Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
GECE ÇALIŞMASI VARDİYALI OLMAK ZORUNDA MI? PDF Yazdır e-Posta
13 Mart 2012

Image

Bazı işlerin niteliği o işlerin hangi saatlerde yapılacağını belirleyen önemli bir unsurdur.

Nitekim, aksi olanaklı olmakla birlikte, bekçilik hizmetleri ile eğlence sektöründen söz edildiğinde akla ilk gelen, bu işlerin gece işlerinden olduğu düşüncesidir.

Piyasa ekonomisi kuralları, günü 24 saat yaşayan kentlerin yaygınlaşması, giderek ayrıntılı alanlara yönelen hizmet sektörü, mal ve hizmet üretiminin tüm güne /24 saate yayılma olgusunu hızlandırmıştır.

Bu nedenle, geceleri çalışan işçi sayısı metropollerde ve sanayi bölgelerinde oldukça yaygınlaşmıştır.

Gece çalışmaları öğretide sağlık açısından bir iş riski olarak değerlendirilmiştir. Yasa koyucu da, gece çalışmasını bir iş riski olarak kabul etmiştir.

Nitekim, gece çalışmasını iş riski olarak kabul eden İş Kanununda riskin ortadan kaldırılabilmesi amacıyla alınacak önlemleri gündeme getiren özel düzenlemeler yapılmıştır (4857 sk.m.69).

4857 sayılı İş Kanununda, “Gece süresi ve gece çalışmaları” başlığı altında yapılan düzenlemeye göre;

• Saat 20.00 ile 06.00 arası gece dönemi olarak belirlenmiş ve bu saatler içinde yapılan çalışmalar gece çalışması olarak değerlendirilmiştir. Hatta, çalışma süresinin yarıdan fazlası gece dönemine giriyorsa o iş de gece işi olarak değerlendirilecektir.

• Gece görülen işlerde çalışma süresi 7.5 saati aşamayacaktır.

• Gece görülen işi yapacak olan işçilerin sağlıklarının gece çalışmasına uygun olduğunu gösterir sağlık raporu alınacaktır.

• Sağlık raporları, yasal olarak her iki yılda bir yenilenecektir. Ancak, “Kadınların Gece Postalarında Çalıştırılma Koşulları Hakkındaki Yönetmelik” e göre ise, kadın işçiler için söz konusu raporların altı ayda bir yenilenmesi gerekmektedir ( Yön.m.7).

• Gece işlerinde çalışırken sağlığı bozulan ve hekim raporuyla rahatsızlığının gece çalışmasından kaynaklandığı saptanan işçi, olanaklar elveriyorsa gündüz işine alınacaktır.

• Hatta, zorunluluk yoksa, gece işlerinde çalışma yapılmayacağı ya da gece çalışmasından caydırmak için gece çalışmasının ücretlendirilmesinin daha yüksek tutulması yönünde bir yönetmelik çıkarılacağı mülga 1475 sayılı İş Kanunundan bu yana, 4857 sayılı İş Kanununda da hükme bağlanmıştır. Ancak bu yönetmelik hiçbir zaman çıkarılmamıştır.

• Eğer işyerinde üç posta üzerinden çalışılıyorsa, postalar haftada bir veya en geç onbeş günde bir yer değiştirecek ve gece postası mutlaka gündüz postasına alınacak, postalar yer değiştirirken işçilerin mutlaka aralıksız 11 saat dinlendirilmesi sağlanacaktır.

Görüleceği üzere, gece çalışmasını bir iş riski olarak algılayan yasa koyucu, işçiler için sağlık raporu alınmasını ön koşul olarak koymakta ve çalışma süresini de 7.5 saat ile sınırlamaktadır.

İşyerinde eğer postalar halinde çalışılıyorsa, sağlığı bozabilecek bir iş riski olması nedeniyle postalar haftada bir en geç onbeş günde bir yer değiştirecek, gece postası mutlaka gündüz postasına alınacaktır.

Ayrıca bu vesile ile anımsatmak gerekir ki, bazı işyerlerinde üçlü posta yerine ikili posta sistemi kurulabilmektedir.

İkili posta sisteminde, postaların ikisi de gündüz dönemine rastlayabilir. Postaların

çalışma süreleri 7.5 saat üzerinden kurgulanmışsa, böyle bir posta düzeni yasaya uygun olacak ayrıca, yarım saat ara dinlenmesi kullanılacak şekilde programlandıklarında, ikinci postanın yarıdan çoğu yani dört saati gündüz dönemine rastladığında, postalardanhiç biri gece dönemine girmeyecektir. Her iki posta da gündüz dönemine girdiğinden postaların yer değiştirmesi de zorunlu olmayacaktır.

Ancak, ikili posta düzeninde uygulanan çalışma süreleri yasal çalışma sürelerini aşarak belirlenmişse, örneğin on, on iki saat üzerinden belirlenmişse bu uygulama, iki nedenle İş Kanununa aykırılık oluşturacaktır.

