Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Özürlülere Yönelik Binek Otomobil Satışında Katma Değer Vergisi PDF Yazdır e-Posta
30 Mayıs 2012
Image

I- GİRİŞ

Gelir dağılımının iyileştirilmesi, sosyal dışlanma riski altında bulunan birey ve grupların sosyal hayata katılımlarının artırılması, yaşam kalitelerinin yükseltilmesi ve özürlü vatandaşlarımızın toplumla bütünleşmelerinin sağlanması devletin temel amaçlarından biridir. Bu amaçla ülkemizde özürlü vatandaşlarımızın yaşam kalitelerinin yükseltilmesi ve toplumla bütünleşmelerini sağlamaları için kanunlarımızda çeşitli kolaylıklar sağlanmıştır. Doğuştan veya sonradan herhangi bir hastalık veya kaza sonucu bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yetilerini çeşitli derecelerde kaybetmiş, normal yaşamın gereklerine uyamayan kişiler özürlü olarak tanımlanmaktadır. Engelli vatandaşların hayatlarını kolaylaştırıcı tedbirleri almak hem kamu kurum ve kuruluşların hem yerel yönetimlerin hem de toplumda yaşayan tüm vatandaşların görevidir. www.ozdogrular.com

Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından Devlet İstatistik Enstitüsü’ne yaptırılan “Türkiye Özürlüler Araştırması” ile ülkemizdeki özürlülük profili geniş kapsamlı olarak araştırılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, özürlü olan nüfusun toplam nüfus içindeki oranı %12.29’dur. Buna göre ülkemizde 8.431.937 kişi özürlü olarak yaşamlarını sürdürmektedir. Özürlülük sadece bu sorunu yaşayan kişiyi değil, ailesini ve yakın çevresini ekonomik, sosyal ve psikolojik olarak etkileyen bir sorundur([1]).

Anayasamız başta olmak üzere çeşitli kanunlarımızda engelli vatandaşlarımızın ekonomik ve sosyal hayata katılımlarının artırılması için sosyal ve fiziki çevre şartları iyileştirilmesi ve toplumsal yaşama uyum sağlamaları için birçok düzenleme mevcuttur. Özürlülere sağlanan kolaylıklar ve onların yaşam kalitelerine yapılan katkılar çağdaş toplum olabilmenin ölçüsünü belirleme de kullanılan önemli bir göstergedir. Ülkemizde de bu alanda son yıllarda çok ciddi adımlar atıldığı yadsınamaz bir gerçektir.  Bu nedenle birçok kamu kurumu ve yerel yönetimler engelli vatandaşlarımız için çeşitli pozitif ayrımcılıklar tanımıştır. Maliye Bakanlığı da, devlet gelirlerinin hemen hemen yüzde seksenini oluşturan vergi gelirlerini toplayan birim olarak, engelli vatandaşlarımıza ilişkin olarak, Gelir Vergisi Kanunu, Özel Tüketim Vergisi Kanunu ve Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu yönünden çeşitli kolaylıklar sağlayan düzenlemeler yapmıştır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun([2]) 17. maddesinin 4. fıkrasının (s) bendindeki hükme göre, özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş araç-gereç ve bilgisayar programları Katma Değer Vergisi yönünden istisna tanınmıştır. Makalemizde güncel bir tartışma konusu olan, özürlü vatandaşlarımızın binek otomobil alımında Katma Değer Vergisi ödeyip ödemeyecekleri hususunu açıklamaya çalışacağız. www.ozdogrular.com

II- YASAL MEVZUAT

5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un([3]) 32. maddesi ile 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 17. maddesinin “Diğer İstisnalar” başlıklı 4. fıkrasına 07.07.2005 tarihinden geçerli olmak üzere eklenen, (s) bendi uyarınca, “Özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve özel bilgisayar programları” KDV’den istisna edilmiştir. Özürlülerin her türlü gelişmelerini ve önlerindeki engelleri kaldırmaya yönelik tedbirleri alarak topluma katılmalarını sağlama amacı taşıyan Katma Değer Vergisi istisna hükmünün, binek otomobilleri kapsayıp kapsamadığı yargı ile maliye idaresi arasında farklı çelişkilere yol açmıştır. www.ozdogrular.com

