HİLELİ İFLAS ETMEK |
12 Şubat 2012 | |
-Düzenlendiği Kanun Maddesi: II. HİLELİ İFLAS Hileli iflas halleri: Madde 311- (Değişik:18/2/1965-538/129 md.) İflasından evvel veya sonra alacaklılarını zarara sokmak kasdiyle ve hususiyle aşağıdaki suretlerle hileli muamelelerde bulunan kimse hileli müflis sayılır ve Türk Ceza Kanununa göre cezalandırılır: 1.Alacakların müşterek rehini makamında olan malları tamamen veya kısmen kaçırır, gizler veya tahrip ederse; 2.Alacaklıların zararına olarak hakikate aykırı makbuzlar verir veya yazı ile borç ikrar ederse; 3.Muvazaalı satışlar, muameleler yahut bağışlamalar yaparsa; 4.Evlenme mukavelesinde hakikaten getirilmemiş bir çeyizi getirilmiş gibi tanır ve karı da bu mukaveleyi kocasının alacaklılarına karşı istimale kalkışırsa; 5.Hakikate aykırı borç ikrar etmek yahut muvazaalı muameleler ve mukaveleler yapmak suretiyle alacaklılarını zarara sokarsa; 6.Borcu mevcudu ile alacağından ziyade olduğunu bildiği halde ehemmiyetli kıymeti haiz ticari mallarını yahut fabrikasının mahsullerini hem satış gününün piyasasından,hem de malolduğu veya satın alındığı kıymetten pek aşağı bir fiyatta satmak suretiyle mevcudunu israf ederse; 7.Konkordato mukavelesi haricinde alacaklıya hususi menfaatler temin ederse; 8.Hakikate aykırı muhasebe ve sahte bilançolarla aktifini hakikatte olduğundan fazla veya noksan gösterirse.
(Değişik:6/6/1985-3222/38 md.)Bir numaralı bentte yazılı malların kıymetine göre Türk Ceza Kanununun 522 nci maddesi tatbik olunur.
Bir numaralı bentte yazılı suçları yapanlar müflisin evi hakkından kimseler ise müflis gibi cezalandırılırlar. Türk Ceza Kanununun iştirak hükümleri dışında kalsa dahi,müflisin aktifini azaltmak maksadıyla ona ait menkul ve gayrimenkul malları kısmen veya tamamen saklayan veya kaçıran ve muvazaa ile temellük eden veya bu hususlarda yataklık veya tavassut eden veya iflas masasına müracaat ile kısmen veya tamamen asılsız alacaklarını kaydettiren veya müflisin tediye kabiliyetini azaltmak maksadıyla kendi adına veya müstear adla ticari faaliyetlere girişen kimseler hakkında dahi aynı cezalar uygulanır.
TCK MADDE 506-(Değişik:11.06.1936-3038/1 md.) Hileli müflisler hakkında iki seneden 5 seneye kadar ağır hapis cezası verilir. *İlgili Kanun Maddesi : CMUK. hükümleri, TCK.nın genel hükümleri ve TCK. 522.md.
*Görevli Mahkeme: Ağır Ceza Mahkemesi görevlidir.
*Yetkili Mahkeme : Borçlunun işlem merkezinin bulunduğu yer mahkemesidir.
*Müşteki : -Bu suçun takibi şikayete bağlı olmadığı,takibinin re'sen yapıldığı için,herhangi bir kimsenin yetkili makamları haberdar etmesi yeterlidir.
