5510 Sayılı Kanun’a Göre İş Kazasına Uğrayan Sigortalılara Ödenecek Nakdi Yardımlar ve Miktarını Etkileyen Faktörler |
01 Temmuz 2012 | |
I- GİRİŞ Sosyal güvenlik kavramı(1) içerisinde yer alan sosyal sigortacılık, çalışma hayatında yer alan bireylerin iş hayatlarında karşılaşabilecekleri muhtemel risklere(2) karşı güvence altına almak ana hedefiyle doğmuş ve gelişmiştir. Bu anlamda sosyal sigorta kavramı, kapsadığı kişiler için bir anlam ifade etmekle birlikte, karşılaşılan sosyal, mesleki ve fizyolojik risklerin (tehlikelerin) yol açtığı gelir kayıpları ve muhtelif zararların kısmen de olsa önlenmesine, zararların etkisinin azaltılmasına yönelik bir ekonomik güvence sistemidir(3). Çalışma hayatında fertlerin karşılaşabileceği risklerin başında kuşkusuz yaşanma sıklığı, yol açtığı zararlar ve kayıplar itibariyle, “mesleki risk”(4) grubunda yer alan iş kazaları gelmektedir. Zira, ülkemizde iş kazalarının sayısı azımsanmayacak derecede fazladır. Sosyal güvenlik sistemimizde iş kazası riskine karşı sigortalıları(5) güvence altına almak, karşılaşılan iş kazası neticesinde meydana gelen ölüm veya çalışma gücü kaybının getirdiği sosyal yaşamdaki olumsuz etkiyi ve maddi kayıpları en aza indirgemek ve bu doğrultuda kazazedelere veya hak sahiplerine, kendileri ve ailelerinin mağduriyetini bir nebze azaltmak adına uygulamada bulunan kısa vadeli sigorta kolları üzerinden bir ödenek/gelir bağlanmaktadır. www.ozdogrular.com Bu çalışmada, 5510 sayılı Kanun’a göre, geçirdikleri iş kazası nedeniyle sigortalılara Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK)’nca sağlanan nakdi yardımlara değinecek ve bu yardımların miktarını etkileyen faktörler üzerinde duracağız. II- İŞ KAZASI GEÇİREN İŞÇİYE ÖDENECEK NAKDİ YARDIMLAR A- GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK ÖDENEĞİ Geçici iş göremezlik ödeneği, 5510 sayılı Kanun’un 18. maddesi gereği, iş kazası nedeniyle iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için verilmekle birlikte, bu ödeneğin verilebilmesi, aynı Kanun maddesinde belirtilen “Kurum’ca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması” ön şartına bağlanmıştır. 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlara (eski Bağ-Kurlular) iş kazası halinde geçici iş göremezlik ödeneği, genel sağlık sigortası dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şartıyla yatarak tedavi süresince veya yatarak tedavi sonrası bu tedavinin gereği olarak istirahat raporu aldıkları sürede ödenir. İş kazası halinde verilecek geçici iş göremezlik ödeneği, yatarak tedavilerde; günlük kazancın yarısı (Günlük Kazanç X 1/2), ayaktan tedavilerde ise günlük kazancın üçte ikisidir (Günlük Kazanç X 2/3). www.ozdogrular.com Sigorta prim ve ödeneklerinin hesabına esas tutulacak günlük kazançların alt sınırında bir değişiklik meydana gelmesi durumunda, yeni duruma göre daha az ödenek almakta olan veya almaya hak kazanmış ya da kazanacak olan sigortalıların bu ödenekleri, değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten başlamak üzere yeniden hesaplanarak, yeni günlük kazanç alt sınırına göre ödenir. B- SÜREKLİ İŞ GÖREMEZLİK GELİRİ 1- Sürekli İş Göremezlik Gelirine Hak Kazanma Sürekli iş göremezlik geliri, 5510 sayılı Kanun’un 19. maddesi gereği, iş kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle meslekte kazanma gücünün en az % 10 oranında azalmış bulunduğunun tespiti halinde kazalı sigortalılara ödenmektedir. Meslekte kazanma gücünün azalma oranını belirlemeye Kurum Sağlık Kurulu yetkili olup, Kurul bu belirlemeyi Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden yapmaktadır. www.ozdogrular.com 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlara (eski Bağ-Kurlular), sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için, kendi sigortalılığından dolayı, genel sağlık sigortası dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur. 2- Sürekli İş Göremezlik Gelirinin