Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARINDA İSTİHDAM EDİLEN YABANCI UYRUKLU SÖZLEŞMELİ PERSONEL PDF Yazdır e-Posta
10 Mart 2012

Image

Yabancılara tanınacak hakların kapsamı konusunda uluslararası hukukun kabul ettiği önemli ilkelerden biri “Yabancı ile Vatandaş Arasında Eşitlik İlkesi”dir. Bu ilke ile yabancıya vatandaşın tabi olduğu rejimin aynının uygulanması öngörülmektedir. İnsan hakları sözleşmelerinin vazgeçilmez olarak kabul edilen haklar konusunda vatandaş ile yabancı arasında bir ayrıma gitmediği açıktır.

            Özet

            Uluslararası hukuk İlkerleri çerçevesinde Ülkemiz Anayasasının “Temel Haklar ve Özgürlükler” bölümünde, temel hak ve özgürlüklerden yabancıların da vatandaşlar gibi yararlanacağı kabul edilmiştir. Ancak, Anayasanın 16’ıncı maddesinde; “Temel Hak ve özgürlükler yabancılar için milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir.” Denilmektedir. Söz konusu maddeyle, yabancılara yönelik getirilebilecek muhtemel sınırlamalar için bir güvence sağlanmıştır. Bu güvence uluslararası hukuk kurallarıdır. Bu kurallara uygun olmak şartıyla, yabancılara tanınacak bazı haklar belirli, koşullara bağlanabileceği gibi bazı haklar hiç tanınmayabilir. Türkiye’de yabancıların seyahat, ikamet ve çalışmalarına ilişkin çeşitli şartların aranması ya da belli iş kollarının yabancılara tamamen yasaklanması bu sınırlamalara bir örnek teşkil etmektedir.

 Bu yazımızda üniversitelerde Yabancı Uyruklu Sözleşmeli öğretim elemanı çalıştırılmasına ilişkin hususlar tüm yönleri ile incelenmeye çalışılacaktır.

            1.Giriş

         2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 34’üncü maddesinde “Yükseköğretim kurumlarında, sözleşme ile görevlendirilecek yabancı uyruklu öğretim elemanları, ilgili fakülte, enstitü veya yüksekokul yönetim kurulunun önerisi ve üniversite yönetim kurulunun uygun görüşü üzerine rektör tarafından atanırlar. Bunlar, öğretim görevleri bakımından, bu Kanun’da aylıklı öğretim elemanları için konulmuş olan hükümlere tabidirler.” Hükmüne yer verilmiştir.

         Öte yandan, konu ile çıkarılan Yükseköğretim Kurumlarında Yabancı Uyruklu Öğretim Elemanı Çalıştırılması Esaslarına İlişkin Bakanlar Kurlu Kararı ve yılları Bütçe Kanunlarında da yabancı uyruklu öğretim elemanlarının istihdam edilmeleri ile usul ve esaslar saptanmaktadır.

         Bu makalemizde yabancı uyruklu öğretim elemanlarının Asgari Geçim indirimi, Sözleşmelerinin damga vergisi karşısındaki durumu, kıdem tazminatı, SGK primleri,  gibi Sosyal hakları incelenerek statülerinin ne olduğu konusunda bir değerlendirme yapılmaya çalışılacaktır. (www.ozdogrular.com)

2.Yabancı Uyrukluların İmzaladıkları Sözleşmelerinin Niteliği

         4857 sayılı İş Kanunu düzenlemelerine göre, bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren, işçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye iş ilişkisi, işveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime de işyeri denir.

         İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi, Kanun’da aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tabi değildir.

         Bu anlamda, üniversite rektörlüklerinin işveren, yabancı uyruklu öğretim elemanlarının ise İş Kanunu hükümlerine göre işçi olma nitelikleri, işçi ve işveren arasında sözleşme yapılmasını yasal bir gereksinim olarak ortaya çıkmaktadır.

         3.Yabancı Uyrukluların Sözleşmeli Çalıştırılmasına İlişkin Maliye Bakanlığından Vize Alınması

            Yabancı uyruklu öğretim elemanları, 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunun 16’ıncı maddesine istinaden yürürlüğe konulan 14.1.1983 tarihli ve 83/7148 sayılı Karar uyarınca 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu kapsamına giren yükseköğretim kurumları ve bunlara bağlı birimlerde çalıştırılabilmektedir. Söz konusu Kararda yabancı uyruklu öğretim elemanlarına ödenecek ücretler ile diğer hususlar düzenlenmiştir. Yabancı uyruklu öğretim elemanlarına ödenecek aylık sözleşme ücreti, Kararda belirtilen üst sınırlar aşılmamak kaydıyla, Kararda yer alan kriterler göz önünde bulundurulmak suretiyle, Yükseköğretim Kurulunca belirlenmektedir.

         Yabancı uyruklu öğretim elemanlarının sözleşmeli olarak çalıştırılmakları için öncelikle Yükseköğretim Kurulunun ücreti konusunda karar alması ve ardından İçişleri Bakanlığının konuyla ilgili olumlu görüşü alındıktan sonra ilgili üniversite rektörlüğünce imzalanacak sözleşmenin Maliye Bakanlığınca vize edilmesi gerekli idi. Ancak, 6114 Sayılı Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı Teşkilat ve Değişiklik Hakkında Kanunun 16’ıncı maddesiyle 2.9.1983 tarihli ve 78 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen ek madde 14 uyarınca üniversitelerde yabancı uyruklu öğretim elemanı istihdamına ilişkin prosedür değiştirilmiştir. Sözü edilen ek maddede; “2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 34 üncü ve 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununun 16’ıncı maddesine göre yükseköğretim kurumlarında sözleşme ile istihdam edilecek yabancı uyruklu öğretim elemanı sayısı dolu öğretim elemanı kadrosu sayısının % 2’sini geçemez. Bu kapsamdaki yabancı uyruklu öğretim elamanının yükseköğretim kurumları itibariyle dağılımı, isim, ücret ve sözleşme örneğinin vizesi, sözleşme süresinin uzatılması ve sona erdirilmesi, Yükseköğretim Kurulu tarafından yapılır.” Hükmü yer almış olup, bu hükme göre, yabancı uyruklu öğretim elemanları, sosyal güvenlik sözleşmesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla Sosyal Sigortalar Hükümlerine tabi olarak Maliye Bakanlığı vizesine gerek kalmadan, Yükseköğretim Kurulunun üniversitelerin kontenjanları oranında uygun görüşü ile vize yapılmaksızın çalıştırılabilmektedirler.

Bu düzenleme ile yıllardır süregelen Maliye Bakanlığı vize işlemi kaldırılmış, dolu öğretim elemanı sayısının %2’sini geçmemek ve ücretleri Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenmek koşulu ile üniversitelere yabancı uyruklu öğretim elemanı çalıştırmak yetkisi verilmiştir.

4.Sözleşmeli Öğretim Elemanı Çalıştırılmasında Dikkate Alınacak Hususular

            Bilindiği üzere yabancı uyruklu öğretim elemanları, üniversitelerimizde 2547 sayılı Kanunun 34’üğncü maddesi ve 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununun 16’ıncı maddesi hükümlerine göre çalıştırılmakta olup; konuya ilişkin usul ve esaslar 14.10.1983 tarih ve 83/7148 sayılı “Yükseköğretim Kurumlarında Yabancı Uyruklu Öğretim Elemanı Çalıştırılması Esaslarına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı” ile belirlenmiştir. Anılan Kanun ve Bakanlar Kurulu Kararına göre yabancı uyruklu öğretim elemanlarının sözleşmeli olarak çalıştırılması için üniversiteler tarafından gelen teklifler Yükseköğretim Kurulunca incelenmekte ve istihdam edilecek yabancı uyruklu öğretim elemanlarının ücreti konusunda gerekli kararı alarak ilgili Bakanlar nezdinde girişimde bulunulmaktadır.

          Ancak yabancı uyruklu sözleşmeli personel istihdamına ilişkin mevzuatın karmaşıklığı nedeniyle Yükseköğretim Kurulu bir takım idari düzenlemeler yapmak zorunda kalmış ve bu bağlamda, yabancı uyruklu öğretim elemanı istihdamında yaşanan tereddütlerin giderilmesi ve uygulama birliğinin sağlanması amacıyla Yükseköğretim Kurulu Yürütme Kurulu 01.10.2009 tarihli toplantısında aşağıda belirtilen kararları almıştır.