*Sanık : -İflasına karar verilmiş tacir. *Suç : Hileli olarak iflas etmek *Suç Tarihi : İflas tarihi suç tarihidir. *Suçun Unsurları : 1-Tacir hakkında iflas kararının kesinleşmiş olması gerekir. -Müflis hakkındaki iflas davasının mutlaka tasfiye edilmiş ve kapanmış olması zorunlu değildir. -İflas kaldırılmış olsa bile şartları varsa müflis cezalandırılabilir. 2-Müflis iflasından önce veya sonra hileli muamelelerde bulunmuş olmalıdır. -Müflisin hile ve desise yaparak yaptığı tüm ticari işlemler hileli işlemdir. -Ancak kanun işlemlere birkaç örnek vermiştir. -Müflisin veya tacirin alacakların müşterek rehin makamında olan mallarını,tamamen veya kısmen kaçırması,gizlemesi veya tahrip etmesi. -Bu fiillerin mallarında bir kısmı veya tamamı üzerinde olması arasında fark yoktur. -Malların kaçırılması,gizlenmesi,tahrip edilmesi fiillerini “yapanlar,müflisin evi halkından kimseler ise müflis gibi cezalandırılırlar.” -Tacirin veya müflisin alacaklarının zararına olarak hakikate aykırı makbuzlar vermesi veya yazıyla borç ikrar etmesi, -Kısmen veya tamamen hakikate aykırı borçların pasifte gösterilmesi de hiledir. -Müflisin veya tacirin muvazzaalı satışlar,muameleler veya bağışlar yapması, -Müflisin veya tacirin evlenme mukavelesinde (mal rejimi sözleşmesinde) kasten getirilmemiş bir çeyizi getirilmiş gibi tanıması ve karının da bu mukaveleyi kocasının alacaklılarına karşı kullanmaya kalkışması, -Bu hükümde kullanılan çeyiz tabirinde kanun kadının şahsi mallarını kastetmiştir. -Tacirin veya müflisin hakikate aykırı borç ikrar etmek yahut muvazaalı muameleler ve mukaveleler yapmak suretiyle alacaklarını, zarara sokması, -Tacir veya müflisin borcu mevcuduyla alacağından ziyade olduğunu bildiği halde ehemmiyetli kıymetli haiz ticari malların yahut fabrikasının mahsullerini hem satış gününün piyasasından, hem de mal aldığı veya satın aldığı kıymetten pek fahiş bir fiyatla satmak suretiyle mevcudunu israf etmesi, -Kanun ticari maldan bahsetmektedir.Şahsi eşyalar bu hükme girmez. -Satışta tam bir israf görülmelidir. -Daha fazla zarar etmek korkusuyla elden çıkarılan mal hakkında bu hüküm uygulanamaz. -Tacirin veya müflisin konkordata mukavelesi haricinde alacaklıya hususi menfaatler temin etmesi, -Burada vaade bulunan borçluyla,vaadi kabul etmiş olan alacaklıda cezalandırılır.(İİK.nun m.311) -Türk Ceza Kanununun iştirak hükümleri dışında kalsa dahi,müflisin aktifini azaltmak maksadıyla ona ait menkul ve gayrimenkul malları kısmen veya tamamen saklıyan veya kaçıran ve muvaza ile temellük eden veya bu hususlarda yataklık veya tavassut eden veya iflas masasına müracaat ile kısmen veya tamamen asılsız alacaklarını kaydettiren veya müflisin tediye kabiliyetini azaltmak maksadıyla kendi adına veya müstear adla ticari faaliyetlere girişen kimseler hakkında dahi aynı cezalar uygulanır. *Suçun maddi unsuru olarak İİK.nun 311.maddesinde sayılan haller tahdidi (sınırlayıcı) değil,tâdâdi (örnek verici) olarak sayılmıştır.Bunların dışında da hile, desise ve sania ile yapılan işlemler diğer koşulları da taşıyınca hileli iflas sayılır. *Bu unsurlar seçimlilik unsurlarıdır. 3-Müflisin,hileli iflas suçundan cezalandırılması için alacaklılarına zara vermek kastıyla hareket etmiş olması gerekir. -Alacaklıların fiilen zarar görmeleri önemli değildir. -Müflisin o kasıtla hareketi yeterlidir. *Talep ve İncelemede Dikkat Edilecek Hususlar: 1-Hileli olarak iflas etmek suçu takibi şikayete bağlı suçlardan değil, tabiki re'sen yapılan suçlardandır. 