Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Ahmet Yavuz - Vergi 'uzlaşması' bir an önce çıkmalı (28.01.08) PDF Yazdır e-Posta
28 Ocak 2008

 

Geçen hafta Maliye'nin bir af hazırlığı içinde olduğundan bahsetmiştim. Hafta içinde konuyla ilgili pek çok soru geldi. Son zamanlarda getirilen af kanunlarının temelinde gelir kaygısı yatıyor. 2003 yılında getirilen vergi barışı kanunu da başta tenkit edilmiş, verimsiz kalacağı iddia edilmişti.

Fakat o kanun sayesinde birçok ihtilaflı dosya kapanmış, yeni kurulan hükümet de ciddi manada finans kaynağı elde ederek yeni projelerini uygulama imkânı bulmuştu. Yeni af çalışmasıyla ilgili olarak Maliye, henüz bir açıklama yapmadı. Ancak vergi affı gibi konular gündeme girdikten sonra artık vergisini ödemek isteyen mükellefler bile beklemeye geçer ve vergi gelirleri de düşmeye başlar. Bu yüzden konunun bir an önce idarece aydınlatılmasında fayda var.

Şimdi getirilmesi düşünülen affın adı barış değil. 'Uzlaşma' adı altında bir çalışma hazırlanması ve mahkemeye intikal eden dosyaların esas alınması söz konusu. Buna göre vergi idaresi ile mahkemelik olan mükelleflerin bu davalarından vazgeçmeleri gerekecek. Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere ilişkin vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay nezdinde dava açma, itiraz ve temyiz süreleri geçmemiş veya ihtilaflı olup kanun yolu tüketilmemiş bulunanlar bu şansı kullanabilecek. Bu şekilde bir düzenlemeye gidilmesinin sebebi, vergi mahkemelerinin çoğunun Maliye'nin aleyhine neticelenmesi. Kanun kapsamında idare ile uzlaşan mükelleflerden indirimli de olsa vergi alınmış olurken, kaybedilen davalar için avukatlık ve mahkeme masrafları ödenmeyecek. Ayrıca bu davalarla uğraşan personelin başka alanda istihdamı sağlanacak. Mahkemeler üzerindeki iş yükü de azaltılmış olacak.

Hazırlanan kanun tasarısının kapsamına Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi, KDV, ÖTV, Damga Vergisi, gümrük vergileri, gider vergileri gibi beyana dayanan vergiler ile resim, fon payı ve harçlarla ilgili; ihtilaflı vergi, harç cezalar ile vergi ziyaı cezaları giriyor. Bu vergi ve cezalarla ilgili olarak Maliye ile ihtilafı bulunanlar önce indirimden faydalanacak, geriye kalan tutarı da gecikme faizi ödemeden 18 ay eşit taksitler halinde ödeyebilecek. Ayrıca usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının yüzde 50 oranında indirilmesi, geriye kalan tutarın da 18 eşit taksitle ödenmesi mümkün olacak.

Sahte fatura kapsam dışı kalsın

Yan tarafta saydığım gerekçelerle, ekonomik sıkıntılarla zamanında vergisini ödeyemeyen veya inceleme sonrasında ağır vergi yükü ve cezalarla muhatap olan mükelleflerin idare ile uyumlaştırılması bağlamında bu tasarı kabul edilebilirse de vergi kayıt sisteminin temeline dinamit koyan suçların af kapsamına alınması kabul edilemez. Nitekim getirilmesi düşünülen afta; sahte fatura düzenleme ve kullanma, defter belgeleri gizleyip incelemelere ibraz etmeme gibi fiillerle kaçakçılık suçu işleyen ve uzlaşmadan faydalanamayan mükelleflerin de vergi affından faydalandırılması düşünülüyor. Bu anlayış, sahte (naylon) fatura düzenleme ve kullanmanın önünü bir daha kapatılamaz şekilde açabilir. Bu mükelleflerin hapis cezası bakımından savcılığa gönderilmesi de durumu değiştirmez. Hatta kanundan faydalanan bir sahte fatura düzenleyicisi, "Devlet benimle uzlaştığına göre işlediğim fiil suç değildir" iddiasında bulunabilecektir. Bu faturaları bilmeden kullananların mağduriyetlerinin giderilmesi maksadıyla da böyle bir düzenlemeye gidilemez; çünkü zaten inceleme elemanları bu faturaları bilmeden kullananları kaçakçılık kapsamına almamakta ve üç kat yerine bir kat vergi ziyaı önermekte. Bu yüzden kaçakçılık suçlarının (en kötü ihtimalle sahte fatura düzenleyenlerin) bu kanun tasarısında kapsamdan çıkarılması gerekiyor.

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=643826