           “1- Yabancı uyruklu öğretim elemanlarının T.C. Vatandaşlığına geçmeleri halinde sözleşmeli yabancı uyruklu öğretim elemanı olarak çalıştırılmalarının teklif edilmemesi, bunların T.C. vatandaşlarının atanmaları ile ilgili usul ve esaslar çerçevesinde üniversitenizde uygun kadrolara atanmaları,

         2- Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun Vatandaşlık Esasına Göre Yetkili Hukuk başlıklı 4’üncü maddesi (b) bendinde “Birden fazla devlet vatandaşlığına sahip olanlar hakkında, bulunanların aynı zamanda Türk Vatandaşı olmaları halinde Türk hukuku uygulanır” hükmü bulunduğundan, birden fazla devlet vatandaşlığına sahip olanlardan aynı zamanda Türk vatandaşı olanların, yabancı uyruklu statüde çalıştırılmamaları,

         3- Üniversitenizce çalıştırılması teklif edilen yabancı uyruklu öğretim elemanın bir başka üniversitede çalışıyor olması halinde halen çalıştığı üniversitenin muvafakatinin alınarak teklifte bulunulması,

         4-  Herhangi bir yerden burs veya ücret almayan ve Türkiye’de öğretim elemanı olarak çalışma süresi birkaç yılı aşmayan yabancı uyruklulara, Türk emsaline yakın bir ücret önerilmesi; ancak sadece söz konusu öğretim elemanının hizmetine zorunlu olarak ihtiyaç duyulması ve Türk emsalinde bulunmayan bir özelliğinin bulunması halinde bu durum açıklanarak teklif edilen ücretin orantılı olarak artırılabileceği,

         5- Yabancı uyruklu bir öğretim elemanının Türk emsalinden oldukça yüksek bir ücretle sürekli çalıştırılması yerine, çalıştırılacakları alandaki ihtiyacın giderilmesi yoluna gidilmesi ve bu amaçla öğretim elemanı yetiştirilmesine önem ve öncelik verilmesi,

         6- Yabancı uyruklu öğretim elemanı çalıştırılması düşünülen alanda ülkemizde yetişmiş eleman varsa onlara öncelik verilmesi,

         7- Ayrıca yukarıda açıklanan hususlara paralel olarak, yabancı uyruklu öğretim elemanlarının sözleşmeli olarak çalıştırılması konusunda karar alınırken üniversitenizde oluşturulacak bir komisyon tarafından;

a)     Yabancı uyruklu öğretim elemanlarının akademik unvanlarının sahihliğinin ve ülkemiz açısından eşdeğerliğinin tespit edilmesi,

b)     Yabancı uyruklu çalıştırılmasına esas teşkil eden üniversitemiz kriterlerini sağlayıp sağlamadığının tespit edilmesi,

c)     Diplomalarının incelenmesi ve inceleme neticesinde tereddüde düşülmesi halinde ilgili komisyonun Rektörlük aracılığı ile durumu Başkanlığımıza iletilmesi ve Başkanlığımız tarafından ilgili Büyükelçilikten gerekli bilginin alınması,

d)     Bilimsel eser dosyalarının incelenmesi,

e)     Hangi unvanda ve ne kadar ücretle çalıştırılacağının tespit edilebilmesi,

f)       Üniversitede çalışırken bir üst unvana müracaat etmesi halinde,

1)     Unvanı kendi ülkesinde almış ise ilgili mevzuata uyup uymadığının belirlenmesi,

2)     Unvanı Türkiye de alıyorsa, 20.05.2006 tarih ve 26173 sayılı “Resmi Gazete’de yayımlanan Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” hükümlerine uyulması,

g) Sözleşmeleri yenilecek yabancı uyruklu öğretim elemanlarının ilgili yıl içinde gösterdikleri akademik performansın değerlendirilerek, çalıştırılıp çalıştırılmayacaklarına karar verilmesi,

      gerekmektedir.”

5.Yabancı Uyrukluların Eğitimlerinin ve Unvanlarının Değerlendirilmesi

            Maliye Bakanlığı’nın 15 Şubat 1997 tarih ve 21850 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bütçe Talimatnamesinde, “Yükseköğretim Kurumlarında çalıştırılacak yabancı uyruklu öğretim elemanlarından eğitim ve öğretim açısından beklenen faydanın sağlanabilmesi ve vize işlemlerinin Bakanlığımızca hızla sonuçlandırılması teklif olunanların, görevlendirilecekleri bilim dalında en azından lisansüstü eğitim görmüş olması veya profesör, doçent, yardımcı doçent unvanına haiz olmaları, yabancı dil eğitimi vereceklerde ise lisans eğitimi yanında ayrıca uluslararası geçerliliği olan dil eğitimi sertifikalarından birine sahip bulunmaları tercih edilmesi gerektiğini belirtmektedir.

 Ayrıca yukarıda açıklanan hususlara paralel olarak, yabancı uyruklu öğretim elemanlarının sözleşmeli olarak çalıştırılması konusunda karar alınırken Yükseköğretim Kurulu tarafından üniversitelerde oluşturulacak bir komisyon tarafından;

Yabancı uyruklu öğretim elemanlarının akademik unvanlarının sahihliğinin ve ülkemiz açısından eşdeğerliğinin tespit edilmesi,

Yabancı uyruklu çalıştırılmasına esas teşkil eden üniversitemiz kriterlerini sağlayıp sağlamadığının tespit edilmesi,

Diplomalarının incelenmesi ve inceleme neticesinde tereddüde düşülmesi halinde ilgili komisyonun Rektörlük aracılığı ile durumu Başkanlığımıza iletilmesi ve Başkanlığımız tarafından ilgili Büyükelçilikten gerekli bilginin alınması,

Bilimsel eser dosyalarının incelenmesi,

Hangi unvanda ve ne kadar ücretle çalıştırılacağının tespit edilebilmesi,

Üniversitede çalışırken bir üst unvana müracaat etmesi halinde;

Unvanı kendi ülkesinde almış ise ilgili mevzuata uyup uymadığının belirlenmesi,

Unvanı Türkiye de alıyorsa, 20.05.2006 tarih ve 26173 sayılı “Resmi Gazete’de yayımlanan Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” hükümlerine uyulması,

Sözleşmeleri yenilecek yabancı uyruklu öğretim elemanlarının ilgili yıl içinde gösterdikleri akademik performansın değerlendirilerek, çalıştırılıp çalıştırılmayacaklarına karar verilmesi istenmektedir.

Ancak Yabancı Uyruklu sözleşmeli personelin ülkelerinde aldıkları unvanlar ve eğitimleri ülkemizden farklı olduklarından bunların değerlendirilmesinde sıkıntılar yaşanmaktadır. Yabancı ülkelerin birçoğunda profesör, doçent yardımcı doçent gibi unvanlar ve bu unvanları gösterir belgeler olmadığından bunların değerlendirilip emsallerine göre ücret ödenmesi konusunda üniversiteden üniversiteye farklılık göstermektedir. Bu kargaşanın önüne geçilmesi için Yükseköğretim Kurumunun unvan ve eğitimin değerlendirip ödenecek ücreti de belirlemesi yerinde olacağı değerlendirilmektedir. (www.ozdogrular.com)

6.Yabancı Uyrukluların Ücretlerinin Tespiti

Yabancı Uyruklu Sözleşmeli Personelin ücreti 83/7148 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 4’üncü maddesine göre yapılıyor. Bu karara göre sözleşmeyle çalıştırılacak yabancı uyruklu öğretim elemanlarına ödenecek aylık brüt sözleşme ücretleri aynı kurumlarda görevli emsali kadrolu öğretim elemanlarına ödenen aylık ve diğer her türlü ödemeler toplamının

a- Öğretim üyeleri, öğretim görevlileri için 6 katını,

b- Uzman, okutman, çevirici ve öğretim planlamacıları için 4 katını,

c- Araştırma görevlileri için emsali kadrolu araştırma görevlilerine ödenen miktarı geçemez.

Yabancı uyruklu personele döner sermayeden katkı payı ödenmez. 83/7148 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 4’üncü maddesi bu personele görev aldıkları üniversite tarafından sözleşme esasları içinde Lojman veya rayicine göre kiralanacak ikametgâh tahsisi edilebilirse de uygulamada böyle bir ödeme ve yardım yapılmamaktadır.

Bu madde esasına göre hazırlanan bir ücret teklif tablosu örnek olarak aşağıda gösterilmiştir. Örnekte, çalıştırılacak yabancı uyruklu öğretim elemanının sözleşme ücretine esas olarak, profesör kadrosunda 3 yılını tamamlamış ve toplam hizmeti 25 yıl olan bir profesör gösterilmiştir.

1/4 YABANCI UYRUKLU PROFESÖR'ÜN MAAŞ HESAPLAMASI

(3 yılını Tamamlamış)

2012 Sözleşmesine esas olacak Brüt Ücret Teklifi

 

 

 

 

 

 

UNVAN I: Prof.

 

Maaş derece kademe

1/4

 

 

 

 

Ek Gösterge

5300

 

 

MAAŞ KATSAYI

0,06446

Kıdem Yılı

25

 

 

TABANAYLIĞI

0,86251

AYLIK

 

=

Maaş Göstergesi  + Ek Göstergesi x Maaş Katsayısı

 

 

 

1500

+

5300

x

0,06446

438,33

 

 

 

 

 

 

 

 

TABAN AYLIĞI

=

Sabit Sayı x Taban aylığı katsayısı

 

 

 

1000

x

0,86251

 

 

862,51

 

 

 

 

 

 

 

 

KIDEM AYLIĞI

=

Kişinin Yılı x Sabit sayı x Maaş Katsayısı

 

 

 

25

x

20

x

0,06446

32,23

 

 

 

 

 

 

 

 

ÜNİVERSİTE ÖDENEĞİ

=

En yüksek Dev.Mem.Gös. X  Maaş Katsayısı x Üni.Öd.Oranı

 

 

 

9500

x

0,06446

x

245%

1.500,31

 

 

 

 

 

 

 

 

EĞİTİM ÖĞRET.ÖDEN.

