Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Almanya ile Yapılan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna İlişkin Kanun PDF Yazdır e-Posta
28 Aralık 2011

Image

Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi ve Vergi Kaçakçılığını Önleme Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Resmi Gazetede yayımlandı.

6263 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi ve Vergi Kaçakçılığını Önleme Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun” 27.12.2011 tarih ve 28155 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

Söz konusu anlaşmanın onaylanmasının uygun bulunmasına dair Kanun yayımlanmakla birlikte, Anlaşma henüz yürürlüğe girmemiştir.

Anlaşmaya göre, anlaşma onaylanacak, onay belgeleri teati edildiği gün yürürlüğe girecek ve Türkiye yönünden, 2011 yılı Ocak ayının birinci günü veya daha sonra başlayan her vergilendirme dönemine ilişkin vergiler için hüküm ifade edecektir.

Aşağıda yasama prosedürü devam eden yeni anlaşmada yer alan önemli hükümler, Almanya tarafından 21.07.2009 tarihinde feshedilen anlaşma ile karşılaştırılarak özetlenmiştir.

Md.

Konu

Yürürlükten kalkan anlaşma

Yeni anlaşma

1

Kapsanan kişiler

Anlaşma, Akit devletlerden birinin veya her ikisinin mukimi olan kişilere uygulanmıştır.

Değişiklik yoktur.

2

Kapsanan vergiler

Anlaşma gelir ve servet üzerinden alınan vergileri kapsamaktadır. Buna göre anlaşmanın uygulanacağı vergiler özellikle;

- Türkiye’de gelir ve kurumlar vergisinden,

- Almanya’da ise gelir vergisi, kurumlar vergisi, servet vergisi ve ticaret vergisinden,

oluşmaktadır.

Anlaşma gelir üzerinden alınan vergileri kapsamaktadır. Buna göre anlaşmanın uygulanacağı vergiler;

- Türkiye’de gelir ve kurumlar vergisinden,

- Almanya’da ise gelir vergisi, kurumlar vergisi ve ticaret vergisinden,

oluşmaktadır.

Yürürlükten kalkan anlaşmada, Almanya’da uygulanan Servet vergisi de kapsamda iken, yeni anlaşmada bu vergi kapsanmamıştır.

3

Tanımlar

Anlaşmanın 3. maddesinde tanımlara yer verilmiştir. Maddede yer alan hükümlere göre, Anlaşmada geçen;

- Kişi terimi; herhangi bir gerçek kişiyi ve herhangi bir şirketi,

- Şirket terimi, her türlü tüzel kişi veya vergilemede tüzel kişi olarak kabul edilen şahsiyeti,

- Yetkili makam terimi; Türkiye’de, Maliye Bakanını,

ifade etmektedir.

Anlaşmanın 3. maddesinde tanımlara yer verilmiştir. Maddede yer alan hükümlere göre, Anlaşmada geçen;

- Kişi terimi; bir gerçek kişiyi, bir şirketi ve kişilerin oluşturduğu diğer herhangi bir kuruluşu,

- Şirket terimi, herhangi bir kurum olarak işlem gören herhangi bir kuruluşu,

- Yetkili makam terimi; Türkiye’de, Maliye Bakanını veya yetkili temsilcisini,

ifade etmektedir.

4

Mukim

Anlaşmanın 4. maddesinde “bir akit devletin mukimi” terimi, ev, ikametgah, kanuni merkez, iş merkezi veya benzer yapıda diğer herhangi bir kriter nedeniyle vergi mükellefi olan kişi olarak tanımlandıktan sonra, bu hüküm dolayısıyla bir gerçek kişinin her iki Devletin de mukimi olduğunda, bu kişinin durumunun ne şekilde belirleneceği düzenlenmiştir.

Anlaşmanın 4. maddesinde “bir akit devletin mukimi” terimi, ev, ikametgah, kanuni ana merkez, yönetim yeri veya benzer yapıda diğer herhangi bir kriter nedeniyle burada vergiye tabi olan herhangi bir kişi olarak tanımlandıktan sonra, bu hüküm dolayısıyla bir gerçek kişinin her iki Devletin de mukimi olduğunda, bu kişinin durumunun ne şekilde belirleneceği düzenlenmiştir.

