Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Bağımsız denetçinin seçiminde denetim komitesinin rol ve sorumlulukları PDF Yazdır e-Posta
09 Şubat 2012

Image

Dünyanın çeşitli ülkelerinde ve Türkiye'de yaşanan bedeli çok pahalı olan deneyimler sonucu günümüzde şirketlerin mali durumu ve maruz kaldığı riskler konusunda pay ve menfaat sahiplerinin şirket yönetimlerinden yeterli, doğru ve zamanında bilgi talebine ilişkin ihtiyaçları artmıştır.

Giriş

İhtiyaç duyulan doğru ve güvenilir bilgiye erişmenin güvencesi olarak kabul edilen bağımsız denetim sürecinin uygulama etkinliği, katma değeri ve yeterliliği ile bağımsız denetçinin seçimine ilişkin değerlendirme sürecini gözetmek günümüzde büyük önem kazanmıştır.

Bu nedenle düzenleyici otoriteler tarafından yapılan yasal düzenlemelerde Yönetim Kurullarında Denetim Komitelerinin oluşturulması öngörülmüştür.

Denetim komitesi, yönetim kurulu adına bağımsız denetim sürecinin uygulama etkinliği, katma değeri ve yeterliliği ile bağımsız denetçinin seçimine ilişkin değerlendirme sürecini gözetmekle sorumlu tutulmuştur.

SPK ve Bankacılık düzenlemeleri ile denetim komitesinin bağımsız denetçinin seçimi ve bağımsız denetimin gözetimi ile ilgili rol ve sorumlulukları belirlenmiştir.

Yazımızda, söz konusu düzenlemeler çerçevesinde bağımsız denetçinin seçimi ve bağımsız denetimin gözetimi sürecinde denetim komitesi üyeleri tarafından yerine getirilmesi gerekli rol ve sorumluluklar ile uygulamanın başarılı bir şekilde yürütülmesi için kritik başarı faktörleri açıklanmaktadır.

Denetçi niçin bağımsız olmalıdır?

İş dünyasında, bir işletmenin pay ve menfaat sahipleri olarak tanımladığımız taraflar olan işletme sahipleri, ortaklar, yönetim kurulu ve yöneticiler, işletme çalışanları, tedarikçileri ve müşterileri, kredi kuruluşları, yatırımcılar, derecelendirme kuruluşları, resmi kurumlar ve sivil toplum kuruluşları işletme mali tablo ve bilgilerine göre değerlendirme yapmakta, karar almakta ve uygulama yapmaktadırlar. Bu nedenle işletmenin mali tablolarının, mali durumu ve faaliyet sonuçlarını gerçeğe uygun ve doğru bir biçimde göstermesi gerekmektedir.

Öte yandan, toplum ve iş dünyasında pay ve menfaat sahibi taraf sayısının artması, ekonomik faaliyetlerin karmaşıklaşması, verilerin çokluğu ve karmaşık işlemlerin varlığı güvenilir bilgi edinilmesini zorlaştırmaktadır. Küresel dünyada karar vericilerin istedikleri bilgiye ilk elden ulaşmaları imkansıza yakındır. Bilgi başka kişilerden elde edildiğinde ise kasten yada kasıtsız olarak yanlış beyan edilme olasılığı yükselir. Bilgi, talep eden ile amacı çelişen bir kişi tarafından sağlanıyorsa tarafsızlığını yitirme riski doğar. Bilgi yanlış yada eksik aktarılabilir. Ayrıca, işletmeler ve işlemler genişleyip karmaşıklaştıkça kontrol edilmesi güçleşir.

Bilgi riskini azaltmak için bilgiyi talep edenin yapabileceği üç şey vardır: istediği bilgiyi kendi başına elde edip kontrol etmek, karşı tarafa güvenmek yada en yaygın yol olarak bağımsız denetim görüşüne başvurmak.

Kullanıcıların istedikleri bilgilere bağımsız ve belirlenen standartlara uygunluk derecesi değerlendirilmiş olarak ulaşmaları amacıyla “dış denetime” ihtiyaç duyulur. Ayrıca, çeşitli yasal düzenlemeler çerçevesinde işletmelerin mali tablolarının hazırlanması ve bağımsız denetime tabi olarak kamuya açıklanması zorunludur.

Pay ve menfaat sahiplerinin doğru ve güvenilir bilgiye ulaşımının güvencesi denetçinin bağımsızlığı ile sağlanabilir.

Denetçinin bağımsızlığı nasıl sağlanır?