2-Alacaklılardan veya 3.kişilerden bir kimse suçun işlendiği yönünde yetkili makamlara ihbarda bulunabilir. 3-Veya C.Başsavcılığı bu suçun işlendiği herhangi bu şekilde (örneğin ticaret mahkemesinin suç duyurusuyla öğrendiğinde re'sen takibat başlatılır. 4-Suçun işlendiğini herhangi bir şekilde öğrenen C.Başsavcılığı bu şikayet dilekçesini veya suç duyurusu yazısını veya kendi tuttuğu tutanağı hazırlık defterine kaydeder. 5-İflas dosyasıyla,tacirin ticari defterini, bilançosunu, makbuzları vs. evrakı getirtir. 6-Re'sen araştırdığı bu deliller ışığında CMUK.148.maddesi gereğince suç işlendiği iddia olunan kişi hakkında kamu davası açılması için yeterli delil görürse bir iddianame hazırlayarak Ağır Ceza Mahkemesine gönderir. 7-İddianamede sanığın işlediği eylem belirtilir ve sanığın İİK.311.maddesince tavsif edilen hileli iflas suçunu işlediğinden dolayı TCK.506 maddesi gereğince sanığın cezalandırılmasını talep eder. 8-C.Savcısı tarafından açılan bu dava kamu davasıdır. 9-C.Savcısı bu davayı zamanaşımı süresi doluncaya kadar açabilir. 10-İddianameyi alan Ağır Ceza Mahkemesi bu davayı esas defterine kaydeder. 11-Duruşma günü belirler, 12-Duruşma sanığın,ihbarcıya ve tanık varsa onları çağırır, 13-Sanığın nüfus ve sabıka kaydını getirtir. 14-Sanığın iflas dolayısıyla,ticari defterleri,bilançosu,makbuzlar ve harcama ve gelir evrakları dosyaya konmadıysa bunları getirtir. 15-Duruşma günü sanık gelirse CMUK 135.maddesine göre savunması alınır. 16-Sanık duruşmaya gelmezse,sanığın üzerine atılı suçun düzenlendiği kanun maddesinde öngörülen ceza ağır hapis olduğu için sanığın savunması alınmadan karar verilemez. 17-Bu suçtan dolayı zarar görenler müdahale talebinde bulunabilirler. 18-Gelen dosyaları ve kayıtları mahkeme duruşmada tutanağa geçer ve diyeceklerini sorar. 19-Getirtilecek tüm evraklar ve toplanacak tüm deliller toplandıktan sonra sanığın alacaklıları zarar vermek kasdıyla hareket edip etmediği ve suçun maddi unsurunun oluşup oluşmadığı konusunda dosyayı bütün olarak teknik bilirkişiye gönderir. 20-Seçilecek bilirkişiler İcra İflas;Ticaret Hukuku ve tacir hangi alanda hileli muamelede bulunmuşsa o alanda uzman ceza hukukçusu bilirkişiye, hileli muamele olup olmadığını ve iflasa konu yerlerin değerini de sorar.Bilirkişi heyetinden rapor alınmalıdır.Mümkünse bu bilirkişilerin başkanı hukukçu profesör olmalıdır. 21-Tüm bu deliller toplandığında mahkeme, -Sanığın iflas etmiş olup olmadığını, -Bu iflas kararının kesinleşmiş olup olmadığını, -Suçun yasada örnek olarak sayılan hileli muamelede sanığın bulunup bulunmadığını, -Sanığın alacaklılarına zarar vermek kastıyla hareket edip etmediğini, -Hileli,iflasa sanığın herhangi bir şekilde iştirak etmiş olup olmadığını, -Hileli iflasa konu malların değerini inceler. *Verilebilecek Kararlar: a-Mahkumiyet kararı verilmesi için gerekli hususlar. 