Bilindiği üzere, 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un() bazı alacakların yeniden yapılandırılmasına ilişkin hükümleri 25.02.2011 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
I- GİRİŞ 6111 sayılı Kanun ile başta Maliye Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bağlı tahsil dairelerince takip edilen alacaklar olmak üzere, Gümrük Müsteşarlığı’na, il özel idarelerine ve belediyelere bağlı tahsil dairelerince takip edilen amme alacakları ile belediyelerin ve büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin bazı alacaklarının yeniden yapılandırılması sağlanmıştır. Taksitli ödeme seçeneğini tercih eden borçluların bir takvim yılında ikiden fazla taksiti süresinde ödememesi veya eksik ödenmesi bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkının kaybedilmesini gerektirmekte olup, Maliye Bakanlığı ile SGK’ya bağlı tahsil dairelerince takip edilen bazı alacaklara ilişkin olarak yapılan yapılandırma hakkının kaybedilmesi, çok zor durum hali olmaksızın borçluların taksit ödeme süresince tahakkuk eden cari aya ait vergi ve sigorta primlerini yine bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödenmemesi ya da eksik ödenmesi halinde de söz konusudur. Bu makalede, SGK’ya bağlı tahsil dairelerince takip edilen alacaklardan yapılandırma kapsamına alınanlar, çok zor durum hali ve vadesinde ödenmeyen cari ay sigorta primleri nedeniyle yapılandırma hakkı kaybedilen alacakların kapsamı inceleme konusu yapılacaktır. www.ozdogrular.com II- SGK’NIN 6111 SAYILI KANUN KAPSAMINA GİREN ALACAKLARI SGK’ya bağlı tahsil dairelerince takip edilen alacaklardan bir bölümü yapılandırma kapsamına alınırken bir bölümünün ise tahsilinden vazgeçilmiştir. www.ozdogrular.com A- YENİDEN YAPILANDIRMA KAPSAMINA GİREN ALACAKLAR 6111 sayılı Kanun ile yapılandırma talebinde bulunulacak alacakların genel kapsamını, SGK tarafından 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen ve bu Kanun’un yayımlandığı tarihe veya bu Kanun’un ilgili hükümlerinde belirtilen sürelerin sonuna kadar tahakkuk ettiği halde ödenmemiş olan; · 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan, sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ödemeleri, · İsteğe bağlı sigorta primleri ve topluluk sigortası primi ödemeleri, · Yaşlılık, emekli aylığı veya malullük aylığı bağlandıktan sonra 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılık statüsü kapsamında sigortalı sayılmasını gerektirir nitelikte çalışması nedeniyle ilgili mevzuatına göre ödenmesi gereken, sosyal güvenlik destek primi ödemeleri, · Özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin yapılan ön değerlendirme, araştırma veya tespit sonucunda bulunan eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları, · İlgili kanunları uyarınca uygulanan idari para cezaları ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları, · İlgili kanunları gereğince takip edilen damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı ile bunlara bağlı gecikme zammı alacakları, · 5510 sayılı Kanun’un geçici 17. maddesine istinaden durdurulan sigortalılık sürelerine ilişkin prim alacakları, · SGK mülkiyetinde olan taşınmazların kiralanmasından kaynaklanan kira bedeli alacakları, · İşverenlerin ve üçüncü şahısların, iş kazası ve meslek hastalığı, malullük, adi malullük ve ölüm halleri ile genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere yönelik fiiller nedeniyle ödemekle yükümlü bulundukları her türlü borçları, · SGK tarafından fazla veya yersiz olarak ödendiği tespit edilen ve 5510 sayılı Kanun’un 96. maddesi gereğince tahsil edilmesi gereken gelir ve aylıklara