Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
TÜRK TİCARET KANUNU’NDA YENİ BİR KAVRAM: KÂR PAYI AVANSI PDF Yazdır e-Posta
30 Mart 2012

Image

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(1) ile birlikte sermaye piyasası mevzuatında yer alan bazı kavramlar Türk Ticaret Kanunu’na da girmiştir.

I- GİRİŞ

Bu kavramlardan bir tanesi de şirketlerin hesap dönemi kapanmadan pay sahiplerinin iştirak payı nispetinde alacakları kâr payına mahsuben yapılan ve esas itibarıyla avans niteliğindeki bir ödeme olarak tanımlanabilecek olan “kâr payı (temettü) avansı” kavramıdır.

Bilindiği üzere, Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15. maddesinde 1999 yılında yapılan bir değişiklikle(2) halka açık anonim şirketlerde ortakların belli şartlar altında dönem sonunda oluşacak kâr payına mahsuben dönem içerisinde avans alabilmeleri mümkün hale gelmiştir. Bununla birlikte, Maliye Bakanlığı tarafından 2007 yılında hazırlanan “1 No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği”(3) ile halka açık şirketlerde olduğu gibi diğer kurumlar vergisi mükelleflerinin de kâr payı avansı alabilecekleri yönünde düzenlemeler yapılmış ancak bu Tebliğ Danıştay tarafından iptal edilmiştir(4).

Bu çalışmamızda, daha önce sadece halka açık anonim şirketler için öngörülen, ancak YTTK ile birlikte halka açık olmayan anonim şirketler için de mümkün hale gelen kâr payı avansı kavramı üzerinde durulacaktır.

II- SERMAYE PİYASASI MEVZUATINDA YER ALAN DÜZENLEMELER

Halka açık anonim şirketler için kâr payı (temettü) avansı, Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15. maddesinde düzenlenmiştir. Ayrıca, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından “Sermaye Piyasası Kanunu’na Tabi Olan Halka Açık Anonim Ortaklıkların Temettü ve Temettü Avansı Dağıtımında Uyacakları Esaslar Hakkında Tebliğ”(5) ile konuya ilişkin ayrıntılı düzenleme yapılmıştır (Seri IV, No: 27).

Buna göre, halka açık anonim şirketler, aşağıda belirtilen şartlara uymak şartıyla kâr payı (temettü) avansı dağıtılabileceklerdir.

1- Şirket ana sözleşmesinde hüküm olması ve genel kurul kararıyla, ilgili yılla sınırlı olmak üzere yönetim kuruluna yetki verilmesi gerekmektedir.

2- Temettü avansı, halka açık anonim ortaklıkların, SPK mevzuatına uygun olarak düzenlenmiş ve bağımsız sınırlı denetimden geçmiş, üçer aylık ara dönemler itibarıyla hazırladıkları mali tablolarında yer alan kârları üzerinden dağıtılabilecektir.

3- Dağıtılabilecek temettü avansı, üçer aylık ara dönemler itibariyle hazırlanan mali tablolarda yer alan kârlardan, ayrılması gereken yedek akçeler ile vergi karşılıkları ve varsa geçmiş yıllar zararlarının tamamı düşüldükten sonra kalan kısmın yarısını geçemeyecektir.

4- Bir hesap döneminde verilecek toplam temettü avansı tutarı bir önceki yıla ait dönem kârının kanunlara ve esas sözleşmeye göre ayrılması gereken yedek akçeler ile vergi, fon ve mali karşılıklar ve varsa geçmiş yıllar zararları düşüldükten sonra kalan kısmının yarısını ve genel kurulca onaylanan yıl sonu bilançosunda yer alan olağanüstü yedek akçe tutarını(6) aşamayacaktır.

5- Her ara dönemde dağıtılabilecek temettü avansı, bir önceki yıla ait bilanço kârının yarısını da geçmeyecektir.

6- Önceki dönemlerde verilen temettü avansları mahsup edilmeden, ilave temettü avansı verilmesine ve temettü dağıtılmasına karar verilemeyecektir.

7- İmtiyazlı pay sahiplerine, oydan yoksun hisse senedi sahiplerine ve ortaklar dışında kârdan pay alacak kişi ve/veya kurumlara temettü avansı dağıtılamaz.