Denetim, bir işletmenin ekonomik faaliyetleri sonucunda hazırlanan finansal tablo ve diğer finansal bilgilerin önceden belirlenmiş ölçütlere uygunluğu ve doğruluğunun makul güvence sağlayacak yeterli ve uygun bağımsız denetim kanıtları ile bağımsız denetim standartlarında öngörülen gerekli tüm bağımsız denetim tekniklerinin uygulanarak, defter, kayıt ve belgeler üzerinden değerlendirilmesi ve sonuçlarının bir rapora bağlanmasıdır.

Bu tanımda dikkat çekilmesi gereken üç önemli unsur vardır. Bunlardan birincisi dış denetimin önceden belirlenmiş ölçütlere dayanmasıdır. Bu ölçütler denetçinin bilgileri değerlendireceği standartlardır. İşletmeler ekonomik faaliyetlerini sürdürdükleri farklı çevrelere yada yönetim amaçlarına göre finansal tablo ve diğer bilgilerini hazırlarlar. Denetimde kullanılanacak standartlar denetimin amacına göre değişmektedir. Dış denetim işletmelerin tabi oldukları vergi mevzuatlarını, sermaye piyasalarını ve çeşitli otoritelerce belirlenmiş olan standartları dikkate alır ve çalışma kapsamını belirler.

İkinci önemli unsur bağımsızlık ilkesidir. Yapılan denetimin değeri denetim raporunu kullanan kişilerin denetçinin bağımsızlığına olan güvenlerine bağlıdır. Birçok farklı mali tablo okuyucusunun bağımsız denetçi raporu istemesinin nedeni tarafsız ve güvenilir bir bakış açısına duydukları ihtiyaçtır. Denetçi gerek kanıt toplarken ve gerekse topladığı kanıtları değerlendirirken önyargıdan uzak, tarafsız ve uzman bir kişi gibi hareket etmelidir.

Diğer bir önemli unsur da denetim standartlarına uyumdur. Globalleşen iş ve sermaye piyasaları tüm dünyada ortak kullanılan ve tam benzerlik gösteren denetim standartlarını geliştirme konusunda güçlü bir eğilim içindedirler. Bu çerçevede denetçi çeşitli otoriteler tarafından yayınlanmış olan denetim ilkeleri ve standartlarına uymak zorundadır.

Bağımsız denetimin katma değeri nedir?

İşletmelerde pay ve menfaat sahiplerinin hak ve çıkarlarının korunması açısından doğru ve güvenilir bilgiye ihtiyaç vardır. Doğru ve güvenilir bilgiye erişmenin güvencesi dış denetim görüşü ile sağlanabilir. Ülkemizde SPK düzenlemeleri ile halka açık şirketlerde uygulaması başlayan dış denetim, BDDK düzenlemeleri ve yasalaşması beklenen yeni Türk Ticaret Kanunu ile yaygınlık kazanmaktadır

Yapılan yasal düzenlemelerle işletmelerimizin kurumsal yönetim çerçevesinin sürekli bir parçası haline gelen dış denetim hizmetleri, işletmelerimizin muhasebe ve mali raporlama sistemlerinin uluslararası standartlarda kalite ve verimliliğini arttırmalarını da sağlamaktadır.

Dış denetim raporlarından, işletme ortakları, işletmeye ortak olmak isteyenler, kredi kuruluşları, yöneticiler, düzenleyici otoriteler, kamu kurumları ve diğer bilgi ve karar alıcılar yararlanmaktadır. Mali tabloların bağımsız denetiminin amacı; mali tabloların finansal raporlama standartları doğrultusunda bir işletmenin mali durumunu ve faaliyet sonuçlarını tüm önemli yönleriyle gerçeğe uygun ve doğru bir biçimde gösterip göstermediği konusunda bağımsız denetçinin görüş bildirmesini sağlamaktır.

Bağımsız denetçinin görüşü, mali tabloların güvenilirlik derecesini yükseltmekle beraber, bu görüş mali tabloları bağımsız denetime tabi tutulan işletmenin gelecekteki durumu hakkında ve işletme yönetiminin işletmenin faaliyetlerini etkin ve verimli bir biçimde yönettiğine dair bilgi sağladığı şeklinde değerlendirilmez.

Bağımsız dış denetimin sağladığı katma değeri; mali tablo kullanıcılarının istedikleri bilgilere bağımsız ve belirlenen standartlara uygunluk derecesi değerlendirilmiş olarak ulaşmaları olarak ifade edebiliriz. Bu nedenle, çeşitli yasal düzenlemeler çerçevesinde işletmelerin mali tablolarının hazırlanması ve bağımsız denetime tabi olarak kamuya açıklanması zorunludur.

Bağımsız denetçinin seçimi

SPK ve Bankacılık düzenlemeleri, bağımsız denetçinin seçimine ilişkin olarak denetim komitesine rol ve sorumluluklar vermektedir.