ilişkin borç asılları, oluşturmaktadır. www.ozdogrular.com B- TAHSİLİNDEN VAZGEÇİLEN ALACAKLAR SGK’ya ait bir kısım alacak yapılandırma kapsamına alınmayıp, bunların tahsilinden vazgeçilmiştir. Bunları ise; · 2022 sayılı Kanun kapsamında almakta oldukları aylıkları % 50 fazlası ile geri alınması gerekenlerden, bu % 50 fazlaya ilişkin tahsil edilmemiş tutarları, · 5510 sayılı Kanun kapsamından çıkarılan işyerlerine ilişkin olup ödenmemiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ve idari para cezası asılları toplamı 50 Türk Lirası’nı aşmayan alacaklar ile tutarına bakılmaksızın bu alacaklara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’ilerinin ve aslı ödenmiş olan fer’i alacaklardan tutarı 100 Türk Lirası’nı aşmayanlar, · 5510 sayılı Kanun’un 87. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca primleri yılı merkezi yönetim bütçesinden karşılanmak üzere ilgili kamu idarelerince ödenmesi gereken aynı Kanun’un 60. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde sayılan genel sağlık sigortalılarına ilişkin genel sağlık sigortası primleri ile 4447 sayılı Kanun’un 50., geçici 7. ve geçici 9. maddeleri uyarınca İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanması gerekip de Türkiye İş Kurumu tarafından SGK’ya ödenmemiş olan sigorta primlerine ait bu Kanun’un yayımlandığı ayın sonuna kadarki gecikme cezası ve gecikme zamları, oluşturmaktadır. www.ozdogrular.com III- YAPILANDIRILAN BORÇ TAKSİTLERİNİN ÖDENMESİ 6111 sayılı Kanun’un 18. maddesi ile SGK’ya bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların; · İlk taksiti Kanun’un yayımlandığı tarihi izleyen dördüncü aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami onsekiz eşit taksitte ödenmesi, · Ödenecek taksitlerin ödeme süresinin son gününün resmi tatile rastlaması halinde süre tatili izleyen ilk iş günü mesai saati sonunda bitmesi, · Borçluların başvuru sırasında altı, dokuz, oniki veya onsekiz eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmelerinin gerektiği ve tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamayacağı (tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması halinde ise ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilecektir), · 6183 sayılı Kanun’un 41. maddesine göre kredi kartı kullanılmak suretiyle taksitli ödenmesinin mümkün olduğu, Kanun’un 19. maddesinde ise ödenmesi gereken taksitlerden; · Bir takvim yılında iki veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanun’un 51. maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanılacağı, · Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanma hakkının kaybedileceği, · Kanun kapsamına giren alacakların tamamen ödenmemiş olması halinde, borçluların ödedikleri tutarlar kadar 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanacakları, hükme bağlanmıştır. Ancak, 6111 sayılı Kanun’un; · 3. maddesinin dokuzuncu fıkrası ile Maliye Bakanlığı’na bağlı tahsil dairelerince takip edilen alacaklardan yıllık gelir veya kurumlar vergileri, gelir vergisi, kurumlar vergisi, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi alacaklarının, · 14. maddesinin üçüncü fıkrası ile de Sosyal Güvenlik Kurumu’na ait alacaklardan Kanun’un 12, 13 ve 14. maddeleri kapsamındaki alacakların borçlularının, taksit ödeme süresince (SGK için taksit ödemeleri 2011 yılı Haziran ayında başlamıştır) tahakkuk eden sigorta primlerini çok zor durum olmaksızın bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri halinde de, belirtilen madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybedileceği ayrıca belirlenmiştir. Bu kapsamdaki alacakların veya taksitlerin