Kanun' a Aykırı Kurulan Anonim ve Limited Şirketlerin Feshi |
19 Ocak 2012 | |
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (YTTK), 14.02.2011 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmış olup, söz konusu Kanun’un sermaye şirketlerinin bağımsız denetimi ve bu şirketlerin internet sitesi kurmalarına ilişkin hükümleri dışındaki diğer hükümleri 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecektir. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (ETTK) bazı maddeleri sadece dilinde güncelleme yapılarak, bazı maddeleri ise içerik bakımından yeniden düzenlenerek YTTK’ya aktarılmıştır. I- GİRİŞ Bunlardan başka ETTK’nın geçmiş yıllarda yürürlükten kaldırılan bazı hükümleri de YTTK’da tekrardan düzenlenmiştir. YTTK’nın yeniden meri hale getirdiği hükümlerden biri, 559 sayılı KHK(1) ile 1995 yılında yürürlükten kaldırılan ETTK’nın 299. maddesinin V ve VI. fıkralarıdır. Maddenin ilga edilmesi nedeniyle yaşanan aksaklıklar ve mevcut hukuki boşluk dikkate alınarak düzenlenen YTTK’nın “Fesih Davası” başlıklı 353. maddesi, aynı zamanda AB’nin şirketlere ilişkin 68/151 sayılı Yönergesi’ne de uygundur. Getirilen düzenlemede tescil edilen bir anonim şirketin butlanının veya yokluğunun ileri sürülemeyeceği, ancak kanuna aykırı kurulduğu ileri sürülen şirketler hakkında kısa bir hak düşürücü süre içinde fesih davası açılabileceği öngörülmüş, bu sayede anonim şirketler hukukunda geçerli olan “tescilin sağlığa kavuşturucu ilkesi” (tescilin her türlü hukuki sakatlığı onarması) ile “işlem güvenliği ilkesi”ne işlerlik kazandırılmış ve menfaatler dengesine daha uygun bir düzenleme yapılmıştır. Bahsi geçen hüküm, aynı zamanda anonim şirketlerin güvenli kuruluşuna ilişkin sistemin esaslarından birini de oluşturmaktadır. Öte yandan, YTTK’nın 353. maddesi, anılan Kanun’un 644/I-b maddesinde yapılan atıf nedeniyle, limited şirketler hakkında da uygulanacaktır. Dolayısıyla bu çalışmada anonim şirketlerle ilgili olarak yapılan açıklama ve değerlendirmeler limited şirketler için de geçerlidir. Ayrıca, YTTK’nın 456/IV. maddesindeki atıf kapsamında, bahsi geçen hükmün kıyas yoluyla anonim şirketlerin sermaye artırımı işlemlerinde de uygulanması mümkündür. Bu çalışmamızda, ETTK’nın mülga hükmüyle karşılaştırmalı olarak, kanuna aykırı hareket edilmek suretiyle kurulan anonim ve limited şirketler hakkında fesih davası açılmasının şartları, dava açmaya yetkili olanlar ile davaya ilişkin usul ve esaslar hakkında bilgi verilecektir. www.ozdogrular.com II- 6762 SAYILI (ESKİ) TÜRK TİCARET KANUNU’NDA YER ALAN DÜZENLEME ETTK’nın 299. maddesinde anonim şirketlerin kuruluş işlemlerinin mahkeme tarafından tasdik edilmesine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiş; ayrıca aynı maddenin V ve VI. fıkralarında, tasdik edilen bir şirketin sonradan butlanının iddia edilemeyeceği; ancak şirketin kurulmasında kanun veya esas sözleşme hükümlerine riayet olunmamak suretiyle alacaklıların veya pay sahiplerinin menfaatleri önemli tarzda tehlikeye düşürülmüş veya ihlal edilmiş olursa ilgili alacaklı veya pay sahiplerinin talebi üzerine mahkemece şirketin kurulmamış sayılmasına karar verileceği, dava açıldıktan sonra mahkemenin bir tarafın talebi üzerine lüzumlu tedbirleri alabileceği, davanın şirketin tescil ve ilanından itibaren bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmasının şart olduğu belirtilmişti. Söz konusu 229. madde, 559 sayılı KHK ile tamamen yürürlükten kaldırılmış, dolayısıyla kuruluştaki mahkeme tasdiki