Son olarak, Maliye Bakanlığı’nca söz konusu maddeye yönelik çıkarılan 110 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nde([4]), “Münhasıran özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamlarında kullanmaları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç (örneğin görme özürlülerin kullandıkları baston, yazı makinesi, kabartma klavye; ortopedik özürlülerin kullandıkları tekerlekli sandalye, ortez-protez gibi cihaz ve araçlar) ile özel bilgisayar programları istisna kapsamında kabul edilecektir. Binek otomobili ve diğer nakil vasıtalarının ise sözü edilen “araç-gereç” kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Buna göre, istisna kapsamına giren işlemler dolayısıyla yüklenilen vergiler mükellefler tarafından indirim konusu yapılacak, indirim yoluyla telafi edilememeleri halinde iade konusu yapılabilecektir. Bu istisna uygulaması kapsamındaki işlemlerden kaynaklanan KDV iade talepleri, ihracat istisnasından doğan KDV iadeleri için belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde sonuçlandırılacaktır.” açıklamasına yer verilmiştir. Söz konusu Genel Tebliğ’de, binek otomobil ve diğer nakil vasıtalarının ise istisna kapsamındaki “araç-gereç” kapsamında değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı açık olarak ifade edilmiştir.

III- ÖZÜRLÜ VATANDAŞLARCA BİNEK OTOMOBİL ALIMINDA KDV UYGULAMASI

Görme engelli bir vatandaşımız, satın aldığı otomobili için Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17. maddesinin 4. fıkrasına eklenen (s) bendiyle getirilen; engellilerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş araç-gereç ve bilgisayar programlarına KDV’den istisna tutulmasına yönelik hükmünü gerekçe göstererek, kendisinden alınan KDV’nin geri ödenmesi için Adana Vergi Mahkemesi’ne başvuruda bulunmuştur.

Ancak Adana 2. Vergi Mahkemesi, böyle bir düzenleme olmadığından konuyla ilgili olarak “hukuka aykırılık” bulunmadığı için davayı reddetmiştir. Bu noktada özürlü vatandaş Adana Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurmuştur.

Adana Bölge İdare Mahkemesi([5]) “5378 sayılı Yasa’nın 1. maddesinde Kanun’un amacının, özürlülerin her türlü gelişmelerini ve önlerindeki engelleri kaldırmayı sağlayacak tedbirleri alarak topluma katılmalarını sağlamak olduğunun belirtildiği, özürlüler için üretilen her türlü araç gereç kapsamı içinde yer aldığı sonucuna ulaşılmasından dolayı davanın kabulüne” karar verdiğini, ilgili karar dayanak alınarak KDV muafiyet talebinde bulunulabileceği yönünde karar vermiştir. Bu karar birçok özürlü vatandaşımızı mutlu etmiştir.

Ancak, Adana Bölge İdare Mahkemesi’nin vermiş olduğu karar Türkiye’de bir ilk olduğu için ve ortada Danıştay tarafından alınan bir yargı kararı olmadığı için bu karar sadece Adana Bölge İdare Mahkemesi’ne açılacak olan davalar için “emsal” olabilecektir. Diğer bölgelerdeki mahkemelerin vereceği karar önemli. Yani bu noktada bir başka Bölge İdare Mahkemesi, alınan bu kararın aksi yönde bir karar verebilecektir.www.ozdogrular.com

Adana Bölge İdare Mahkemesi’nin kararına istinaden,  Adana Vergi Dairesi Başkanlığı’nca Danıştay’a temyiz yoluna gidilmiştir. Danıştay Üçüncü Daire tarafından 03.01.2012 tarihinde verilen, E: 2011/3445, K: 2011/5067 sayılı kararda([6]); “Vergi ödevi ile ilgili temel ilkeleri belirleyen Anayasa’nın 73. maddesinde; vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla düzenleneceği, Bakanlar Kuruluna; mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleri ile oranlarına ilişkin hükümlerinde, kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapma yetkisi verilebileceği” öngörülmüştür.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde, Türkiye'de, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu; 19. maddesinin 1. fıkrasında ise diğer kanunlardaki vergi muaflık ve istisna hükümlerinin bu vergi bakımından geçersiz olduğu, katma değer vergisine ilişkin istisna ve muafiyetlerin, ancak bu Kanun’a hüküm eklenmek veya bu Kanun’da değişiklik yapılmak suretiyle düzenleneceği kurala bağlanmıştır.

