2003 yılından beridir “Sosyal Güvenlik Reformu” konuşmaktan artık gına geldi, çıktı çıkıyor, ertelendi, ertelenecek, yürürlüğe girdi, girecek diye yazmaktan artık bıktık. Bu mantıksız inattan vazgeçelim, kanunu yeniden ele alalım, bu ülke için en iyisini çıkaralım. Bunun sebeplerini de gelin birlikte sıralayalım. 1- Reformun kısa tarihçesi HAZIRLIKLAR 2003 yılının ortasında başladı, 2006 yılı nisan ayında 5698 sayılı “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu” TBMM’den çıktı, zamanın cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilip, TBMM’ye geri gönderildi. TBMM mayıs ayında toplanıp bu kere 5510 sayılı “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu” çıkardı ve haziran ayında Resmi Gazete’de yayımlandı. 117 CHP milletvekili ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından Anayasa Mahkemesi’nde dava edildi. Yürürlük maddesine göre 01.01.2007 günü yürürlüğe girecekti ama 2006 yılı aralık ayında Anayasa Mahkemesi 22 maddeyi iptal, 6 maddenin de yürürlüğünün durdurulmasını kararlaştırınca 2007 yılında yürürlüğe giremedi. Önce Temmuz 2007’ye sonra Ocak 2008’e şimdi de Haziran 2008 ayına ertelendi ama bakalım yetişecek mi? TBMM yetiştirse Anayasa Mahkemesi’nden geçebilecek mi? Anayasa Mahkemesi’nden geçse yönetmelik ve talimatları da diyebileceğimiz ikincil mevzuatı zamanında yetişecek mi? 2- Reform gerekli mi? SOSYAL güvenlik sisteminin bugünkü halinden memnun olan sayısı yok denecek kadar az. Herkes bir yerlerinden şikayetçi. İşveren çok prim ödüyorum, işçi az aylık alıyorum, esnaf borcum fazla hesaplanıyor, hükümet açıklar fazla derken reformun gerekliliği konusunda herkes hemfikir. Reform gerekli istekleri kategorize edersek, bir kısmı “Norm ve standart birliği” için reform diyor, diğer kısım ise “sosyal güvenlik açıklarının azaltılması” için reform diyor. 3- Bunları sağlıyor mu? BU yazının hazırlandığı dün, TBMM Plan ve Bütçe Alt Komisyon’unda görüşülmekte olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda değişiklik öngören Kanun Tasarısı hiçbir grubun istediğini yerine getirmiyor. Çıkacak olan kanun ile norm ve standart birliği sağlanıyor mu? Cevap hayır, daha da derin farklılıklar ortaya çıkarıyor. Çıkacak olan reform sosyal güvenlik açıklarını azaltıyor mu? Cevap hayır, şimdiki durumdan daha fazla açıklar ortaya çıkartıyor. 4- Öyleyse neden bu ısrar? NEDEN Sosyal Güvenlik Reformu sorusuna verdiğimiz cevaplardan yola çıkarak hiçbir kesimin istek ve görüşlerini karşılamayan, eski sistemleri de muhafaza edip üstüne bir norm standart deyip 20’den fazla yeni grup ortaya çıkarıp yeni norm ve standartlar ekleyen, eski memur, yeni memur, eski tarım işçisi, yeni tarım işçisi, eski tarım Bağ-Kur’lu, yeni tarım Bağ-Kur’lu, eski topluluk sigortalısı, yeni topluluk sigortalısı, eski isteğe bağlı sigortalı yeni isteğe bağlı sigortalı, SGDP ile çalışan eski emekli, SGDP ile çalışamayacak yeni emekli gibi kategoriler yaratan bir reformda neden ısrar ediyoruz? Anlamak mümkün değil. Bu reformdan ben memnun olacağım diyen, diyecek ne bir tek vatandaş, ne bir tek sosyal grup, ne de ekonomik grup var. 5- Bu reformu kime yapıyoruz bir cevap bulamadım NE olur sadece bir dakikanızı ayırın, koltuklarınıza oturun şu sorulara cevap verin sonra reforma devam edip etmeyeceğinize karar verin. Bu reformu kimin için yapıyoruz, ne amaçla yapıyoruz? Elimizdeki metin ile bu amaçlardan herhangi birine ulaşabiliyor muyuz? Ben günlerdir düşünüyorum olumlu cevap bulamadım, Perşembe günü Arel Üniversitesi’nde, Prof. Ali Rıza Okur, Prof. Müjdat Şakar, Dr. Ayşe Yiğit Şakar ile birlikte, “Yeni Sosyal Güvenlik Yasası Ne getiriyor, Ne götürüyor” konulu