SPK tarafından yapılan düzenlemelere göre, hisse senetleri borsada işlem gören ortaklıklarda; Bağımsız denetim kuruluşunun seçimi, bağımsız denetim sözleşmelerinin hazırlanarak bağımsız denetim sürecinin başlatılması ve bağımsız denetim kuruluşunun her aşamadaki çalışmaları denetim komitesinin gözetiminde gerçekleştirilir. Ortaklığın hizmet alacağı bağımsız denetim kuruluşu ile bu kuruluşlardan alınacak hizmetler denetim komitesi tarafından belirlenir ve yönetim kurulunun onayına sunulur.

5411 sayılı Bankacılık Kanunu ve BDDK tarafından yayınlanan bankaların iç sistemleri hakkında yönetmeliğin ilgili hükümlerine göre ise; bankalarda bağımsız denetçi, derecelendirme, değerleme ve destek hizmeti veren kuruluşların seçiminde denetim komitesinin yetki ve sorumlulukları bulunmaktadır.

Söz konusu düzenlemeler gereği bankalarda denetim komitesi; bağımsız denetim kuruluşları ile derecelendirme, değerleme ve destek hizmeti kuruluşlarının yönetim kurulu tarafından seçilmesinde gerekli ön değerlendirmeleri yapmak, yönetim kurulu tarafından seçilen ve sözleşme imzalanan bu kuruluşların faaliyetlerini izlemek ile görevli ve sorumludur.

Bir bankanın denetim komitesi;Bankanın sözleşme imzalayacağı derecelendirme kuruluşları, bilgi sistemleri denetimi yapanlar da dahil olmak üzere bağımsız denetim kuruluşları ve değerleme kuruluşları ile bunların yönetim kurulu başkan ve üyeleri, denetçileri, yöneticileri ve çalışanlarının banka ile ilişkili faaliyetlerinde bağımsızlığını ve tahsis edilen kaynakların yeterliliğini değerlendirmeli, değerlendirmelerini bir rapor ile yönetim kuruluna sunmalı, hizmet alınması halinde de sözleşme süresince, üç aydan fazla olmamak üzere, düzenli bir şekilde bu işlemleri tekrarlamalıdır.

Bağımsız denetimin gözetimi

SPK düzenlemelerine göre hisse senetleri borsada işlem gören ortaklıklarda bağımsız denetimin gözetimi için; bağımsız denetim kuruluşu, ortaklığın muhasebe politikası ve uygulamalarıyla ilgili önemli hususları, daha önce ortaklık yönetimine ilettiği kurulun muhasebe standartları ile muhasebe ilkeleri çerçevesinde alternatif uygulama ve kamuya açıklama seçeneklerini, bunların muhtemel sonuçlarını ve uygulama önerisini, ortaklık yönetimiyle arasında gerçekleştirdiği önemli yazışmaları, derhal denetim komitesine yazılı olarak bildirmelidir.

Bankalarda bağımsız denetimin gözetilmesi için; denetim komitesi, bankanın muhasebe uygulamalarının kanuna ve ilgili diğer mevzuata uygunluğu kapsamında bağımsız denetim kuruluşunun değerlendirmelerini gözden geçirmek, ilgili üst düzey yönetimin tespit edilen uyumsuzluklar konusundaki açıklamasını almak ile sorumludur.

Denetim Komitesi, üst düzey yönetim ve bağımsız denetçiler ile birlikte, bağımsız denetimin sonuçlarını, yıllık ve üçer aylık mali tablolar ile bunlara ilişkin dokümanları, bağımsız denetim raporunu değerlendirmek ve bağımsız denetçinin tereddüt ettiği diğer konuları çözüme kavuşturmak ile görevlidir.

Denetim Komitesi, bankanın finansal raporlarının gerçek ve yansıtılması gereken tüm bilgileri kapsayıp kapsamadığını, kanuna ve ilgili diğer mevzuata uygun olarak hazırlanıp hazırlanmadığını gözetmek, tespit edilen hata ve usulsüzlükleri düzelttirmek ile görevli ve yetkilidir.

Denetim Komitesi, finansal raporların, bankanın mali durumunu, yapılan işlerin sonuçlarını ve bankanın nakit akımlarını doğru olarak yansıtıp yansıtmadığı ve kanunda ve ilgili diğer mevzuatta belirlenen usul ve esaslara uygun olarak hazırlanıp hazırlanmadığı konusunda bağımsız denetçiler ile görüşmelidir.