5

İşyeri

Anlaşmanın 5. maddesinde işyeri, bir teşebbüsün işinin tamamen veya kısmen yürütüldüğü işe ilişkin sabit bir yer olarak tanımlanmış, işyeri teriminin kapsamına giren yerler sayılmış, altı aydan fazla devam eden inşaat şantiyesi, yapım, montaj veya kurma projesi veya bunlarla ilgili kontrol faaliyetlerinin de işyeri oluşturduğu belirtilmiştir.

Maddede ayrıca, işyeri oluşturmayan faaliyetler ayrıntılı olarak sayılmıştır.

Anlaşmanın 5. maddesinde işyeri, bir teşebbüsün işinin tamamen veya kısmen yürütüldüğü işe ilişkin sabit bir yer olarak tanımlanmış, işyeri teriminin kapsamına giren yerler sayılmış, altı aydan fazla devam eden inşaat şantiyesi, yapım, montaj veya kurma projesi veya bunlarla ilgili kontrol faaliyetlerinin de işyeri oluşturduğu belirtilmiştir.

Yürürlükten kalkan anlaşmadan farklı olarak; yeni anlaşmada bir teşebbüs tarafından, çalışanları veya teşebbüs tarafından bu amaçla görevlendirilen diğer personel aracılığıyla bir akit devlette ifa edilen ve herhangi bir 12 aylık dönemde (aynı veya bağlı proje için) toplam 6 aylık süre veya süreleri aşan danışmanlık hizmetleri dahil hizmet tedariklerinin de “işyeri” tanımına dahil olduğu ifade edilmiştir.

Buna göre, Almanya’da mukim bir teşebbüs tarafından doğrudan ya da dolaylı olarak Türkiye’de ifa edilen hizmetlerin, Almanya’daki teşebbüs için Türkiye’de işyeri oluşmasına sebebiyet verebileceği söylenebilir.

6

Gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelirler

Anlaşmaya göre, gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelirler (gayrimenkul varlığın doğrudan kullanımından, kiralanmasından veya diğer herhangi bir şekilde kullanımından elde edilen gelirler), varlığın bulunduğu ülkede vergilendirilmektedir.

Değişiklik yoktur.

7

Ticari kazançlar

Anlaşmanın 7. maddesine göre, bir teşebbüse ait kazanç, bu teşebbüs diğer Akit Devlette bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunmadıkça, yalnızca (işletmenin mukimi olduğu) bu devlette vergilendirilecektir.

Eğer işletme işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa, teşebbüsün kazancı sadece işyerine atfedilebilen gelirler sınırlı olarak, işyerinin bulunduğu Devlette vergilendirilir.

Değişiklik yoktur.

8

Deniz ve hava taşımacılığı gelirleri

Anlaşmanın 8. maddesine göre, bir Akit devlet teşebbüsünün diğer akit devlette uluslararası trafik kapsamına giren türden bir gemi, uçak veya kara nakil vasıtası işletmeciliğinde bulunmasından elde ettiği gelir, sadece bu Devlette vergilendirilir.

Anlaşmanın 8. maddesinde deniz ve hava taşımacılığından elde edilen gelirler kapsanmış olup, kara taşımacılığından elde edilen gelirler maddede düzenlenmemiştir.

Yeni anlaşmaya göre, bir Akit devlet teşebbüsünün uluslararası trafikte gemi veya uçak işletmeciliğinden elde ettiği kazançlar, yalnızca taşımacılık yapan teşebbüsün mukim olduğu devlette vergilendirilecektir.

10

Temettüler

Anlaşmanın 10. maddesine göre, Devletlerden birinde mukim bir şirket tarafından, diğer Devletin mukimine ödenen temettüler, kural olarak temettü gelirini elde edenin mukim olduğu ülkede vergilendirilir.