bir seminerde, aynı günün akşamı da Haber7 Televizyonu’nda “Ersoy Dede ile Bıçak Sırtı” programında 2 saat süresince DİSK Başkanı Süleyman Çelebi ve Hak-İş Başkanı Salim Uslu, meslektaşım Resul Kurt ile bu sorulara cevap aradık. Hayırlı ve olumlu bir cevap bulamadık. Bağ-Kur’lular biraz daha sabır SİTENİZDE SSK’dan ve T.C. Emekli Sandığı’ndan emekli olacaklar için aylık hesaplama bölümleri yapmışsınız ama biz Bağ-Kur’lular için şu an dünyanın hiçbir yerinde ve hiçbir sitesinde emekli aylığı hesaplaması yapabileceğimiz bir yer yok. Siz de sanırım birkaç ay önce yakında olacak demiştiniz hâl3a ortada yok. Biz ne zaman Bağ-Kur emekli aylıklarımızın doğru hesaplanıp hesaplanmadığını kontrol edeceğiz, ne zaman bugün emekli olsak acaba ne kadar emekli aylığı alacağız sorusuna cevap bulabileceğiz? Kadir Karındaş Kadir Bey sadece siz değil binlerce Bağ-Kur’ludan her gün mesaj alıyorum. Mesela bakın, Özgen Başaranlar ne demiş, “...0382321209 Bağ-No’luyum 2007 yılı haziran ayında Bağ-Kur’dan 14’üncü basamaktan emekli oldum. Elime 425 YTL geçiyor. Hadi şirket ortağıyım diye yüzde 10 oranında maaşım kesiliyor ama gene de maaşım bana az geliyor. Maaşım doğru hesaplanmış mıdır?”. Hepiniz haklısınız. Şu an www.alitezel.com web sayfasına girenler SSK’dan ve T.C. Emekli Sandığı’ndan bugün emekli olsalar ne kadar aylık alacaklarını hesaplayabiliyorlar ama Bağ-Kur’lular için yapmak istediğimiz modülü bir türlü gerçekleştiremedik. Ancak bu gecikmenin esas sebebi Bağ-Kur’un 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre emekli aylığı hesaplamamasındadır. Kanun başka bir şey söylüyor, Bağ-Kur başka bir şekilde hesaplama yapıyor. İşte bu nedenle iki ayrı hesaplama modülü yapmamız gerekti. Birisi “Bağ-Kur nasıl hesaplıyor?”, diğeri de “Kanun’a göre nasıl hesaplanması gerekir?”dir. Sanırım 1 Şubat 2008 günü de bunu sitemizden yayınlayacağız. Bugün emekli olsanız Bağ-Kur’un hesaplayacağı emekli aylığı ile aslında almanız gereken emekli aylığının farkını da siz görebileceksiniz. Kısa...kısa.. Adem Erarslan- Salihli- 1 Şubat 1965 doğumlu olup askere gitmemişsiniz. 1 Ocak 1993 günü Tarım SSK’lı olup 1170 gün prim ödedikten sonra 1 Temmuz 1999 günü Bağ-Kur’lu olmuşsunuz. Altı buçuk yıl Bağ-Kur primi ödedikten sonra 1 Temmuz 2006 gününde yeniden Tarım SSK’lı olarak Tarım SSK’dan emekli olabilmeniz için Bağ-Kur’dan sonra 1260 gün (yani 7 yıl) prim ödemeniz gerekir. Bundan sonra normal SSK’lı olursanız da 1260 gün yani 3,5 yıl prim ödemeniz şartıyla normal SSK’dan emekli olursunuz ama SSK’lı çalışırken vergi indirim belgesi almanız şart. Serdar Şakir Kargın-1479 sayılı Kanun’un ek 19’uncu maddesine göre süre olarak 5 yıl veya daha fazla süreli borcu olanları kapsamaktadır. Buradaki kasıt aralıklı da olsa 5 yıllık sigortalılık süresidir. Borcun bir kısmını ödeyip süreyi 5 yılın altına düşürürseniz bu haktan yararlanamazsınız. Borcu bu maddeye göre sildirseniz bile şimdiki kanunlara göre ileride paranız olduğundan ödeme imkanınız var. Yedeksubaylık sürenizle çakışan Bağ-Kur süreleriniz geçersizdir. Sigortalılık süresini doldurup, emeklilik için yaşınızı beklerken faaliyete devam ederseniz borcunuz da artmaya devam eder. Mehmet Şahin-20.04.1960 doğum tarihiniz, 22.03.1985 Bağ-Kur başlangıcınız ile 5 yıldan fazla süreli Bağ-Kur borcunuzu sildirip, bundan sonra SSK’ya geçerseniz, geçtikten sonra SSK’ya en az 1260 gün prim ödemek şartıyla 1260 günü tamamlamak ve Bağ-Kur ile SSK toplamında en az 5225 günü geçmek şartıyla SSK’dan emekli olursunuz. 5225 gününüz olursa askerliğinizi borçlanmanıza gerek yok. http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=106377,10,185 |