1-Sanığın cezai ehliyete sahip olduğunu, 2-İddianameyle dava açılan şahsın yargılanan şahıs olduğunu, 3-Sanığın üzerine atılı suçun unsurları itibariyle oluştuğunu, -Sanığın iflas etmiş olduğunu, -Ticaret mahkemesince verilen iflas kararının kesinleştiğini -Suçun yasada sayılan veya bunlara benzer nitelikteki maddi unsurunun gerçekleştiğini, -Hileli hareketlerin iflastan önce veya sonra olduğunu, -Sanığın alacaklılarına zarar vermek kastıyla hareket ettiğini, -Gören mahkeme “sanığın iki seneden beş seneye kadar ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına” karar verir. -Hileli iflasa konu malların değerine göre ayrıca TCK.522.maddesi de mahkumiyet kararında uygulanır. -Sanık 18 yaşından küçükse sanık hakkında TCK.55/3. ve 2253sk.12.maddesi gereğince indirim yapılır. -Sanığın veya vekilinin talebi varsa TCK.59 maddesi uygulanması tartışılmalıdır. -Sanığa verilen ceza ağır hapis cezası olduğu için paraya çevrilemez. -Sanığa verilen ceza 1 yıldan fazla ağır hapis olursa ertelenemez 1 yıldan az ağır hapis cezası verilirse (indirim maddeleri uygulanarak) bu durumda verilen ağır hapis cezası ertelenebilir. -Mahkumiyetine karar verilen sanığa yargılama giderleri ve müdahil varsa ve kendisini vekille temsil ettirmişse ücreti vekalet de yükletilir. *Beraat Kararı Verilmesi için Gerekli Hususlar: 1-Sanığın üzerine atılı suçu işlemediğini, 2-Yargılanan şahsın iddianameyle dava açılan şahıs olmadığı, 3-Sanığın üzerine atılı suçun unsurları itibariyle oluşmadığını, -Sanığın iflasına karar verilmediğini, -Ticaret mahkemesince verilen iflas kararının kesinleşmediğini, -(Bu durumlar gerçekleşmeden sanığın hileli hareketi olursa eylem dolandırıcılık suçuna dönüşebilir.) -Sanığın hileli ve saniali hareketlerde bulunmadığını, -Sanığın alacaklılarını zarara sokma kastıyla hareket etmediğini, Tespit eden mahkeme sanığın beraatine karar verir.Ayrıca beraat kararıyla birlikte sanığa ait evrakların iadesine ve yapılan yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmasına da karar verir. c -Davanın Zamanaşımı Nedeniyle Ortadan Kaldırılması Kararı: Hileli olarak iflas etmek suçunun zamanaşımı süresi, TCK.506 maddesinde öngörülen cezanın nev'i ve miktarı itibariyle TCK.102/4 maddesi nazara alınarak 5 yıldır. -Zamanaşımı süresi suçun işlendiği tarihten itibaren başlar.Ticaret mahkemesi iflasın açılma anı olarak gösterilen tarih zamanaşımı başlangıç tarihidir. -Burada zamanaşımı davanın açılması,mahkumiyet hükmü,yakalama,tutuklama,ihzar müzekkeresi ve sanığın sorguya çekilmesi keser. -Şayet suçun işlenmesinden dava sonuna kadar zamanaşımını kesen sebepler birden fazlaysa, her kesilmeden sonra zamanaşımı süresi suçun işlendiği tarihten itibaren 7 yıl 6 aydan fazla olamaz. -Davanın zamanaşımına uğradığını gören mahkeme sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına,yapılan yargılama giderinin kamu üzerine bırakılmasına karar verir. YARGITAY KARARLARI Hileli İflastan sanık B.D.nın hakkında yapılan duruşma salonunda: Mahkumiyetine dair İZMİR 4.Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 29.12.1999 tarihli hükmün temyizen tetkiki sanık savunmanı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından bozma isteyen 20.6.2001 tarikli tebliğname ile 2.7.2001 tarihinde daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığa ait şirketin muhasebe kayıtları ve defterleri ile gerekli belgeler üzerinde; Ticaret, İcra İflas ve Ceza Hukuku sahasında uzman üç kişilik bilirkişi aracılığı ile gerekli inceleme yaptırılarak sonucuna göre hukuki durumun takdiri gözetilmeden eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık B.D.nın savunmanın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, 15.10.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (6.CD. 15.10.2001 Tarih,2001/11523 Esas,2001/12200 Karar) Müflis Özel Y… K… Ltd.