Alkollü içki ilan ve reklam giderlerinin indirilemeyeceğine ilişkin Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu kararı. |
16 Şubat 2012 | |
I. Kurumlar Vergisi Kanunu'ndaki düzenleme Kurumlar Vergisi Kanunu'nun "Kabul edilmeyen indirimler" başlıklı 11. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinde, her türlü alkol ve alkollü içkiler ile tütün ve tütün mamullerine ait ilan ve reklâm giderlerinin % 50'sinin kurum kazancından indirilemeyeceğine ilişkin düzenleme yer almaktadır. Aynı hüküm ticari kazançtan indirilemeyecek giderlerin yer aldığı Gelir Vergisi Kanunu'nun 41. maddesinin 1. fıkrasının (7) numaralı bendinde de bulunmaktadır. Her iki maddede de Bakanlar Kuruluna, bu oranı % 100'e kadar artırma veya sıfıra kadar indirme yetkisi verilmektedir. Bakanlar Kurulu tarafından bu yetki 27 Kasım 1990 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 90/1081 numaralı Kararname ile kullanılmış ve her iki düzenlemede yer alan % 50 oranı, % 0 (sıfır) olarak belirlenmiştir. Bu Karar, 1990 takvim yılı kazançlarına ilişkin olup 01.01.1991 tarihinden itibaren beyanı gereken kazançların tespitinde de uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında alkol ve alkollü içkiler ile tütün ve tütün mamullerine ait ilan ve reklâm giderlerinin tamamının kurum kazancının tespiti sırasında indirimi mümkün bulunmaktaydı. II. 4207 Sayılı Kanun ile yapılan düzenleme 19.01.2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 5727 Sayılı Kanun ile 4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun'un adı "Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun" olarak değiştirilmiştir. Ayrıca sözü geçen Kanun ile 4207 Sayılı Kanun'un 4. maddesi de değiştirilmiş ve 19 Mayıs 2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Gelir Vergisi Kanununun 41. maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendinde belirtilen ilan ve reklam giderlerinin gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak gösterilemeyeceği hükmü Kanun'a eklenmiştir. III. Maliye Bakanlığının düzenlemesi 4207 Sayılı Kanun'da yapılan değişiklik ile ilgili olarak, 22 Nisan 2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2 seri numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nde açıklamalar yapılmıştı. Tebliğ'de 4207 Sayılı Kanun'da yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 19 Mayıs 2008 tarihinden itibaren yapılacak olan, her türlü alkol ve alkollü içkiler ile tütün ve tütün mamullerine ait ilan ve reklam giderlerinin tamamının, ticari kazancın ve kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınmasının mümkün olmadığı belirtilmişti. IV. Danıştayın yürütmeyi durdurma ve iptal kararları Danıştay 4. Daire Başkanlığı'nın 22.09.2008 tarihinde vermiş olduğu 2008/3758 Esas No.lu kararı ile 2 seri numaralı KV Genel Tebliği'nin 6. bölümünün 4 ve 6. paragraflarında yer alan düzenlemenin, her türlü alkol ve alkollü içkilere ait ilan ve reklam giderleri yönünden yürütülmesi durdurulmuştu. Danıştay 4. Daire tarafından esasa ilişkin karar 25.10.2010 tarihinde verilmiş (Esas No:2008/3758, Karar No: 2010/5217) ve 2 seri numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nde yer alan yukarıdaki düzenleme, her türlü alkol ve alkollü içkilere ait ilan ve reklam giderleri yönünden iptal edilmişti. Söz konusu Danıştay kararları uyarınca, alkol ve alkollü içkilere ait ilan ve reklam giderlerinin tamamının, ticari kazanç ve kurum kazancından indirimi tekrar mümkün hale gelmişti. V. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu kararı Danıştayın yukarıda belirtilen iptal kararı Maliye Bakanlığı tarafından temyiz edilmiştir. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca (DVDDK) Bakanlığın temyiz isteminin kabulüyle, Danıştay 4. Dairesinin kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına karar verilmiştir. DVDDK tarafından verilen 28 Eylül 2011 tarihli bu kararda (Esas No: 2011/296 ve Karar No: 2011/549); 5520 sayılı yasadan sonra yürürlüğe giren ve her türlü alkol ve alkollü içkilerle tütün ve tütün mamullerine ait ilan ve reklam giderlerinin gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirilemeyeceği yönünde özel bir düzenleme içeren 5727 sayılı yasanın 5. maddesiyle değişik 4207 sayılı yasanın 4. maddesinin uygulanması gerektiği sonucuna ulaşıldığı belirtilmiş ve davaya konu düzenlemenin alkol ve alkollü içkiler yönünden iptali yolundaki kararın bozulmasına hükmedilmiştir. Bu karar üzerine davacı tarafından karar düzeltme başvurusu yapılmış olup, söz konusu karar DVDDK tarafından bir kere daha görüşülecektir. DVDDK tarafından verilen bozma kararı 17'ye karşı 14 oyla alınmıştır. Kararın alınış şekli göstermektedir ki, söz konusu karar sadece 3 oy fark ile davacı aleyhine sonuçlanmıştır. Bu nedenle, DVDDK üyelerin az sayıdaki kısmının dahi dava konusuna ilişkin kararlarını karar düzeltme aşamasında değiştirmeleri halinde davanın davacı lehine sonuçlanması ihtimali mevcuttur. Bununla birlikte, karar düzeltme aşamasında davanın yine aynı kurul tarafından görüşülecek olması ve kurulun aynı üyelerle toplanma ihtimali karşısında, yeterli sayıda üyenin karar değiştirmesi yahut yeni üyelerin kurula eklenmesi halleri haricinde temyizen verilen bozma kararının aynen onanması da mümkün görülmektedir. DVDDK yukarıda belirtilen kararında dava konusu düzenlemenin dayanağı olan kanun maddesinin, kanundaki yerini ve getirilişindeki amacı tartışma konusu etmeksizin temyiz talebini incelemiş ve karara bağlamıştır. Karar incelendiğinde, iptali talep edilen Tebliğ'deki düzenlemenin dayanağı olan söz konusu kanun hükmünün, sadece tütün ve tütün mamullerine hasredilmek yerine, alkol ve alkollü içkileri de kapsayacak şekilde genişletilmiş olması hususu hakkında hiçbir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. VI. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu kararının sonuçları Danıştay 4. Dairesi tarafından verilen iptal kararının, DVDDK tarafından bozulması nedeniyle 2 seri numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nin 4. ve 6. bölümleri tekrar yürürlüğe girmiş olup, mevcut uygulama itibariyle alkol ve alkollü içkilere ilişkin reklam ve ilan giderlerinin kurum kazancının tespitinde indirim olarak dikkate alınmaması gerekmektedir. Bu nedenle, mükellefler tarafından Tebliğ doğrultusunda işlem yapılmayarak, söz konusu ilan ve reklam giderlerinin kurum kazancında indirim olarak dikkate alınması halinde; bu durum herhangi bir vergi incelemesi sırasında eleştirilebilecektir. Bu aşamada, mükellefler tarafından ilgili dönem beyannameleri ihtirazi kayıtla verilebilecek ve akabinde ihtirazi kaydın dikkate alınmamış olması gerekçesiyle dava yoluna başvurulabilecektir. DVDDK' nın bahsi geçen kararının bağlayıcılığı bulunmaması sebebiyle, ilk derece vergi mahkemelerince mükellefler lehine karar tesis edilmesi ihtimal dâhilindedir. Ayrıca Danıştay 4. Dairesi'nin konuya ilişkin görüşü de göz önüne alındığında; söz konusu kararlar Danıştay nezdinde de onaylanarak kesinleşebilecektir. Bununla birlikte, vergi mahkemeleri ve Danıştay 4. Dairesi'nce, DVDDK'nın ilgili kararı dikkate alınarak; devam eden davalarda bu doğrultuda hüküm tesis edilmesi olasılığı da bulunmaktadır. E&Y --------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
|