Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Yeni Gelir İdaresi Özelgeleri (2012/7) PDF Yazdır e-Posta
11 Haziran 2012

Image

Vergi uygulamalarıyla ilgili olarak son dönemde verilen bazı özelgeler

Vergi Usul Kanunu’nun 413. maddesi çerçevesinde, vergi durumları ve vergi uygulanması bakımından tereddüt edilen konular hakkında Gelir İdaresinden açıklama (özelge) istenebilmektedir.

Özelge talepleri için başvurular, Vergi Dairesi Başkanlığı bulunan illerde bu birimlere, bulunmayan illerde ise Defterdarlıklara yapılmaktadır. Gelir İdaresi Başkanlığı merkezine doğrudan başvurma olanağı yoktur.

Özelge başvuruları, özelge talep formu ile yapılabilmekte, başvurulan birimler tarafından hazırlanan özelge taslağı GİB merkezine onay için gönderilmekte, onay süreci Özelge Komisyonu onayı ile sonuçlanmaktadır. Özelge Komisyonunca onaylanan özelgeler, otomasyon sistemi üzerinden yetkili birimlere aktarılmakta ve yetkili birimce imzalanarak özelge talep eden mükellefe gönderilmektedir.

Onaylanan özelgeler Gelir İdaresinin bütün yetkili birimlerinin görebildikleri bir havuza atılmakta ve özelge havuzunda örneği oluşan özelgeler için merkeze tekrar onaya gönderilmemektedir.


Gelir İdaresince verilen özelgelerden özelliği olması nedeniyle seçilmiş olan bir kısmı zaman zaman Vergi Bültenlerine konu edilmektedir.

Son zamanlarda verilen özelgelerden önemli bazılarının özeti aşağıda yer almaktadır.

1. Gelir Vergisi Kanunu

İnternet sitesi üzerinden yapılan ticari faaliyetten elde edilen gelirin vergilemesi

(21.02.2012 tarih ve 276 sayılı özelge)

Tam mükellefiyete tabi kişiler yurt içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirildiğinden, sahibi olunan internet sitesi üzerinden ticari faaliyet kapsamında yurtiçinde ve dışında yapılan mal satışları dolayısıyla elde edilen gelirlerin Türkiye’de vergilendirilmesi gerekir.

İtalya’da mukim şirkete ödenecek kâr payının vergilemesi

(26.04.2012 tarih ve 1459 sayılı özelge)

Türkiye Cumhuriyeti ile İtalya Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması hükümleri gereği, % 79 pay sahibi İtalya mukimi ortağa dağıtılacak kar payları üzerinden, gayrisafi temettü tutarının % 15’ini aşmamak üzere Türkiye’nin de vergi alma hakkı bulunmaktadır. Türkiye’de yapılacak vergilemede iç mevzuat hükümleri esas alınacak olup iç mevzuattaki oranın daha düşük olması halinde ise bu oran uygulanacaktır.

Türkiye tarafından bu şekilde alınacak vergi, Anlaşmanın "Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi" başlıklı 23. maddesinin ikinci fıkrası hükümleri uyarınca, İtalya’da mahsup edilebilecektir.

Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmesi için İtalya mukimi şirketin İtalya’da tam mükellef olduğunun ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin İtalya yetkili makamlarından alınacak bir belge ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile birlikte Noterce veya İtalya’daki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilmiş Türkçe tercümesinin bir örneğinin vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir.

2. Kurumlar Vergisi Kanunu

Devrolan kuruma ait mahsup edilemeyen geçici vergi ve stopajların devralan kurumun vergisinden mahsubu

(18.04.2012 tarih ve 99 sayılı özelge)

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin"20.1. Devir halinde vergilendirme ve beyan"başlıklı bölümünde,"Geçici vergi beyannamesinin verilme süresinden önce aynı döneme ilişkin olarak devir işlemleri nedeniyle kurumlar vergisi beyannamesi verilmesi halinde, bu dönem için ayrıca geçici vergi beyannamesi verilmeyecektir. Devir nedeniyle münfesih hale gelen kurumun, devir tarihine kadar ödediği geçici vergiler, devir dolayısıyla vergilenecek devir öncesi kazanç üzerinden hesaplanacak kurumlar vergisinden mahsup edilebilecektir.Mahsup edilemeyen tutarın kalması halinde,bu tutar birleşilen kurumun kurumlar vergisinden mahsup edilecektir."açıklamasına yer verilmiş olup kesinti suretiyle ödenen vergilerin de aynı çerçevede değerlendirilmesi gerekmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanunu’na uygun olarak yapılacak devir işlemlerinde münfesih kurumun devir tarihindeki bilanço değerlerinin birleşilen kurum tarafından bir bütün halinde devralınarak aynen bilançosuna geçirilmesi esas olup birleşilen kurumun, münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer görevlerini yerine getireceğini taahhüt etmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, devir işlemi ile münfesih kurumun tüzel kişiliğinin sona erdiği ancak, aktif ve pasif bilanço değerleriyle devrolduğu kurumun içinde yer aldığı açıktır.