Şti.iflas idaresi bütün alacaklıların alacaklarının ödendiğini ileri sürerek İİK.nun 182.maddesi uyarınca iflasın kaldırılmasını talep etmiştir. İflasın kaldırılması İİK.nun 182.maddesinde düzenlenmiş olup bu hükümle müflise,iflasa karar veren ticaret mahkemesine başvurarak iflasın bütün sonuçları ile kaldırılmasını istemek yetkisi tanınmaktadır.İflasın kaldırılması için bütün alacaklıların taleplerini geri almış olması, bütün alacaklıların alacaklarının itfa edilmiş bulunması veya müflisin teklif ettiği konkordatonun tasdik edilmiş olması gerekir.İflasın kaldırılmasını isteyecek konkordatonun tasdik edilmiş olması halinde iflas idaresi, diğer hallerde ise müflisdir. Somut olayda alacakların itfa edilmiş olması sebebine dayanıldığından iflasın kaldırılması müflis tarafından talep edilmelidir.Oysa iflas idaresi böyle bir talepte bulunduğundan talebin reddi gerekirken kabulü isabetsizdir. Diğer tarafından iflasın kaldırılmasını talep edebilmek için kayıt kabul davası devam alacaklar için İİK.nun 196.maddesi hükmü de gözetilerek iflas tarihi itibariyle saptanan alacak ve ödeme tarihine kadar yasal faizde ilave edilmek suretiyle oluşan toplam meblağ üzerinden teminat gösterilmesi gerekir. Mahkemece kayıt kabul davası devam eden Hüsnü'ün alacağı için ayrılan payın anılan ilke gözetilerek yeterli olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu alınarak varılacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönün gözetilmemesi de kabul şekli itibariyle isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine,3.7.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi. (19.HD.22.05.2003 tarih, 2003/6246 Esas, 2003/7363 Karar) Suç konusu bonoların en sonuncusunun düzenlenme tarihinin 1.4.1986 ve bu bonoların şirket defterine işlenme tarihlerinin 31.1.1987 ila 21.7.1987 tarihleri arasında olması sanığın yönetimden ayrılış tarihinin 22.4.1986 ve iflas kararının ise, 11.11.1987 tarihini taşıması karşısında; kararın verildiği 20.3.1985 tarihine kadar TCK.nun 102/4 ve 104/2 nci maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık sürenin geçmiş bulunduğu gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiştir. (6.CD.nin 6.3.1996 tarih ve 1996/5622145 sayılı kararı) Sanığın ortağı bulunduğu şirketin muhasebe kayıt ve defterleri ile,gerekli belgeler üzerinde ticaret, icra-iflas ve gümrük konusunda uzman bir ceza hukukçusundan oluşturulacak bilirkişiler kuruluna inceleme yaptırılarak, sanığın gerçekleştirdiği kota devir işleminin suç teşkil edip etmediği ve İ.İ.K.nun 311 inci maddesine uygun bulunup bulunmadığı, bu madde ile ilgili ise hangi fıkrasına mümas bulunduğunun belirlenmesi ile 311/1 inci maddeye uyması halinde TCK.nun 522 nci maddesinin tatbiki yönünden değerinin tespit edilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiştir. (6.CD.nin 22.02.1995 Tarih ve 1995/12809-1711) Sanığın ticari defterleri ve muhasebe Kayıları ile suça konu belgelerin Ticaret, İcra, İflas Ve Ceza Hukuku sahasında uzman üç bilirkişi marifetiyle incelettirilerek, müflisin hileli iflasa esas teşkil eden davranışlarının taksirli iflas suçunu işlediği tarihten sonra yapılıp yapılmadığı da tesbit edildikten sonra sonuca göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümlülük kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiştir. (6.CD.nin 35.05.1995 Tarih ve 1995/5046-5247 sayılı kararı) www.iflaserteleme.com --------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
|