Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Veysi Seviğ - Vergi Hukuku'nda envanter ve değerleme (29.01.08) PDF Yazdır e-Posta
29 Ocak 2008

Vergi Usul Yasası'nın ikinci kitabı "Mükellefin Ödevleri"ni belirlemiştir. (Madde:171-Mükerrer 257) Bu kitabın ikinci kısmında yer alan "Defter Tutma" ile ilgili hükümler ayrı bir önem arzetmektedir.

İşletmelerin dönem kazançları tutmakla yükümlü bulunulan defterler dikkate alınarak belirlenmektedir. Bu bağlamda yasal düzenleme gereği mükellef Vergi Usul Yasası hükümleri uyarınca defterleri aşağıdaki maksatları sağlayacak şekilde tutmak zorundadır. (Madde:171)

* Mükellefin vergi ile ilgili servet, sermaye ve hesap durumunu tespit etmek,

* Vergi ile ilgili faaliyet ve hesap neticelerini tespit etmek,

* Vergi ile ilgili muameleleri (işlemleri) belli etmek,

* Mükellefin vergi karşısındaki durumunu hesap üzerinden kontrol etmek ve incelemek,

* Mükellefin hesap ve kayıtlarının yardımıyla üçüncü şahısların vergi karşısındaki durumlarını (emanet mahiyetindeki değerler dahil) kontrol etmek ve incelemek,

Yukarıya aynen alınan yasa maddesinden de anlaşılacağı üzere özellikle ticari faaliyette bulunanların tutmakla yükümlü oldukları defterler vergilendirmeye konu olacak verilerin elde edilmesi açısından önemlidir. Ancak buna karşılık bilanço defter üzerinden çıkartılamaz. Vergi Usul Yasası'nın 192'nci maddesi uyarınca "Bilanço, envanterde gösterilen kıymetlerin tasnifli ve karşılıklı olarak değerleri itibariyle tertiplenmiş hülasasıdır." (Özetidir)

Madde açıkca bilançonun envanterden çıkartılacağını hüküm altına alınmıştır. Buna göre "Envanter çıkarmak, bilenço günündeki mevcutları, alacakları ve borçları saymak, ölçmek, tartmak ve değerlemek suretiyle kesin bir şekilde müfredatlı olarak tespit etmektir." Bu bağlamda "mevcutlar, alacaklar ve borçlar işletmeye dahil iktisadi kıymetleri ifade eder."

Bazı varlıkların envantere alınması (dahil edilmesi) zorunludur. Özellikle "Ferdi teşebbüslerde, mükellefin sahip olduğu bina ve arazi hakkında aşağıda yazılı esaslar cari olur;

* Fabrika, ambar, atelye, dükkan, mağaza ve arazi işletmede ister kısmen, ister tamamen kullanılsınlar, değerlerinin tamamı üzerinden envantere alınır.

* Ticaret hanları gibi oda oda veya kısım kısım kullanılabilen binalarla evlerin ve apartmanların yarısından fazlası işletmede kullanıldığı takdirde envantere dahil edilir.

* Envantere alınan gayrimenkullerin kullanış tarzlarında sonradan vaki olacak değişiklikler, hesap yılı içinde nazara alınmaz."

Envantere alınan iktisadi kıymetlerin kuruşlandırılması (değerlendirilmesi) ise Vergi Usul Yasası'nın üçüncü kitabında yer alan değerleme kurallarına göre yapılır.

Değerleme aynı zamanda üçüncü kitabın başlığı'dır.

Yasal tanımlama ile değerleme "vergi matrahlarının hesaplanmasıyla ilgili iktisadi kıymetlerin takdir ve tesbitidir." (Madde:258) Bu bağlamda da "Değerlemede, iktisadi kıymetlerin vergi kanunlarında gösterilen gün ve zamanlarda haiz oldukları kıymetler esas tutulur."

Vergi uygulamalarıısından "Değerleme Ölçüleri belirlenmiş olup, bu ölçüler yasa içerisinde; maliyet bedeli, borsa rayici, tasarruf değeri, mukayyet değer, itibari değer, vergi değeri, rayiç bedel ve emsal bedeli ve ücreti olarak tanımlanmıştır.

İşletmelerin mevcut düzenlemeler çerçevesinde dönem sonlarında öncelikle envanter yapmaları bilahare de envanter sonucunda işletmede var olduklarını tespit ettikleri varlıklarını yasal değerleme ölçülerine göre değerlendirmek suretiyle bilançolarını düzenlemeleri gerekmektedir.

Envanter çalışmaları sonucunda eğer defter kayıtları ile fiilen var olduğu tespit edilen varlıklar arasında bir tutarsızlık varsa, bu tutarsızlığın öncelikle nereden kaynaklandığı araştırılır, eğer bu çalışmadan bir sonuç alınamazsa defter kayıtları fiili envantere göre düzeltilir.

İncelemeler sırasında gerek görülürse vergi denetimiyle görevlendirilenler de işyerlerinde envanter yapabilirler. Vergi Usul Yasası'nın 135'inci maddesi gereği olarak "incelemeye yetkili olanlar tarafından luzum görüldüğü takdirde inceleme, işletmeye dahil iktisadi kıymetlerin fiili envanterinin yapılmasına ve beyannamelerde gösterilmesi gereken unsurların tetkikine de teşmil edilebilir."

Yapılan envanter çalışmaları sonucunda işletmede kayda alınmamış ve envanter sayımına dahil edilmemiş bir varlığın bulunması halinde, bu varlığın işletmeye nasıl dahil olduğu hususu ayrıca inceleme konusu yapılmaktadır. Bu bağlamda da ticari faaliyet konusu malların fiili envanter sırasında olması gerekenden az bulunması halinde de söz konusu varlıkların belgesiz satışa konu olup olmadığı hususu araştırılır.

Mevcut yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere envanter çalışmaları işletmeler açısından ayrı bir önem arzetmekte ve vergi matrahlarını doğrudan etkilemektedir.

Vergi Usul Yasası'nın ikinci kitabı "Mükellefin Ödevleri"ni belirlemiştir. (Madde:171-Mükerrer 257) Bu kitabın ikinci kısmında yer alan "Defter Tutma"...

 

http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?YZR_KOD=157&HBR_KOD=89152