Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Takdir komisyonlarının arsa ve arazi değerlerine hak sahibi herkes itiraz edebilecek PDF Yazdır e-Posta
08 Haziran 2012
Image

Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz perşembe günü çok geniş kitleleri yakından ilgilendiren bir karar verdi.

Karar Anayasa Mahkemesi'nin internet sitesinden kamuoyuna duyuruldu. Karar ile; Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 49. maddesinin (b) fıkrasının üçüncü paragrafında yer alan "Takdir komisyonlarının bu kararlarına karşı kendilerine karar tebliğ edilen daire, kurum, teşekküller ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları on beş gün içinde ilgili vergi mahkemesi nezdinde dava açabilirler" hükmü iptal edildi.

Konu nedir?

Konu, Emlak Vergisi'ne konu arsa ve arazi birim değer takdirleriyle ilgilidir. Emlak Vergisi'ne konu arsa ve arazi metrekare birim değerleri il ve ilçelerde oluşturulan takdir komisyonlarınca her dört yılda bir yeniden takdir edilir.

Takdir edilen bu değerler baz alınarak ilgili belediyelerce mükelleflere Emlak Vergisi tarh olunur. Takip eden yıllarda ise Bakanlar Kurulu'nca bir karar alınmazsa bu değerler yeniden değerleme oranının yarısı kadar artırılarak yeni vergileme hesabında dikkate alınır.

Bakanlar Kurulu bir karar alırsa bir önceki yıl değerleri alınan bu karar doğrultusunda artırılarak yeni vergi değeri hesaplanır.

Çünkü Bakanlar Kurulu'nun yeniden değerleme oranını aşmamak üzere yeni yılda uygulanacak değerleri farklı bir oranda artırma yetkisi bulunmaktadır.

Her dördüncü yılda ise bir önceki yıl değerlerinden bağımsız olarak yasaya göre oluşturulan takdir komisyonlarınca arsa ve arazi metrekare birim değerleri yeniden belirlenir.

Bu değerlere ise yukarıda belirttiğimiz ve Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilen kanun hükmü çerçevesinde ancak karar kendisine tebliğ edilen daire, kurum ve kuruluşlar ile muhtarlıkların itiraz hakkı bulunmaktaydı.

Yasa hükmü ile itiraz edebilecek olanlara bir sınırlama getirilmişti. Anayasa Mahkemesi bu kararı ile yasa ile getirilen bu sınırlayıcı hükmü iptal etmiştir.

Yasa ile getirilen bu sınırlayıcı hükmün iptali sonrasında ne olacaktır?

Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı ne anlama gelecektir?

Bundan böyle takdir komisyonu kararlarına karşı kimse itiraz edemeyecek mi, yoksa tam tersine artık herkes itirazda bulunabilecek midir?

Bunun için genel kurallara bakılması gerekmektedir. Genel kurallar için ise Anayasa hükmüne bakılması gerekir.

Anayasa'nın 125. maddesi "İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır" demektedir.

Bu durumda takdir komisyonlarının söz konusu takdir kararlarına karşı sadece iptal edilen maddelerde sayılanlar değil, hakkı zarar gören tüm vatandaşlar yargı yoluna başvurabilecektir.

Bu başvuruların ne şekilde yapılacağı ise özel kanundaki hüküm iptal edildiğine göre konuya ilişkin uygulamayı düzenleyen 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu çerçevesinde olacaktır.

Buna göre dava açma süresi Danıştay ve idare mahkemeleri için 60 gün, vergi mahkemeleri için ise 30 gündür. Bu davalar vergi mahkemesinde açılacağı için dava açma süresi 30 gün olacaktır.

Sonuç olarak, Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı sonrasında ilk takdir işlemi 2014 yılı değerlerine ilişkin olarak 2013 yılında yapılacağı için, bu tarihe kadar yasa ile yeni bir hüküm konulmaması durumunda, bu yeni takdir komisyonu kararlarına karşı tüm vatandaşlar 30 gün içerisinde vergi mahkemesine dava açabileceklerdir. Osman Arıoğlu

http://ekonomi.bugun.com.tr/takdir-komisyonlarinin-arsa-ve-arazi-degerlerine-hak-sahibi-herkes-itiraz-edebilecek-194784-makalesi.aspx

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.