Anonim Şirketlerde Denetçi ve Atanması |
21 Mart 2012 | |
Denetçi veya bağımsız denetçi, eski TTK’ daki murakıp olarak anılan ve Şirketin finansal denetimini, yani bir hesap dönemi içindeki iş ve işlemlerini denetleyen kimsedir. Buna dış denetim denilir. Denetçi, gerçek kişi olması halinde bağımsız denetçi; tüzel kişi olması halinde ise, bağımsız denetleme kuruluşu olarak anılmaktadır (TTK m. 400/1). Denetçinin atanması üç şekildedir. (1) Kural, denetçinin genel kurul tarafından seçilmesidir (TTK m. 399/1); bunun iki istisnası vardır. (2) Mahkemece atanması. Bu durum TTK’nın 399. maddesinin 6. fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre, “Faaliyet döneminin dördüncü ayına kadar senetçi seçilememişse, denetçi, yönetim kurulunun, her yönetim kurulu üyesinin, herhangi bir pay sahibinin istemi üzerine, Şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanır.” (3) Yönetim kurulunca seçim. Bu durum 399. maddenin 9. fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre, “denetçi 6. fıkra hükmüne göre fesih ihbarında bulunduğu takdirde, yönetim kurulu hemen, geçici bir denetçi seçer ve fesih ihbarını genel kurulun bilgisine, seçtiği denetçiyi de aynı kurulun onayına sunar”. Belirtmek gerekir ki, 9. fıkrada, denetimde herhangi bir boşluğa yer verilmemesi için konulmuş olup, yönetim kurulunun bu halde denetçi seçmemesi sorumluluk sebebi teşkil eder. Denetçinin, denetleme sözleşmesini fesih hakkı sadece iki halde vardır. Birincisi, haklı bir sebebin varlığı; ikincisi ise, kendisine karşı görevden alınma davası açılmış olmalıdır (TTK m. 399/8).
Anonim Şirketin Kuruluşunda Denetçi Atanma Durumu Anonim Şirketin kuruluş hükümleri incelendiğinde, TTK m. 339 hükmündeki esas sözleşmenin içeriğinde, ilk yönetim kurulu üye veya üyelerinin esas sözleşme ile atanacağı öngörülmesine rağmen, denetçilere yer verilmediği görülmektedir. Ancak, limited Şirketin kuruluşunda, Şirketin kuruluşunu gerçekleştirmek için müdürlerin ticaret sicili müdürlüğüne tescil isteminde bulunduklarında, “denetçinin seçimi gösteren belgeyi” de dilekçeye eklemek zorunda kanunda öngörülmektedir (TTK m. 586/2 c). Bu durumda, anonim Şirketin kuruluşunda denetçi ismi esas sözleşmede yer almayacağından, Şirket denetçisiz olarak kurulacak, ancak denetçi artık Şirketin organı olmadığı için, kuruluşunda organlardan birinin eksikliği söz konusu olmadığından, bir sorun çıkmayacaktır. Fakat TTK m. 399/1 hükmü uyarınca denetçi genel kurulca seçildiğinden ve 399. maddenin 6. fıkrasında anlamında henüz denetçi atanmadığı ve onun da fesih beyanında bulunma durumu söz konusu olmadığından yönetim kurulunun geçici olarak denetçi seçme hakkı da doğmamıştır. Bu durumda, yeni TTK yürürlüğe girdikten sonra kurulacak anonim Şirketler, denetçisiz kurulacağından ya denetçi seçimi için genel kurul olağanüstü toplantıya çağrılacak ya da 399. maddenin 6 fıkrası hükmünün kıyasen uygulanmasıyla, yönetim kurulunun, her yönetim kurulu üyesinin veya herhangi bir pay sahibinin istemi üzerine Şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanır.
Ancak, yukarıdaki iki durumdan başka en uygun yol kanımca, kuruluşun tescilinde, kuruluşta esas sözleşmeye denetçinin isminin yazılmasıyla veya limited Şirketlere ilişkin TTK m. 586/2 c hükmünün kıyasen uygulanmasıyla kurucuların “denetçinin seçimi gösteren bir belgeyi” dilekçeye ekleyerek sorunun halledileceğidir, çünkü kanunda kuruluşta denetçinin adının esas sözleşmeye yazılmasını engelleyen bir hüküm yoktur. --------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
|