III- 6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNU’NDA YER ALAN DÜZENLEMELER

ETTK’da, kâr payının ancak safi kârdan ve bu gaye için ayrılan yedek akçelerden dağıtılabileceği belirtilmiş, kâr payı avansına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Dolayısıyla anılan hüküm göz önüne alındığında kâr payının ancak dönem sonunda ve dönem safi kârı belirlendikten sonra dağıtılabileceği söylenebilecektir.

Bununla birlikte, YTTK kâr payının ancak dönem net kârından ve serbest yedek akçelerden dağıtılabileceğini, Sermaye Piyasası Kanunu’na tabi olmayan şirketlerde kâr payı avansına ilişkin usul ve esasları, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın(7), yayımlayacağı bir Tebliğle düzenleyeceğini hükme bağlamıştır. Dolayısıyla halka açık olmayan anonim şirketler de çıkarılacak Tebliğ’de belirtilen usul ve esasları gözeterek kâr payı avansı dağıtabileceklerdir (YTTK md. 509).

Maddenin gerekçesinde de “kâr payı avansının halka açık anonim şirketlere özgülemenin haklı bir sebebinin olmadığı, bu nedenle avans uygulamasının genelleştirildiği, uygulama kurallarının kapalı şirketlerde Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nca bir tebliğ ile düzenlenmesinin uygun görüldüğü” belirtilmiştir.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nca çıkarılması öngörülen tebliğ henüz yayımlanmamış olmakla birlikte, bu tebliğin Sermaye Piyasası mevzuatındaki konuya ilişkin düzenlemelerle benzer kurallar içereceği düşünülmektedir.

Öte yandan, yürürlük tarihinin yaklaşmasıyla birlikte YTTK çeşitli platformlarda tartışılmaya, konuşulmaya, eleştirilmeye başlanmıştır. Yapılan tartışmalar ve eleştirilerden bir tanesi de pay sahiplerinin şirkete borçlanma yasağı ile ilgilidir. YTTK’da, iştirak taahhüdünden doğan borç hariç pay sahiplerinin şirkete borçlanması yasaklanmıştır. Buradaki iştirak taahhüdünden doğan borç ifadesinden anlaşılması gereken, gerek şirketin kuruluşunda gerekse de sermayesini artırması sırasında pay sahipleri tarafından şirkete ödenmesi taahhüt edilen borçtur ve bu borç bahse konu borçlanma yasağı kapsamında değildir. Buna ilaveten, Kanun’da, borçlanma yasağına aykırı davranışlar yaptırıma bağlanmış ve bu yasağa aykırı davranan ortakların, 300 günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılacakları belirtilmiştir.

Kanun’un, söz konusu borçlanma yasağı ve kâr payı avansına ilişkin hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kâr payı avansının ödenmesine yönelik uygulamayla esasen borçlanma yasağına istisna getirildiği söylenebilecektir. Zira dönem içindeki faaliyetleri kârlı olan şirketler, ortaklarına dönem sonunu beklemeksizin paylarına düşecek olan kâr payının bir kısmını bölümler halinde avans olarak verebileceklerdir. Dönem sonunda şirketin kâr elde edememesi ya da dağıtılan kâr avansı tutarının dağıtılabilecek kârdan fazla olması durumunda ise ortaklarca alınan fazla miktarın şirkete iadesi gerekecektir. Dolayısıyla kâr payı avansı aslında ortaklara verilen bir borç mahiyetindedir.

IV- ÖZET VE SONUÇ

Daha önce sadece halka açık şirketler için öngörülen kâr payı avansı, YTTK ile birlikte, halka açık olmayan anonim şirketlerde de uygulama alanı bulacaktır. Bu konuya ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nca çıkarılacak tebliğ henüz yayımlanmamış olmakla birlikte bu tebliğde yer alacak kuralların sermaye piyasası mevzuatında yer alan düzenlemelerle paralel olacağı düşünülmektedir. Öte yandan, YTTK ile genelleştirilen kâr payı avansı uygulamasının pay sahiplerinin şirkete borçlanma yasağının bir istisnası olduğunu da söylemek mümkündür.