ve geçmişe etkili olan “kurulmamış sayılma davası” sistem dışı bırakılmıştır. Şirket kuruluşlarının mahkeme tarafından onaylanması safhasının, kuruluş işlemlerini gereksiz yere çoğaltmaktan başka pratik faydasının olmaması nedeniyle kaldırılması olumlu olmakla birlikte, ETTK md. 299’un tamamen kaldırılması birçok açıdan doğru olmamıştır. Hükümde öngörülen davanın önemi, bir aylık hak düşürücü sürenin geçmesi sonrasında anonim şirketin butlanının hiçbir sebeple ileri sürülememesiydi. Anılan maddenin mülga olmasıyla birlikte, bir anonim şirketin butlanının tespiti, artık herhangi bir süreye bağlı olmaksızın istenebilmeye başlanmıştır. Nitekim 299. maddenin yürürlükten kaldırılmasından sonra Yargıtay hem ileriye hem de geriye dönük olarak açılan butlan davalarını kabul etmiştir. Bu durum hukuk güvenliği açısından sakınca oluşturmuştur. Bahsi geçen maddenin ilga edilmesiyle tescilin kuruluştaki noksanları ıslah edici etkisi de kaldırılmıştır(2). Ayrıca, kuruluşta kanun hükümlerine aykırı davranılması hali yaptırımsız bırakılmıştır. www.ozdogrular.com III- 6102 SAYILI (YENİ) TÜRK TİCARET KANUNU’NDA YAPILAN DÜZENLEME A- FESİH DAVASININ ŞARTLARI ETTK’nın mülga olan 299. maddesinin V ve VI. fıkraları, bazı değişikliklerle YTTK’nın 353. maddesinde yeniden düzenlenmiştir. Anılan maddede; “anonim şirketin butlanına veya yokluğuna karar verilemeyeceği; ancak, şirketin kurulmasında kanun hükümlerine aykırı hareket edilmek suretiyle, alacaklıların, pay sahiplerinin veya kamunun menfaatleri önemli bir şekilde tehlikeye düşürülmüş veya ihlal edilmiş olursa, yönetim kurulunun, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın(3), ilgili alacaklının veya pay sahibinin istemi üzerine şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesince şirketin feshine karar verileceği, davanın, şirketin tescil ve ilanından itibaren üç aylık hak düşürücü süre içinde açılmasının şart olduğu” hükme bağlanmıştır. ETTK’nın mülga 299. maddesinde kanuna aykırı şekilde kurulan şirketler için öngörülen “kurulmamış sayılma davası” yerine, YTTK’da “fesih davası” düzenlenmiştir. Ayrıca şirketin tescil ve ilanından itibaren fesih davası açmak için öngörülen hak düşürücü süre bir aydan üç aya çıkartılmış; sadece kanuna aykırı şekilde kurulan şirketler için fesih davası açılması kabul edilmiş, esas sözleşmeye aykırılıklar ise kapsam dışı bırakılmış; alacaklılar ve pay sahipleri yanında yönetim kuruluna ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na da fesih davası açma hakkı tanınmıştır. Şirket kuruluşunun kanuna aykırı olması halinde, öncelikle ticaret sicili müdürlüğü (memurluğu) şirket kuruluşunun tescil talebini reddedecektir. Kanun’a aykırılık kuruluş belgelerinden tespit edilebilecektir(4). Kanun’a aykırılık sicil müdürlüğünce tespit edilememiş ve şirket tescil olunmuşsa, kuruluş aşamasında kanun hükümlerine aykırı davranılmış olsa dahi, artık bu şirketin butlanı veya yokluğu istenemeyecektir. Şirket ticaret siciline tescil edilerek hukuken varlık kazanmış ve tüzel kişilik sıfatını edinmiştir. Bununla birlikte, tescil ve ilan tarihinden itibaren üç ay içinde şirketin kurulmasında kanun hükümlerine aykırı hareket edilmek suretiyle, alacaklıların, pay sahiplerinin veya kamunun menfaatleri önemli bir şekilde tehlikeye düşürülmüş veya ihlal edilmiş ise, Kanun’da sayılanlar mahkemeden şirketin feshini talep edebilecektir. Dava açma süresinin başlangıcı olarak YTTK’da her ne kadar “tescil ve ilan tarihinden itibaren” denilmişse de, uygulamada