Kurumlarda Yurt Dışı Zararların Mahsubu |
31 Mayıs 2012 | |
I- GİRİŞ Vergi Sistemimizde kurumların faaliyetleri sonucunda oluşan zararların belirli koşullar çerçevesinde ileriki yıllarda kurum kazançlarından indirme imkanı bulunmaktadır. Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 9. maddesinde gerek yurt içi faaliyetlerden gerekse yurt dışı faaliyetlerden doğan zararların mahsubu ile devir alınan kurumlara ait zararların hükümlerine yer verilmiştir. www.ozdogrular.com 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun, kurumlarda zarar mahsubunun esaslarına ilişkin hükümlerinin düzenlendiği 9. maddesi şu şekildedir: “(1) Kurumlar vergisi matrahının tespitinde, kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek şartıyla aşağıda belirtilen zararlar indirim konusu yapılır: a) Beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararlar. Kanun’un 20. maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde devralınan kurumların devir tarihi itibarıyla öz sermaye tutarını geçmeyen zararları ile 20. maddenin ikinci fıkrası kapsamında gerçekleştirilen tam bölünme işlemi sonucu bölünen kurumdaki öz sermayesinin devralınan tutarını geçmeyen ve devralınan kıymetle orantılı zararların indirilmesinde aşağıdaki şartlar ayrıca aranır: 1) Son beş yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanunî süresinde verilmiş olması. 2) Devralınan kurumun faaliyetine devir veya bölünmenin meydana geldiği hesap döneminden itibaren en az beş yıl süreyle devam edilmesi. Bu şartların ihlâli halinde, zarar mahsupları nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler için vergi ziyaı doğmuş sayılır. b) Türkiye’de kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarla ilgili olanlar hariç olmak üzere, beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla yurt dışı faaliyetlerden doğan zararlar; 1) Faaliyette bulunulan ülkenin vergi kanunlarına göre beyan edilen vergi matrahlarının zarar dahil, her yıl o ülke mevzuatına göre denetim yetkisi verilen kuruluşlarca rapora bağlanması, 2) Bu raporun aslı ile tercüme edilmiş bir örneğinin Türkiye’deki ilgili vergi dairesine ibrazı halinde indirim konusu yapılır. Denetim kuruluşlarınca hazırlanacak raporun ekinde yer alan vergi beyanlarının, bilânço ve gelir tablosunun, o ülkedeki yetkili malî makamlarca onaylanması zorunludur. Faaliyette bulunulan ülkede denetim kuruluşu olmaması halinde, her yıla ait vergi beyannamesinin, o ülke yetkili makamlarından alınan birer örneğinin mahallindeki Türk elçilik ve konsoloslukları, yoksa orada Türk menfaatlerini koruyan ülkenin aynı mahiyetteki temsilcilerine onaylatılarak, aslının ve tercüme edilmiş bir örneğinin ilgili vergi dairesine ibrazı yeterlidir. www.ozdogrular.com Türkiye’de indirim konusu yapılan yurt dışı zararın, ilgili ülkede de mahsup edilmesi veya gider yazılması halinde, Türkiye’deki beyannameye dahil edilecek yurt dışı kazanç, mahsup veya gider yazılmadan önceki tutardır. (2) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûlleri belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.” Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 9/1-a maddesi uyanma geçmiş yıl zararlarının mahsubuna ilişkin esaslar aşağıdaki gibidir. ● Zarar mahsubu kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden yapılacaktır. ● Kurum kazancından mahsup edilen zararlar ile ertesi yıllara devreden zararların hangi dönemle ilgili olduğu ayrı ayrı belirtilecektir. ● Herhangi bir yıl zararı en fazla takip eden beş yılın kazancından indirim konusu yapılabilecektir. Örneğin; 2012 hesap döneminde, en son 2007 yılı zararı indirilebilir. ● Geçmiş yıl zararı, mahsup imkanının doğduğu ilk hesap döneminde kurum kazancından mahsup edilmelidir. ● Vergi terkinine yol açan afetler nedeniyle kurumun tahakkuk etmiş vergi borçlarının terkini, afetin doğurduğu zararın ayrıca indirimini önlemez. Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 9/1-b maddesinde Türkiye’de kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarla ilgili olanlar hariç olmak üzere kurumların, yurt dışı faaliyetlerinden doğan zararlarının Türkiye’de beyan edilecek olan kurum kazancından mahsubu belirli esaslara bağlanmış ve bu konuyla ilgili usul ve esasları belirleme yetkisi Maliye Bakanlığı’na verilmiştir. Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 9/1-b maddesine göre kurumların yurt dışı faaliyetlerinden doğan zararlarının mahsup edilebilmesi için söz konusu zararların Türkiye’de kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarla ilgili olmaması ve beş yıldan fazla nakledilmemesi gerekmektedir.www.ozdogrular.com Örneğin, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/1-h maddesine göre yurt dışı inşaat ve onarım işlerinden elde edilen kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Yurt dışı inşaat ve onarım faaliyetinin zararla sonuçlanması halinde söz konusu yurt dışı zararının Türkiye’de verilecek kurumlar vergisi beyannamesinde kurum kazancından mahsup edilmesi mümkün değildir.www.ozdogrular.com II- YURT DIŞI FAALİYET ZARARLARININ BELGELENDİRİLMESİ Kurumların yurt dışı faaliyetlerinden doğan zararlarını, Türkiye’de beyan ettikleri kazançlardan mahsup edebilmeleri için, faaliyette bulundukları ülkenin vergi kanunlarına göre beyan ettikleri vergi matrahlarını (zarar dahil), her yıl o ülke mevzuatına göre denetim yetkisini haiz kuruluşlara incelettirip rapora bağlatmaları ve bu raporun aslı ile birlikte tercüme edilmiş bir örneğini Türkiye’deki ilgili vergi dairesine vermeleri şarttır. Ayrıca, söz konusu denetim kuruluşlarınca hazırlanacak rapor ekinde yer alacak vergi beyanlarının, bilanço ve gelir tablosunun, yabancı ülkedeki yetkili makamlara onaylatılması zorunludur. Faaliyette bulunulan yabancı ülkede denetim yetkisini haiz bir denetim kuruluşunun olmaması halinde, her yıla ait vergi beyannamesi ve eki bilanço ile gelir tablosunun, yabancı ülkenin yetkili makamlarından alınacak veya onaylatılacak birer örneğinin, mahallindeki Türk elçilik veya konsoloslukları, yoksa orada Türk menfaatlerini koruyan ülkenin aynı mahiyetteki temsilcilerine onaylatılarak, aslının ve tercüme edilmiş örneğinin ilgili vergi dairesine verilmesi gereklidir. III- HER YIL İÇİN DENETİM YAPTIRMA ZORUNLULUĞU Kurumların yurt dışı faaliyetlerinden doğan zararlarını, Türkiye’de beyan ettikleri kazançlarından mahsup edebilmeleri için yurt dışı faaliyet sonuçlarını, her yıl yukarıdaki esaslara göre tevsik etmeleri gerekmektedir. Bir başka deyişle, kurumların yurt dışı zararlarının mahsubu, maddede belirtilen esaslara göre hazırlanmış son beş yıla ilişkin raporların ilgili vergi dairesine ibraz edilmiş olması şartıyla mümkündür.www.ozdogrular.com Mükelleflerin söz konusu raporları ilgili dönemlerde vergi dairesine ibraz etmemiş olmakla birlikte bu raporların zararın mahsup edileceği ilgili dönemde ibraz edilmesi zarar mahsubu için yeterli olacaktır. Faaliyette bulunduğu yabancı ülkede doğan vergi matrahını, son beş yıllık dönemin herhangi bir yılı için yukarıdaki esaslara göre tevsik etmeyen mükelleflerin yurt dışı zararlarının, Türkiye’de beyan edilen kazançtan mahsubu mümkün değildir.www.ozdogrular.com Mükellef kurum, 2008 ve 2009 yılları yurt dışı kazançlarını Türkiye’de ilgili yıl kurumlar vergisi beyannamelerine dahil etmiştir. Ancak, yurt dışında faaliyette bulunduğu ülkede denetim yetkisini haiz denetim kuruluşları söz konusu dönemlerde faaliyet göstermekte olmasına rağmen, ilgili dönem kazançlarına ilişkin herhangi bir denetim kuruluşu raporunun