Buna göre, devir nedeniyle münfesih hale gelen kurumun devir tarihine kadar ödediği kesinti suretiyle alınan vergiler ile geçici vergilerin, devir dolayısıyla vergilenecek devir öncesi kazanç üzerinden hesaplanacak kurumlar vergisinden mahsup edilmesi sonucunda, mahsup edilemeyen tutarın kalması halinde, bu tutarın öncelikle devralan şirketin aynı yıla ilişkin yıllık kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilmek suretiyle hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilmesi, bu mahsup sonrası iade edilecek bir tutarın kalması halinde de 252 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği uyarınca işlem yapılması gerekmektedir.

Geçici kabul tutanağı sonrası hakedişlerinde vergileme

(19.04.2012 tarih ve 483 sayılı özelge)

Geçici kabul tutanağının onaylandığı tarihten sonra düzenlenen ve geçici kabulden önceki tarihlerde yapılan işler ile kesin kabulü sağlamak için yapılan işlere ait hakediş belgelerine istinaden yapılan ödemeler üzerinden, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15. maddesine göre vergi kesintisi yapılmaması gerekir. Söz konusu ödemeler, ilgili geçici vergi döneminde kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilecektir.

İhraç edilen ancak diğer ülke gümrüğünde imha edilen malların maliyet bedelinin gider olarak kabul edilip edilmeyeceği

(26.04.2012 tarih ve 1460 sayılı özelge)

İhraç edilen ve müşterinin iflası nedeniyle diğer ülke gümrüğünden alınmayarak gümrük yetkililerince imha edilen ürünlerin maliyet bedellerinin, söz konusu ürünlerin diğer ülke gümrüğü tarafından imha edildiğine ilişkin bu ülke mevzuatına göre düzenlenen belgeler esas alınmak suretiyle takdir komisyonu tarafından verilecek karara istinaden kurum kazancının tespitinde gider olarak yazılması mümkün bulunmaktadır.

Diğer taraftan, söz konusu malların mülkiyetinin karşı tarafa geçmiş veya bedellerinin tahsil edilmiş olması halinde, diğer ülke gümrük yetkililerince imha edilen ürünlerin maliyet bedellerinin gider olarak dikkate alınması mümkün değildir.

Sponsorluk ve reklam gideri ayrımı ve kurum kazancından indirimi

(30.04.2012 tarih ve 508 sayılı özelge)

Özelge talep formunun ve ekinde alınan "... İsim Hakkı Sponsorluğu Sözleşmesi"nin incelenmesinden; ... ile banka arasında 2011 tarihinde imzalanan sözleşmeyle, 2010/2011 yılı ... sezonunda yayın hakları ...’de bulunan Türkiye Kupası isim hakkı sponsorluğunun bankaya verildiği, sözleşmenin 3. maddesinde sözleşmenin konusunun açıklandığı, 2010/2011 dönemi için isim kullanım hakkının bankaya verilmesi sonucunda Türkiye Kupası yayınlarında "... Türkiye Kupası" isminin kullanıldığı ve ...’de 2010/2011 dönemi için yayımlanan bütün Türkiye Kupası maçlarında yayın sırasında bankanın sesli veya sessiz çeşitli logolarının yayınlanacağı, reklam ve tanıtımının yapılacağı, ayrıca ... tarafından yayınlanacak çeşitli programlara bankanın sponsor olacağı ve sözleşme gereği yapılacak yükümlülüklerin karşılığı olarak 5.000.000,00 ABD Doları tutarında ödemenin yapılacağı anlaşılmaktadır.

Bu açıklamalara göre, yapılan anlaşma gereğince doğrudan ticari fayda sağlayan ve bankanın tanıtımını amaçlayan harcamaların sponsorluk harcaması olarak değerlendirilmesi mümkün olmamakla birlikte, anılan harcamaların kurum kazancınızın tespitinde reklam gideri olarak dikkate alınması mümkündür.

