Bir süredir sosyal güvenlik reformunu tartışıyoruz. Sosyal güvenlik reformu olarak adlandırılan 5510 sayılı Kanunun, 01.01.2007 olan yürürlük tarihi, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı sonrasında önce 01.07.2007 tarihine, ardından 01.01.2008 tarihine ertelenmişti. Ancak bu tarihe de yetişemeyince yürürlük tarihi 01.06.2008 olarak değiştirilmişti.

Bu bağlamda, reformla ilgili çalışmalar TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda oluşturulan alt komisyonda görüşülmeye devam ediliyor.

Haber 7 TV’de Ersoy Dede yönetimindeki ‘Bıçak Sırtı’ programında 24 Ocak 2007 Perşembe günü saat 22:00’de sosyal güvenlik reformu çalışmaları tartışılacak.

‘Bıçak Sırtı’ programına Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, sosyal güvenlik uzmanları Star Gazetesi yazarı Resul Kurt ve Akşam Gazetesi yazarı Ali Tezel katılacak. Programda,

Reform paketinde neler yer alıyor?

Reform çalışanlara ne getiriyor, ne götürüyor?

Reform paketi neden hálá TBMM gündemine gelmedi?

Çalışma dünyasının temsilcileri paketten neler bekliyor?

Sosyal taraflar sosyal güvenlik reformuna neden tepkili?

Kayıt dışı istihdam kayıt altına alınabilecek mi?

Çalışanlar arasındaki ücret dengesizliği giderilebilecek mi?

Konuları tartışılacak.

Sigortasız çalıştırılan günler için beş yıl içinde dava açılması gerekiyor?

Esasen çalışanların işe alınmalarıyla birlikte sigortalı yapılmaları gerekmekle birlikte, çeşitli nedenlerden dolayı sigortasız çalıştırılanların olduğu görülmektedir. İşverenler, çalıştıracağı kimseleri işe başlatmadan önce (Sosyal Sigortalar Kanunu’nda yer alan özel durumlar hariç) Sosyal Güvenlik Kurumunca hazırlanacak işe giriş bildirgeleriyle Sosyal Sigortalar Kurumuna doğrudan bildirmekle veya bu belgeleri iadeli-taahhütlü olarak göndermekle yükümlü kılınmıştır.

Bize ulaşan çok sayıda okurumuz, sigortasız çalıştırılan sürelerle ilgili olarak herhangi bir hak aramalarının söz konusu olup olmayacağını soruyor.

Genellikle, kayıt dışı çalışan sigortalılar işten çıkartılma korkusu nedeniyle çalışırken sosyal güvenlik haklarını aramamakta, çoğunlukla işten çıkartıldıktan sonra işyeri hakkında şikayet yoluna başvurmaktadırlar.

Sigortalıların sosyal güvenceleri esas olarak işverenlerin bildirimlerine göre sağlanmaktadır. Ancak, bir işyerinde çalıştığı halde, çalışma gün sayısı ve sigorta primine esas kazanç tutarları Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmeyen sigortalıların fiilen veya iş yeri kayıtlarından tespit edilecek her türlü bilgiden ya da kamu kuruluşları tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden çalıştığının tespit edilmesi durumunda da sigortalılıkları sağlanabilmektedir.

Çalışmaları fiilen veya iş yeri kayıtlarından tespit edilecek her türlü bilgiden ya da kamu kuruluşları tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden tespit edilemeyen sigortalıların çalışmalarını ancak yargı kararıyla ispatlamaları gerekmektedir. Belirtilen yetkili mahkeme, iş mahkemesi veya iş mahkemesi bulunmayan yerlerde bu davalara iş mahkemesi sıfatıyla bakan asliye hukuk mahkemeleridir. Çalışmaları süreleri ve kazançları SGK’na bildirilmeyen sigortalıların, hizmetlerinin tespiti maksadıyla mahkemeye başvurmaları için kendilerine tanınan süre beş yıl olarak belirlenmiştir. Bu beş yılık süre, zaman aşımı süresi olmayıp hak düşürücü süredir.

Hak düşürücü sürenin başlangıç tarihi, sigortalının işyerinden ayrıldığı yılın sonundan itibaren başlamaktadır. Sigortalının ölümü halinde ise, mirasçıların açacakları hizmet tespit davasında hak düşürücü sürenin başlangıç tarihi sigortalının ölüm tarihidir.

http://www.stargazete.com/index.asp?haberID=139528