Anlaşmaya göre temettü gelirleri, temettüyü ödeyen şirketin mukim olduğu yani temettülerin doğduğu Devlette de vergilendirilir. Ancak, bu şekilde ödenecek vergi, aşağıdaki oranları aşamaz:

- Temettü elde eden, temettü ödeyen şirketin sermayesinin doğrudan doğruya en az % 10’unu elinde tutan bir şirket ise gayrisafi temettü tutarının % 15’i

- Tüm diğer durumlarda gayrisafi temettü tutarının % 20’si

Anlaşmanın 10. maddesine göre, Devletlerden birinde mukim bir şirket tarafından, diğer Devletin mukimine ödenen temettüler, kural olarak temettü gelirini elde edenin mukim olduğu ülkede vergilendirilir.

Anlaşmaya göre temettü gelirleri, temettüyü ödeyen şirketin mukim olduğu yani temettülerin doğduğu Devlette de vergilendirilir. Ancak, bu şekilde ödenecek vergi, aşağıdaki oranları aşamaz:

- Gerçek lehdar, temettü ödeyen şirketin sermayesinin doğrudan doğruya en az % 25’ini elinde tutan bir şirket ise gayrisafi temettü tutarının % 5’i

- Tüm diğer durumlarda gayrisafi temettü tutarının % 15’i

(Konuyla ilgili olarak ayrıca bakınız, çifte vergilemenin önlenmesi bölümü).

11

Faiz gelirleri

Anlaşmanın 11. maddesine göre, bir akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen faiz, kural olarak bu diğer Devlette vergilendirilecektir. Dolayısıyla ilke olarak faiz gelirlerini vergilendirme hakkı lehdarın mukim olduğu Akit Devlete aittir.

Anlaşmaya göre, faizin lehdarının diğer Akit Devletin bir mukimi olması halinde, faizin doğduğu Akit Devletin de sınırlı vergilendirme hakkı bulunmakta olup, bu vergileme bu şekilde alınan vergi, faizin gayrisafi tutarının % 15’i ile sınırlıdır.

Anlaşmanın 11. maddesine göre, bir akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen faiz, kural olarak bu diğer Devlette vergilendirilecektir. Dolayısıyla ilke olarak faiz gelirlerini vergilendirme hakkı lehdarın mukim olduğu Akit Devlete aittir.

Anlaşmaya göre, faizin gerçek lehdarının diğer Akit Devletin bir mukimi olması halinde, faizin doğduğu Akit Devletin de sınırlı vergilendirme hakkı bulunmaktadır. Bu durumda alınabilecek vergi, faizin gayrisafi tutarının % 10’unu geçemez.

Yeni anlaşmada akit devletlerden birinin mukimi olan faizin gerçek lehtarının sadece diğer devletteki bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunması değil, bu diğer devletteki sabit bir yer vasıtası ile serbest meslek faaliyetinde bulunduğu haller de kapsanmıştır. İlgili paragrafa göre, böyle bir durumda yeni anlaşmanın 7. veya 14. madde hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmiştir.

12

Gayrimaddi hak bedelleri

Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette vergilendirilir.

Buna göre gayrimaddi hak bedellerinin vergileme hakkı ilke olarak ödeme yapılan kişinin mukim olduğu Devlete tanınmaktadır.

Öte yandan Anlaşma, gayrimaddi hak bedellerinin elde edildiği Devlete de % 10 ile sınırlı olarak vergileme hakkı vermektedir.

Yeni anlaşmada gayrimaddi hak bedellerinin vergilemesinde esas olarak bir değişiklik öngörülmemiştir. Anlaşmaya göre gayrimaddi hak bedellerinin vergileme hakkı ilke olarak ödeme yapılan kişinin mukim olduğu Devlete tanınmaktadır.

Yeni anlaşmada, gayrimaddi hak bedellerinin sahibine “gerçek lehtar” vurgusu yapılmıştır.

Yeni anlaşma ile önceki anlaşmada “gayrimaddi hak” tanımına giren tüm hakların satışı karşılığında ödenen tutarlar üçüncü paragraftaki tanımın dışında tutulmuştur.