Hesaplanması Sürekli iş göremezlik geliri, sigortalının mesleğinde kazanma gücünün kaybı oranına göre hesaplanır. Sürekli tam iş göremezlikte sigortalıya, aylık kazancının(6) yüzde 70’i oranında gelir bağlanır. Sürekli kısmî iş göremezlikte sigortalıya bağlanacak gelir ise, tam iş göremezlik geliri gibi hesaplanarak bunun iş göremezlik derecesi oranındaki tutarı kendisine ödenir. Sigortalı, başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise gelir bağlama oranı % 100 olarak uygulanmaktadır. III- GELİRİ BELİRLEYEN FAKTÖR: GÜNLÜK KAZANÇ VE HESAPLANMASI Ödenek ve gelirler, günlük kazanç tutarı baz alınarak hesaplanmaktadır. Yani, ödenek ve gelirlerin miktarını en temelde, bir takım kıstaslara göre hesap edilecek günlük ve ona bağlı olarak aylık kazanç tutarları belirlemektedir. Bağlanacak gelirlere esas tutulacak aylık kazanç da bilindiği gibi, hesaplanacak günlük kazancın 30 katıdır. www.ozdogrular.com Günlük kazanç ve günlük kazancın hesaplanma yöntemlerine ayrıntılı şekilde 5510 sayılı Kanun’un 17. maddesinde yer verilmiş olup, ilgili maddede; a) İş kazası halinde verilecek ödenek veya bağlanacak gelirlerin hesabına esas tutulacak günlük kazancın; iş kazasının olduğu tarihten önceki 12 aydaki son 3 ay içinde 80. maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlar toplamının, bu kazançlara esas prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanacağı, b) 12 aylık dönemde çalışmamış ve ücret almamış olan sigortalının, çalışmaya başladığı ay içinde iş kazası nedeniyle iş göremezliğe uğraması halinde verilecek ödenek veya bağlanacak gelirlerin hesabına esas günlük kazancın ise; çalışmaya başladığı tarih ile iş göremezliğinin başladığı tarih arasındaki sürede elde ettiği prime esas günlük kazanç toplamının, çalıştığı gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanacağı, c) Sigortalının çalışmaya başladığı gün iş kazasına uğraması halinde ise aynı veya emsal işte çalışan benzeri bir sigortalının günlük kazancının esas alınacağı hususları belirtilmiştir. Öte yandan, 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi gereği sigortalı sayılanların (eski SSK’lıların) ödenek veya gelire esas günlük kazançlarının hesabında: a) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler dikkate alınmış ise ödenek ve gelire esas alınacak günlük kazanç, ücret toplamının ücret alınan gün sayısına bölünmesiyle hesaplanacak günlük kazanca, % 50 oranında bir ekleme yapılarak bulunan tutardan çok olamayacak, www.ozdogrular.com b) İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yapılan ücret, ikramiye, zam, tazminat ve bu mahiyetteki ödemelerden, ödenek ve gelirin hesabına esas alınan 3 aylık dönemden önceki aylara ilişkin olanlar da dikkate alınmayacaktır. IV- GELİR MİKTARINI ETKİLEYEN ÖZELLİKLİ DURUMLAR A- SİGORTALILIĞIN SÜRESİNDE BİLDİRİLMEMESİ İşçinin, sigortalı olarak çalışmaya başladığının süresi içinde Kurum’a bildirilmemesi halinde dahi, sigortalı işe giriş bildirgesinin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurum’ca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası sonucu gelir ve ödenekleri Kurum’ca ödenmekte, herhangi bir kesinti yapılmamaktadır. Ancak, 4/b kapsamındaki sigortalılarda (eski Bağ-Kurlularda) ise, sigortalılık niteliğine haiz olduğu halde, Kanun’da belirtilen süre(7) içerisinde bildirimde bulunmayanlara, bildirimde bulunulmayan sürede meydana gelen iş kazası sonucu gelir ve ödenekleri Kurum’ca ödenmemektedir. www.ozdogrular.com B- İŞ KAZASININ GEÇ BİLDİRİLMESİ VEYA BİLDİRİMİN YANLIŞ YAPILMASI 4/a’lı (eski SSK’lı) sigortalıların iş kazası geçirmeleri halinde, işverence yasal süresinde bildirim yapılmasa dahi geçici iş göremezlik ödeneği Kurum’ca ödenmekte ancak, bu durumda bildirimin Kurum’a yapıldığı tarihe kadar sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği Kurum’ca işverenden tahsil edilmektedir. 4/b’li (eski Bağ-Kurlu) sigortalılarda ise durum yukarıda belirtilenden farklı olmaktadır. 