Aynı Kanun’un 17. maddesinin 4. fıkrasına 5378 sayılı Kanun’un 32. maddesiyle eklenen (s) bendi ile, özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve özel bilgisayar programları katma değer vergisinden istisna tutulmuştur.www.ozdogrular.com

İstisna hükmüne ilişkin yasa tasarısının görüşmeleri sırasında; “Bizzat özürlüler tarafından kullanılan özel tertibatlı olarak imal edilmiş, sonradan özel tertibat takılmış ve ilave özel tertibat takılmış motorlu kara taşıtları ya da özürlünün taşınması amacıyla birinci dereceden yakını bir sürücü veya özürlü kişi tarafından iş akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü tarafından kullanılan özürlü adına trafik siciline kayıtlı motorlu kara taşıtları; özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç, özel bilgisayar programları ile fonksiyon kazandırıcı ortez-protez ve benzeri yardımcı ve destekleyici cihazlar” ibaresi ile “özürlülere hizmet amaçlı kurulmuş dernek, vakıf ve bunların üst kuruluşlarının çalışmalarında kullanılmak üzere iktisap edecekleri motorlu kara taşıtlarıyla, sakatlık dereceleri %90 ve daha fazla olan malul ve özürlülerin adlarına kayıtlı taşıtlar” ibaresinin eklenmesi ayrı ayrı teklif edilmiş ancak; gerek Hükümet tarafından verilen teklifte, gerekse Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu ile Plan ve Bütçe Komisyonu’nun kabul ettiği metinlerde, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17. maddesinin (4) numaralı fıkrasına “Özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve özel bilgisayar programları” bendinin eklenmesi yeterli görülmüş ve nakil vasıtaları istisna kapsamı dışında bırakılarak yasalaşmıştır.

Danıştay vermiş olduğu kararda, teslime konu otomobil, her ne kadar, davacının kullanımına uygun şekilde sonradan tadil edilmiş ise de; üretim özellikleri itibarıyla toplumdaki tüm bireylerin kullanımına sunulan motorlu bir nakil vasıtası olup “özel üretime tabi tutulmuş araç-gereç” kapsamında değerlendirilemeyeceği ifadesinde bulunmuştur. www.ozdogrular.com

IV- SONUÇ

Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, özürlü vatandaşlarımızın binek otomobil alırken katma değer vergisini ödeyip ödemeyeceği konusunda, Danıştay vermiş olduğu kararda, her ne kadar özürlülerin kullanımına uygun şekilde sonradan tadil edilmiş olsa da; binek otomobillerin üretim özellikleri itibarıyla toplumdaki tüm bireylerin kullanımına sunulan motorlu bir nakil vasıtası olduğu ve “özel üretime tabi tutulmuş araç-gereç” kapsamında değerlendirilemeyeceğini ifade ederek son noktayı koymuştur. Bundan sonra, eğer dava bir üst yargı merciine gidilmezse ya da Maliye Bakanlığı ilgili madde kapsamında bir değişiklik yapmazsa özürlü vatandaşlarımızın binek otomobil alımında Katma Değer Vergisi istisnasından yararlanamayacağı açıktır.

 

Nevzat ŞENSES*

E- Yaklaşım


(*)         Vergi Müfettiş Yardımcısı

(·)               Bu yazıda yer alan görüşler yazarına ait olup çalıştığı kurumu bağlamaz, yazarın çalıştığı kurum veya göreviyle ilişki kurulmak suretiyle kullanılamaz.

([1])            http://www.ozida.gov.tr/arastirma/oztemelgosterge.htm

([2])            02.11.1984 tarih ve 18563 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

([3])            07.07.2005 tarih ve 25868 sayılı Resmi Gazete’de yayımlamıştır.

([4])            11.08.2008 tarih ve 26933 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

([5])            20.05.2010 tarih ve E: 2010/2344, K: 2010/2196 sayılı Karar.

([6])            03.01.2012 tarih ve 28162 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.