Bölünme yoluyla elde edilen hisselerin iktisap tarihi ve lisansların bölünmeye konu olup olamayacağı

(11.04.2012 tarih ve 471 sayılı özelge)

Şirketin Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19. maddesinde belirtilen şartlara uygun olarak kısmi bölünmesi kaydıyla, bölünen şirketin ortaklarınca, yeni şirketten elde edilecek hisse senetlerinin iktisap tarihi olarak, kısmen bölünen şirketin hisse senetlerinin iktisap edildiği tarihin esas alınması gerekmektedir.

Henüz üretim tesisi haline getirilmemiş olan üretim lisanslarının müstakil olarak bu madde kapsamında tam mükellef bir sermaye şirketine ayni sermaye olarak konulması mümkün bulunmamaktadır.

Kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara ilişkin giderlerin bulunması durumunda istisna tutarının nasıl hesaplanacağı

(02.05.2012 tarih ve 112 sayılı özelge)

Kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara ilişkin giderlerin, istisna kapsamı dışındaki kazançlar ile ilişkilendirilmemesi gerekmektedir.

Dolayısıyla, 5520 sayılı Kanun’un 5/1-e maddesi uyarınca kurumlar vergisinden istisna edilecek olan tutar, kazancın elde edilmesi aşamasında yapılan giderler düşüldükten sonraki tutar olacak ve bu tutarın % 75’i fon hesabına alınacaktır.

Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu kararına göre korunması gerekli yapının restorasyon harcamalarının kurum kazancından indirimi

(06.04.2012 tarih ve 1226 sayılı özelge)

Şirketaktifine kayıtlı olankültür varlığı taşınmazın restorasyonuna ait harcamaların,Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenmesi veya desteklenmesinin uygun görülmesi halinde,söz konusu taşınmaz için yapılan restorasyon harcamalarının tamamının kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından indirilmesi mümkün bulunmaktadır.

Harcamanın yapıldığı dönem itibariyle kurum kazancından indirilemeyen tutarların giderleştirilmesi veya geçmiş yıl zararı olarak dikkate alınması mümkün değildir.

Öte yandan, söz konusu projenin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklendiği veya desteklenmesinin uygun görüldüğüne ilişkin ilgili Bakanlık yazısının kurumlar vergisi beyannamesi ekinde bağlı bulunulan vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.

Milli Eğitim Müdürlüğüne bağışlanmak üzere yaptırılan yurt binası için yapılan harcamaların kurum kazancından indirimi

(19.04.2012 tarih ve 1410 sayılı özelge)

İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağışlanmak üzere kamu arazisi üzerine yaptırılan 200 yataklı öğrenci yurdu inşaatı dolayısıyla, ilgili dönemlerde indirim konusu yapılamayan ancak maliyete eklenen indirilecek katma değer vergisi ve işçi ücretleri dahil olmak üzere, gerçekleşmiş olan harcamalara ilişkin maliyet bedeli veya kayıtlı değerin beyannamede ayrıca gösterilmek şartıyla, harcamanın yapıldığı yıla ilişkin kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

Ancak, bağışın yapıldığı dönemde faaliyetin zararla sonuçlanmış olması veya kurum kazancının yetersiz olması nedeniyle indirilemeyen söz konusu bağış ve yardımların daha sonraki yıllarda indirim konusu yapılması veya zarar olarak devretmesi mümkün değildir.

Öte yandan, öğrenci yurdu inşaatına ilişkin harcamaların, geçici vergi dönemlerine ilişkin matrahın tespitinde, geçici vergi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek suretiyle geçici vergi dönemleri kazançlarından indirim konusu yapılması mümkündür.

Hâsılat paylaşımı yöntemiyle taşınmaz satışında kurumlar vergisi istisnası

(21.02.2012 tarih ve 284 sayılı özelge)

Arsa satışında uygulanan hâsılat paylaşımı modelinde taşınmaz ticareti yapılmış olduğundan, oluşacak kazanca, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan istisnanın uygulanması mümkün değildir.

3. Katma Değer Vergisi Kanunu

Bedelsiz devirde KDV uygulaması

(21.02.2012 tarih ve 284 sayılı özelge)

Satın alınan ancak teknik bazı nedenlerden dolayı OSB’ye bedelsiz devredilen elektrik santralinin alımı esnasında ödenen katma değer vergisinin, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

Ancak, bedelsiz devredilecek elektrik santralinin KDV matrah tespitine ilişkin emsal bedel ile ilgili hükümler göz önünde bulundurulmak suretiyle katma değer vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

İhraç edilen ancak diğer ülke gümrüğünde imha edilen malların ihracat istisnası kapsamında olup olmadığı

(26.04.2012 tarih ve 1460 sayılı özelge)

Yurt dışındaki müşteriye teslim edilmek üzere gönderilen ve gümrük beyannamesiyle Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesinden çıktığı tevsik edilen tekstil ürünlerinin alıcıya tesliminden önce zayi olması durumunda, söz konusu malların zayi olduğunun sigorta işlemleri ile kanıtlanması ve taahhüt hesaplarının da Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından kapatılmış olması şartıyla, bu işlemlerin ihracat istisnası kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmaktadır.

