Vakıfların, Bakanlar Kurulu’nca Vergi Muafiyeti Tanınması İçin Yapmaları Gerekenler |
09 Haziran 2012 | |
I- GİRİŞ Vergi mükellefleri, genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler ve Bakanlar Kurulu’nca vergi muafiyeti tanınan vakıflara yıllık toplamı beyan edilecek gelirin % 5’ini (kalkınmada öncelikli yöreler için % 10’unu) aşmamak üzere, makbuz karşılığında yaptıkları bağış ve yardımları yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerinden indirim konusu yapabilirler. www.ozdogrular.com Örneğin il özel idaresi tarafından kurulan vakıflara makbuz karşılığında yapılan bağışların, vergi gelirlerinden indirim konusu yapılabilmesi için bu vakıflara, Bakanlar Kurulu’nca vergi muafiyeti tanınmış olması gerekir. Aksi takdirde bu vakıflara yapılan bağışların indirimi mümkün değildir. Vakıfların vergi muafiyeti alabilmeleri için, 4962 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Kanun ve bu Kanun’a istinaden çıkarılan genel tebliğ ile getirilen şartları ve yükümlülükleri yerine getirmeleri gerekir. Bunlar ise yazının izleyen bölümünde ayrıntılı olarak açıklanmıştır. II- YASAL MEVZUAT VE YAPILMASI GEREKENLER 4962 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Kanun’un 20. maddesinde, “Gelirlerinin en az üçte ikisini nevi itibariyle genel, katma ve özel bütçeli idarelerin bütçeleri içinde yer alan bir hizmetin veya hizmetlerin yerine getirilmesini amaç edinmek üzere kurulan vakıflara, Maliye Bakanlığı’nın önerisi üzerine Bakanlar Kurulu’nca vergi muafiyeti tanınabilir...” hükmü yer almaktadır.www.ozdogrular.com Bu hüküm çerçevesinde, vakıflara vergi muafiyeti tanınmasının şartları, vergi muafiyeti tanınan vakıfların yerine getireceği yükümlülükler, vergi muafiyetinin kaldırılması ve vergiden muaf vakıflarla ilgili uygulamada karşılaşılan sorunlar hakkında 1 Seri No.lu Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Genel Tebliğ’de([1]) gerekli açıklamalar yapılmıştır. Anılan Tebliğ’e göre vakıflara vergi muafiyeti tanınabilmesi için gerekli şartlar şunlardır: 1- Sağlık, sosyal yardım, eğitim, bilimsel araştırma ve geliştirme, kültür ve çevre koruma ile ağaçlandırma konularında faaliyette bulunmayı amaç edinmiş olmaları gerekir. Vakfın faaliyet konusu bu sayılanlardan birisi veya birden fazlası ile ilgili olabilir. Ancak, vergi muafiyeti talebinde bulunacak vakfın bu faaliyetlerinin kamuya açık ve Devletin kamu hizmeti yükünü azaltıcı etki yapacak düzeyde olması gerekir. Belli bir yöre veya belli bir kitleye hizmeti amaçlayan vakıflara vergi muafiyeti tanınması mümkün değildir.www.ozdogrular.com 2- Vakıfların, vergi muafiyeti talebinde bulunmadan önce kuruldukları tarihten itibaren en az bir yıl süre ile faaliyette bulunuyor olması ve bu süre içindeki faaliyetleri ile Devletin kamu hizmeti yükünü azaltıcı etki sağlamış olmaları gerekmektedir. 3- Bilanço esasına göre defter tutmaları, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre birinci sınıf tüccarlarca tutulması gereken defterleri (yevmiye, defter-i kebir gibi) aynı Kanun’da belirtilen süreler içinde tasdik ettirerek kullanmaları gerekir. Vakfa ait veya bağlı iktisadi işletme bulunması halinde iktisadi işletmeler için ayrıca defter tasdik ettirilecektir. 4- Vergi muafiyeti talebinde bulunan vakıfların vergi muafiyeti talebinde bulundukları tarihte 2012 yılı için en az 733.000 TL gelir getirici mal varlığına ve en az 69.000 TL yıllık gelire sahip olmaları gerekir. Yıllık gelirin tespitinde; genel, özel ve katma bütçeli idareler bütçelerinden yapılan yardımlar ile bağış niteliğindeki gelirler dikkate alınmaz. Bu miktarlar, her yıl Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre o yıl için belirlenen yeniden değerleme oranı ile çarpılmak suretiyle yeniden tespit edilir. 5- 4962 sayılı Kanun’un 20. maddesi hükmüne uygun olarak yıl içinde elde edilen brüt gelirlerin en az üçte ikisinin sağlık, sosyal yardım, eğitim, bilimsel araştırma ve geliştirme, kültür ve çevre koruma ile ağaçlandırma faaliyetlerinden oluşan amaçlara harcanacağının vakıf resmi senedinde yazılı olması ve son bir yılda bu koşulu fiilen yerine getirmiş olması ve vergi muafiyetinin devamı süresince de bu şarta uyulması gerekir. 6- Vakfın vergi muafiyeti talebinin Maliye Bakanlığı’nca ilk değerlendirmesi yapıldıktan sonra vakfa vergi muafiyeti tanınıp tanınamayacağı konusunda Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün ve vakıf resmi senedinde amaç edinen konulara göre ilgili kuruluşların görüşleri alınır.www.ozdogrular.com Bu kuruluşlardan olumlu görüş gelmesi halinde vakfın kurulduğu tarihten bugüne kadarki faaliyet ve çalışmaları Bakanlık denetim elemanlarınca incelenerek Devletin kamu hizmeti yükünü ne ölçüde azalttığı ve adı geçen Genel Tebliğ’deki şartları taşıyıp taşımadığı tespit edilir.www.ozdogrular.com III- SONUÇ Vakıfların en büyük gelir kaynağı kendilerine yapılan bağışlardır. Vergi mükellefleri de yapmış oldukları bağışları, vergi gelirlerinden indirebilmek isterler. Bakanlar Kurulu’nca vergi muafiyeti tanınmamış vakıflara yapılan bağışların, indirimi mümkün olmadığından; vakıfların vergi muafiyeti kazanabilmeleri için taşımaları gereken şartlar ve uygulama ile ilgili usul ve esaslar yazımızın önceki bölümünde açıklanmıştır. Bu anlamda vergi muafiyetinden yararlanmak isteyen vakıflar, 1- Vakıf resmi senedinin beş örneğini, 2- Gelir getirici malvarlığı ve yıllık gelire ilişkin belgeleri (banka mevduatları için bankadan alınan yazı, gayrimenkuller için tapu senetleri örnekleri gibi), 3- Kuruluş tarihinden başvuru tarihine kadar ki faaliyet raporunu, ekleyerek Maliye Bakanlığı’na başvuruda bulunabilirler.
Yılmaz DÖNMEZ* E-Yaklaşım
(*) Yeminli Mali Müşavir ([1]) 03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. |