tescil ve ilan işlemleri aynı gün yapılmamaktadır. Nitekim öncelikle Ticaret Sicili Memurluğu’nca tescil işlemi yapılmakta, daha sonra ise tescil edilen husus TOBB tarafından çıkartılan Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edilmektedir. Dolayısıyla tescil ve ilan işlemleri ayrı birimler tarafından farklı günlerde yapılmakta, iki işlem arasında en az birkaç günlük zaman farkı bulunmaktadır. Bu durumda üç aylık hak düşürücü sürenin başlangıcı olarak tescil tarihi mi yoksa ilan tarihi mi kabul edilecektir. Kanımızca, ilan işlemi daha sonra yapıldığından ve bu durum davacıların lehine olduğundan, hak düşürücü sürenin başladığı tarih olarak ilan tarihinin kabul edilmesi uygun olacaktır. Bir diğer husus, fesih davası için alacaklıların, pay sahiplerinin veya kamunun menfaatleri önemli bir şekilde tehlikeye düşürülmüş veya ihlal edilmiş olmalı, ayrıca belirtilen olumsuzluklar şirketin kurulmasında kanun hükümlerine aykırı hareket edilmesinden kaynaklanmalıdır. Söz konusu haller, Kanun’a aykırı hareket etme dışında başka nedenlerden ileri gelmişse, YTTK md. 353’e göre fesih davası açılması mümkün değildir. Bir başka anlatımla, ancak maddede belirtilen hallerle sınırlı olmak üzere fesih davası açılması ve şirketin feshine karar verilmesi mümkündür. Kanun’da fesih davası açmaya yetkili olanlar sınırlı sayıda gösterilmiştir. Söz konusu dava, yönetim kurulu, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, ilgili alacaklı veya her bir pay sahibinin talebi üzerine şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılabilecektir. www.ozdogrular.com B- FESİH DAVASINDA USUL YTTK md. 353/I’e göre Mahkeme’nin, davanın açıldığı tarihte gerekli önlemleri alması bir zorunluluktur. Alınabilecek önlemler, somut olayın özelliğine göre belirlenecek olmakla birlikte, bu önlemler şirkete kayyım atanması, ayni ve nakdi malvarlığına tedbir konulması, ihtiyati tedbir kararı alınması vb. şekillerde olabilir. Mahkeme bakmakta olduğu fesih davasında öncelikle anılan maddede belirtilen şartların oluşup oluşmadığını araştıracak; bu araştırma, bir önceki bölümde açıklanan kuruluş belgeleri kapsamında yapılacaktır. Ayrıca mahkeme davanın görülmesi sırasında, eksikliklerin giderilmesi, esas sözleşmeye veya Kanun’a aykırı hususların düzeltilmesi için süre de verebilecektir. Söz konusu eksiklik giderilemeyecek nitelikte ise veya tanınan süre zarfında bu aksaklık giderilemezse ve kuruluşta kanuna aykırı hareket edildiği ve 353. maddede sayılanların menfaatlerinin tehlikeye düşürüldüğü veya ihlal edildiğinin tespit edilmesi halinde mahkeme şirketin feshine karar verecektir. Bu durumda şirket zorunlu olarak tasfiyeye girecek ve YTTK’nın tasfiyeye ilişkin hükümleri uygulanacaktır. Dava dilekçesine deliller ile gerekli bütün bilgiler eklenecek, yargılama aşamasında delil sunulamayacak, ayrıca bir davanın beklenilmesi ve bilgi getirtilmesi de mahkemeden istenemeyecektir. Dolayısıyla delil ve belgeler, ilk celseye kadar hazır olmalıdır. Ancak, somut olayın haklı gösterdiği hallerde, mahkeme kesin süreye bağlayarak, davacının delil sunma ve bilgi getirtme istemini kabul edebilecektir. Dava, acele işlere(5) ilişkin usule tabi olacaktır (YTTK md. 353/III). Diğer taraftan, hem davanın açıldığı hem de kesinleşen mahkeme kararı, mahkemenin bildirimi üzerine, derhal ve resen ticaret siciline tescil ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan olunacaktır. Ayrıca yönetim kurulu, tescil ve ilanı yapılan hususu, tirajı elli binin üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan en az bir gazetede ilan edecek ve internet sitesine koyacaktır. Söz konusu bilgileri usule uygun bir şekilde internet sitesine koymayan anonim şirket yönetim kurulu üyeleri ve limited şirket müdürleri üç aya kadar hapis ve yüz güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacaktır (YTTK md. 562/XII; 1524). www.ozdogrular.com IV- SONUÇ 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, ETTK’nın 1995 yılında yürürlükten kaldırılan 299. maddesinin son iki fıkrasını bazı değişikliklerle tekrardan düzenlemiş ve sermaye şirketleri hakkında yeni bir fesih davası öngörmüştür. Bu çerçevede; anonim ve limited şirketlerin kuruluşları ticaret sicili müdürlüğünce tescil olunduktan sonra artık bunların butlanına veya yokluğuna karar verilemeyecek; ancak, şirketin kurulmasında kanun hükümlerine aykırı hareket edilmek suretiyle alacaklıların, pay sahiplerinin veya kamunun menfaatleri önemli bir şekilde tehlikeye düşürülmüş veya ihlal edilmiş olursa, yönetim kurulunun, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın, ilgili alacaklının veya pay sahibinin istemi üzerine şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi’nce şirketin feshine karar verilecektir. Davanın, şirket kuruluşunun Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilanından itibaren üç aylık hak düşürücü süre içinde açılması zorunludur (md. 353). Söz konusu düzenleme ile şirketlerin kuruluş işlemlerinden dolayı sürekli dava tehdidi altında olması engellenmiş, bununla birlikte anılan işlemlerin ilanından itibaren üç ay içinde menfaatleri tehlikeye düşürülen veya ihlal edilen pay sahipleri, alacaklılar, yönetim kurulu ve Devlete şirketin feshini mahkemeden talep etme hakkı tanınarak menfaatler dengesine uygun bir düzenleme yapılmıştır. Açılan davadan ve kesinleşen mahkeme kararından herkesin haberdar olması için bu husus tescil ve ilan olunacak; ayrıca, tirajı elli binin üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan en az bir gazetede ilan edilecek ve şirketin internet sitesine konacaktır. www.ozdogrular.com Mustafa YAVUZ* Yaklaşım (*) Gümrük ve Ticaret Müfettişi (1) 559 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname, 08.06.1995 tarih ve 4113 sayılı Kanun’un verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulu’nca 24.06.1995 tarihinde kararlaştırılmış ve 27.06.1995 tarih ve 22326 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. (2) Vildan ŞİMŞEK, Anonim Şirkette Kuruluş İşlemlerinin Akıbeti, http://www.turkhukuksitesi.com /makale_ 1110.htm (Erişim: 11.11.2011) (3) Resmi Gazete’nin 08.06.2011 tarihli nüshasında yayımlanan 640 sayılı Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK ile (mülga) Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın Türk Ticaret Kanunu’na ilişkin görev ve yetkileri, yeni kurulan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na devredilmiştir. (4) YTTK’nın 336. maddesine göre kuruluş belgeleri; esas sözleşme, kurucular beyanı, değerleme raporları, ayın ve işletme devralınmasına ilişkin olanlar da dahil olmak üzere, kurulmakta olan şirketler, kurucular ve diğer kişilerle yapılan ve kuruluşla ilgili olan sözleşmeler ile işlem denetçisi raporudur. (5) Acele işler: Diğer işlere tercihen yürütülmesi ve adli tatil içinde dahi bakılması kanunen mecburi bulunan davalar ve işlerdir ( http://www.kazanci.com/kho2/ibb/sozluk.htm) (Erişim: 15.11.2011). --------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
|