İnternet sitesi üzerinden yurt dışında alınıp saltan mallarda KDV

(21.02.2012 tarih ve 276 sayılı özelge)

Yurt dışından temin edilip yine yurt dışında teslimi gerçekleştirilen mallar katma değer vergisinin konusuna girmediğinden, sahibi olunan internet sitesi aracılığıyla yurt dışında alınıp yine yurt dışında yapılan teslimler dolayısıyla katma değer vergisi hesaplanmaması gerekmektedir.

4. Vergi Usul Kanunu

İflas masasına kaydedilen alacaklarda şüpheli alacak karşılığı ve değersiz alacak

(21.02.2012 tarih ve 677 sayılı özelge)

İflas masasına kaydedilen alacaklar için iflas masasına kaydedildiği tarih itibariyle diğer bir ifadeyle icra safhasına intikal ettiği hesap döneminde şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkündür. İflas halinde de ayrılan şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirilir.

İflas masasınca reddedilen alacakların alacak vasfını taşıyıp taşımadığı hususunda yargıda alacağın tespit davası açıldığı bir durumda, söz konusu alacağın daha önce hâsılat hesaplarına intikal ettirilmiş olması şartıyla, davanın açıldığı hesap döneminde şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkün bulunmaktadır.

Diğer taraftan, ilgili yılda hâsılat kaydedilerek kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilmiş ve iflas masasınca reddedilmiş alacağın mahkeme tarafından kabul edilmemesi durumunda, söz konusu alacağın Vergi Usul Kanunu’nun 322. maddesine göre kazai bir hüküm gereği tahsil imkânının kalmaması nedeniyle değersiz alacak olarak kayıtlara intikal ettirilmesi mümkündür.

İnternet sitesi üzerinden yurt dışında alınıp saltan mallarda belge düzeni

(21.02.2012 tarih ve 276 sayılı özelge)

İnternet üzerinden yurt dışından temin edilip yine yurt dışında teslimi gerçekleştirilen mallarla ilgili olarak;

- Satışı yapılan ürünler için teslim tarihinden itibaren yedi gün içinde müşteri adına fatura düzenlenmesi,

- Tedarikçi firma tarafından da satılan mallar için yedi gün içinde fatura (tedarikçinin yurtdışındaki bir firma olması halinde ilgili ülke mevzuatına göre muteber bir belge) düzenlenmesi,

gerekmektedir.

Kamu idare ve müesseselerden olan alacaklar için şüpheli alacak karşılığı ayrılıp ayrılamayacağı

(21.02.2012 tarih ve 282 sayılı özelge)

Şüpheli alacak karşılığı ayrılmasındaki temel unsur, oluşması beklenen bir zararın varlığıdır. Kamu idare ve müesseselerinden kaynaklanan bir alacağın zamanında tahsil edilememesi durumunda, bu alacağın tahsilinin imkânsız hale geldiği düşünülerek ya da tahsili mümkün olamayacağı kanaati ile dönemsellik ilkesi gereği söz konusu alacakların şüpheli alacak olarak değerlendirilip karşılık ayrılması, kamu idare ve müesseselerinin borçlarını ödememesi düşünülemeyeceğinden söz konusu olamaz.

Buna göre, kamu kurum ve kuruluşlarından olan doğalgaz alacakları için şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkün değildir.

Üretimle ilgili giderlerden oluşmak şartıyla çalışmayan kısım ve dönemlere ait giderlerin muhasebeleştirilmesi

(29.02.2012 tarih ve 315 sayılı özelge)

Genel imal giderlerinden mamule düşen hissenin imal edilen emtianın maliyet bedeline dahil edilmesi gerekmektedir.

1 sıra no.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’nin Muhasebe Usul ve Esasları/V-Tekdüzen Hesap Çerçevesi, Hesap Planı ve Hesap Planı Açıklamaları başlığı altında yer alan C-Hesap Planı Açıklamaları bölümünde "680-Çalışmayan Kısım Gider ve Zararları" hesabında; "Üretimle ilgili giderlerden çalışmayan döneme ve çalışmayan kısımlara ait giderleri içerir." açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, maliyet dönemi içerisinde üretimle ilgili giderlerden oluşmak şartıyla çalışmayan kısım ve dönemlere ait giderlerin "680-Çalışmayan Kısım Gider ve Zararları" hesabı borçlandırılarak muhasebeleştirilmesi mümkün bulunmaktadır.