Bununla birlikte, yeni anlaşmaya göre “gayrimaddi hak bedelleri” terimi bir kişinin ismi, resmi ya da benzeri şahsiyet haklarını kullanma imtiyazı ya da kullanma hakkı karşılığında ödenen her türlü bedeli de kapsar.

Son olarak yeni anlaşmada akit devletlerden birinin mukimi olan gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehtarının sadece diğer devletteki bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunması değil, bu diğer devletteki sabit bir yer vasıtası ile serbest meslek faaliyetinde bulunduğu haller de kapsanmıştır. İlgili paragrafa göre, böyle bir durumda yeni anlaşmanın 7. veya 14. madde hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmiştir.

13

Sermaye değer artış kazançları

Yürürlükten kalkan anlaşmaya göre, gayrimenkul varlıkların elden çıkartılmasından doğan kazançlar, varlıkların bulunduğu Devlette vergilendirilmektedir.

Yeni anlaşmada sermaye değer artış kazançlarının vergilemesinde esas olarak bir değişiklik öngörülmemiştir. Anlaşmaya göre, gayrimenkul varlıkların elden çıkartılmasından doğan kazançlar, ödeme yapılan kişinin mukimi olduğu devlette vergilendirilecektir.

Yeni anlaşma ile birlikte, bir Akit Devlet teşebbüsünün diğer Akit Devlette sahip olduğu bir işyerinin ticari varlığına dahil menkul varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazanç da söz konusu diğer Devlette vergilendirilebilecektir.

Yeni anlaşmaya göre; akit devletlerden birinin mukimi tarafından sahip olunan ve değerinin %50’den fazlası doğrudan ya da dolaylı olarak diğer akit devlette bulunan taşınmazlardan oluşan hisse ve benzeri hakların elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar söz konusu diğer akit devlet tarafından vergilendirilebilir.

Ayrıca, yürürlükten kalkan anlaşmadan farklı olarak, yeni anlaşmaya göre, uluslar arası trafikte işletilen gemi veya uçakların ya da söz konusu gemi ve uçakların işletilmesiyle ilgili menkul varlıkların elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, yalnızca teşebbüsün mukim olduğu akit devlette vergilendirilecektir.

14

Serbest meslek faaliyet gelirleri

Anlaşmaya göre, bir Devlet mukiminin, serbest meslek faaliyetinden sağladığı kazançların, faaliyetin icra edildiği ülkede vergilendirileceği belirlendikten sonra, bir akit Devlet mukiminin diğer Devlette serbest meslek kazancından sağladığı kazançların, aşağıdaki hallerde kişinin mukim bulunduğu Devlette vergilendirilmesi öngörülmektedir:

- Geliri elde eden kişinin, bir takvim yılı içinde bir veya birkaç seferde 183 günü aşmayan bir süre ile diğer devlette bulunması.

- Ödemenin diğer Devlet mukimi olmayan bir kişi tarafından veya onun adına yapılması.

- Ödemenin, ödeyen kişinin diğer Devlette sahibi bulunduğu bir işyerinden veya sabit yerden yapılması.

Yeni anlaşmaya göre, bir Devlet mukimi gerçek kişisinin serbest meslek faaliyeti dolayısıyla elde ettiği gelirin yalnızca bu Devlette vergilendirilir. Eğer bu hizmet veya faaliyetler diğer Devlette icra edilirse ve eğer;

- Geliri elde eden kişi, faaliyeti icra etmek üzere diğer Devlette işyerine sahip olursa,

- Faaliyetin icra edildiği süre veya süreler, 12 aylık herhangi bir kesintisiz dönemde 183 günü aşarsa,

söz konusu gelir aynı zamanda diğer Devlette de vergilendirilebilecektir.

Öte yandan yeni anlaşmada, ödemenin diğer Devlet mukimi olmayan bir kişi tarafından veya onun adına ödenmesi esası maddeden çıkartılmıştır.

