Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
KENDİ EYLEMİYLE ACZİNE SEBEBİYET VERMEK VE DURUMUNUN KÖTÜLÜĞÜNÜ BİLEREK AĞIRLAŞTIRMAK PDF Yazdır e-Posta
17 Şubat 2012
Image

*Düzenlendiği Kanun Maddesi

Aczine kendi fiili ile sebebiyet veren veya vaziyetinin fenalığını bilerek ağırlaştıran borçlunun cezası:

Madde 332- (Değişik:18/2/1965 – 538/131 md.)

Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu, adet üzere tecviz edilemeyecek bir hiffetle hareket ederek veya haddinden ziyade masraflar yaparak yahut cüretli talih oyunlarına veya basiretsizce spekülasyonlara girişerek yahut işlerinde ağır ihmallerde bulunarak aczine kendi fiili ile sebebiyet verir yahut vaziyetinin fenalığını bildiği halde o gibi hareketlerle bu fenalığı ağırlaştırırsa, aleyhine aciz belgesi istihsal edildiği veya alacaklı alacağını istifa edemediğini ispat ettiği takdirde, on beş günden altı aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

Konkordato mühleti talebinden önceki iki yıl içinde birinci fıkradaki fiilleri işleyen borçlu hakkında da bu hükümler uygulanır.

Bu suç alacaklının şikayeti üzerine takip olunur.Borçluyu fazla borç altına girmeye veya talih oyunu ile spekülasyonlarda bulunmaya sevk etmiş yahut ağır faiz almak suretiyle zaafından istifade etmiş olan alacaklıların şikayet hakkı yoktur.

*İlgili Kanun Maddesi

CMUK,TCK nın genel hükümleri,

*Görevli Mahkeme

Asliye Ceza Mahkemesi

*Yetkili Mahkeme

İcra takibinin yapıldığı yerdeki Asliye Ceza Mahkemesi

*Müşteki

Alacaklı veya alacaklılar

Borçlu fazla borç altına girmeye veya talih oyunu ile spekülasyonlarda bulunmaya sevk etmiş yahut ağır faiz almak suretiyle zaafından istifade etmiş olan alacaklıların şikayet hakkı yoktur.

*Sanık

Aczine kendi fiiliyle sebebiyet veren veya vaziyetinin fenalığını bilerek ağırlaştıran borçlu

*Suçun Unsurları

1-Suçun maddi unsuru: Borçlunun;

-adet üzere tecviz edilemeyecek bir hiffetle hareket ederek

-veya haddinden ziyade masraflar yaparak,

-yahut cüretli talih oyunlarına veya basiretsizce spekülasyonlara girişerek,

-yahut işlerinde ağır ihmallerde bulunarak aczine kendi fiili ile sebebiyet vermesi,

-yahut vaziyetinin fenalığını bildiği halde o gibi hareketlerle bu fenalığı ağırlaştırması,

Gerekir.

2-Suçun Manevi Unsuru: Bu madde uyarınca sanığın cezalandırılması için; kasıtla hareket etmesi aranmaz, sanığın taksirli hareketiyle de bu suç işlenebilir.Hele hele sanığın alacaklısına zarar vermek için hareket etmesi hiç aranmaz, sanık zarar vermek kastıyla hareket etmese de bu suç oluşur. Ancak alacaklının şikayet hakkını kullanabilmesi için zarar görmüş olması gerekir.

3-Alacaklının borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat etmiş olması gerekir. Burada geçen aciz belgesi İİK nun 105/1 veya 143.maddelerine göre alınan aciz belgesi olması gerekir.İİK nun 105/2. maddesine göre geçici aciz vesikası alma durumunda bu suç oluşmaz.

4-Borçlu bu eylemleri haciz yoluyla takip talebinden sonra veya haciz yoluyla takip talebinden veya konkordato mühleti isteminden önceki iki yıl içinde yapmış olmalıdır.

*Talep ve İncelemede dikkat edilecek hususlar

1-Kendi eylemiyle aczine sebebiyet verme suçu takibi alacaklının şikayetine bağlı bir suçtur.