Stoktaki emtianın değerlemesi

(08.03.2012 tarih ve 907 sayılı özelge)

Stoklar, yabancı para cinsinden olması ile bağlı olmaksızın değerlemeye tabi olup değerlemede iktisadi kıymetlerin vergi kanunlarında gösterilen gün ve zamanlarda haiz oldukları kıymetlerin esas tutulması gerekmektedir.

Emtianın satın alınıp işletme stoklarına girdiği tarihe kadar oluşan kur farklarının maliyete intikal ettirilmesi zorunludur. Stokta kalan emtia ile ilgili olarak daha sonra ortaya çıkacak kur farklarının ise, ilgili bulundukları yıllarda gider yazılması veya maliyete intikal ettirilmesi mümkün bulunmaktadır.

5. Ar-Ge Teşvikleri

5746 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanılması halinde, ayrıca GVK’nun 89. maddesinden faydalanıp faydalanılamayacağı

(20.02.2012 tarih ve 250 sayılı özelge)

KOSGEB’e sunulan projenin desteklenmesi uygun bulunduğundan, 1 seri no.lu 5746 Sayılı Kanun Genel Tebliği ve Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesine İlişkin Uygulama ve Denetim Yönetmeliğinde yer alan diğer şartların da yerine getirilmesi şartıyla, proje sözleşmesinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, 5746 sayılı Kanun’da yer alan destek ve teşvik uygulamalarından yararlanılması mümkün bulunmaktadır.

Ayrıca, gelir vergisi beyannamesinde yararlanılan Ar-Ge indiriminin doğru hesaplandığı ve uygulandığına ilişkin yeminli mali müşavir tasdik raporunun da süresi içinde bağlı bulunulan vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, 5746 sayılı Kanun kapsamındaki istisna, destek ve teşviklerden yararlanılması halinde, ayrıca Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinin birinci fıkrasının (9) numaralı bendinde yer alan aynı mahiyetteki hükümlerden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.

5746 sayılı Kanun kapsamında Teknogirişim Sermaye Desteği alan firmanın Ar-Ge faaliyetlerinin damga vergisi açısından değerlendirilmesi

(30.04.2012 tarih ve 510 sayılı özelge)

5746 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik kapsamında yürütülen Ar-Ge veya yenilik faaliyetlerine ilişkin olarak düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden istisnadır.

Bu itibarla, 5746 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik kapsamındaki Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerinde istihdam edilen personele münhasıran bu görevleri ile ilgili olarak yapılan ücret ödemeleri nedeniyle düzenlenen kâğıtlar ile "Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı" kapsamında desteklenen Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından iş planının onaylandığı tarihten desteğin sona erdiği tarihe kadar Ar-Ge ve yenilik faaliyeti kapsamında olan iş ve işlemlerle ilgili düzenlenen kâğıtlara 5746 sayılı Kanun kapsamında damga vergisi istisnası uygulanması gerekmektedir.

Söz konusu kâğıtlar noter, resmi daire, diğer kamu kurum ve kuruluşları gibi kurum ve kuruluşlar nezdinde işlem görmesi durumunda, bu kurum ve kuruluşlarca damga vergisi istisnası uygulanabilmesi için desteği veren Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından onaylı listenin ibrazının aranılacağı tabiidir.

Söz konusu kâğıtların Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerinin yanı sıra proje neticesinde elde edilecek ürünün ya da Ar-Ge ve yenilik faaliyeti dışındaki unsurların alım/satım hususlarını da ihtiva etmesi halinde bu kâğıtlar damga vergisi istisnasından yararlanamayacaktır.

6. Damga Vergisi Kanunu

Yapı denetim sözleşmesinin damga vergisi

(01.02.2012 tarih ve 6 sayılı özelge)

Yapı Denetimi Hakkında Kanun’un 2. maddesinin birinci fıkrasında, yapı denetim hizmetinin yapı denetim kuruluşu ile yapı sahibi veya vekili arasında akdedilen hizmet sözleşmesi hükümlerine göre yürütüleceği hükme bağlanmıştır.

Yapı denetim şirketi ile yapı sahipleri arasında düzenlenecek yapı denetim hizmet sözleşmelerinin her bir nüshasının ayrı ayrı Damga Vergisi Kanunu’na ekli (1) sayılı tablonun I/A/-1 fıkrası uyarınca binde 8,25 oranında damga vergisine tabi tutulması, söz konusu verginin kâğıtları imzalayanlar tarafından beyan edilip ödenmesi gerekmektedir. pwc

 

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.