Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
İşe İade Davasının Hukuki Sonuçları ve İşe İade Tazminatlarının Vergisel Durumu PDF Yazdır e-Posta
05 Haziran 2012
Image

I- GİRİŞ

İşe iade davası, işçilerin işveren  tarafından geçerli bir hukuki sebebe dayanmadan işten çıkarılması sonucunda ve diğer şartların da oluşması halinde, işe geri dönmelerini sağlayan hukuki bir yoldur. 

Genel olarak iş güvencesi, işverenin fesih yetkisinin sınırlandırılarak işçinin işinin güvence altına alınması, aralarındaki iş ilişkisinin devamlılığının sağlanması anlamına gelir. İşveren iş sözleşmesini feshi sırasında geçerli bir nedene dayandırmak zorundadır. Bu anlamda fesih sebebinin açık ve kesin bir şekilde belirtilmesi gerekir.www.ozdogrular.com

Yazımızda iş sözleşmesinin feshinin geçerli bir hukuki sebebe dayanmaması iddiasıyla işçinin işe iade davası açmasının hukuki sonuçları ve dava sonuncunda elde edilecek işe iade tazminatlarının vergisel durumu konusunu ele alarak irdelemeye çalışacağız.

II- İŞE İADE DAVASI VE HUKUKİ SONUÇLARI

İşveren tarafından iş sözleşmesi fesih edilirken sebebin açık ve kesin bir şekilde belirtilmesi gerekir. İşveren bildirdiği fesih nedeniyle bağlıdır; daha sonra iş sözleşmesini haklı neden niteliğinde de olsa, başka bir nedenle feshettiğini öne süremez. Feshin geçerli bir nedene dayandığını ispat etmek görevi işverene aittir.

İşçi, işverenin sözleşmeyi fesih nedeninin haklı olmadığı iddiasında ise dava açabilir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18–21. maddelerinde iş güvencesini düzenleyen hükümlere yer verilmiş bulunmaktadır.

İşten çıkarılan işçilerin işe iade davası açabilmeleri için aşağıdaki şartların gerçekleşmesi gerekmektedir;

● İşçinin, 30 veya daha fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde çalışması (Tarım ve orman işlerinin yapıldığı iş yerlerinde ise en az 51 işçinin çalışması gerekmektedir.),

● İşçinin en az altı aylık kıdeminin bulunması,

● İş sözleşmesinin belirsiz süreli iş sözleşmesi olması.

İş Kanunu’nun 20. maddesi hükmü uyarınca yukarıda belirtilen şartlarda çalışan işçi, işveren  tarafından geçerli bir sebebe dayanmadan işten çıkarılırsa nasıl bir yol izleyeceği düzenlenmiş bulunmaktadır. Buna göre;

“İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. Toplu iş sözleşmesinde hüküm varsa veya taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede özel hakeme götürülür.

Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.

Dava seri muhakeme usulüne göre iki ay içinde sonuçlandırılır. Mahkemece verilen kararın temyizi halinde, Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

Özel hakemin oluşumu, çalışma esas ve usulleri çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.”

İş mahkemelerinin olmadığı yerlerde işe iade davası Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılabilir. İşçi, işten çıkarıldıktan sonra emekliliği geldiği için yaşlılık aylığı bağlanması amacıyla Kurum’a başvurması halinde, feshin geçerli olmadığını söyleyerek işe iadesini isteyemez.

İşe iade davasında, işçinin iş akdinin geçerli bir nedenle feshedildiğini ispat yükümlülüğü işverene  aittir. Eğer işçi feshin işveren tarafından öne sürülenden başka bir nedene dayandığını iddia ederse (örneğin sendikal faaliyet nedeniyle) bu sefer bu fesih sebebini işçi ispatlamak durumundadır.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesinde, iş sözleşmesinin geçersiz şekilde feshedilmesinin sonuçlarına yer verilmiştir. Buna göre;

● İşe iadesine karar verilen işçi kararın kesinleşmesinden itibaren 10 gün içinde işveren başvurarak işe geri dönme isteğini bildirecektir.

● İşveren, 10 işgünü içinde kendisine müracaat eden işçinin isteğine otuz gün içinde cevap vermek zorundadır. Ya işçiyi işe alacaktır ya da belirlenen iş güvencesi tazminatı ile birlikte işe iade kararının kesinleştiği tarihe kadar işçinin çalıştırılamadığı en çok dört aylık ücret ve diğer haklarını da ödemek durumunda kalacaktır. Yargıtay’a göre; çalışılmadığı halde ödenecek ücret, brüt giydirilmiş ücrettir. Giydirilmiş ücret, asıl ücretle birlikte işçiye verilen prim, ikramiye, sosyal haklar ve diğer ek ücret ödemelerinin de dahil olduğu ücrettir(1).www.ozdogrular.com

● İşçi işe dönme isteğiyle işverene süresi içinde başvurduğu takdirde, hizmet sözleşmesi çalıştırılmadığı dört aya kadar uzamış olacak; işveren tarafından işe başlatılması veya başlatılmaması halinde davacının kıdem, ihbar tazminatı yıllık izin ve diğer işçilik haklan bu süre sonuna göre belirlenecektir.

● Dava açan işçinin geçersiz fesihten sonra boşta geçen süre içerisinde yeni bir iş bulması, feshin geçersizliğini ve işe iadeyi etkileyen bir unsur değildir. Bu durum kendisine verilecek tazminatı da etkilemeyecektir.