Hasan TEPELİ*
Yaklaşım

 

(*) Gümrük ve Ticaret Müfettişi
(●) Bu çalışmada belirtilen görüşler yazarına ait olup, çalıştığı Kurum’u bağlamaz.
(1) 14.02.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, birkaç maddesi dışında 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecektir. Çalışmamızda, karışıklığa sebebiyet vermemek için, 29.6.1956 tarih ve 6762 sayılı Kanun için Eski Türk Ticaret Kanunu manasında ETTK, 13 Ocak 2011 tarih ve 6102 sa­yılı Türk Ticaret Kanunu için de Yeni Türk Ticaret Kanunu manasında YTTK kısaltmaları kullanılacaktır.
(2) 15.12.1999 tarih ve 4487 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle değişiklik yapılmıştır.
(3) 03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanmıştır.
(4) Maliye Bakanlığı’nca yapılan düzenleme, Dn. 4. D.’nin, 30.04.2008 tarih ve E. 2323, K. 1612 sayılı Kararı ile “Kâr payı avansı konusunda Maliye Bakanlığı’nın düzenleme yapma yetkisinin bulunmadığı, ayrıca bu müessesesinin, Sermaye Piyasası Kanunu’nda düzenlediği ve sadece kendine özel koşulları ve denetim usulleri bulunan halka açık anonim şirketler için öngörüldüğü, tüm sermaye şirketleri için kâr dağıtımı müessesesinin düzenlendiği Türk Ticaret Kanunu’nda da “avans kâr payına” ilişkin bir düzenlemenin yer almadığı, aksine 470. maddesinde, kâr payının ancak safi kârdan ve bu gaye için ayrılan yedek akçelerden dağıtılabileceği belirtilerek kâr payının ancak dönem sonunda ve dönem safi kârı belirlendikten sonra dağıtılabileceği hükmü de dikkate alındığında, kanunda açıkça verilmiş bir yetki olmadığı halde Kanun’da düzenlenmemiş olan bir konuda yorumu aşıp, bir verginin konulması, kaldırılması veya değiştirilmesi sonucunu doğurabilecek şekilde düzenleme yapma yetkisi bulunmayan davalı İdare tarafından bu konunun tüm sermaye şirketlerini kapsayacak şekilde düzenlenmesinde hukuka uyarlık görülmediği” gerekçesiyle iptal etmiştir.
(5) 13.11.2001 tarih ve 24582 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış, 21.03.2004 tarih ve 25409 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Seri: IV, No: 32 sayılı, 26.03.2005 tarih ve 25767 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Seri: IV, No: 35 sayılı, 08.03.2008 tarih ve 26810 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Seri: IV, No: 40 sayılı ve 05.08.2011 tarih ve 28016 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Seri: VI, No: 30 sayılı Tebliğlerle değişikliklere uğramıştır.
(6) Buradaki olağanüstü yedek akçe tutarına ilişkin sınır, ortaklığın geçmiş iki yıllık mali tablolarında vergi öncesi dönem kârı elde etmiş olması ve dağıtılacak temettü avansı tutarının tamamının, yıl sonunda zarar oluştuğu veya oluşan kârın dağıtılan temettü avansını karşılamaya yetmediği takdirde, geçmiş yıl olağan üstü yedek akçe tutarından karşılanamayan kısmın karşılanmasında kullanılmak üzere ortaklık lehine Sermaye Piyasası Kurulu’nca belirlenecek esaslar dahilinde teminat altına alınması şartıyla uygulanmayabilir.
(7) 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’nda “Sanayi ve Ticaret Bakanlığı” olarak geçmekle birlikte, 08.06.2011 tarih ve 27958 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 03.06.2011 tarih ve 635 sayılı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ilga edildiğinden ve aynı Resmi Gazete’de yayımlanan 03.06.2011 tarih ve 640 sayılı Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile mülga Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın Türk Ticaret Kanunu ile ilgili görevleri yürütmekten sorumlu İç Ticaret Genel Müdürlüğü anılan Bakanlığın birimleri arasına dahil edildiğinden, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na yapılan atıflardan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın anlaşılması gerekmektedir.

 

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.