=

En yüksek Dev.Mem.Gös. X  Maaş Katsayısı x Onikide biri

 

 

 

9500

x

0,06446

x

1/12

51,03

 

 

 

 

 

 

 

 

MAKAM TAZMİNATI

=

Dört Yıllık Prof.Kad.Olanlar X Maaş Katsayısı

 

 

 

6000

x

0,06446

 

 

386,76

 

 

 

 

 

 

 

 

GÖREV TAZMİNATI

GÖREV TAZMİNATI GÖSTERGESİ x MAAŞ KATSAYISI

 

 

 

15000

X

0,06446

( - )

20%

773,52

 

(Bu oran 1. derece doçentler ile proflarda değişiyor,görev tazminatının % 20 si düşüyor )

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

X

 

X

 

 

 

 

 

 

 

TOPLAM………………

4.044,69

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

UYGULANAN ORAN

TOPLAM

 

 

 

BRÜT MAAŞIN

1,5020322

6.075,38

 

 

 

 

 

(6825,61/4544,25)=1,5020322

 

 

 

 

 

 

 

 

DÜZENLEYEN

 

 

 

 

GERÇEKLEŞTİRME GÖREVLİSİ

 

 

 

 

 

 

   00.00.2012

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

NOT : 01.01.2011 mali yılı artışlarında her tür ve derecede görevli bulunanların eklenmiştir.

NOT: İçinde bulunduğunuz mali yılın en son katsayılara gelen artışı esas alınarak bir sonraki yıl hesaplanır.

Kıdem yılı esas alındığında, brüt tutarın değişmesi sözkonusudur.

 

 

Bu ücret teklifinde de görüldüğü gibi emsallerinin alabileceği bazı ödemelerden yararlanamıyorlar. Emsallerinin aldığı lojman tazminatından yararlanamıyorlar. Lojman tazminatı ödemesine ilişkin düzenlemenin ilk açıklamasında “Aylıklarını 657, 926, 3466, 2914 ve 2802 sayılı kanunlara göre alan personele lojman tazminatı ödenir.” Denilerek yabancı uyruklu personeli kapsam dışı tutmuştur. 2005 Mali Yılı Bütçe Kanunda yer alan düzenleme ile 27.6.1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1’inci maddesinin (B) fıkrası, (3) numaralı bendinde yer alan hükümler hariç, 15.01.2005 tarihinden geçerli olmak üzere, 2005 yılında uygulamadan kaldırılmıştır.

Emsallerinin aldığı yabancı dil tazminatı ödeneği ödenmesine ilişkin kararın 2’inci maddesinde “Bu esaslar 657, 926, 3466, 2802 ve 2914 sayılı kanunlara göre aylık almakta olan personel ile kadro karşılık gösterilmek suretiyle sözleşmeli olarak çalıştırılan personeli kapsar.” Hükmü gereğince yabancı uyruklu personel kapsam dışı bırakılmıştır.

Emsallerine ödenen tasarruf teşvik ödemesine ilişkin Kararın; “Kanunları uyarınca kadro karşılık gösterilerek ya da gösterilmeksizin çalıştırılan, yabancı uyruklu hariç, her türlü sözleşmeli personeli kapsar” hükmüne istinaden, yabancı uyruklular kapsam dışı bırakılmıştır. 09.03.1988 tarihli ve 3417 sayılı Çalışanların Tasarrufa Teşvik Edilmesi ve Bu tasarrufların Değerlendirilmesine Dair Kanun 4853 sayılı Çalışanların Tasarruflarını Teşvik Hesabının Tasfiyesi ve Bu Hesaptan Yapılacak Ödemelere Dair Kanun ile 24.04.2003 tarihinde yürürlükten kaldırılmıştır.

Yabancı uyrukluların ücretlerinin yukarıda açıklandığı gibi olacağı 83/7148 sayılı Bakanlar Kurulunun 4 ve 5’inci maddelerinde belirtilse de. 84/7784 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının “Kapsam” başlıklı 2’inci maddesinde, bu kararın “Üniversitelerde görevlendirilecek Türk ve Yabancı Uyruklu Öğretim Elemanlarını uygulanacağı belirtilmektedir. Bu kapsama göre Yabancı uyruklu sözleşmelilerin ücret tespitinde bu bakanlar kurulu kararının esas alınması gerektiğini açıkça göstermektedir. Üniversitelerde çalıştırılacak yabancı ve Türk uyruklu çalıştırılacaklara aynı ücret hesaplanması yapılması gerekmektedir. Ancak uygulamada bu yapılmamaktadır. Yabancı Uyruklu Sözleşmeli Personelin ücret hesaplanmasının nasıl yapılacağı konusunda bile bir belirsizlik bulunmaktadır.

 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5473 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle değişik ek 3 üncü maddesi uyarınca yapılmakta olan ek ödemeden yararlanacaklar belirlenmiştir.

  375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında; Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler ve ileri teknoloji enstitüleri kadrolarında 657 sayılı Devlet Memurları Kanuna göre istihdam edilen memurlar ile aylıklarını 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununa göre alanlara en yüksek Devlet Memuru aylığının (ek gösterge dâhil) %200 ünü geçmemek üzere her ay ek ödeme yapılacağı, ek ödeme oranı ile esas usullerinin maddede belirtilen kriterler çerçevesinde Maliye Bakanlığı’nın teklif üzerine Bakanlar Kurulunca Belirleneceği hükme bağlanmıştır.

      Ayrıca aynı maddenin son fıkrasında ise; Kadro karşılığı sözleşmeli personel hariç olmak üzere, çeşitli statülerde istihdam edilen sözleşmeli personele birinci fıkrada belirlenen tutarı aşmamak üzere ve bu madde hükümleri çerçevesinde, statüleri ve kurumları dikkate alınarak ödeme yapıp yapmamaya, sözleşme ücreti ile ilişkilendirilmeksizin yapılacak ek ödeme tutarını belirlemeye, ücretleri Yüksek Planlama Kurulu tarafından belirlenenler için bu Kurul, diğerleri için Bakanlar Kurulu yetkili olduğu belirtilmiştir.

  Konuya ilişkin 06.06.2006 tarih ve 2006/10603 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 07.08.2008 tarih ve 2008/14012 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 5 inci maddesiyle değişik 1 inci maddesinin 1 inci fıkrasında; Kadro karşılığı istihdam edilen sözleşmeli personel, sözleşme ücretleri 06.06.1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamında belirlenenler, idarelerin yurt dışı teşkilatlarında istihdam edilenler ile ayın veya haftanın bazı günleri ya da günün belirli saatleri gibi kısmi zamanlı çalışanlar hariç olmak üzere; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre istihdam edilen sözleşmeli personelden ekli (I) sayılı cetvelde yer alan kamu idarelerinde istihdam edilenler ile diğer sözleşmeli personelden ekli (II) sayılı cetvelde yer alan kamu idarelerinde anılan cetvelde belirtilen mevzuat hükümlerine göre istihdam edilenlere, en yüksek Devlet memuru aylığına (ek gösterge dâhil) ekli (III) sayılı cetvelde yer alan oranların uygulanması suretiyle hesaplanacak tutarda, sözleşme ücreti ile ilişkilendirilmeksizin her ay ek ödeme yapılacağı hükme bağlanmıştır.

      Yukarıda sözü edilen Bakanlar Kurulu Kararına göre karara ekli (I) sayılı cetvelde (Yükseköğretim kurumları (I) sayılı cetvelde sayılmıştır) yer alan kurumlardaki sözleşmeli personelin ek ödemeden yararlanabilmesi için, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 4/B maddesine göre istihdam edilmesi gerekmektedir. Ayrıca ek ödeme oranlarını belirleyen Bakanlar Kurulu Kararına ekli (III) sayılı cetvelde sözleşmeli personelden hangi unvanların ne oranda ek ödemeden yararlanacağı belirtilmiş olup, yükseköğretim kurumlarına bağlı 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu’nun 16 inci maddesi ve 83/7148 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca çalıştırılan Yabancı Uyruklu sözleşmeli personel için unvan ve oranlar belirlenmesi yapılmadığından ek ödeme yapılamamaktadır.(www.ozdogrular.com)

          7.Sözleşmeden Damga Vergisi Kesilmesi

          488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinde, bu Kanun’a ekli (1) sayılı tabloda yazılı kâğıtların damga vergisine tabi olacağı, 3’üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kâğıtları imza edenler olduğu, resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kâğıtların damga vergisini kişilerin ödeyeceği, 8’inci maddesinde, bu Kanun’da yazılı resmi dairelerden maksadın genel ve katma bütçeli daire ve idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köyler olduğu açıklanmış, 24’üncü maddesinin ikinci fıkrasında da, birden fazla kişi tarafından imza edilen kâğıtlara ait vergi ve cezanın tamamından imza edenlerin müteselsilen sorumlu olacakları, bunların arasında vergiden müstesna olanların bulunmasının damga vergisinin noksan ödenmesini gerektirmeyeceği, damga vergisinden muaf kuruluşlarla kişilerin (1) sayılı tabloda yer alan işlemleriyle ilgili olarak düzenlenen ve sadece bu kurumların imzasını taşıyan kâğıtlara ait verginin tamamının kişiler tarafından ödeneceği, ancak bu kâğıtlara ait verginin hiç ödenmemesi veya noksan ödenmesi halinde vergi ve cezanın tamamından kişilerle birlikte kurumların müteselsilen sorumlu olacakları hükme bağlanmıştır.

         Ayrıca, 488 sayılı Kanun’a ekli (1) sayılı tablonun “I. Akitlerle İlgili Kâğıtlar” başlıklı bölümünün A/1’inci fıkrasında, belli parayı ihtiva eden mukavelenamelerin binde 8.25 nispi damga vergisine tabi tutulması, 5281 sayılı Kanun ile yapılan düzenleme ile 01.01.2005 tarihinden itibaren belli parayı ihtiva etmeyen mukavelenamelerden ise damga vergisi aranılmaması gerekmektedir.