● İşçinin işe iade kararını işverene bildirmesi durumunda işveren kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren işçinin işe başlatılması ya da başlatılmamasına bakılmaksızın 10. işgünün içinde bulunduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar en çok dört ay için ek prim bildirgesi düzenleyip Kurum’a vermelidir. İşveren bu yasal süre içinde ek prim bildirgesini düzenleyip Kurum’a verir ise kendisine idari para cezası uygulanmayacaktır. İşveren geriye dönük ek prim bildirgesi ile birlikte ek muhtasar beyanname de düzenlemelidir.www.ozdogrular.com

● İşveren, işe iade kararını yerine getirmediği takdirde mahkemenin ya da özel hakemin belirleyeceği en az dört en çok sekiz aylık maaş kadar iş güvencesi tazminatını işçiye ödemek durumunda kalacaktır.

● İşçi, işe iade kararı üzerine işverene herhangi bir bildirimde bulunmamışsa ya da işverenin işe başlama davetini kabul etmemişse, işverenin tüm yükümlülükleri (ek prim bildirgesi düzenleme, iş güvencesi tazminatı ödeme) ortadan kalkacak ve herhangi bir işlem yapılmasına gerek kalmayacaktır.

● İşveren, 10 işgünü içinde kendisine müracaat eden işçinin isteğine otuz gün içinde cevap vermek zorundadır. Ya 30 gün içinde işçiyi eski koşullarda işe alacaktır ya da belirlenen iş güvencesi tazminatı ile birlikte işe iade kararının kesinleştiği tarihe kadar işçinin çalıştırılamadığı en çok dört aylık ücret ve diğer haklarını da ödemek durumunda kalacaktır.

● İş sözleşmesinin işveren tarafından geçersiz olarak feshedildiğine karar verildiğinde;  işveren, işçiyi bir ay içinde eski koşullarda işe başlatmak zorundadır.www.ozdogrular.com

● Dava açan işçinin geçersiz fesihten sonra boşta geçen süre içerisinde yeni bir iş bulması, feshin geçersizliğini ve işe iadeyi etkileyen bir unsur değildir. Bu durum kendisine verilecek tazminatı da etkilemeyecektir.

İşveren  yaptığı fesih ile birlikte işçinin her türlü yasal haklarını ödemiş olsa dahi (ihbar, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ücreti vs.) bu durum işçinin bu davayı açmasına engel değildir. Yani işçi tüm yasal haklarını alsa bile, işe iade davası açabilir. Ayrıca işe iade davası diğer davalara göre yargılaması hızlı olan bir dava türüdür.www.ozdogrular.com

III- İŞE İADE TAZMİNATLARININ VERGİSEL DURUMU

Bilindiği üzere, ücret 193 sayılı GVK’nın 61. maddesinde şöyle tanımlanmıştır;

“Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. 

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmeyecektir.”

Öte yandan aynı Kanun’un 94. maddesi hükmü uyarınca, hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61. maddede yazılı olup ücret sayılan ödemeler üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.

İşe iade davası sonucunda kazanılan tazminatların ücret olarak vergilendirilip vergilendirilmeyeceği sorusunun yanıtını yine GVK’nın 25 ve geçici 77. maddelerinde bulabiliyoruz. www.ozdogrular.com

5904 sayılı “Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”un(2) 1. maddesi ile değişik GVK’nın 25. maddesinin (1) no.lu bendi hükmü uyarınca;

— Ölüm,

— Sakatlık,

— Hastalık ve

— İşsizlik (işe başlatmama tazminatı dahil)

sebepleriyle verilen tazminat ve yardımlar gelir vergisinden istisna edilmiştir.

Yine 5904 sayılı Kanun’un 4. maddesiyle GVK’nın 21. maddesinde yapılan söz konusu değişikliğe paralel olarak GVK’ya geçici 77. madde eklenmiştir. Söz konusu geçici 77. madde hükmü uyarınca;

“Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlerle ilgili olarak 22.05.2003 tarih ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca işverenlerce işçiye ödenen işe başlatmama tazminatları, damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz. Anılan dönemlere ilişkin işe başlatmama tazminatı gelir vergisi tevkifatına tabi tutulan mükelleflerin; tarha yetkili vergi dairelerine başvurmaları ve dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri şartıyla 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun düzeltmeye ilişkin hükümleri uyarınca tahsil edilen gelir vergisinin red ve iade işlemleri yapılır. Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esası belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir.

Yani özet olarak işe iade nedeniyle işçilere yapılacak tazminat ödemeleri damga vergisi haricinde herhangi bir vergiye tabi tutulmayacaktır.www.ozdogrular.com

IV- SONUÇ

İşçi, sözleşmenin feshi bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığını iddia ederek fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde İş Mahkemesinde dava açabilir. Dava lehine sonuçlanırsa kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 10 gün içinde işverene işe dönmek için başvuruda bulunmalıdır. Bu durumda işveren işçinin talebini 30 gün içinde yanıtlamak durumundadır. İşveren ya eski koşullarda işe dönmesini temin edecektir. Ya da işçinin işe dönme talebini reddedecektir. Red durumunda işveren işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat (işe başlatmama tazminatı) ödemekle yükümlü olur. Söz konusu işe iade tazminatları damga vergisi haricinde herhangi bir vergiye tabi değildir.

 

Volkan YÜKSEL*

E- Yaklaşım

--------------------------------------------------------------------------

         Vergi Başmüfettişi (E. Baş Hesap Uzmanı)

()         Yazıda geçen görüş, ifade, açıklama, iddia vs. tamamen yazarın kişisel görüşlerini ve değerlendirmelerini yansıtmakta olup, hiçbir şekilde görev yaptığı Kurumla ilişkilendirilemez. Bu nedenle herhangi bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır.

(1)         Yrg. 9. HD.’nin, 09.10.2003 tarih ve E. 2003/12544, K. 2003/716689 sayılı Kararı.

(2)         03.07.2009 tarih ve 27277 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.