aslı ve tercümesini bağlı bulunduğu vergi dairesine vermemiştir. Bu durumda kurum, 2011 yılı yurt dışı zararına ilişkin olarak o ülkede faaliyet gösteren yetkili denetim kuruluşundan gerekli rapor ve belgeleri temin etmiş olsa da, önceki dönemlerdeki faaliyet sonuçlarına ilişkin raporları vermemiş olması nedeniyle, 380.000 TL tutarındaki yurt dışı zararını 2011 yılında Türkiye’de elde ettiği kazançtan mahsup edemeyecektir. Bununla birlikte, kurum 2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin rapor ve belgelerin tamamını 2011 yılı zararının mahsup edildiği dönemde ilgili vergi dairesine verecektir. IV- YURT DIŞI FAALİYET ZARARININ YURT DIŞINDA MAHSUBU DURUMUNDA UYULACAK ESASLAR Türkiye’de mahsup edilen yurt dışı zararının, yabancı ülkede elde edilen kazançlardan mahsup edilmesi veya gider olarak yazılması halinde, Türkiye’deki beyannameye dahil edilecek yurt dışı kazanç, mahsup veya gider olarak yazılmadan önceki tutar olacaktır. Zira yurt dışı zarar oluştuğu dönemde Türkiye’de zarar olarak mahsup edilmiştir. Bu nedenle, Türkiye’deki beyannameye dahil edilecek yurt dışı kazancın, indirim ve mahsuptan sonraki tutar olarak dikkate alınması mükerrer zarar mahsubu anlamı taşıyacaktır.www.ozdogrular.com V- FAALİYET SONUÇLARININ GENEL NETİCE HESAPLARINA İNTİKAL ETTİRİLMESİ VE DEĞERLENMESİ Faaliyette bulunulan yabancı ülkenin mevzuatına göre, hesap döneminin kapandığı tarih itibariyle, ilgili ülke mevzuatına göre tespit edilen faaliyet sonucu, Türkiye’de de aynı tarih itibariyle genel netice hesaplarına kaydedilecektir. Bu kayıt şartı mükellefin iradesi dışındaki sebeplerle zamanında yerine getirilmemişse, kurum faaliyet sonucu ile ilgili kazancını, tasarruf edebildiği yılda genel netice hesaplarına intikal ettirecektir. Tasarruf kriteri, faaliyette bulunulan yabancı ülkede, faaliyet sonuçlarının, o ülke mevzuatına göre hesaplanıp, genel netice hesaplarına intikal ettirilmesi zorunluluğu ve imkanı çerçevesinde değerlendirilecektir. Yurt dışı faaliyet sonucunun Türkiye’de genel netice hesaplarına intikal ettirilmesinde, kazancın kambiyo mevzuatına göre fiilen Türkiye’ye getirilmesinin herhangi bir etkisi olmayacaktır. Faaliyette bulunulan yabancı ülkede kazanca tasarruf edilebilmesi yeterlidir. Zararla sonuçlanan faaliyet dönemleri yönünden ise, ilgili ülke mevzuatına göre tespit edilen zararın Türkiye’de aynı tarih itibariyle genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi yeterli olacaktır.www.ozdogrular.com Dönem faaliyet sonucunun Türkiye’de genel netice hesaplarına intikal ettirilme zamanı yukarıda kesin sınırları ile belirtildiğinden, yabancı para cinsinden belli olan söz konusu kazanç veya zararın Türk Lirası karşılığı, T.C. Merkez Bankası’nın kazancın hesaplara intikal ettirilmesi gereken tarih için tespit ve ilan ettiği döviz alış kurları dikkate alınarak hesaplanacaktır. T.C. Merkez Bankası’nca tespit ve ilan olunmayan yabancı paralarda ise Maliye Bakanlığı’nın, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit ve ilan ettiği kurlara göre hesaplama yapılacaktır. Kârla sonuçlanan yurt dışı dönem faaliyet sonucunun Türkiye’de genel netice hesaplarına intikal ettirilmesinden ve beyan edilmesinden sonra, bu kazancın karşılığı yabancı paranın Türkiye’ye getirilmesi halinde, söz konusu paranın kurunda meydana gelebilecek değişikliğin yabancı paranın yurda getirildiği yılın genel netice hesaplarına ayrıca intikal ettirilmesi gerekir. Faaliyette bulunulan ülkedeki kârlar, Türkiye’de genel netice hesaplarına hangi para cinsinden intikal ettirilmişse, zararların da aynı para cinsinden intikal ettirilmesi gerektiği tabiidir.
Mehmet Tahir UFUK* Yaklaşım (*) Vergi Başmüfettişi (E. Baş Hesap Uzmanı)
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
|