Birinci neden, gece dönemine rastlayan (saat 20.00- 06.00 arasına rastlayan çalışmalar) çalışmanın 7.5 saatten fazla yapılamayacak olmasıdır.

İkinci neden ise, esnek çalışmada, dengelenmek kaydıyla gündüz işlerinde, zaman zaman 11 saate kadar çalışılması olanaklı olsa da, çalışmanın haftanın tüm işgünlerinde sürekli olarak 11 saat üzerinden kurgulanamayacak olmasıdır.

Ayrıca, ara dinlenmesi hariç, gün içinde bir işçinin çalışabileceği en fazla çalışma süresi yasal olarak 11 saat olarak belirlendiğinden, çalışma süresinin 11 saati aşacak şekilde (örneğin 12 saat gibi) uygulanması, ayrı bir aykırılık oluşturacaktır.

Bu nedenle, 24 saatlik çalışmanın, bu sürenin neredeyse tamamını kapsayacak şekilde, iki posta ile yapılması olanaklı değildir. İkili posta, işyerinde ara dinlenmeleri dahil toplam 16 saat üzerinden yapılacaksa olanaklı olabilecek aksi takdirde üçlü posta sisteminin uygulanması gerekecektir.

Bu nedenle, yasal çalışma süreleri dikkate alınarak ikili posta sistemi uygulanıyorsa, ikinci postanın çalışma sürelerinin rastladığı saatlere bakılacak, çalışma süresinin yarıdan fazlası eğer (yani 7.5 saatlik sürenin 4 saatlik dilimi), 20.00-06.00 saatleri arasına rastlıyorsa, bu çalışma gece çalışması olacağından, o zaman bu ikili posta sisteminde de postaların yer değiştirmesi yapılacak, gece postası haftada bir, en geç iki haftada bir gündüz postasıyla yer değiştirecektir.

Bu arada anımsatmak gerekir ki, eğer sağlık nedenleriyle günde 7.5 saat veya daha az çalışılması gereken işlerde postalar halinde bir çalışma düzeni düzeni kurulacaksa, postaların çalışma süreleri, “Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak Yedibuçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik” hükümlerinde belirlenmiş günlük çalışma süreleri dikkate alınarak düzenlenecektir (4857 sk.m.63,76)

Sürekli gece çalışılabilir mi?

İş Kanununda, postalı çalışmalarda gece postasının sürekli gece postası olarak çalışmasına izin verilmeyerek haftada bir veya iki haftada bir postaların yer değiştirmesi, gece postasının gündüz postasına alınması zorunlu olmakla birlikte, işçilerin sürekli olarak gece çalışmasını önleyen bir hükme yer verilmemiştir.

Hatta, konuyu düzenleyen hükmün ikinci paragrafında, “..yahut bazı gece çalışmalarına herhangi bir oranda fazla ücret ödenmesi usulünü koymak veyahut gece işletilmelerinde ekonomik bir zorunluluk bulunmayan işyerlerinde işçilerin gece çalışmalarını yasak etmek üzere yönetmelikler çıkartılabilir.” denilerek, yönetmelikle bazı gece işlerinin yasaklanabileceği ya da caydırmak anlamında gece görülen işlere ödenecek ücretlerin yükseltilmesi hedeflenmiştir. Ancak bu yönetmelik hiçbir zaman çıkartılmamıştır(m.69/2).

Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, sürekli gece görülmesi gereken işlerin var olacağı ancak bazılarının yasaklanabileceği öngörülmüşse de bu yönde bir düzenleme yapılmadığı için gece çalışmasının sürekli olarak yapılmasını engelleyen yasal bir düzenleme bulunmamaktadır.

Yani, postalar halinde çalışılmıyorsa, gece yapılması gereken işlerin aynı işçiler tarafından sürekli olarak gece yapılmasını engelleyen bir düzenleme bulunmamaktadır(Aynı görüş, Ü.Narmanlıoğlu-İş Hukuku Ferdi İş İlişkileri. 1988, s.387; N.Çelik-İş Hukuku Dersleri,1985, s.226).

Ya da, işin gece yapılması gerekiyorsa, bu çalışmanın yapılabilmesi için mutlaka üçlü posta düzeninin kurulması gerektiğine dair bir hüküm, bir zorunluluk bulunmamaktadır.

Bu durumda, işin niteliği gereği sadece gece döneminde çalışılması kaçınılmaz olan işlerde işçilerin belli periyotlarla gündüz döneminde çalışmasının sağlanabilmesi için üç postalı çalışma düzeni kurulması istenemeyecektir.

Kaldı ki gece dönemi dışında faaliyet göstermeyecek bir işyerinde postalı çalışma düzeninin kurul ması zaten eylemli olarak olanaklı değildir.

Örneğin, gece hizmet veren eğlence sektöründe çalışanların bu işleri sürekli olarak gece yapacakları açıktır. Salt gece bekçiliği de bu tür işlerdendir.

