Şirket ortaklarının sigortalılığı konusu her zaman dikkati çeken bir konu. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve daha sonra çıkarılan 6111 sayılı Torba Kanun şirket ortaklarının sigortalılığını net bir şekilde ortaya koyuyor.

5510 sayılı Kanun'a göre; anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, kollektif şirketlerin ortakları, limited şirketlerin ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma iştirakleri ortakları 4/B statüsünde yani eski Bağ - Kur'lular gibi sigortalı oluyorlar.

Önce başlayan sigortalılık esas alınıyordu

Şirket ortaklarının, hem 4/a'lı (SSK) hem de 4/b'li (Bağ - Kur) olacak şekilde kanun kapsamına girmeleri durumunda, 6111 sayılı Torba Kanun'un yürürlüğe girdiği 1 Mart 2011 tarihine kadar olan düzenlemede önce başlayan sigortalılık esas alınıyordu. Yani 4/a ile başlayan sigortalılıkları varsa, daha sonra şirket ortağı olsalar dahi 4/a'lı olarak devam ediyorlardı. Ancak bu 4/a durumu, sadece, herhangi bir kesinti olmaması halinde devam ediyor, kesinti olması durumunda 4 /b' lilik devreye giriyordu.

Diğer yandan, 1 Mart 2011 tarihinden geçerli olmak üzere daha önce başlamış olma kuralı da kaldırılarak 4/a kapsamındaki sigortalılığa öncelik verildi. Yani 4 /a sigortalılığının önceliği ilkesi getirildi.

Bir örnekle açıklarsak, bir kişi 4/a sigortalısı olarak bir işyerinde insan kaynakları müdürü olarak çalışırken, başka işyerlerinde de kariyer danışmanlığı hizmeti veriyor olabilir. Daimi işinin dışında yaptığı kariyer danışmanlığı için vergi mükellefi olacak, dolayısıyla 4/b statüsüne de girecek. Bu durumda hem 4/a hem de 4/b kapsamında olacak ancak 4/a sigortalılığı, 4/b sigortalılığına göre öncelik kazandığından sadece 4/a sigortasına ilişkin primlerinin yatması yeterli olacak.

Yeni düzenlemede 4 / a'lılık seçilebilir

6111 sayılı Kanunla, 5510 sayılı Kanun'un "Sigortalılık Hallerinin Birleşmesi" başlıklı 53. maddesinde değişiklik yapıldı.

Bu değişiklik esas olarak şunu getiriyor: 1 Mart 2011 tarihinden geçerli olmak üzere, herhangi bir kişi şirket ortağı olarak 4/b kapsamına girecek şekilde çalışmakta ve 4/b kapsamında prim ödemekteyken, aynı zamanda 4/a kapsamına girecek şekilde de çalışmaya başlarsa, bu durumda kişi 4/a kapsamında sigortalı sayılacak.

Ancak 4/b kapsamında olan şirket ortakları ortak oldukları şirkette 4/a kapsamında sigortalı olarak bildirilemeyecek.

Yani bir kişi X şirketine ortak olduğu için 4/b'li olarak prim öderken, aynı zamanda Y şirketine giderek orada bordrolu çalışmaya başlarsa, sigorta primleri Y şirketindeki 4/a'lı çalışmasına istinaden alınacak, 4/b statüsünde prim borcu çıkmayacak.

5510 sayılı Kanun öncesinde yani 1 Ekim 2008 öncesindeki bir tarihte şirket ortakları şirkette bir başka işi de üstlenmişse o şirketten sigortalı olarak yani 4/a'lı olarak bildirilebiliyorlardı. 1 Ekim 2008 sonrasında ise şirket ortakları sadece kendilerine ait olmayan veya ortağı olmadıkları şirkette 4/a kapsamında sigortalı olabiliyor.

Bu nedenle, 4/a kapsamında ortağı olduğu şirkette çalışması olanlar sadece 4/b kapsamında SGK' ya bildirilecek.

Herhangi bir kişi çalıştığı şirkete sonradan ortak da olabilir. Böyle bir durumda, sigortalılığı yani 4/a statüsü daha önce başlamış olsa bile, şirkete ortak olması nedeniyle 4/b'li olarak bildirilmesi gerekecek. Örnek olarak; 4 /a kapsamında çalıştığı şirketine 18 Mayıs 2011'de ortak olan bir kişi için 4/a 'lılık 17 Mayıs 2011'de biter, 18 Mayıs 2011'de 4/b statüsünde sigortalılık başlar.

Yukarıda belirttiğimiz gibi, 1 Ekim 2008 tarihinden önce ortağı olduğu şirkette 4/a statüsünde sigortalı olanlar bu durumdan etkilenmeyecek ve bu sigortalılıkları kesintiye uğrayıncaya kadar devam edecek.

Herhangi bir başka işyerinde 4/a statüsünde sigortalılığı olan bir şirket ortağı, dilerse SGK' ya yazılı olarak başvuruda bulunarak 4/b kapsamında da prim ödeyebilir. Böyle bir uygulamanın sigortalı açısından avantajı hem 4/a hem de 4/b statüsünde bildirilen prime esas kazançların birleşmesi nedeniyle ileride daha yüksek emekli aylığını sağlayacak olmasıdır.

Eski Bağ - Kur Kanununa göre sigortalı sayılan anonim şirketlerin kurucu ortakları yeni kanunda sigortalı olarak sayılmıyor

Ayrıca, anonim şirketlerin kurucu ortakları 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin (b) bendinde belirtilen sigortalı sayılanlar arasında yer almamıştır. Kurucu ortaklar 4/a, 4/b veya 4/c'li olarak herhangi bir başka işte çalışmaya başlamaları durumunda hangi kapsamda iseler o kapsama göre sigortalı olacak. Eğer çalışmıyorlarsa kurucu ortak olmalarından dolayı 4/b kapsamında sigortalı olamayacak ancak isterlerse "isteğe bağlı sigortalılık" yolunu seçebilecekler. İsteğe bağlı sigortalılık da zaten 1 Ekim 2008 sonrası Bağ-Kur kapsamında değerlendirildiğinden aslında bir farklılık da ortaya çıkmayacak. Prof. Dr. Cem Kılıç

http://www.dunya.com/prof-dr-cem-kili%C3%A7_167_0_yazar.html

---------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.