vadesinde ödenmesi öngörülen alacakların veya taksit tutarının % 10’unu aşmamak şartıyla 5 liraya (bu tutar dâhil) kadar yapılmış eksik ödemeler dolayısıyla Kanun hükümlerinin ihlal edilmiş sayılmayacağı maddede ayrıca belirlenmiştir. www.ozdogrular.com IV- ÇOK ZOR DURUM HALİ VE YAPILANDIRMA KAPSAMINDAKİ BORCA AİT TAKSİT ÖDEME HAKKININ KAYBEDİLMESİ 6111 sayılı Kanun’un 14. maddesinin 3. fıkrası; “Bu madde ile 12. ve 13. madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçluların taksit ödeme süresince tahakkuk eden sigorta primlerini çok zor durum olmaksızın bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri halinde, belirtilen madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybederler.” hükmünü amirdir. Bu hüküm, ödenecek taksitlerin süresinde ödenmemesi halini değil, taksit ödeme yükümlülüklerini yerine getirmelerine rağmen, cari aylara ilişkin prim ödeme yükümlülüklerini yerine getirmeyen borçluların 6111 sayılı Kanundan yararlandırılmaya devam edip etmeyecekleri konusunda ayrıca belirleyici niteliktedir(). Örneğin, 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılığı devam eden bir borçlu, 6111 sayılı Kanun’un 12. maddesi uyarınca sigorta primi borcundan dolayı 9 eşit taksitte ödeme seçeneği ile yapılandırma hakkından yararlanması durumunda, ilk taksit ödeme süresinin başladığı 2011 yılı Haziran ayından itibaren 9 eşit taksitin sona erdiği 31.10.2012 tarihine kadar tahakkuk eden sigorta primlerini de borç taksitleri ile birlikte düzenli olarak ödemesi (çok zor durum olmaksızın bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememe yada eksik ödeme durumuna girmemesi) gerekmektedir. Dolayısıyla, taksit ödeme yükümlülüklerini yerine getirmelerine rağmen, cari aylara ilişkin sigorta primi ödeme yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybedip kaybetmediklerinin tespiti bakımından öncelikle çok zor durum halinde olup olmadıklarının incelenmesi gerekmektedir. www.ozdogrular.com A- ÇOK ZOR DURUM HALİ 6111 sayılı Kanun’un 14. maddesinde bahsi geçen “çok zor durum” hali, 6183 sayılı Kanun’un 48. maddesinde geçen “çok zor durum” halini ifade etmektedir. Bilindiği üzere, halen 5502 ve 5510 sayılı Kanunlarda öngörülen hükümler doğrultusunda, SGK Yönetim Kurulu 05.12.2008 tarihli ve 2008/481 sayılı kararı ile kabul edilen“Sosyal Güvenlik Kurumu 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48. Maddesine Göre Yapılacak Tecil ve Taksitlendirmelerin Usul ve Esasları” uygulanmakta olup, SGK’ca çok zor durum halinin tespitinde “Likidite Oranı” kullanılmaktadır. Buna göre, Likidite Oranı; Kasa + Banka + Kısa Vadeli Alacaklar | Kısa Vadeli Borçlar | formülü kullanılarak hesaplanmaktadır. SGK tarafından çok zor durum halinin belirlenmesine esas olmak üzere yapılacak likidite analizi sonucu bulunan oranın “1” ve altına düşmesi halinde, borçlunun çok zor durumda olduğu kabul edilmekte iken SGK Yönetim Kurulu 6183 sayılı Kanun’un 48. maddesi uyarınca yapılacak tecil ve taksitlendirme işlemlerinde borçlunun “çok zor durum” halinin tespitinde; “Kasa+Banka+ Kısa Vadeli Alacaklar / Kısa Vadeli Borçlar” formülü sonucu bulunacak oranın “2,00” ve altında olmasına karar verilmiştir(). Bu formül esas alınarak hesaplanacak Likidite Oranı, borçlularca SGK’ya verilecek talep formuna ek olarak durumlarına uyan “Mali Durum Bildirim Formu” veya “Serbest Muhasebeci Mali Müşavir veya Yeminli Mali Müşavirlerce Düzenlenen Çok Zor Durum Halinin Tespitine İlişkin Rapor” ya da halka açık olan şirketlerin Sermaye Piyasası Kurulu’na verdikleri en son bilanço, esas alınarak tespit edilmektedir. Cari ay sigorta primlerini çok zor