Denetim Komitesinin söz konusu rol ve sorumluluklarını etkili bir şekilde yerine getirmesinde bağımsız denetçinin endüstri bilgi ve tecrübesi, teknoloji ve insan kaynağı kapasitesi ve yetkinlikleri önem taşımaktadır.

Bağımsız denetçinin seçimi ve bağımsız denetimin gözetimine ilişkin başarı faktörleri

İş dünyasında, bir işletmenin pay ve menfaat sahipleri olarak tanımladığımız taraflar olan işletme sahipleri, ortaklar, yönetim kurulu ve yöneticiler, işletme çalışanları, tedarikçileri ve müşterileri, kredi kuruluşları, yatırımcılar, derecelendirme kuruluşları, resmi kurumlar ve sivil toplum kuruluşları işletme mali tablo ve bilgilerine göre değerlendirme yapmakta, karar almakta ve uygulama yapmaktadırlar. Bu nedenle işletmenin mali tablolarının, mali durumu ve faaliyet sonuçlarını gerçeğe uygun ve doğru bir biçimde göstermesi gerekmektedir.

Doğru ve güvenilir bilgiye erişmenin güvencesi ise dış denetim görüşü ile sağlanabilir. Ülkemizde SPK düzenlemeleri ile halka açık şirketlerde uygulaması başlayan dış denetim, BDDK düzenlemeleri ve yasalaşması beklenen yeni Türk Ticaret Kanunu ile yaygınlık kazanmaktadır.

İşletmelerde pay ve menfaat sahiplerinin hak ve çıkarlarının korunması açısından ihtiyaç duyulan doğru ve güvenilir bilgiye erişmenin güvencesi kabul edilen bağımsız denetim sürecinin uygulama etkinliği, katma değeri ve yeterliliği ile bağımsız denetçinin seçimine ilişkin değerlendirme sürecini gözetmek görevi yapılan düzenlemelerle denetim komitesine verilmiştir.

Bu nedenle düzenleyici otoriteler tarafından yapılan yasal düzenlemelerde Yönetim Kurullarında Denetim Komitelerinin oluşturulması öngörülmüştür.

SPK ve Bankacılık düzenlemeleri ile denetim komitesinin bağımsız denetçinin seçimi ve bağımsız denetimin gözetimi ile ilgili rol ve sorumlulukları belirlenmiştir.

Denetim komitelerinin bağımsız denetçinin seçimi ve bağımsız denetimin gözetimi ile ilgili rol ve sorumluluklarını başarı ile yerine getirmeleri için;

1. Denetim komitesi üyelerinin mali konular, denetim ve risk yönetimi ile ilgili uzmanlıkları, yetkinlikleri bağımsız denetim sürecini gözetme konusunda yeterli olmalıdır.

2. Denetim komitesi, bağımsız denetçinin bağımsızlığını etkileyecek olan istihdam ilişkilerinden kaynaklanan çıkar çatışmaları olup olmadığını değerlendirmelidir.

3. Bağımsız denetçiler tarafından sağlanan hizmetlerin kapsamını sorgulamalıdır.

4. Bağımsız denetim kuruluşunun tanınması ve değerlendirilmesi için doğrudan denetim komitesine sunum yapması sağlanmalıdır.

5. Bağımsız denetçinin endüstri bilgisi ve tecrübesi, mevcut ve önceki denetim çalışmaları hakkında bilgi ve referansları değerlendirilmelidir.

6. Bağımsız denetim şirketi ve çalışanlarının teknik yeterliliği hakkında bilgi alınmalıdır.

7. Bağımsız denetim kuruluşunun denetim yaklaşımı ve metodolojisi ile teknoloji ve insan kaynağı kapasitesi değerlendirilmelidir.

8. Bağımsız denetçi tarafından denetim takvimi hakkında bilgi verilmeli ve bağımsız denetim hizmet ekibinin devamlılığının nasıl sağlanacağı açıklanmalıdır.

9. Bağımsız denetim şirketinin iç kalite kontrol süreci ve bu konuda en son yapılan bağımsız iç kalite kontrol inceleme raporu hakkında bilgi alınmalıdır.

10.Denetim komitesi ile bağımsız denetçiler arasında sürekli ve düzenli iletişim bulunmalıdır.

Sonuç olarak;

Denetim Komitesi üyelerinin mali konular, denetim ve risk yönetimi ile ilgili uzmanlıkları, bağımsız denetçinin endüstri bilgi ve tecrübesi, teknoloji ve insan kaynağı kapasitesi ve yetkinlikleri bankalarımız ve halka açık şirketlerimizin bağımsız denetim sürecinin etkili bir şekilde yürütülmesinde önem taşımaktadır.

Ali Kamil UZUN, CPA, CFE, MA

---------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.