         4857 sayılı İş Kanunu’nun 8’inci maddesinin ikinci fıkrasında; “Süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması zorunludur. Bu belgeler damga vergisi ve harçtan muaftır.” Hükmü yer almaktadır.

Buna göre, sözleşmeli olarak görev yapan ve işçi veya hizmet sözleşmelerinin, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 8’inci maddesi uyarınca, damga vergisinden istisna edilmesi gerekmektedir.  

Yükseköğretim Kanunu kapsamında istihdam edilen yabancı uyrukluklar için ise özel bir belirlemeye yer verilmediği görülmektedir. Nihayetinde sözleşme ile çalıştırılan ve İş Mevzuatı açısından “      işçi” olma niteliğine haiz bu kişilerle yapılan sözleşmeden damga verginsin, yine anılan mevzuat açık düzenlemesi ile aranılmaması icap etmektedir. İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının 17.10.2006 tarih ve 2832 sayılı özelgesi de bu yöndedir.

Ancak Gelir İdaresi Başkanlığı İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı (Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü) vermiş olduğu bir başka özelgede ise tam tersi ifade edilmektedir.

Yükseköğretim Kurumlarında sözleşmeli olarak görev yapan yabancı uyruklu öğretim elemanları ile düzenlenen iş sözleşmelerinin, 4857 sayılı İş Kanununun 8’inci maddesi, uyarınca, damga vergisinden istisna edilmesi gerekmektedir.” denilmiştir.

“488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun “III- İşçiler, çiftçiler ve göçmenlerle ilgili kâğıtlar” başlıklı bölümünün (1) numaralı fıkrasında, Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununa göre düzenlenen Münferit ve Kolektif İş Sözleşmelerinin damga vergisinden istisna edileceği hükme bağlanmıştır.

Buna göre, 488 sayılı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun III/I numaralı fıkrasında sözü edilen iş sözleşmelerinin damga vergisinden istisna edilebilmeleri, söz konusu sözleşmelerin “işçiler” ve “işveren” arasında imzalamalarının yanı sıra Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununa göre düzenlenmiş olmaları koşuluyla mümkün bulunmaktadır.

Bu nedenle, 488 sayılı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun III/I numaralı fıkrasında sözü edilen istisnanın adı geçen Üniversite ile “sözleşmeli personel” arasında imzalanan Tip Sözleşmelere uygulanmasına imkan bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, 10.06.2003 tarihli ve 25134 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 4857 sayılı İş Kanununun 8’inci maddesinde, “İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmelerdir. İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tabi değildir.

Süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması zorunludur. Bu belgeler damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.” Hükmü yer almaktadır.

İncelenmesinden de görüleceği üzere söz konusu muafiyet (istisna) hükmünün uygulanabilmesi için iş sözleşmesinin “işçi” ile “işveren” arasında düzenlenmiş olması gerekmektedir.

Bu çerçevede, Yükseköğretim Kurumları ile Yabancı Uyruklu Sözleşmeli Personel arasında imzalanan “Tip Sözleşme” başlıklı kâğıdın incelenmesinden, sözleşmeyi imza edinin sözleşmeli yabancı uyruklu öğretim elemanı olduğu dolayısıyla bunun “sözleşmeli personeli” ifade edeceği, sözleşmenin 31.10.1983 tarikli ve 18207 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yükseköğretim Kurumlarında Yabancı Uyruklu Öğretim Elemanlarının “Sözleşmeli” olarak Çalıştırılmasına Dair 14.10.1983 tarihli ve 83/7148 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı esaslarına göre düzenlendiği, dolayısıyla söz konusu sözleşmenin bir tarafını “işçinin” değil “sözleşmeli personelin” teşkil edeceği anlaşılmaktadır.

Bu nedenle, Üniversite ile “sözleşmeli personel” olarak nitelendirilecek yabancı uyruklu öğretim elemanları arsında imzalanan “Tip Sözleşme” başlıklı kâğıdın 4857 sayılı Kanunun 8’inci maddesi hükmüne göre damga vergisinden istisna edilmesine imkân bulunmamaktadır.

Buna göre, yukarıda yer alan açıklamalar çerçevesinde Üniversitede sözleşmeli olarak görev yapan yabancı uyruklu öğretim elemanları ile düzenlenen iş sözleşmelerinin, 4857 sayılı İş Kanununun 8’inci maddesi hükmüne göre, damga vergisinden istisna edilmesine imkân bulunmadığı belirtilerek aynı kurumun verdiği aynı konuda verdiği iki özelge birbiri ile çeliştiği gibi, yabancı uyruklu sözleşmeli personelin işçi olup, olmadığı konusunda çok ciddi belirsizlikler olduğu ortadadır.

         6111 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar Genel Sağlık Sigortası ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 83 üncü maddesi (b) bendi ile 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) Sayılı Tablonun Damga Vergisinden İstisna edilen Kâğıtlar başlığının altında yer alan Kurumlarla İlgili Kâğıtlar alt başlığının son kısmına Ek 25’inci madde olarak, “Kamu kurum ve kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatı ile döner sermaye işletmelerinin kadrosunda ve sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilen sözleşmeli personel ile yapılan hizmet sözleşmeleri.” İbaresi eklenmiştir. Bu hüküm gereğince üniversitelerde görev alan Yabancı Uyruklu Öğretim elemanları da istisna kapsamında olduğundan, ilgili personelin sözleşmelerinin yenilenmesi nedeniyle Damga Vergisi kesintisi yapılmayacağı değerlendirilmektedir.

8.Yabancı Uyruklu Sözleşmeli Personelin Aile Ödeneği

 Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen sözleşmeli personelin tabi olduğu mevzuatın belirsizliği nedeniyle aile yardımı ödeneğinden yararlanacak olan sözleşmeli personelin belirlenmesi amacıyla Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünce bir genelge yayınlanmıştır. 02.03.2011 tarih ve B.07,0.BMK.0.22–115912/2550 sayı ile yayınlanan söz konusu genelgenin 1’nci maddesinin a) fıkrasında, ayın veya haftanın bazı günleri gibi kısmi zamanlı çalışan sözleşmeli personel hariç olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatları ile döner sermaye işletmelerinde;

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/b maddesi,

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun geçici 16’ncı maddesi (Devlet Tiyatro, Opera ve Bale, Belediye Tiyatroları ile Şehir ve Belediye Konservatuar ve Orkestrası, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ile Kültür Bakanlığı Orkestra, Koro ve Topluluklarında çalışan sözleşmeli sanatçılar ile devlet sanatçıları)

5393 sayılı Belediye Kanununun 49’ncu maddesi,

5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 36’ncı maddesi,

399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname,

ve ilgili mevzuatta yer alan hükümler uyarınca sözleşmeli personel pozisyonlarında tam zamanlı olarak istihdam edilenlerin aile yardımı ödeneğinden veya başka bir ad altında da olsa aynı amaçla yapılan herhangi bir ödemeden yararlanmayan sözleşmeli personele, devlet memurlarına ödenmekte olan aile yardımı ödeneğinin aynı usul ve esaslar çerçevesinde ödeneceği ifade edilmiştir. Söz konusu genelgede yer alan, “İlgili mevzuatın yer alan hükümleri uyarınca tam zamanlı olarak istihdam edilen sözleşmeli personel” ifadesi kapsamı içerisinde üniversitelerde;  2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu’nun 15’inci maddesi  (üniversitelere bağlı konservatuarlarda çalışan yabancı uyruklu sözleşmeli öğretim elemanları), 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu’nun 17’nci maddesi (65 yaşını doldurmak suretiyle emekli olmuş öğretim elemanlarından sözleşmeli olarak çalışanlar), uyarınca çalışınca sözleşmeli personelinde değerlendirilmesi gerekmektedir.

         Ancak, 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu’nun 16’ncı maddesi uyarınca çalışan “yabancı uyruklu “ sözleşmeli personel aile yardımından yararlanacak olan sözleşmeli personel kapsamında değerlendirilmemiş ve kendilerine aile yardımı ödeneğinden yararlanma imkânı verilmemiştir.

Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan genelgede herhangi bir uyruk ayrımı yapılmadan “mevzuatında yer alan hükümler uyarınca tam zamanlı çalıştırılan sözleşmeli personel” den söz edildiği için 2914 sayılı Kanunun 16’ncı maddesi uyarınca Üniversitelerde çalışan Yabancı Uyruklu sözleşmeli personelin aile yardımı ödeneğinden yararlanacakları değerlendirilmektedir. Ancak bu konuda Maliye Bakanlığından da görüş alınması gerekmektedir.

9.Sözleşmeli Personele Asgari Geçim İndirimi Ödenmesi

 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 34’üncü maddesi ile 14.10.1983 tarih ve 83/78148 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına göre çalıştırılan Yabancı uyruklu sigortalı sözleşmeli öğretim elemanı olarak çalıştırılan kişilere, 5615 Sayılı Kanun ile 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mülga 32’inci maddesindeki düzenlemeleri gereğince; asgari geçim indirimi ödenip ödenmeyeceği hususunda net bir açıklık bulunmamaktadır.

         Bilindiği üzere; 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nda 5615 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikler sonucu vergi sistemimize giren gerçek ücretlerin vergilendirilmesinde asgari geçim indirimi uygulaması ile ilgili düzenlemeler 265 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmıştır. Bahsi geçen Tebliğin Uygulama Esaslarının 3’ncü bölümünde; asgari geçim indirimi uygulamasından ücretleri gerçek usulde vergilendirilen gerçek kişilerin yararlanabileceği, dar mükellefiyet kapsamında ücret geliri elde edenlerin asgari geçim indirimi uygulamasından yararlanamayacakları esaslarına yer verilmiştir.

