İflas eden şirketin çalışanları kıdem tazminatını Fon'dan alacak (13.01.08) |
13 Ocak 2008 | |
Hükümet, işverenin şikâyet ettiği kıdem tazminatı uygulamasına ilişkin yeni düzenlemeyi gündemine aldı. Bu konuda hazırlanan taslak, kısa bir süre içinde sosyal tarafların görüşüne açılacak Çalışma Bakanlığı'nın elinde kıdem tazminatının yeniden düzenlemesiyle ilgili 4 farklı taslak bulunuyor. Bunlardan üzerinde en fazla durulanı, bir fon kurularak ödemelerin buradan karşılanması. İşsizlik Fonu model alınarak kurulması planlanan 'Kıdem Tazminatı Fonu', işvereni yüklü tazminat ödemelerinden kurtaracak. Fon, iflas ve benzeri nedenlerle işverenin ödeme güçlüğüne düşmesi durumunda çalışanın kıdem tazminatını garanti altına alıyor. Kıdem Tazminatı Fonu'nun kendi kendini döndürebilmesi için yüzde 7 ya da 8 puanlık prim geliri gerektiği ifade ediliyor. Fon için işverenden yüzde 3 kıdem tazminatı primi kesilmesi öngörülüyor. İşsizlik Sigortası Fonu'ndaki yüzde 2'lik işveren payının yüzde birinin de Kıdem Tazminatı Fonu'na aktarılması planlıyor. Ayrıca fona SSK primlerinden bir ya da iki puanlık aktarma yapılacak. Yasa tasarısı, kıdem tazminatına hak kazanma süresi ve tazminat oranlarında kazanılmış hakları koruyor. Kıdem tazminatına ilişkin tartışmalar, uzun süreden beri iş ve sendika çevrelerinde sürüyor. İşveren, uygulamanın AB ülkelerine göre çok ağır olduğunu ve istihdamın önünde engel oluşturduğunu öne sürüyor. Sendikaların bir kısmı ise çalışma şartlarının ağırlığı, ücretlerin düşüklüğü ve iş güvencesi gibi nedenlerle kıdem tazminatı şartlarının hafifletilmesine karşı çıkıyor. Hükümetin hazırlığı, hem sendikaların çekincelerini dikkate alarak kazanılmış hakların korunması, hem de işverenin yükünü hafifletme yönünde. Tasarı, yasanın çıktığı tarihe kadarki dönem için kazanılmış kıdem haklarını işverenin ödemesini öngörüyor. Yasanın çıktığı tarihten sonrası içinse ödemeler fondan yapılacak. Her yıl için 30 gün kıdem ödemesi öngörülüyor. Kıdem tazminatına esas alınacak ücret, son yılın ortalaması olacak. İşveren, kıdem tazminatına hak kazanan işçi veya hak sahiplerini, hak kazandıkları tarihten itibaren 7 gün içerisinde fona bildirmek zorunda olacak. Fona ödenecek primler SSK tarafından toplanacak. Malî ve idarî yönden özerk olacak fon, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nca denetlenecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kıdem tazminatına ilişkin alternatiflerin kamuoyunda tartışılmasını istediklerini belirtiyor. Bu konudaki değişikliğin işçinin kıdem tazminatının elinden alınması gibi yansıtılmasına tepki gösteriyor. Çelik, işçilerin mağduriyetini önleyecek, aynı zamanda işverenler üzerindeki yükü hafifletecek bir çalışma üzerinde durduklarını anlatıyor. Çelik, birçok işyerinde işçilerin kıdem tazminatına hak kazanmasınlar diye 11 ay çalıştırılıp işten çıkarıldığını, sonra tekrar alındıklarını belirtiyor. Çalışma Bakanı, 20-30 yıl biriken tazminatı bir anda ödemenin işveren için de ciddi yük getirdiğini söylüyor. Türk İş'in grev tehdidine ilişkin ise "Ne dediğimizi anlayalım. Ne konuştuğumuzu karşılıklı masaya koyalım. Ona göre kim nereye gidecekse gitsin." cevabını