durumda bulunmaları nedeniyle ödeyemediği anlaşılanlar, yapılandırma kapsamındaki borçlarına ait kalan taksitlerini 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre ödemeye devam edebilecekleri gibi söz konusu cari aylara ilişkin prim borçlarını talep etmeleri halinde 6183 sayılı Kanun’un 48. maddesi uyarınca tecil ve taksitlendirilmek suretiyle ödeme imkanına sahip bulunmaktadırlar. Aynı şekilde hesaplanan oranın “2,01” ve üzerinde çıkması halinde ise prim borçlusunun çok zor durum halinde olmadığı kabul edilmektedir. Bunlar, taksit ödeme yükümlülükleri düzenli olarak yerine getirmiş olsalar dahi, taksit ödeme süresince tahakkuk eden sigorta primlerini çok zor durum olmaksızın bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri halinde kalan taksitler için 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanma hakkını kaybedeceklerdir. www.ozdogrular.com B- CARİ AY SİGORTA PRİMLERİNİN ÖDENMEMESİ NEDENİYLE TAKSİT ÖDEME HAKKININ KAYBEDİLECEĞİ ALACAKLARIN KAPSAMI 6111 sayılı Kanun’un 14. maddesinin 3. fıkrasına göre SGK’ya bağlı tahsil dairelerince takip edilen ve yapılandırma kapsamına alınan alacaklardan; · 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan; sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi, · İsteğe bağlı sigorta primi ve topluluk sigortası primi, · İlgili kanunları gereğince takip edilen damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı, · Yaşlılık, emekli aylığı veya malullük aylığı bağlandıktan sonra 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılık statüsü kapsamında sigortalı sayılmasını gerektirir nitelikte çalışması nedeniyle ilgili mevzuatına göre ödenmesi gereken sosyal güvenlik destek primi · Özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin yapılan ön değerlendirme, araştırma veya tespit sonucunda bulunan eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi · İşlenen fiillere ilişkin olup kesinleştiği halde ödenmemiş olan idari para cezası ile dava safhasında bulunan veya dava açma süresi sona ermemiş idari para cezaları, asılları ile bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi borçları dolayısıyla yapılandırma talebinde bulunanların, taksit ödeme süresince tahakkuk eden sigorta primlerini çok zor durum olmaksızın bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri halinde, yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybedecekleri hükme bağlanmıştır. Ancak, 6111 sayılı Kanun’un 20. maddesinin altıncı fıkrasında, “İl özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar hakkında Kanun’un 3. maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 14. maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanmaz.” hükmü uyarınca fıkrada sayılan kuruluşlara ait ve kapsama giren borçlarının, yeniden yapılandırılması halinde, söz konusu kuruluşların yalnızca taksitlerle ilgili ödeme yükümlülüklerini yerine getirmeleri yeterli olduğu ve bunların ikiden fazla olmak üzere taksit ödeme süresince sigorta primlerini ödememiş olmalarının yeniden yapılandırma hükümlerinden yararlanmalarına engel teşkil etmeyeceği hükme bağlanmıştır. Yine yukarıda sayılan borçlar dışında kalan ve yapılandırılan borçlarına ait taksitlerini düzenli olarak ödeyip, taksit ödeme süresince tahakkuk eden sigorta primlerini çok zor durum olmaksızın bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödemeyen ya da eksik ödeyenlerin yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybetmeleri ise söz konusu değildir. Ancak, bunlar ait taksitlerin Kanun’un 18. maddesinde belirtilen süre ve şekilde ödenmesi gerekmekte olup aksi halde 