         Kanun hükümleri ve tebliğ esasları birlikte değerlendirildiğinde; ücret geliri elde edenlerin asgari geçim indiriminden faydalanabilmesi için tam mükellef olması başka bir deyimle Türkiye’de yerleşmiş olması gerekir. Türkiye’de yerleşmiş olmak için ikametgâhının Türkiye’de bulunması ya da bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturulmalıdır. Ancak;  belli ve geçici görev veya iş için Türkiye’ye gelen iş, ilim ve fen adamları, uzmanlar, memurlar, basın ve yayın muhabirleri ve durumları bunlara benzeyen diğer kimselerle tahsil veya tedavi veya istirahat veya seyahat maksadıyla gelen yabancılar memlekette altı aydan fazla kalsalar dahi, Türkiye’de yerleşmiş sayılmayacaktır.

         83/7148 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın 10. maddesindeki sözleşmeli sürelerinin iki yıl ile sınırlı olacağı, sözleşme süresinin bitiminde Maliye Bakanlığı’nın olumlu görüşü alınmak suretiyle her defasında iki yıl olmak üzere bu sürenin uzatılabileceği düzenlemesi de dikkate alındığında yukarıda isimlerine yer verilen yabancı uyrukluların idare ile yaptığı sözleşme kapsamındaki görevlerinin geçici nitelikte olduğu ve oturma sürelerinin altı aydan fazla bulunması Türkiye’de yerleşmiş sayılmalarını gerektirmediği değerlendirilmektedir.

Yükseköğretim Kurumlarında Yabancı Uyruklu Öğretim Elemanı Çalıştırılması Esaslarına İlişkin karar çerçevesinde sözleşmeli öğretim elemanı olarak çalışan Yabancı Uyruklu kişilere 5615 Sayılı Kanun ile 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mülga 32. maddesi düzenlemesi gereğince, “Asgari Geçim İndirimi”nin ödenmeyeceği değerlendirilebilirken.

Diğer taraftan: 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunun mülga 32 inci maddesinde yapılan düzenlemeye göre, gerçek usulde vergilendirilen ücret geliri elde eden ücretlilerin asgari geçim indiriminden yararlanması mümkün bulunmaktadır. Anılan Kanunda ücretler, Gerçek Ücretler ve Diğer Ücretler olmak üzere iki şekilde tespit edilmiş, Gerçek usulde ücretlerin vergilendirilmesine ilişkin esaslar anılan Kanunu’nun 61 inci maddesi ile Diğer Ücretler ise Gelir Vergisi Kanunu’nun 64 üncü maddesinde düzenlenmiştir.

Bununla birlikte, 265 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin Uygulanma Esasları konulu başlığının 7 inci paragrafında, asgari geçim indirimi uygulanmasında ücretlerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmayanların indirimden yararlanamayacağı açıkça belirtilmiştir. Bu nedenle asgari geçim indirimi uygulanmasından ücretleri gerçek usulde vergilendirilen gerçek kişilerin yararlanması mümkün bulunduğundan, ücretlerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmayanların asgari geçim indirimi uygulamasından yararlanması mümkün değildir.

Üniversitelerde çalışan sözleşmeli Yabancı Uyruklu Öğretim Elemanı olarak görev yapmakta olan kişilerin, ücretleri gerçek usulde vergilendirilmiş ve ücret gelirleri tevkif suretiyle vergilendirilmiş olması nedeniyle Asgari Geçim İndiriminden yararlanmaları gerektiği mütalaa da edilmektedir.

Bu konuya iki farklı açıdan yaklaşılabilmektedir. Ancak; Prof.Dr. Fethi Heper’in yanıtı “Dar mükelleflerin özel gider indiriminden yararlanıp yararlanmayacağı konusu, Vergi İadesi Hakkında Kanunda (2978 sayılı Kanun) vergi iadesinden yalnızca tam mükelleflerin yararlanacağı açık olarak belirlenmiştir. Ancak GVK madde 63/j bendinde özel gider indirimi konusunda herhangi bir ayırım yapılmamıştır. Dolayısıyla (her ne kadar Maliye’nin görüşü aksi yönde olsa da) dar mükelleflerde, yasanın yorumlanması sonucu özel gider indiriminden yararlanabilirler.” Diyerek konuya en doğru yaklaşımı getirdiği değerlendirilmektedir.

10.Yabancıların Sosyal Hak ve Özgürlükleri

Yabancılara tanınan çalışma hak ve özgürlüğü, sosyal hak ve özgürlükleri de beraberinde getirmektedir. Toplu sözleşme ve grev, sendika kurma, sağlık ve sosyal yardımlar ile sosyal güvenlik sisteminden yararlanma olarak sıralanabilecek bu haklar bazı sınırlamalar dışında yabancılara da tanınmıştır. (www.ozdogrular.com)

10.1.Toplu Sözleşme, Grev ve Lokavt

Anayasanın “Temel Haklar ve Ödevler” kısmının “Sosyal ve Ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.

Toplu iş sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla düzenlenir. Aynı işyerinde, aynı dönem için, birden fazla toplu iş sözleşmesi yapılmaz ve uygulanamaz.” Hükmüne yer verilmektedir.

Bilindiği üzere, Anayasanın 16’ıncı maddesinde yabancı için temel hak ve özgürlüklerin milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabileceği belirlenmiştir. Ancak toplu iş sözleşmesi, grev ve lokavt hakkı konusunda gerek 4857 sayılı İş Kanununda ve gerekse 2822 sayılı Toplu İş sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununda yabancılar açısından herhangi bir sınırlamaya yer verilmemiştir.

10.2.Sendika Kurma Ve Sendikaya Üye Olma

Ülkemizde işçilerin sendikal hakları Anayasanın 51’inci maddesi ile 2821 sayılı Sendikalar Kanununda düzenlenmiştir.

Anayasanın 51’inci maddesi uyarınca, çalışmalar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kuruma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahip bulunmaktadırlar.

Sendikalar ile konfederasyonların kuruluşu, teşkilatı, faaliyetleri ve denetlenmesi esasları 5.5.1983 tarihli ve 2821 sayılı Sendikalar Kanununda düzenlenmiştir. Söz konusu Kanunun 5 inci maddesinde, sendika kurucusu olabilmek için Türk vatandaşı olma şartı bulunduğu belirtilmiştir. Ayrıca, işçi sendika ve konfederasyonda genel kurul üyeliği dışında zorunlu organlara seçilebilmek de Türk vatandaşı olma şartına bağlanmıştır. Ancak, işçi sendikaları ve konfederasyonlarına üyelik konusunda Kanunda yabancılara yönelik herhangi bir sınırlamaya yer verilmemiştir.

10.3.Dinlenme Hakkı

Anayasanın 50 inci maddesinde, çalışan herkesin dinlenme hakkına sahip olduğu hükmüne yer verilmiştir. Ayrıca, 394 sayılı Hafta Tatili Hakkında Kanunda, 6301 sayılı Öğle Dinlenmesi Kanununda ve 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunda yabancılara yönelik herhangi bir sınırlayıcı hükme yer verilmemiştir.

10.4.Sağlık Hizmetlerinden Yararlanma

Ülkemizde, Devlete ait sağlık kurumlarından yabancıların yararlanmasını kısıtlayan herhangi bir kanuni düzenleme bulunmamaktadır. Gerek 224 sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkındaki Kanun ve gerekse söz konusu Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde Türkiye’de bulunan yabancıların ücret karşılığı sağlık hizmetlerinden yararlanabileceği hüküm altına alınmıştır.

10.5.Sosyal Güvenlik Hakkı

Yabancılar sosyal güvenlik hakkı Anayasa ve çeşitli sosyal güvenlik kanunları ile tanınmıştır. Sosyal güvenlik, Anayasada düzenlenmiş olan önemli bir sosyal devlet ilkesi olup, Anayasanın “Sosyal Güvenlik Hakkı” başlıklı 60’ıncı maddesine göre “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilat kurar.” Anayasa bu düzenleme ile Devlet sosyal yardım ve sosyal sigortalar kurumları kurmakla görevlendirilmektedir.

10.6.Emekli Sandığı Kanunu

5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun 12’inci maddesinde “Sandıktan faydalanacaklar” kapsamına girebilmek için Türk uyruğunda bulunma şartı mevcuttur. Dolayısıyla, yabancıların T.C. Emekli Sandığı iştirakçisi olma imkanları bulunmamaktadır.

10.7.Sosyal Sigortalar Kanunu

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununda “Yabancı bir memlekette kurulu herhangi bir müessese tarafından ve o müessese nam ve hesabına Türkiye’ye bir iş için gönderilen ve yabancı memlekette sigortalı olduğunu bildiren yabancı kimseler sigortalı sayılmayanlar kapsamında değerlendirilmektedir. Dolayısıyla, yabancı ülkede sigortalı olmayan yabancıların bu Kanun çerçevesinde Türkiye’de sosyal sigortalardan yararlanması mümkün bulunmaktadır.

10.8.Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu

1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun (Bağ-Kur) “İsteğe bağlı sigorta” başlığını taşıyan 79 uncu maddesi 24.07.2003 tarihli ve 4956 sayılı Kanun ile değiştirilerek, Türkiye’de ikamet eden yabancı uyrukların talepleri halinde isteğe bağlı sigortalı olabileceği hüküm altına alınmıştır. 4956 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önce yalnız Türk asıllı olan yabancıların yazılı istekleri üzerine ve Türkiye’de ikamet etme şartıyla 1479 sayılı Kanun ile ilişkilendirilmeleri mümkün bulunmaktaydı.

