Bu e-Posta adresi istenmeyen postalardan korunmaktadır, görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Vergi affı geliyor mu? Rivayetler muhtelif. Bilindiği üzere Sayın Şükrü Kızılot, 10 Ocak tarihli yazısında bu konuyu gündeme getirmiş, daha sonra bu konuyla ilgili çeşitli açıklamalar yapılmıştı. Bugüne kadar henüz resmi bir açıklama yapılmamasına rağmen toplumun önemli bir kesimi bu konudaki haberi bekliyor. Mükelleflerin bir kısmı sevinirken bir kısmı da kızıyor. Sevinenler buna ihtiyaç olduğunu, ödeme güçlüğü çektiklerini, zaten borcun önemli bir kısmının da faiz olduğunu söylemekteler. Kızanlar ise kendilerinin vergilerini zamanında ödediklerini, aflarla ödemeyenlerin teşvik edildiklerini ve rekabet açısından avantajlı konuma geçtiklerini belirtiyorlar.

Vergi afları, idarenin paraya kısa sürede kavuşması ve affın getirdiği ivmeyle daha fazla kişiden tahsilat yapması, mükelleflerin bir kısmının ise borçlarını azaltması sebebiyle her iki kesim tarafından da destekleniyor. Tıpkı uzlaşmada olduğu gibi. Her iki taraf da mutlu oluyor. Bu arada dürüst mükellefler, aflara karşı olanlar, hukuken eşitsizlikleri kabul etmeyenler, vergi aflarını etik ve adil bulmayanların da bu tür önerilerde kızgınlığı artıyor.

Henüz vergi affı konusunda resmi bir açıklama yapılmadı. İzmir Vergi Dairesi Başkanı bu tür bir çalışmanın kesinlikle olmadığını, cezalı ödemelerden kaçınmak için vergilerini yatırmayanların yatırmasını istedi. Bilindiği üzere idare ve mükellef savaşını önlemek amacıyla olsa gerek Vergi Barışı adıyla vergi affının çıkarılması sonrasında Maliye Bakanı da tekrar af uygulaması yapılmayacağını söylemişti.

Bu sefer belki adı barış değil ama, uzlaşma adı altında bir çalışma hazırlanması ve mahkemeye intikal eden dosyaların esas alınması sözkonusu. Bu durumda vergi idaresi ile mahkemelik olan mükelleflerin bu davalarından vazgeçmeleri gerekecek. Ayrıca kaçakçılık suçu durumunda uzlaşmadan yararlanamayan mükelleflerin de vergi affından yararlanması düşünülüyor. Bu durumda vergisini zamanında ödeyenler biz niye fazla ödedik dediğinde cevap ne olacak. Bir vergi affı çıkarıldığında bu affı çıkaranlar bu adaletsizlik karşısında cevap bulamayıp sustukça herhalde bu konuda haksızlığa uğrayan dürüst mükellefler de susma dışında bazı haklarını kullanmak isteyeceklerdir. Buna rağmen vergi affından yararlanmak isteyenlerin sayısı adaletsizliğe karşı çıkanlardan hep fazla olacaktır.

MÖ 427-347 yılları arasında yaşamış olan Platon, meşhur Devlet isimli eserinde doğru adamın her işte doğru olmayan karşısında zararlı çıkacağını, her ikisinin malı eşit olsa bile doğru adamın çok diğerinin az vergi vereceğini ifade etmektedir. Bu durumda demek ki aradan geçen 2500 yıla yakın zamanda dürüst mükellef bakımından değişen pek bir şey yoktur. Doğru olanlar kaybetmeye mahkamdur.

Sadece vergi aflarının değil, afların belki birkaç istisna dışında toplum bakımından bir fayda sağlamadığı daha önce görüldü. Vergi afları mutlaka idare ve bazı mükellefler bakımından kolaylık ve mali rahatlık getirecek. Fakat diğer yandan vergilerini zamanında ödeyenler, de dikkate aldığımızda aşınan vergi prensipleri ve hukuk kavramlarının tekrar eski hale getirilmesi birçok problem yaratacaktır. Vergi afları yanında uzlaşma konusunda da aynı adaletsizlikler mevcuttur. Getirilmesi düşünülen yeni uygulama hem uzlaşmaya dayanması, hem de vergi kaçıranları kapsaması sebebiyle vicdanlarda da telafi edilemeyecek zararlar oluşturacaktır.

Bunların yanında Avrupa Birliği uygulamalarında kullanılan mali devlet yardımları ülkeler bakımından hatalı uygulamalar olarak kabul edilmektedir. Bu kapsamda vergi afları, vergi kaçıran mükelleflerin yararına düzenlemeler getirilmesi, vergi denetiminin ve işlemlerinin ağır işlemesi sebebiyle mali devlet yardımı kabul edilmekte ve rekabeti bozucu etkiler yaratmaktadırlar.

Bu vergi uygulama problemleriyle yaşadığımız sürece ülkemizde vergi aflarından kurtulmak kolay gözükmemektedir. Vergi kültürünün oluşması zaman almaktadır.

http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_display.asp?upsale_id=341989&dept_id=80