Bir süredir posta kutum polis kardeşlerimizden gelen "Polisin sesi olur musunuz" başlıklı e-postalarla dolup taşıyor. Sanırım iyi bir kampanya yürütüyorlar. Bu vesileyle bir hususu paylaşmakta fayda var. Yaklaşık iki yıl önce bir gün Genel Yayın Yönetmenim Erhan Başyurt Bey beni aradı ve polisler için bir yazı dizisi kaleme almamı rica etti. Ben de 250 bin polisimizin çalışma hayatı ve sosyal güvenlikle ilgili haklarını, sorunlarını ve çözüm önerilerimi içeren sekiz bölümlük bir dizi hazırladım ve yayınladık. O dizide dile getirdiğimiz sorunların bir kısmı çözüldü -polislerin zorunlu askerlikten muaf tutulması gibi- fakat bazıları hâlâ çözülmeyi bekliyor. Kısacası, gazeteniz BUGÜN polisin zaten sesi oldu, olmaya da devam edecektir. Hamilelik işten çıkarma sebebi olamaz Soru: Sadettin Bey, eşim 14.09.2011 tarihinde girmiş olduğu iş yerinden 21.05.2012 tarihinde çıkarıldı. Eşim şu an 22 haftalık hamile. İşten çıkartılma nedeni aslında belli fakat çalıştığı işyeri eşimin doktor kontrolüne gittiği gün işyerine ulaştırılmamış bir evrakı bahane ediyor. İşten çıkarıldığı gün müdürü, "bu iş yerinden tüm yasal alacaklarımı aldım" ibaresi bulunan belge imzalatmak istemiş fakat eşim bu belgeyi imzalamadı. Eşimi hamileliğinden dolayı işten çıkarabilirler mi? Maaşının asgarisi bankaya yatıyordu, geri kalan kısmını elden veriyorlardı. Bu hususları göz önünde bulundurarak, şirket aleyhine dava açabilir miyiz? Aybaşında verecekleri maaşı alırsak bu haklarımıza zarar gelir mi? Hasan D. Cevap: Hasan Bey, hamilelik işten çıkarma için haklı veya geçerli sebep teşkil etmez. Nitekim İş Kanunu'nun 18. Maddesi'nde "Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler"in işten çıkarmada geçerli sebep olmayacağı hükmü yer alır. Eğer söz konusu işyerinde 30 ve daha fazla işçi çalışıyorsa, eşiniz altı aydan fazla çalıştığı için iş güvencesi kapsamında sayılır ve bir ay içinde işe iade davası açabilir. Kazanması halinde ya işine geri başlatılır ya da işe başlatmama tazminatı alır. Eğer o işyerinde veya aynı ilde aynı işverene ait diğer işyerleriyle beraber toplam 30 işçi çalışmıyorsa, işe iade davası açamazsınız. Diğer taraftan eşiniz bir yılı doldurmadığı için kıdem tazminatına ve ücretli izne hak kazanamamış. Fakat altı ayı doldurduğu için iki haftalık ücret tutarında ihbar tazminatı alabilir. Ayrıca ücretin elden ödenen kısmı SGK'ya bildirilmemişse bunun için SGK'ya şikâyet dilekçesi verebilirsiniz. Aybaşında verilecek ücreti almanız, dava ve şikâyet hakkınızı kaldırmaz. İsteğe bağlı ödeyemezsiniz Soru: Sadettin Bey, benim Türkiye'de ilk SSK girişim 02.10.1989'da staj sigortasıyla oldu. Daha sonra 01.07.1991 tarihinde normal sigortam başladı ve toplamda 1669 prim günüm mevcut. 1999 Mayıs ayında İngiltere'ye geldim ve halen burada yaşıyorum. Bir süre özel sektörde çalıştıktan sonra 2003 Kasım ayından itibaren bir kamu kuruluşunda halen çalışmaktayım. Bu bilgilere göre Türkiye'den nasıl emekli olabilirim? İsteğe bağlı sigorta mı ödeyeyim yoksa yurtdışı borçlanma mı yapayım? İlknur K. Cevap: İlknur Hanım, Türkiye'de isteğe bağlı sigorta primi ödeyebilmeniz için ikametinizin de Türkiye'de olması gerekir. Oysa siz fiilen İngiltere'de yaşıyor ve çalışıyorsunuz. Fakat yurtdışı hizmet borçlanması yaparak Türkiye'den emekli olabilirsiniz. Bunun için mevcut prim gününüzü borçlanmayla 5225 güne tamamlamanız ve 48 yaşınızı doldurmanız gerekiyor. Borçlanmayı hemen yapabilirsiniz fakat aylığın bağlanması için İngiltere'de çalışmıyor veya ikamete dayalı gelir/aylık almıyor olmanız gerekir. Size tavsiyem, İngiltere'de emeklilik tarihiniz yaklaştığında Türkiye'den de borçlanma yapıp iki aylığı birden almanızdır. Sadettin Orhan http://ekonomi.bugun.com.tr/bugun-zaten-polisin-sesi-oldu-193594-makalesi.aspx ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. |