10.9.İşsizlik Sigortası Kanunu

İşsizlik sigortası kapsamına girecek sigortalıların tanımı 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununda 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa atıfta bulunularak yağılmış ise de, işsizlik sigortası kapsamına girecek yabancı işçiler için karşılılık esası getirilmiştir.

Buna göre işsizlik sigortası kapsamına Ülkemiz ile arasında sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan ve ülkesindeki Türk vatandaşları olan yabancı işçiler dahil bulunacaklardır.

10.10.Sosyal Güvenlik Sözleşmeleri

Türkiye’nin onayladığı çok sayıda iki taraflı sosyal güvenlik sözleşmeleri bulunmaktadır. Bu sözleşmelerin esas amacı, sigortaya tabi tutulma süreleri bakımından taraf ülkelerin mevzuatına göre geçen sigortalı sürelerini dikkate almaktadır.

Sosyal güvenlik alanında Türkiye’nin imzaladığı iki taraflı sözleşmelerin yanında çok taraflı sözleşmeler de bulunmaktadır. Bu sözleşmelerin amacı da, taraf olan devletlerin kendi ülkelerinde ikamet eden diğer taraf devlet vatandaşlarına karşılıklı olarak eşitlik esasına göre sosyal güvenlik hakkı tanımaktır. Çok taraflı sözleşmeler arasında Uluslar arası Çalışma Örgütünün, Avrupa Konseyinin ve Birleşmiş Milletlerin hazırlamış olduğu sözleşmeler sayılabilir. Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelerin hazırlamış olduğu sözleşmeler sayılabilir. Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelerin başında; Vatandaşla Vatandaş Olmayan Kimselere Sosyal Güvenlik Asgari Normları Hakkında Sözleşme, Milletlerarası Nakliyat İşlerinde Çalışan İşçilerin Sosyal Güvenliğine Dair Avrupa Sözleşmesi, Avrupa Sosyal Güvenlik Sözleşmesi,  Avrupa Sosyal Şartı gelmektedir.

11.Sözleşmeli Personelin SGK Primleri

         506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 3’üncü maddesinin II fıkrasının (a) bendinden; malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının bir işverenin emrinde çalışan ve Türk uyruklu olmayan kimselerden Kurumdan yazılı istekte bulunanlar hakkında istek tarihinden sonraki aybaşından başlanarak uygulanacağı öngörülmüştür.

         Bununla birlikte 06.08.2003 tarih 25191 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 57’inci maddesi ile 506 sayılı kanunun 3’üncü maddesinin II’ inci fıkrasının (a) ve (d) bentleri yürürlükten kaldırıldığından daha önce haklarında sadece kısa vadeli sigorta kolları uygulanan yabancı uyruklu kimselerin bundan böyle tüm sigorta kollarına tabi olması gerektiği”  hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, 2547 sayılı Yüksek Öğrenim Kanunun amaç başlıklı 1’inci maddesinde, bu kanunun amacı yüksek öğretimle ilgili amaç ve ilkeleri belirlemek ve bütün yüksek öğretim kurumlarının ve üst kuruluşlarının teşkilatlanma, işleyiş, görev, yetki ve sorumlulukları ile eğitim-öğretim, araştırma, yayım, öğretim elemanları, öğrenciler ve diğer personel ile ilgili esasları bir bütünlük içinde düzenlemektedir.”  denilmektedir.

         Anılan yasanın 34’üncü maddesi ile de; “Yüksek Öğretim Kurumlarında sözleşme ile görevlendirilecek yabancı uyruklu öğretim elemanları ilgili fakülte, enstitü veya yüksek okul yönetim kurulunun önerisi ve üniversite yönetim kurulunun uygun görüşü üzerine rektör tarafından atanırlar, atandığı üniversitesi ile sözleşme yapılır.” Hükmü ihtiva etmektedir. Diğer taraftan 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanununun Amaç başlıklı 1’inci maddesinde; 2547 Sayılı Yüksek Öğretim Kanununda yer alan öğretim elemanları tanımına giren personeli sınıflandırmak ve esaslarını belirlemektedir.

         Kapsam başlıklı 2’inci maddesinde de; bu 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununa tabi üniversite öğretim elemanlarının aylık ödenek ve sair özlük haklarını kapsar hükümlerini içermektedir.

         Yine 31.10.1983 tarih 18207 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yüksek Öğretim Kurumlarında yabancı uyruklu öğretim elemanı çalıştırılması esaslarına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının 1’inci maddesi ile 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanununun 16’ıncı maddesi hükmüne dayanılarak hazırlanan bu kararın amacı bu kapsama giren sözleşmeli yabancı uyruklu öğretim elemanlarının sözleşmeli çalışma esaslarını ödenebilecek sözleşme ücretlerinin üst sınırı ve benzeri diğer hususları düzenlenmektedir, denilmiş ve 12’inci maddesinde de, personelden isteğe bağlı olarak 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununu uyarınca hastalık primi kesilir. Hastalandıklarında kendilerine Türk uyruklu ve 506 sayılı Kanuna tabi olanlar eşiti işlem yapılır şeklinde düzenleme getirilmiştir.

         Bir kişinin tabi olacağı sosyal güvenlik kuruluşunun belirlenebilmesi için öncelikle o kişinin Türk uyruklu olup olmadığının araştırılarak Türk uyruklu olmadığının saptanmasından sonra, ilgili mevzuat ve çalıştırılacakları kurumun saptanacağı özel koşulları ihtiva eden sözleşme hükümleri önem taşır.

         Diğer taraftan, iki taraflı sosyal güvenlik sözleşmeleri ile akit taraf ülke tarafından gönderilen ve yabancı bir ülkede çalışan işçilere uygulanacak mevzuat, işçi çalıştıran ülke vatandaşları arasında eşit işlem yapılması ilkesini, kazanılmış hakların korunmasını ve sigortalı hizmet sürelerinin birleştirilmesini düzenlemektedir.

         Bu bakımdan, yabancı uyruklu öğretim elemanlarının gerek ücret gerek atanma ve gerekse tip sözleşme uyarınca 2547, 2914 sayılı kanunlara göre sözleşmeli olarak Üniversite Rektörlüklerinde çalışması, dolayısıyla personelden isteğe bağlı olarak talebine istinaden sadece hastalık primi kesilmesi nedeniyle söz konusu öğretim elemanlarının ülkemizdeki çalışma ilişkisinin; anılan yasa, Bakanlar Kurulu kararı ve Tip sözleşme hükümlerine göre değerlendirildiğinden sosyal güvenlik sözleşmesi ya da 506 sayılı kanunun 2’inci maddesi ile bir ilgisinin bulunmadığı anlaşıldığından tamamen özel kanunlar uyarınca çalışan yabancı uyruklu öğretim elemanları hakkında sözleşme hükümleri ile ilgili mevzuatın uygulanması gerekmektedir.

         Yabancı Uyruklu sözleşmeli personelden sadece hastalık ve analık primi kesilse de, Yabancı uyruklu Sözleşmeli çalışanlar ülkelerine geri dönmek istemediğinden kurumlarına dava açarak uzun sigorta kolları (Yaşlılık, melüllülük) primlerinin de geriye dönük ödenmesini istemekte ve açtıkları davaları kazanarak kurumları gecikme faizi ve idari para cezası kesilmesine neden olmaktadırlar. Bu yüzden Yabancı uyruklu sözleşmeli personelin mümkünse tüm sigorta kollarından prim kesilmesidir.

         2006 Yılında 2006/10166 Karar Sayılı Bakanlar Kurulunun Kararı ile 14.10.ç1983 tarihli ve 83/7148 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Yükseköğretim Kurumlarında Yabancı Uyruklu Öğretim Elemanı Çalıştırılması Esaslarına İlişkin Kararın 11 inci maddesinde yapılan değişiklikle “Yabancı uyruklu sözleşmeli personelin sosyal güvenlik haklarıyla ilgili olarak ülkemizin taraf olduğu ikili ve çok taraflı anlaşmalar ile ülkemizde uygulanmakta olan sosyal güvenlik mevzuatına göre işlem yapılır.”  Denilmektedir. Bu hüküm gereği yabancın uyruklulara da vatandaşlara uygulanan bütün sosyal güvenlik hakları uygulanmaya başlanmıştır.

         12.Sözleşmeli Personelin Ek ders Ücreti

Yükseköğretim Kurumlarında uygulanacak konuyla doğrudan ilgili üç Bakanlar Kurulu Kararı var;

Yükseköğretim Kurumlarında Yabancı Uyruklu Öğretim Elamanı Çalıştırılması

Esaslarına İlişkin 14.10.1983 günlü, 83/7148 sayılı Bakanlar Kurulu kararı.

Yükseköğretim Kurumlarında Emekli Öğretim Elemanlarının Sözleşmeli Olarak

Çalıştırılması Esaslarına İlişkin 4.11.1983 günlü, 83/7297 sayılı Bakanlar Kurulu kararı.

Yükseköğretim Kurumlarına Bağlı Devlet Konservatuarlarında Sanatçı Öğretim

Elemanlarının Sözleşmeli Olarak Çalıştırılmasına ilişkin 27.2.1984 günlü, 84/7784 sayılı Bakanlar Kurulu kararı.