Bununla birlikte, yeni anlaşmanın 7. ve 14. maddelere ilişkin ikinci protokol maddesinde; özellikle teknik hizmetler, danışmanlık veya gözetim faaliyetlerine ilişkin ödemelerin 7. veya 14. madde hükümleri çerçevesinde değerlendirileceği ifade edilmiştir.

15

Ücretler

Anlaşmanın 15. maddesine göre; yöneticilere yapılan ödemeler (madde 16), emekli maaşları (madde 18), kamu hizmetleri nedeniyle elde edilen gelirler (madde 19) ve öğrencilere yapılan ödemelerin (madde 20) vergilemesine ilişkin madde hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit devlet mukiminin bir hizmet nedeniyle elde ettiği ücret, maaş ve benzeri gelirler, kural olarak hizmetin ifa edildiği Devlette vergilendirilir.

Ancak, yukarıdaki ilkeye bakılmaksızın, bir Akit devlet mukiminin diğer devlette ifa ettiği hizmet nedeniyle elde ettiği gelir, eğer;

- Gelir sahibi, diğer Devlette bir vergilendirme dönemi içinde bir veya birkaç seferde 183 günü aşmayan bir süre kalırsa, ve

- Ödeme, diğer devletin mukimi olmayan bir işveren tarafından veya böyle bir işveren adına yapılırsa, ve

- Ödeme, işverenin diğer Devlette sahip olduğu bir işyerinden veya sabit yerden yapılmazsa,

sadece gelir sahibinin mukimi olduğu Devlette vergilendirilir.

Esas olarak değişiklik yoktur.

22

(23)

Çifte vergilendirmenin önlenmesi

Anlaşma’nın çifte vergilendirmenin önlenmesine ilişkin maddesinde yer verilen düzenlemeyle, kural olarak çifte vergilendirmenin Türkiye’de mahsup yoluyla önlenmesi öngörülmüştür.

Anlaşmaya göre, Türkiye açısından, bir Türkiye mukiminin, Almanya’daki kaynaklardan elde ettiği gelir üzerinden, Almanya mevzuatına göre ödenecek vergi, söz konusu gelir üzerinden alınacak Türk vergisinden mahsup edilecektir.

Almanya açısından, Almanya’da mukim bir şirketin Türkiye’den elde ettiği temettü, Alman şirketin Türkiye’deki şirketteki ortaklık payının en az % 15 oranında olması ve elde eden şirket tarafından kazançtan indirilmemesi durumunda, Almanya vergisinden istisna edilecektir. Bununla birlikte, bu kapsamda olmayan temettüler ile faiz, gayrimaddi hak bedeli ve değer artış kazancı gibi sayılan bazı gelir türleri, eğer Türkiye’de vergilendirilmişse, bu vergilerin Almanya’da ödenecek vergilerden mahsubuna izin verilecektir.

24

(25)

Karşılıklı anlaşma usulü

Anlaşmanın 25. maddesinde karşılıklı anlaşma usulü düzenlenmiştir.

Maddeye göre, akit devletlerden birinin veya her ikisinin işlemlerinin, kendisi için Anlaşma hükümlerine uygun düşmeyen bir vergilemeye neden olduğu kanaatine varan kişiler, olayı mukimi olunan devletin yetkili makamına arz edebilir.

Yetkili makam, itirazı haklı bulmakla beraber kendisi tatminkâr bir çözüme ulaşamadığı takdirde, Anlaşmaya uygun olmayan vergilemeyi önlemek amacıyla, diğer Devletin yetkili makamıyla karşılıklı anlaşmayla çözmeye çalışır.

Esas olarak değişiklik yoktur.

25

(26)

Bilgi değişimi

Anlaşma’nın bilgi değişimine ilişkin 26. maddesine göre; her iki devletin yetkili makamları, Anlaşma kapsamına giren vergilere ilişkin bilgileri değişecekler ve aldıkları bilgileri gizli tutacaklardır.

Anlaşma’nın bilgi değişimine ilişkin 25. maddesine göre; her iki devletin yetkili makamları, Anlaşma hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili bilgileri, anlaşmayla kapsanan vergi ve kişilerle sınırlı olmaksızın değişecekler ve aldıkları bilgileri gizli tutacaklardır.

