Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Gelir Vergisi Yasası bu yıl yasalaşacak PDF Yazdır e-Posta
29 Ocak 2008

Image

Vergi Konseyi Başkanı Mustafa Uysal: ''Yeni Gelir Vergisi Kanun Taslağının Tasarı Haline Getirildikten Sonra, Bu Yıl İçinde, Meclis Tatile Girmeden Yasalaşması Bekleniyor, Temel Amaç; Ekonomi ile Uyumlu, Adil, Basit, Öngörülebilir, İçinde Yaşanılabilir, Yaygın Tabanlı, Geniş Kitlelerin Vergiye Uyumunu Kolaylaştıran, Kayıtlı Ekonomiyi Geliştiren, Girişimciliği Özendiren Bir Gelir Vergisi Sistemi Oluşturmaktır''

Vergi Konseyi Başkanı Mustafa Uysal, yeni Gelir Vergisi Kanun Taslağının tasarı haline getirildikten sonra, bu yıl içinde meclis tatile girmeden yasalaşmasının beklendiğini bildirdi.

Uysal, Bursa'nın İznik ilçesindeki Safir Otel'de, Gelir İdaresi Başkanlığı ve Gelir Politikaları Genel Müdürlüğü yetkilileriyle birlikte ''Gelir Vergisi Kanun Taslağı'' konusunda yaptıkları değerlendirme toplantısının ardından AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Maliye Bakanlığının, son 5 yılda vergi sisteminin iyileştirilmesi doğrultusunda önemli adımlar attığını belirten Uysal, ancak bunun devam eden bir süreç olduğunu, yapılanlar yanında, yapılması gereken daha çok iş bulunduğunu vurguladı. Uysal, bu surecin bir parçasının da geniş kitleleri ilgilendiren Gelir Vergisinin iyileştirilmesi ve yeniden yazılması olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

''Vergi Konseyi ve çalışma grupları olarak, yaklaşık üç yıldır üzerinde çalışıyoruz. Bu sürede meslek odalarının, sivil toplum kuruluşlarının akademisyenlerin konuya ilişkin görüşlerini almaya önem verdik. Ayrıca diğer ülke uygulamalarını inceledik. Yabancı uzmanların da görüşlerine başvurduk. Mevcut yapının ekonomideki etkilerini, Gelir Vergimizin mükellef grupları itibariyle verimini analiz etmeye çalıştık. Elbette bütçe üzerindeki etkilerini de gözetmek gerekiyor. Zor bir proje olduğunu belirtmek isterim.''

Uysal, şu anda kesinleşmiş bir çalışmadan bahsedilemeyeceğine dikkati çekerek, ''Kararı elbette Maliye Bakanlığı, hükümet ve meclis verecek. Teknik yönlerinden çok, siyasi tercihler daha önemli rol oynayacak. O nedenle değişik alternatifler üretmeye çalışıyoruz. Tasarının, bu yıl içinde, meclis tatile girmeden yasalaşması bekleniyor'' diye konuştu.

45 YILLIK UYGULAMA

Mevcut yasanın 45 yıllık uygulamada dünyanın ve Türkiye'nin değişen koşullarına cevap verebilmek amacıyla çok sayıda değişikliğe uğradığını, dolayısıyla hem temel vizyonunu kaybettiğini hem de karmaşık yapısı ile içinden çıkılamaz bir hale geldiğini söyledi.

Uysal, yeni yasanın ihtiyacı karşılamasının hedeflendiğini ifade ederek, ''Temel amaç; ekonomi ile uyumlu, adil, basit, öngörülebilir, içinde yaşanılabilir, yaygın tabanlı, geniş kitlelerin vergiye uyumunu kolaylaştıran, kayıtlı ekonomiyi geliştiren, girişimciliği özendiren bir Gelir Vergisi sistemi oluşturmaktır'' dedi.

''BÜTÇE DENGELERİNİ GÖZETMEK ÖNEM TAŞIYACAK''

Temel siyasi tercih seçenekleriyle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Uysal, şu görüşleri kaydetti:

''Sermaye kazançlarının düz oranda, girişim kazançları ve ücretlerin ise artan oranlı tarife üzerinden vergilendirildiği 'ikili sistem' saf olarak uygulanmasa da şu andaki uygulamamıza daha yakın düşüyor. Tüm kazançlara aynı vergi oranının uygulandığı, geçim indirimi ile düşük gelirlilerin yükünün azaltıldığı 'düz vergileme' sistemi de siyasi tercih olarak sanırım değerlendirilecektir. Bu kararda bütçe dengelerini gözetmek önem taşıyacaktır. Marjinal yani son gelir dilimine yüksek vergi oranı uygulaması, vergiye karşı direnci artıran ve kayıt dışılığa iten unsurlardan birisidir. Bu nedenle sistem, eğilim olarak düz orana doğru gidiyor. Her iki alternatifi de çalışıyoruz.