Hukukun kesin kabul görmüş bir ilkesine göre özel düzenleme genel düzenlemenin sonraki (yeni tarihli) düzenleme önceki (eski tarihli) düzenlemenin önüne geçer; yani öncelikle uygulanır.

Yukarıda verdiğim üç kararın sonuncusu öbürlerine göre hem “özel düzenleme” hem de “ sonraki tarihli düzenleme” niteliğindedir. Çünkü ilk iki karar tüm yükseköğretim kurumlarıyla ilgilidir. Oysa son karar yükseköğretim kurumlarına bağlı Devlet konservatuarlarına ilişkindir. Yani daha özeldir ve öbürlerinden sonraki tarihte çıkarılmıştır.

Sorun, Yükseköğretim Kurumlarına bağlı Devlet Konservatuarı’nda sözleşme ile çalıştırılan yabancı uyruklu öğretim elemanına ek ders ücreti ödenip ödenmemesi olduğuna göre, sorunun çözümünde son kararın (84/7784) esas alınması gerekir.

 

84/7784 sayılı kararın “kapsam” başlıklı 2’inci maddesinde, bu kararın “üniversitelere bağlı devlet Konservatuarı”nda görevlendirilecek Türk ve Yabancı uyruklu öğretim elemanlarını kapsadığı açık biçimde yazılmıştır. Bu kapsam da, sorunun çözümünde bu kararın esas alınması gerektiğini açıkça göstermektedir.

Ne var ki, yine aynı kararın (84/7784) 7’inci maddesinde, yabancı uyruklu sanatçıların konservatuarlarda öğretim elemanı olarak çalıştırılmasında, 5’inci maddede belirlenen ücret sınırları esas alınıp, 14.10.1983 günlü, 83/7148 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının uygulanacağı belirtilmiştir. İşte bu özel kural gereğince, yeniden 83/7148 sayılı karara gitmek gerekmektedir. Konservatuarlarda sözleşme ile öğretim elemanı olarak çalıştırılan yabancı uyruklu sanatçıların aylık ücret dışındaki tüm hakları 83/7148 sayılı karara göre belirlenecektir.

83/7148 sayılı kararın 6’ıncı maddesinde, belirtilen ödemeler dışında sözleşmeli personele herhangi bir ad altında ödeme yapılmayacağı ve sözleşmelere bu yolda hüküm konulamayacağı belirtilmiştir.

Ancak, yine aynı kararın 7’inci maddesinde sözleşme ile çalıştırılan personelin öğretim yükü ve ek ders görevi hakkında 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası’nın değişik 36’ıncı ve 40’ıncı maddelerinin ilgili hükümlerinin uygulanacağı vurgulanmıştır. Anılan yasansın 36’ıncı maddesi “çalışma esasları” başlığını taşımakta ve nu maddede, tam ve kısmi statü ile bu statülerde bulunanların haftalık çalışma süreleri ve ders yükleri; 40’ıncı madde de, haftalık ders yükünü doldurmayanların öbür yükseköğretim kurumlarında görevlendirilmeleri düzenlenmiştir.

36’ıncı madde ek ders ücretlerine ilişkin bir konu yer almamıştır. 40’ıncı maddede ise, ders yükü içindeki çalışmalar karşılığında ek ders ücreti ödenmeyeceği, haftalık ders yükünün üstündeki çalışmalara görevlendirilen kurum bütçesinden ek ders ücreti ödeneceği öngörülmüştür.

36’ıncı madde ek ders ücretine ilişkin bir düzenlemenin yer almaması yasa tekniği yönündendir. Bu madde ders yükü belirlenmiş, bu yükü aşanlara ödenecek ücret ise 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Yasası’nın 11’inci maddesinde düzenlenmiştir. Bu yüzden bu iki maddenin birlikte düşünülmesi ve uygulamaya buna göre yön verilmesi gerekir. Sözleşmeli çalıştırılanlar mademki 83/7148 sayılı kararın göndermesi nedeniyle 2547 sayılı yasanın 36’ıncı maddesindeki ders yüküyle sorumlu tutulacaklardır. Öyleyse bu yükü aşan çalışmanın da 2914 sayılı yasanın 11’inci maddesine göre ücretle karşılanması doğaldır. Çünkü iki madde arasındaki bağ,  2914 sayılı yasanın 11’inci maddesinde açıkça kurulmuştur. Üstelik 40’ıncı maddeye yapılan gönderme nedeniyle bu madde yer aldığı için öbür yükseköğretim kurumlarında ders yükü dışında ders verenlere ek ders ücreti ödenirken, kendi kurumunca böyle bir ödemenin yapılmaması adil, hukuksal ve geçerli olmaz.

 Soruna yanıt olarak; üniversitelerimizde sözleşmeli olarak görevli yabancı uyruklu öğretim elemanlarına 31.10.1983 gün ve 18207 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Yükseköğretim Kurumlarında Yabancı Uyruklu Öğretim Elamanı Çalıştırılması Esaslarına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı’nın” 7’inci maddesi uyarınca ek ders görevi verilebileceğine, bu görev için ödenecek ek ders ücretinin ise; sözleşmelerinde ders yükü belli ise bu ders yükünün doldurulmasından sonra, yoksa 2547 sayılı kanununun 2880 sayılı kanunla değişik 36 ve 40’ıncı maddeleri hükümleri çerçevesinde ders yüklerini doldurduktan sonra ders ücreti ödeneceği değerlendirmektedir.

Bazı Üniversitelerimizde Yabancı Uyruklu Sözleşmeli Öğretim Elemanlarına ek ders ücreti bir yarıyıl boyunca ödeme yapılmıştır. Ancak Bütçe Dairesi Başkanlığının dikkat çekmesi ve Sayıştay denetçilerinin görüşü doğrultusunda ek ders ücreti ödenmesi durdurulmuştur.

 Yükseköğretim Kurul başkanlığına bir üniversitemizin, 3843 sayılı kanun gereğince üniversitelerde başlanılan ikili öğretim uygulanmasında, ders yükünü normal öğretimde tamamlayan sözleşmeli yabancı uyruklu öğretim elemanlarına ayrıca ders saati başına ücretle görev verilip verilmeyeceği hususunda görüş bildirilmesine ilişkin yazısını incelemiş.

Üniversitelerimizde sözleşmeli olarak görevli yabancı uyruklu öğretim elemanlarına 31.10.1983 gün ve 18207 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Yükseköğretim Kurumlarında Yabancı Uyruklu Öğretim Elemanı Çalıştırılması Esaslarına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı’nın 7’inci maddesi uyarınca ek ders görevi verilebileceğine, bu görev için ödenecek ek ders ücretinin ise; sözleşmelerinde ders yükü belli ise bu ders yükünün doldurulmasından sonra, yoksa 2547 sayılı kanununun 2880 sayılı kanunla değişik 36’ıncı ve 40’ıncı maddeleri hükümleri çerçevesinde ders yüklerini doldurduktan sonra ek ders ücreti ödenilebileceğine,

Ancak, bundan böyle yabancı uyruklu öğretim elemanları için yapılacak sözleşmelerde, kendilerine verilecek tüm ders yükü dikkate alınarak sözleşme yağılmasının uygun olacağı hususunun üniversite rektörlüklerine duyurulmasına, Karar vermiştir.

Üniversitelerimizde sözleşmeli olarak görevli yabancı uyruklu öğretim elemanlarına 31.10.1983 gün ve 18207 sayılı Resmi gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “ Yükseköğretim Kurumlarında Yabancı Uyruklu Öğretim Elemanı Çalıştırılması Esaslarına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararına”  göre çalıştırılmaktadırlar.

Yükseköğretim Kurumlarında Yabancı Uyruklu Öğretim Elamanı Çalıştırılması Esaslarına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı’nda yabancı uyruklu öğretim elemanlarının gelir getirici başka bir iş yapamayacakları hüküm altına alınmıştır. Ayrıca yabancı uyruklu öğretim elamanı olarak çalıştıkları yükseköğretim kurumunda ders yüklerini doldurmaları halinde Yükseköğretim Kurulu Başkanı’nın onayı ile ücret almaksızın bir başka üniversitede görevlendirilebilirler.

13.Yabancı Uyrukluların 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunun 31’inci maddesine Göre Dışarıdan Ders Saat Ücretli Olarak Görevlendirilmeleri

Üniversitelerde yabancı uyruklu öğretim elemanı olanlar 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun 31’inci maddesine göre dışarıdan saat ücret karşılığı görevlendirilerek çalıştırılamamaktadır.

Bir Üniversitemizin konuya ilişkin Yükseköğretim Kuruluna görüş sorduğu bir yazısında “Yabancı uyruklu sanatçı öğretim elemanlarının 2547 sayılı Kanunun 34’üncü maddesi uyarınca kadrolu çalıştırılmaları Üniversite Yönetim Kurulunda kabul edildiği takdirde kadrosu gelinceye kadar ek ders saat ücretli çalıştırılmaktadır.”

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun 34’üncü maddesi, “Yükseköğretim Kurumlarında, sözleşme ile görevlendirilecek yabancı uyruklu öğretim elemanları, ilgili Fakülte, Enstitü veya Yüksekokul Yönetim Kurulunun önerisi ve Üniversite Yönetim Kurulunun uygun görüşü üzerine Rektör tarafından atanırlar. Bunlar öğretim görevlileri bakımından bu kanunda aylıklı öğretim elemanları için konulmuş olan hükümlere tabidirler.