Anlaşmanın 25. maddesinde özetle;

- Bir Akit Devletçe talep etmesi durumunda, diğer Akit Devletin, kendi vergi amaçları yönünden bu bilgilere ihtiyacı olmasa da, talep edilen bilgiyi sağlamak için kendi bilgi toplama yöntemlerini kullanacağı; bu maddenin 3. fıkrasında yer alan sınırlamaların, taraflara sadece ulusal menfaati olmadığı gerekçesiyle bilgi sağlamayı reddetme hakkı verecek şekilde yorumlanamayacağı,

- Bilgi değişimini sınırlayan bu maddenin 3. fıkrasının taraflara, bilginin bir banka, diğer finansal kurum, temsilci veya bir acente ya da yediemin gibi hareket eden bir kişide bulunması veya bir kişinin sermaye payları ile ilgili olması nedeniyle bu bilgiyi sağlamayı reddetme hakkı verecek şekilde yorumlanamayacağı,

öngörülmüştür.

26

Vergilerin tahsilâtında yardımlaşma

 

Yeni anlaşmanın 26. maddesinde, yürürlükten kalkan anlaşmada olmayan, tahsilâtta yardımlaşma öngörülmüştür.

Maddeye göre taraf devletler, anlaşma kapsamı olan vergi ve kişilerle sınırlı olmaksızın, alacaklarının tahsilâtında birbirlerine yardım edeceklerdir.

27

Kaynakta vergileme

 

Yeni anlaşmanın 27. maddesinde, yürürlükten kalkan anlaşmada olmayan, kaynakta vergileme usulüne ilişkin kuralları belirleyen bir düzenleme yapılmıştır.

Maddeye göre, devletlerden birinde diğer akit devletin mukimi olan bir kişi tarafından elde edilen temettü, faiz, gayrimaddi hak bedeli veya diğer gelir unsurları üzerinden alınan verginin kaynakta kesinti yapılarak alınması durumunda, ilk devletin kaynakta kesinti uygulamasını, kendi iç mevzuatındaki orandan yapma hakkı anlaşma hükümlerinden etkilenmeyecektir.

Kesinti yoluyla alınan verginin, anlaşmaya göre indirilmesi veya hiç alınmaması durumunda, vergi iade edilecektir.

30

Yürürlükten kalkma / Yürürlüğe girme

Anlaşma, 01.01.2011 tarihinden sonraki vergilendirme dönemleri için geçerli olmak üzere, Almanya tarafından 21.07.2009 tarihinde feshedilmiştir.

Anlaşmanın 30. maddesine göre, anlaşma onaylanacak, onay belgeleri teati edildiği gün yürürlüğe girecek ve Türkiye yönünden, 2011 yılı Ocak ayının birinci günü veya daha sonra başlayan her vergilendirme dönemine ilişkin vergiler için hüküm ifade edecektir.

HATIRLATMALAR

  • Bültende anlaşma özetlenmiş olup, işlem yapmadan önce anlaşma metni incelenmeli veya uzman yardımı alınmalıdır.
  • Anlaşmanın onaylanmasının uygun bulunduğuna ilişkin Kanun yasalaşmış olmakla birlikte, yeni anlaşma henüz yürürlükte değildir. Anlaşma, her iki ülkedeki yasal prosedürlerin tamamlanmasından sonra, öngörülen şekilde yürürlüğe girecektir.
  • Anlaşmanın onaylanmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının kısa sürede çıkarak Türkiye’deki prosedürün tamamlanacağı tahmin edilmekte olup, gelişmeler ileriki dönemde duyurulacaktır.
  • Anlaşmanın prosedürünün tamamlanıp yürürlüğe girmesinden sonra, Gelir İdaresinin düzeltme işlemlerine ilişkin açıklama yapacağı tahmin edilmektedir. pwc

İlgili Anlaşma metnine aşağıdaki bağlantı yardımıyla ulaşabilirsiniz.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.