Şu halde;

Gece işlerinin görüldüğü işyerlerinde postaların zorunlu olarak kurulması istenemeyecektir.

Keza, postalar halinde çalışılan bir işyerinde postalar var diye tüm işlerin postalar halinde yürütülmesi de istenemeyecektir.

Postalar halinde çalışılsa da, işyerinde görülen tüm işlerin postalı olarak gerçekleşmesi gerekmeyebilir.

Örneğin, üretim bölümü üçlü posta halinde çalışırken büro hizmetleri sadece gündüz mesaisinde, gece bekçiliği ise sadece gece mesaisinde yürütülebilecektir.

Hatta, benzer işler gören elemanlar olsalar bile, niteliksel yönden farklılıklar varsa, bu çalışanların postalı çalışmaya tabi tutularak çalışma saatlerinin değişime tabi tutulması da istenemeyecektir.

Örneğin, tam pansiyon anlayışıyla hizmet veren bir otelde, sabah kahvaltısı için hazırlanacak yiyecekler için gece dönemine rastlayan bir sürede çalışan ahçının, günün diğer saatlerinde görülen işin niteliği itibarıyla karşılığı yoksa, yani öğle ve akşam yemekleri için üretimde başka kalifikasyonda ahçılara gereksinim varsa, o zaman üçü de ahçı kadrosunda oldukları için üçünü de postalı çalışmalara dahil ederek gece döneminde çalışan aşçının gündüz postasında da çalışmasının sağlanması istenemeyecektir.

Sabah kahvaltısına özel yiyecekleri hazırlayan ahçı, sürekli olarak gece dönemine rastlayan sürede mesai yapmak zorunda kalacaktır.

 

Aynı sonuç örneğin otel yöneticileri açısından da geçerlidir. Gündüz çalışan otel yöneticisinin kalifikasyonu ile gece sorumlusu olarak çalışan yöneticinin kalifikasyonları çok farklı olabilecektir. Nitekim,  otelin bütününü sevk ve idare eden yöneticiler ile akşamları bir anlamda nöbetçi yöneticilik görevini yapanlar arasındaki nitelik farkı açıktır. Birincinin yetki ve sorumlulukları ile diğerinin yetki ve sorumlulukları arasında açık fark bulunmaktadır.

İşte böyle bir durumda gece yöneticisinin değişerek gündüz de çalışabilmesinin sağlanabilmesi için bu kişiler açısından postaların kurulması gerekmeyecektir.

Hatta, işyerindeki diğer hizmetler için postalar halinde çalışma düzeni kurulmuş olsa bile, sadece gece sorumlusu olarak çalışan yöneticilerin postalı çalışma düzenine dahil edilmesi zorunlu olmayacaktır.

Şu halde;

Bir işyerinde üçlü posta sisteminin kurulabilmesi ve kendi aralarında yer değiştirebilmeleri için,

-Mal veya hizmet üretimin 24 saat devam etmesi,

-Üç postada da aynı nitelikte işlerin görülmesi,

-Üç postada çalışanların kalifikasyonlarının ve unvanlarının aynı olması gerekmektedir.

Aksi takdirde;

-İşin niteliği gereği sadece gece çalışılması gerekiyorsa,

-İşyerinde postalı çalışılıyor olmasına karşılık gece görülen işin niteliği ve kapsamı diğer postalarda görülen işlerden farklılaşıyorsa, işçiler sürekli olarak gece çalışabileceklerdir. Bu sonucu engelleyen yasal bir düzenleme bulunmamaktadır.

Sonuç:

Öğretide olduğu gibi yasa koyucu da, gece çalışmasını bir iş riski olarak algılamıştır. Bu nedenle, işin niteliği gece döneminde çalışmayı gerektirecek özellikte değilse bu işler, gündüz döneminde (06.00-20.00 arasında) bir veya iki posta halinde gördürülebilecektir.

Ancak, gün içinde toplam 16 saati aşacak şekilde hizmet verilmesi gerekiyorsa o zaman üç postalı çalışma düzeni kurulacaktır. Bu durumda, postalara haftada bir veya en geç iki haftada bir yer değiştirilerek, gece postasının gündüz postasına alınması sağlanarak işçilerin sürekli gece çalışmasının önüne geçilmiş olacaktır.

Ancak, görülen işlerin niteliği gereği sadece gece döneminde faaliyet gösteren işyerlerinde işçilerin sürekli olarak gece dönemine rastlayan sürelerde çalışma zorunluluğu ortaya çıktığında, sürekli olarak gece mesaisi yapmalarını engelleyecek herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.

Yine, işyerinde postalar halinde çalışılsa bile gece görülen işin niteliği, diğer postalarda karşılık bulmuyorsa veya farklılaşıyorsa, söz konusu işleri gören işçiler postalı çalışmak zorunda kalmayacak, sürekli olarak gece çalışabileceklerdir. Doğan KESKİN/İş Baş Müfettişi - Emekli

http://www.asmmmo.org.tr/asmmmo/files_yayinlar/file_223.pdf

---------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.