(2880/17) Yabancı uyruklu öğretim elemanlarının bu şekilde atanmaları veya görevlendirilmeleri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun Bakanlar Kurulu Kararını gerektiren hükümlerine tabi olmadan, Yükseköğretim Kurulunca İçişleri Bakanlığına bildirilir ve iki ay içinde alınacak olumlu görüş neticesinde ilgili Üniversitesi ile sözleşmesi yapılır.” Denilmekte. Bu madde de yabancı uyruklu personelin vize işlemleri tamamlanana kadar dışarıdan saat ücret karşılığı görevlendirileceğine dair bir hüküm yoktur.

Yabancı uyruklu bir kişinin Türkiye’de herhangi bir iş yapabilmesi için önce İçişleri Bakanlığından çalışma ve oturma izinlerini alması gerekmektedir. Bu izni almadan çalışması mümkün değildir.

1994 yılı Bütçe Uygulama Talimatnamesinde (15 Şubat 1994 tarih ve 21850 sayılı Resmi Gazetenin 56’ıncı sayfasının C bendinde yayınlanan) 1994 yılı içinde, yabancı uyruklu sözleşmeli öğretim elemanları için geriye dönük vize işlemiş yapılmayacağından, söz konusu sözleşmeli personel Bakanlığımız vize işlemi tamamlanmadan çalıştırılmaya başlanmayacaktır. Ancak vize işlemlerinin sonuçlanmasından önce ülkemizce gelen ve kendisine ders verdirilen yabancı uyruklu personelin mağduriyetinin önlenmesi bakımından, 2547 sayılı Kanunun 31’inci maddesi hükmü uyarınca en fazla dört ay süresince (veya bir sömestr dönemince) ders saati ücreti ile görevlendirilebileceğini belirtmiştir. 1994 yılındaki bütçe talimatı bu görevlendirmenin sadece bir dönem için olacağını belirtmektedir. Bunun devamlı olmasını engellemektedir. Bu talimatname sadece 1994 yılı için mi geçerli, yoksa diğer yıllarda da devam edeceğine dair bir açıklama bulunmamaktadır.

1998 yılı Bütçe Uygulama Talimatnamesinde ise (2 Nisan 1998 tarih, 23305 sayılı Resmi Gazete’nin 20’inci sayfasının 9.1 bölümünde yayınlanmıştır.) 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun 34’üncü, 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunun 16’ıncı maddesi ve Bakanlar Kurulunun 83/7148 sayılı kararı uyarınca Yükseköğretim Kurumlarında istihdam edilecek yabancı uyruklu öğretim elemanlarının unvan ücret ve sayılarını gösterir cetveller ile Tip sözleşme örneği Bakanlığımızca vize edilecektir. Bu vize işlemi tamamlanmadan yabancı uyruklu öğretim elemanı sözleşmeli olarak istihdam edilemeyecektir.

Bu sebeple, Bakanlığımızca vizesi yapılmayan hiçbir yabancı uyruklu ülkesinden çağrılmayacak veya ülkemizde çeşitli sebeplerle ikamet ediyor olsalar bile, bu hüküm çerçevesinde göreve başlatılmayacaklardır.

Bu talimatnameye göre ise çalıştırılmaları mümkün olmamaktadır. Hatta ülkelerinden gelmelerine bile izin verilmemektedir. Bu talimatname gereği yabancı uyrukluların dışarıdan saat ücretli olarak çalıştırılmaları mümkün değildir.(www.ozdogrular.com)

14.Yabancı Uyruklu Öğretim Elemanlarının Bölüm, Anabilim Ve Tez Danışmanı Olarak Atanması

2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun 34’üncü maddesi ve bu maddeye dayanarak hazırlanan “Yükseköğretim Kurumlarında Yabancı Uyruklu Öğretim Elemanı Çalıştırılması Esasları”na ilişkin Bakanlar Kurulu Kararına göre halan sözleşmeli görev yapan ya da ileride görevlendirilecek yabancı uyruklu personele tez danışmanlığı, anasanat/anabilim dalı başkanlığı gibi görevlerde görevlendirilmeleri.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 21’inci maddesinde Bölüm Başkanı aylıklı öğretim üyeleri arasından seçileceği ya da atanabileceği hüküm altına alınmış olup, bu görevlerin doğrudan kadro ile bağlantılı olması nedeniyle yabancı uyruklu sözleşmeli öğretim elemanlarının anabilim, anasanat dalı ve bölüm başkanı olamayacakları, ancak tez danışmanlığı görevi alabilecekleri değerlendirilmektedir.

15.Yabancı Uyruklu Öğretim Elemanlarının Anasanat Dalı Başkanlığı Belirleme Seçimlerinde Oy Kullanmaları

            Üniversitelerde Akademik Teşkilat Yönetmeliğinin 16’ıncı maddesinin 2’inci fıkrasındaki “Anasanat veya Anabilim Dalı Başkanı o Anabilim veya Anasanat Dalının Profesörleri, bulunmadığı takdirde Yardımcı Doçentleri arasından; o anabilim veya Anasanat Dalında görevli Öğretim Üyeleri ve Öğretim Görevlilerince seçilir ve bir hafta içinde Yüksekokul Müdürü, Konservatuar Müdürü veya Dekan tarafından atanır.” İfadesine istinaden, 2547 Sayılı Kanunun 34’üncü maddesine göre Çalıştırılan Sözleşmeli Yabancı Uyruklu Öğretim Elemanlarının Anabilim ve Anasanat Dalı Başkanı belirleme seçimlerinde oy kullanıp kullanılmaları.

            Yabancı Uyruklu Sözleşmeli Öğretim Elemanlarının Anabilim, Anasanat Dalı ve Bölüm Başkanı olamayacaklarına dair; 03.08.1999 tarih ve 42–2239 sayılı Yükseköğretim Kurulu Kararında belirtilmiştir. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının Rektörlük seçimlerinde üniversitelerde 2547 Sayılı Kanunun 34’üncü maddesi uyarınca sözleşmeli olarak görev yapan Yabancı Uyruklu Öğretim Üyelerinin oy kullanamayacakları bildirilmiştir. Bu nedenle, Yabancı Uyruklu Sözleşmeli Öğretim elemanlarının Anasanat Dalı Başkanlıklarına dair seçimlerde oy kullanmasının, uygun olmayacağı değerlendirilmektedir.

         16.Sonuç:

Yabancılara yönelik konulmuş kurallar uluslarası hukukun bu konudaki esaslarını yansıtmak zorundadır. Zira devletler yabancıların hukuki durumlarını düzenlerken kendi vatandaşları ile ilgili kuralları belirlemekte olduğu kadar serbest değildirler. Uluslarası hukukun genel prensiplerine aykırı olan düzenlemeler nedeniyle yabancıya yönelik herhangi bir hak ihlalinde o devletin diplomatik ve hukuki sorumluluğu doğmaktadır. Dolayısıyla, iç hukuk kuralları uluslarası sözleşmelerde yer alan düzenlemelere uyumlu hale getirilmekte ve uluslarası nitelik kazanmış nesnel uygulamalar hâkim kılınmaktadır.

         Yükseköğretim Kurumlarında Çalıştırılan Yabancı Uyruklu Sözleşmeli Öğretim Elemanlarının, işçi olup olmadığı, ücretlerinin hesaplanmasında emsallerinin aldığı hangi unsurların onlara da ödeneceği, Asgari geçim indiriminden yararlanıp yararlanmayacakları, Aile yardımı, çocuk zammı, Sözleşmelerinden Damga vergisi kesilip kesilmeyeceği, ek ders ücreti, Sağlık Yardımları, emeklilik hakları, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı gibi birçok konuda muallâk ifadeler yer almaktadır. Yükseköğretim Kurumu tarafından Yabancı Uyrukluların Üniversitelerde öğretim elemanı olarak çalıştırılma esaslarının öğretim elemanı alma kriterlerinin yeniden belirlenerek çalıştırma esaslarının uluslarası sözleşmelere ve kendi vatandaşlarımız için belirlenen sosyal haklardan yararlandırılacak şekilde yeniden belirlenmesi gerekmektedir. Bunlar yeniden belirlenmediği sürece Yabancı uyruklu personelle üniversitelerimiz arasında yaşanan sorunlar yargıya intikal edecektir. (www.ozdogrular.com)

AYHAN GÖKDEMİR

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ DEVLET KONSERVATUVAR SEKRETERİ

Bu e-Posta adresi istenmeyen postalardan korunmaktadır, görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

 

KAYNAKÇA:

MUSTAFA ÇOLAK MALİYE MÜFETTİŞİ “Kamu Çalışan Sözleşmeli Personel Sözleşmelerinin Damga Vergisi Karşısındaki Durumu” Başlıklı Yaklaşım Dergisinin Mart 2007 171’inci sayısında yayınlanan makalesi

İ. HAKKI ÇAKIR MUHASEBAT BAŞKONTROLÖRÜ “Sözleşmeli Olarak Çalıştırılan Yabancı Uyruklu Personele Asgari Geçim İndirimi Ödenip Ödenmeyeceği” başlıklı Mali Kılavuz Derginsin Temmuz-Eylül 2011 53 sayısında yayınlanan makalesi

Şinasi YURDAKUL MALİYE BAKANLIĞI DAİRE BAŞKANI “Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Düzenlemeler” başlıklı 2007 Yılı Basımı Kitabı

Halis KIRAL MALİYE BAKANLIĞI BÜTÇE VE MALİ KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BÜTÇE UZMANI “Yabancıların Türkiye’de Çalışma Esasları” başlıklı Nisan 2006 basımı kitabı

---------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.