Her türlü servet artışı ve harcamanın 'gelir' sayıldığı net artış teorisi, mali milat olarak 2000 yılı başlarında uygulanmak istendi. Ancak, uygulamaya dahi giremeden kaldırılmak zorunda kalındı. Belirsiz ve riskli bir vergi ortamı nedeniyle net artış teorisine itibar edileceğini sanmıyorum. O nedenle gelirin kaynakları itibariyle tarif edildiği 'kaynak teorisi'nin esas alınacağını, ancak gelir kaynaklarının yaygınlaştırılması suretiyle, tabanın genişletileceğini, düşünüyorum.''

''ÖZGÜN VE MÜKELLEF ODAKLI OLMALI''

Uysal, Gelir Vergisinde uyumun artırılmasında, her gelir grubunun şartlarının kendi içinde gözetilmesi, bu nedenle vergi düzenlemelerinin özgün ve mükellef odaklı bir karakter taşıması gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

''Söz gelimi tarımda temel sorunumuz, parçalanmış arazi yapısı içinde verimsiz üretimdir. Toprakları ve doğasıyla dört mevsimi yaşayan yapımızla güçlü bir tarıma sahip olmamız gerekirken, uzun yıllar içinde başkalarına muhtaç hale geldik. Bu aynı zamanda plansız göçlerle sosyal maliyeti de olan bir sorun oldu. Vergi sistemimiz de bu durumu adeta destekliyor. İki traktörü veya bir biçerdöveri olan çiftçiyi defter tutmaya zorluyor. Bu verimsiz yapıyı desteklemek için toplanan verginin 13 katını aşan destekleme ödemesi ayrıca bütçeye yük oluyor. Burada amaç çiftçilerin bir araya gönüllü olarak gelmelerini ve birlikte verimli üretim yapmalarını sağlayacak yapının önünü açmak olmalı. Amaç tarımı vergilendirmek yerine sistemi kurumsallaştırarak sanayi ve ticaretin tarım girdilerini kayıtlı hale getirmek olmalıdır.''

Esnaf kesimine bakıldığında ise homojen bir yapı olmadığının görüldüğünü ifade eden Uysal, ''Örneğin İznik Çiniciler Çarşısı esnafıyla İstanbul Kapalı Çarşı esnafını aynı bazda değerlendirmek elbette mümkün değildir. Bu nedenle küçük esnaf tanımı iyi yapılmalı ve bunların şartlarına uygun bir düzenleme getirilmelidir'' dedi.

Uysal, Türkiye'de güzel sanatlar ile fikir eserleri üreten kişilerin kapsamını belirlerken Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nu dikkate almak, bu amaçla yaratıcılığı, tasarımcılığı daha rahat ortamda yapılabilir hale getirmenin de yine önem verdikleri konular arasında bulunduğunu kaydederek, sporcu ücretlerinin vergilendirilmesinde ise şu ana kadar uygulanan stopaj suretiyle tek oranlı vergilemenin sistem içinde korunarak devamını önermeyi düşündüklerini belirtti.

''OTOKONTROL MEKANİZMALARI GEREKLİ''

Gelir Vergisi sisteminin otokontrol mekanizmalarından büyük ölçüde yoksun olduğuna dikkati çeken Uysal, ''Geçmişte uygulanan servet bildirimi, hayat standardı, ortalama kar hadleri gibi sistemler ise adaletsizliğe yol açması nedeniyle kaldırıldı. Bu nedenle geçmişteki kötü tecrübelerin tekrar yaşanmayacağı ve yapımıza uygun otokontrol mekanizmaları konusunda da alternatiflerin değerlendirilmesi gerekmektedir'' dedi.

Uysal, Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi kanunlarının yapı itibariyle iç içe geçmiş kanunlar olduğuna da değinerek, ''Bunların 'Gelir Vergileri Kanunu' adı altında birleştirilmesi hem basitliği sağlayacak hem iki kanunu birbirleriyle uyumlu hale getirecektir. Böylece yeni yapıda kanun, madde sayısı yarı yarıya azalmış olacaktır. Bilindiği üzere Kurumlar Vergisi oranı yüzde 33'ten yüzde 20'ye düşürülmüştü, Gelir Vergisi ve stopaj oranlarıyla Kurumlar Vergisi oranları arasında da bir uyumun ayrıca sağlanması gerekecektir'' diye konuştu.

http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=89168&KTG_KOD=137Vergi Konseyi Ba şkanı Mustafa Uysal, yeni Gelir Vergisi kanun taslağının tasarı haline getirildikten sonra bu yıl içinde Meclis tatile girmeden yasala...

MNetBanner("Referans_bolum_ust_468x60");