4/b sigortalıları, kendileri tarafından iş kazası olayını, bir ayı geçmemek şartıyla rahatsızlıklarının bildirim yapmaya engel olmadığı günden sonraki üç işgünü içinde, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile Kurum’a bildirmemesi halinde, sigortalıya yapılacak geçici iş göremezlik ödenekleri ancak bildirim tarihinden itibaren ödenmektedir. www.ozdogrular.com C- SİGORTALININ KENDİSİNDEN KAYNAKLANAN SEBEPLERLE İŞ GÖREMEZLİĞİNİN ARTMASI 5510 sayılı Kanun’un 22. maddesinde bu durum açıklanmakta olup, buna göre; Sigortalının aşağıdaki sayılan nedenlerden dolayı iş kazasına uğraması, tedavi süresinin uzaması veya iş göremezliğinin artması hallerinde geçici iş göremezlik ödeneği veya sürekli iş göremezlik geliri; a) Ceza sorumluluğu olmayanlar ile kabul edilebilir bir mazereti olanlar hariç, sigortalının iş kazası nedeniyle hekimin bildirdiği tedbir ve tavsiyelere uymaması sonucu tedavi süresinin uzamasına veya iş göremezlik oranının artmasına, malûl kalmasına neden olması halinde, uzayan tedavi süresi veya artan iş göremezlik oranı esas alınarak dörtte birine kadarı Kurum’ca eksiltilmektedir. Örnek-1: Geçirdiği iş kazası sonucu kolu kırılan sigortalının öncelikle sağlık tesislerine başvurarak tedavisini yaptırması gerektiği halde buna uymayarak kırılan kolunu gayri sıhhi şartlarla tedavi yolunu seçmesi ve bunun sonucunda kırılan kolu iki ayda iyileşeceği yerde dört ayda iyileştiğinin Kurum’ca yetkilendirilen sağlık tesislerince tespit edilmesi halinde, sigortalının uzayan iki aylık tedavi süresi için ödenecek geçici iş göremezlik ödeneğinin dörtte birine kadar eksiltilerek ödenmesi gerekmektedir. b) Ceza sorumluluğu olmayanlar hariç, ağır kusuru yüzünden iş kazasına uğrayan sigortalının kusur derecesi esas alınarak üçte birine kadarı Kurum’ca eksiltilerek ödenmektedir. Esas alınacak kusur derecesi, mahkeme kararı, denetim, soruşturma ve kontrol raporları, ünite kararı, hekim raporu, kamu kurum ve kuruluşlarının görevleri gereği düzenlediği tutanaklar veya belgelerde belirlenen kusur dereceleridir. Ancak, kusur derecesinin bilgi ve belgelerde yer almaması hâlinde ise Kurum’ca yüzde 5 oranında eksiltilmektedir. www.ozdogrular.com Sigortalının, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili kurallara uymaması, tehlikeli olduğu veya hastalığa sebep olacağı bilinen bir hareketi yapması, yetkili kimseler tarafından verilen emirlere aykırı hareket etmesi, açıkça izne dayanmadığı gibi, hiçbir gereği veya yararı bulunmayan bir işi bilerek yapması ve yapılması gerekli bir hareketi savsaması, ağır kusuruna esas tutulacaktır. Örnek-2: Sürücü durumundaki sigortalının geçirdiği trafik kazası ile ilgili olarak kesinleşmiş mahkeme kararı var ise, sigortalının geçici iş göremezlik ödeneğinden kararda belirtilen ağır kusur oranının 1/3’ü oranında (% 100 kusurlu ise % 33,3’ü, % 75 kusurlu ise % 25’i, % 25 kusurlu ise % 8,6’sı gibi ...) indirim yapılacaktır. c) Kasti bir hareketi yüzünden iş kazasına uğrayan veya Kurum’un yazılı bildirimine rağmen teklif edilen tedaviyi kabul etmeyen sigortalıya, yarısı tutarında ödenmektedir. Sigortalıya, teklif edilen tedaviyi kabul ettiği tarihten itibaren ise yeniden kesinti yapılmaksızın geçici iş göremezlik ödeneği ödenmektedir. Sigortalının kasti hareketi nedeniyle iş kazasına uğradığının tespiti, mahkeme kararı, denetim, soruşturma ve kontrol raporları, ünite kararı, hekim raporu, kamu kurum ve kuruluşlarının görevleri gereği düzenlediği tutanaklar veya belgelerle mümkün olmaktadır. www.ozdogrular.com d) Tedavi gördüğü hekimden, tedavinin sona erdiğine ve çalışabilir olduğuna dair belge almaksızın çalışan sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği ödenmemekte ve ödenmiş olanlar da yersiz yapılan ödeme tarihinden itibaren Kanun’daki yersiz ödemeye ilişkin hükümler uyarınca(8) geri alınmaktadır. Sigortalının, tedavi gördüğü