2-Alacaklı suçun işlendiğini öğrendiği tarihten itibaren suçun zamanaşımı süresi içinde C.Başsavcılığına müracaat eder.

3-C.Savcısı aldığı bu dilekçe üzerine müştekinin şikayet edilen hakkında açmış olduğu herhangi bir takip olup olmadığına bakar, şikayet edileni çağırıp dinler, müştekiyi dinler ve topladığı bu deliller ışığında, delillerin kamu davası açmaya yeterli olup olmadığına bakar, yeterli görürse Asliye Ceza Mahkemesine dava açar.

4-Dava önüne gelen hakim davayı esas defterine kaydederek, sanığı müştekiyi ve varsa tanıkları duruşmaya çağırır,

5- İcra dosyası, veya konkordato dosyası dosya arasında değilse bunları dosyasına koyar.

6-Bu dava kamu davası olduğu için sanık dinlenmeden karar verilemez.Ve müşteki duruşmaya gelmese bile davaya devam edilir.

7-Sanığın nüfus ve sabıka kaydı getirilir.

8-Mahkeme getirdiği bu deliller ışığında sanığın üzerine atılı suçun yukarıda sayılan unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini inceler.

9-Ayrıca mahkeme alacaklıda borçluyla ilgili aciz belgesi olup olmadığına bakar veya borçlunun halen borcunun olup olmadığını inceler.

*Verilebilecek Kararlar

*Mahkûmiyet kararı verilmesi için gerekli hususlar

1-Sanığın cezai ehliyete sahip olduğunu,

2-İddianameyle dava açılan şahsın yargılanan şahıs olduğunu,

3-Sanığın üzerine atılı suçun unsurları itibariyle oluştuğunu,

Gören Mahkeme;

Sanığın İİK nun 332.maddesine göre “on beş günden altı aya kadar hapis cezasıyla” cezalandırılmasına karar verir.

-Sanık 18 yaşından küçükçe sanık hakkında TCK. 55/3, ve 2253 sk. 12.maddesi gereğince indirim yapılır.

-Sanığın veya vekilinin talebi varsa TCK.59 maddesi uygulanması tartışılmalıdır.

-Mahkumiyet kararında borcun ödenmesi halinde cezanın tüm sonuçlarıyla düşeceği ihtarının da yer alması gerekir.

-Sanığa verilen ceza mahkemece, bir yıldan az verilse bile İİK. 352/a maddesi uyarınca paraya çevrilip ertelenemez. ( Aynı yönde 7.CD.nin 05.07.1995 tarih ve 4611/6242 sayılı kararı

Mahkumiyeti karar verilen sanığa yargılama giderleri ve müdahale varsa ve kendisini vekille temsil ettirmişse ücreti vekalet de yükletilir.

*Beraat kararı verilmesi için gerekli hususlar:

1-Sanığın üzerine atılı suçu işlemediğini,

2-Yargılanan şahsın iddianameyle dava açılan şahıs olmadığı,

3-Sanığın üzerine atılı suçun unsurları itibariyle oluşmadığını,

Gören mahkeme Sanığın beraatine yapılan yargılama giderinin kamu üzerinde bırakılmasına karar verir.

*Davanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılması kararı:

Kendi eylemiyle aczine neden olma veya durumunu bilerek ağırlaştırmak suçunun zamanaşımı süresi, İİK nun 332. maddesinde öngörülen cezanın nev'i ve miktarı itibariyle TCK. 102/4 maddesi nazara alınarak 2 yıldır.

-Zamanaşımı Süresi suçun işlendiği tarihten itibaren başlar.Sanığın suçun maddi unsurunu gerçekleştirdiği, zamanaşımının başlangıç tarihidir.

-Burada zamanaşımı davanın açılması, mahkumiyet hükmü, yakalama,t tutuklama, ihzar müzekkeresi ve sanığın sorguya çekilmesi keser.

-Şayet suçun işlenmesinden dava sonuna kadar zamanaşımını kesen sebepler birden fazlaysa, her kesilmeden sonra zamanaşımı yeniden işlemeye başlar ancak hiçbir zaman zamanaşımı süresi suçun işlendiği tarihten itibaren 3 yıldan fazla olamaz.