veriyor. Sendikalar farklı düşünüyor Türkiye İşverenler Sendikası (TİSK) Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, kıdem tazminatının, kazanılmış haklar korunarak yeniden düzenlenmesi gerektiği üzerinde duruyor. Mevcut uygulamanın istihdamı engelleyen bir durum oluşturduğunu ileri süren Kudatgobilik, "Kıdem tazminatının bundan sonra istihdam edilecekler için istihdamın engellenmemesi amacıyla ele alınmasını istiyoruz." diyor. Türkiye dışında işsizlik sigortası ile kıdem tazminatının birlikte uygulandığı başka bir ülkenin olmadığını savunuyor. Türk İş Başkanı Mustafa Kumlu ise kıdem tazminatında kazanılmış haklara dokunulmasını kabul etmeyeceklerini vurguluyor. Tazminatın parasal değerinden öte, sosyal boyutu olan, yalnızca çalışan işçiyi değil, o emek ile geçinen işçi ailesini de ilgilendiren bir müessese olduğunu söylüyor. Kumlu, genel kurulda alınan 'kıdem tazminatına dokunulması halinde bunun genel grev sebebi sayılacağı' yönündeki kararı hatırlatıyor. Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu ise bu amaçla özel bir fon kurulmasına sıcak bakıyor. Kazanılmış hakların korunması şartıyla çalışmaya destek veren Uslu, pek çok işçinin iflas veya başka nedenlerle tazminatını alamadığına dikkat çekiyor. Fon kurulmasının, kıdem tazminatına devlet güvencesi anlamına geleceğini söylüyor. Kıdem tazminatı, AB'de daha düşükTürkiye'de kıdem tazminatı oranı AB ülkelerine göre daha yüksek. Her yıla bir aylık brüt ücret kıdem tazminatı olarak uygulanırken AB ülkelerinde yıl başına bir haftalık ya da 15 günlük tazminat söz konusu. Almanya, Belçika, İşveç ve Finlandiya gibi ülkelerinde ise kıdem tazminatı uygulaması yok. Çalışanlar için işsizlik maaşı uygulaması söz konusu. Ancak bu ülkelerde devletin ödediği işsizlik maaşının süresi ve miktarı Türkiye'deki gibi düşük değil. Bu sayede işsiz kalanlar mağdur olmuyor. Dünya Bankası verilerine göre dünyada en ağır kıdem tazminatı yükü Türkiye'de. Ülkemizde 20 yıllık hizmet karşılığı 20,1 aylık ücret tutarında kıdem ödeniyor. Buna karşılık OECD ülkelerinde ortalama 6,1, AB ülkelerinde ortalama 6 aylık ücret kıdem tazminatı olarak ödeniyor. Bu oran Asya ülkerinde 16, Latin Amerika ülkelerinde ise 12 maaş. Ancak AB ülkelerinde iş güvencesi Türkiye'ye göre çok daha gelişmiş durumda. Ayrıca AB ülkelerinde iş bulabilmek, Türkiye'ye göre çok daha kolay. Öte yandan Türkiye'de işverenlerin büyük bölümü çalışanlarını asgari ücretten sigortalı gösteriyor. Aslında daha fazla ücret almalarına karşın çalışanların kıdem tazminatları düşük hesaplanıyor. İşsizlik Fonu'nda 31 milyar YTL biriktiKıdem tazminatı için kurulması düşünülen fona örnek gösterilen İşsizlik Sigortası Fonu'nda biriken para 31 Aralık 2007 itibarıyla 30,7 milyar yeni lirayı buldu. 2000 yılında faaliyete geçirilen Fon şimdiye kadar 942 bin işsize toplam 1 milyar 311 milyon YTL ödeme yaptı. Halen Fon varlığının yüzde 52,30'u bono, yüzde 41,56'sı tahvil, yüzde 2,24'ü döviz cinsi tahvil, yüzde 3,74'ü mevduat, yüzde 0,16'sı da döviz tevdiat hesaplarında değerlendiriliyor. İşsizlik sigortası fonu için yüzde 2'si işverenden yüzde 1'i de işçiden olmak üzere toplam yüzde 3 oranında prim kesintisi yapılıyor. |