hekimden tedavinin sona erdiğine ve çalışabilir olduğuna dair belge almaksızın çalıştığının tespiti ise, mahkeme kararı, denetim, soruşturma ve kontrol raporları, ünite kararı, hekim raporu, kamu kurum ve kuruluşlarının görevleri gereği düzenlediği tutanaklar veya belgelerle mümkün olmaktadır. www.ozdogrular.com Örnek-3: Akciğer tüberkülozu teşhisli hastalığı nedeni ile iki ay istirahatlı kılınan sigortalı, çalışır kararı almadan bir ay sonra işyerinde çalışmaya başlarsa çalıştığı günler için geçici iş göremezlik ödeneği ödenmemesi ve ödenmiş olanlar var ise kendisinden geri alınması gerekmektedir. V- SONUÇ Türk sosyal güvenlik sisteminde, iş kazası riskine karşı sigortalıları güvence altına almak, karşılaşılan iş kazası neticesinde meydana gelen ölüm veya çalışma gücü kaybının getirdiği sosyal yaşamdaki olumsuz etkiyi ve maddi kayıpları en aza indirgemek ve bu doğrultuda kazazedelere veya hak sahiplerine, kendileri ve ailelerinin mağduriyetini bir nebze azaltmak adına geçici iş göremezlik ödeneği ödendiğine ve sürekli iş göremezlik geliri bağlandığına değindik. www.ozdogrular.com Verilecek geçici iş göremezlik ödeneği ile sürekli iş göremezlik geliri elbette iş kazasının yol açtığı yıkıcı etkinin, ortaya çıkan zarar ve kayıpların ancak bir nebze azaltılmasına, kaza sonrası yaşamın biraz olsun kolaylaştırılmasına yönelik bir destek mahiyetinde olup, bu noktada ödenek ve gelirlerin ne miktarda ödeneceği ve buna bağlı olarak yaraları sarmaya ne derece katkısının bulunacağının ölçüsü ön plana çıkmaktadır. Kuşkusuz bunu belirleyen en önemli faktörse; ödenek ve gelirlerin hesabında birincil belirleyici konumda olan sigortalının günlük kazancıdır. Bu bağlamda, sigortalının günlük ve aylık kazancının tam ve doğru olarak belirlenmesi, kayıt dışılığın önlenmesi ile doğru orantılı olarak en öncelikli ve çözülmesi gereken sorunların başında yer almaktadır. Bunun için öncelikle, herhangi bir hak kaybı yaşanmamasını teminen, SGK’nın denetim ve kontrolle görevli memurlarınca iş kazası incelemelerinde mutlaka işyeri yasal kayıt ve belgeleri incelenmeli, prime dahil edilmesi gereken ödemeler göz ardı edilmemelidir. Öte yandan, kayıt dışılıkla mücadelenin daha etkin ve güçlü yürütülmesi için yeni yasal düzenlemelerle desteklenmiş önlemlere ihtiyaç olduğu, bunun için e-devlet sistemi geliştirilerek yaşayan ekonomik sistemin aktörlerinden Kuruma bilgi akışının zorunlu tutulmasının sağlanması ve rutine bindirilmesi hayati önem arz etmektedir.
Hakan AKDENİZ* Yaklaşım
* Sosyal Güvenlik Denetmeni, Adli Bilirkişi (1) Uluslararası Çalışma Teşkilatı(ILO)’nın 1944 Philadelphia Konferansı’nda yaptığı tanımlama ise şu şekildedir: “Halkın hastalık, işsizlik, yaşlılık, ölüm sebebiyle geçici veya sürekli olarak kazançtan mahrum kalması durumunda düşeceği fakirliğe karşı tıbbî bakımdan dolayı, çocuk sayısının artması ve analık halinde korunmasına yönelik umumi tedbirler sistemidir.” (2) “Risk: Ekonomik kayıplara yol açan olayların gerçekleşme olasılığı olarak da tanımlanabilir” Koch, Peter; Versicherungswirtschaft, 3.Auflage, Verlag Versicherungswirtschaft e.V., Karlsruhe, 1991, s. 22 (3) Müjdat ŞAKAR, Sosyal Sigortalar Uygulaması, Yenilenmiş 10. Baskı, Beta Yayınevi, İstanbul 2011, s. 3 (4) Sosyal riskler ve sınıflandırılması için Bkz: Uluslararası Çalışma Teşkilatı(ILO)’nın 28.06.1952 tarih ve 102 sayılı Sosyal Güvenliğin Asgari Standartları Sözleşmesi. (5) 2011/50 sayılı SGK Genelgesi’nin 1.1.1. maddesinin 4. fıkrası gereği; 5510 sayılı Kanun’un 4/a-b ve 5/a-b-c-e-g maddelerinde sayılan sigortalılar ile Ek 5. maddenin 4. fıkrasında belirtilen sigortalılardır. (6) 5510 sayılı Kanun’un 17. maddesine göre hesaplanan aylık kazanç. (7) 5510 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 3. fıkrasında belirtilen 4/b sigortalılığının bildirim süresi. (8) 5510 sayılı Kanun’un 96. maddesi. ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
|