-Davanın zamanaşımına uğradığını gören mahkeme sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına, yapılan yargılama giderinin kamu üzerine bırakılmasına karar verir.

e-Borcun Ödenmesi Nedeniyle Davanın Düşmesi Kararı:

1-Sanık, Kendi eylemiyle aczine neden olma veya durumunu bilerek ağırlaştırmak

Suçundan açılan dava devam ederken hüküm verilmeden evvel suça konu eylemin temelini oluşturan dosyadaki borcun tamamını faiziyle ve icra masraflarıyla birlikte öderse mahkeme sanık hakkında açılan ” Davanın düşmesine “ karar verir.

2-Eğer sanık, borcu hükümden sonra ancak dosya Yargıtay'a gitmeden önce bütün ferileriyle birlikte öderse Mahkeme ek bir kararla sanık hakkındaki davanın veya cezanın (Hüküm kesinleştikten sonra ödeme halinde) düşmesine karar verir.

3-Eğer verilen kararı sanık temyiz eder ve Yargıtay mahkumiyet kararını onarsa, bundan sonra sanığın borcunu tüm ferileriyle birlikte ödemesi halinde sanığa verilen cezanın tamamı değil, mahkemece verilen cezanın yarısının düşürülmesine karar verilirdi.Ancak İİK.354/2 maddesi 17.07.2003 tarih ve 4949 sayılı yasayla yürürlükten kalktığı için artık ödeme hususu ne zaman gerçekleşirse gerçekleşsin cezanın tamamının düşürülmesine karar verilir.

4-Yargılama devam ederken takibe konu borç ödenince mahkeme, zamanında ödeme yapmaması nedeniyle davanın açılmasına sebebiyet verdiği için düşme kararıyla birlikte yargılama gideri ve müşteki kendisini vekille temsil ettirmişse ücreti vekaletin sanıktan alınmasına da karar verir.

f-Davanın Müştekinin Şikayetten Vazgeçmesi Nedeniyle Düşmesi Kararı:

1-Şikayetçi kendi eylemiyle aczine neden olma veya durumunu bilerek ağırlaştırmak suçundan dolayı yargılama devam ederken şikayetten vazgeçerse mahkemece, sanık hakkında açılan davanın düşmesine karar verilir.

2-Müşteki şikayetinden karar verilmeden duruşmaya devam ederken vazgeçebileceği gibi, karar verildikten hatta hüküm kesinleştikten sonra da şikayetinden vazgeçebilir.

3-Ancak müşteki şikayetinden mahkemece verilen kararın sanık tarafından temyiz edilip Yargıtay'ca bu kararın onanması suretiyle kesinleşmesinden sonra vazgeçerse bu durum sanık hakkında verilen cezanın İİK.'nun 354/2 maddesi gereğince ancak yarısının düşürülmesine karar verilebilirdi.Ancak İİK.354/2 maddesi 17.07.2003 tarih ve 4949 sayılı yasayla yürürlükten kalktığı için artık şikayetten vazgeçme hususu ne zaman gerçekleşirse gerçekleşsin cezanın tamamının düşürülmesine karar verilir.

4-Vekilin şikayetten vazgeçmesi için vekaletnamesinde açıkça feragat yetkisinin olması gerekir.

5-Mahkeme müştekinin şikayetten vazgeçtiğini tesbit edince İİK.'nun 354/1 maddesi uyarınca “Davanın düşürülmesine ve yargılama giderinin kamu üzerinde bırakılmasına” karar verir.

Yargıtay Kararları

İİK.nun 332. maddesinde yazılı (aşırı borçlanma) suçun yazılı şikayete bağlı olmakla beraber şikayet üzerine iddianameyle kamu davasının açılması gerektiği, davaya da Asliye Ceza Mahkemesinde bakılacağı gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde sonuçlandırılmış olması, Bozmayı gerektirmiştir. (8.CD.nin 18.09.1990 Tarih ve 1990/6718-7115 sayılı kararı)  www.iflaserteleme.com

---------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.