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilecektir. www.ozdogrular.com V- SONUÇ SGK’ya olan borçlarından dolayı yapılandırma talebinde bulunarak ortaya çıkan borç tutarını peşin olarak ödemeyip taksitle ödeme seçeneğini tercih eden borçluların, söz konusu borca ait taksit ödemelerini düzenli olarak yapmaları 6111 sayılı Kanun’la tanınan yapılandırma hakkından yararlanmaya devam etmeleri için gerekli bulunmaktadır. Ancak, III. Bölümde açıklandığı üzere yapılandırma kapsamındaki bazı alacaklar bakımından borç taksitlerinin yanında, borçluların taksit ödeme süresince tahakkuk eden sigorta primlerini de düzenli olarak ödemeleri 6111 sayılı Kanun uyarınca yapılandırılan borçlarına ilişkin taksitlerin ödenmesinin devamı bakımından ikinci bir şart olarak ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte, taksit ödeme süresince tahakkuk eden sigorta primlerini çok zor durum hali nedeniyle bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödenmemesi ya da eksik ödenmesi ise ilgililerin yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını ortadan kaldırmadığı gibi, bu durumdaki borçlular hesaplanan likidite oranları dikkate alınarak cari aylara ait sigorta primi borçlarını 36 aya kadar taksitle ödeyebileceklerdir. Öte yandan, çok zor durum halinin belirlenmesine esas olmak üzere kullanılan “Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar / Kısa Vadeli Borçlar” formülü sonucu bulunan likidite oranının “2” ve altına düşmesi halinde, SGK tarafından borçlunun çok zor durumda olduğu kabul edilmekte iken, Maliye Bakanlığı’na bağlı tahsil dairelerince takip edilen alacaklar bakımından kullanılan ve çok zor durum halinin belirlenmesine ilişkin likidite oranının “1” ve altına düşmesi halinde, borçlunun çok zor durumda olduğu kabul edildiğinden() borçlular hakkında kurumlar bazında farklı uygulamaların yapılmasına neden olacaktır. Örneğin, vergi ve sigorta primlerinden kaynaklanan borçlarından dolayı yapılandırma talebinde bulunan bir borçlunun, taksit ödeme süresince cari aylara ait vergi ve sigorta primlerini ödeyememesi ve çok zor durum hali nedeniyle bu ödemeleri düzenli olarak yapamadığını belirtmesi ve likidite oranının 1,5 olarak hesaplanması halinde, kişi esas alınan likidite oranı farklılığından dolayı SGK tarafından çok zor durumda kabul edilerek yapılandırma hakkı devam ettirilirken, Maliye Bakanlığı’na yapmış olduğu yapılandırma hakkı kapsamında kalan taksitlerini ödeme hakkını kaybedecektir. Diğer taraftan, çok zor durum halinde olmamakla birlikte 5510 sayılı Kanun’un 91. maddesinde düzenlendiği üzere, işyerleri yangın, su baskını, yer kayması, deprem gibi afete uğrayan, tabii afet nedeniyle tarımsal faaliyetinden dolayı zarar gören işverenler ile 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar ile 15.05.1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun uyarınca genel hayatı etkilediğine karar verilen afetler nedeniyle, afet bölgesinde doğrudan veya dolaylı olarak zarar gören işverenlerle sigortalı ve hak sahiplerinin, anılan madde uyarınca erteleme hakkından yararlanmaları dolayısıyla, gerek yapılandırma taksitlerini gerekse taksit ödeme süresince tahakkuk eden sigorta primlerini bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri, borçlarının yapılandırılması hakkını kaybetmelerine neden olmayacaktır. www.ozdogrular.com
Ahmet ALTINTAŞ* E-Yaklaşım (*) SGK, Sosyal Güvenlik Uzmanı () Bkz. 03.02.2009 tarih ve 2009/20 sayılı SGK Genelgesi. () Bkz. 25.03.2008 tarih ve 2008/16 sayılı SGK Genelgesi. () Bkz. 01.07.2008 tarih ve 2008/3 sayılı GİB Tahsilat İç Genelgesi. ------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. |