapılan hacizlerde ise haczin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde yetkili iş mahkemesinde dava açabilir.

E- GELİR, AYLIK VE ÖDENEKLERİN HACZİ

Kurumca verilen gelir, aylık ve ödenekler haczedilemez. Bu yasağın istisnası 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 88. maddesine göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçlarıdır. 5510 sayılı Kanun’un 93. maddesinde “gelir, aylık ve ödenekler; 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez” hükmü yer almaktadır.

Yargıtay’ın bir kararında; “…sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekleri 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez…”([2]) denilmektedir.

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 121. maddesi gereğince Kurumdan alınan gelir ve aylıkların nafaka borçları dışında haczinin mümkün olmadığı, 5510 sayılı Yasa ile getirilen yeni düzenleme ile haczedilmezlik hükmünde herhangi bir değişikliğe gidilmediği belirtilmiştir.

III- SONUÇ

6183 sayılı Kanun’da belirtilen ve Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilerce kullanılan yetkilerin bazıları, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacakların korunmasında, takip ve tahsilinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nca da kullanılabilmektedir. Bu yetkiler yukarıda ayrıntılarıyla açıklandığı üzere teminat isteme, şahsi kefalet, ihtiyati haciz, ihtiyati tahakkuk, gelir, aylık ve ödeneklerin haczidir. Bu yetkilerin Kurum’ca kullanılmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere “Sosyal Güvenlik Kurumunca 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna Göre Kullanılacak Yetkilere İlişkin Yönetmelik” hazırlanmıştır. Yönetmelik ve ilgili Kanun maddesi, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacakların korunması ve tahsili edilmesi amacını taşımaktadır.

 

Ufuk ÜNLÜ*

Yasin KULAKSIZ**

E-Yaklaşım


(*)           Başbakanlık Müfettişi

(**)          SGK Müfettişi

([1])         27.10.2008 tarih ve 27010 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

([2])         Yrg. 12. HD.’nin, 17.04.2008 tarih ve E: 2008/26999, K: 2009/6738 sayılı Kararı.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.