I- GİRİŞ İşçi ve işveren taraflarının karşılıklı anlaşmaları ile her zaman sona erdirilebilen iş sözleşmeleri, şayet süresi belirli ise bu sürenin sonunda da kendiliğinden, sona ermektedir. Yine, iş sözleşmelerinin sona ermesi fesih bildirimi yoluyla da yapılabilmekte, bu fesih şekli, belirsiz süreli iş sözleşmelerinde belirli bir süre önceden haber vererek ihbar önelli yapılabileceği gibi, belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmelerinde haklı sebeplerin varlığı halinde de uygulama alanı bulabilmekte ve taraflara derhal fesih hakkı tanımaktadır. Anılan haklı sebepler, işçi ve işveren açısından 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24 ve 25. maddelerinde, sağlık sebepleri, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri ile zorlayıcı sebepler adı altında düzenlenmiştir. www.ozdogrular.com Aşağıda, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri başlığı altında düzenlenen ve işverene haklı nedenle derhal fesih imkânı veren “iş sözleşmesi yapılırken işçinin işvereni yanıltması” konusunda bilgi verilmeye çalışılacaktır. II- İŞÇİNİN İŞVERENİ YANILTMASI Süresi belirli olsun veya olmasın iş sözleşmesinin yapıldığı sırada işçinin, bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işvereni yanıltması halinde, işveren iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilecektir. 1475 sayılı İş Kanunu döneminde de uygulama alanı bulan bu düzenleme aynen korunmuş ve 4857 Yasa’nın “İşverenin Haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkı” başlıklı 25. maddesinin II. bölümümün (a) fıkrasında düzenlenmiştir. www.ozdogrular.com İşçinin işvereni yanıltmış olmasını bir fesih nedeni olarak kabul edebilmek için işçi tarafından beyan edilen gerçeğe aykırı hususların sözleşmenin esaslı noktalarına ilişkin olması gerekmektedir(). Sözleşmenin esaslı noktaları, tarafların sözleşmeyi yaparlarken önem atfettikleri hususlardır. İşçi, bu hususlardan biri hakkında gerçeğe uygun olmayan bilgiler vererek işvereni yanıltmakta, gerçeği bilseydi sözleşmeyi yapmayacak olan işverene güven vererek iş sözleşmesinin kurulmasını sağlamaktadır. İşçinin, sözleşmenin esaslı noktalarında sadece gerçeğe aykırı bilgiler vererek değil, bazen susarak da işvereni yanıltası söz konusu olabilir. Bir inşaat işçisinin saralı olduğunu saklaması buna örnek olarak verilebilecektir(). www.ozdogrular.com Anılan kanun maddesindeki düzenlemeye ilişkin olarak Yargıtay tarafından verilen bazı kararda; “İşçi ile işveren arasında düzenlenmiş olan ferdi hizmet sözleşmesinin 9. maddesinin, daha önce suç kaydı olup da bunun işçi tarafından gizlenmiş bulunması halinin işveren tarafından sözleşmenin ihbarsız ve tazminatsız feshini gerektirdiği,1475 sayılı İş Kanunu’nun 17/II-a maddesinde de "hizmet akdi yapıldığı sırada bu akdin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması" halinin işveren için haklı fesih nedeni sayıldığı, belirtildikten sonra, işçinin daha önceki dönem de mahkûmiyeti olduğunun dosya içeriğinden anlaşıldığı ancak işçinin işe girerken, gerek ferdi hizmet sözleşmesi ve gerekse de anılan yasa kuralına aykırı biçimde bu sabıkasını gizlediği, böyle olunca işverenin sözleşmeyi haklı olarak feshettiğinin kabul edilerek ihbar tazminatının reddedilmesi gerektiği ve kıdem tazminatının işverence ödenmiş olmasının sonuca etkili olmadığı”() www.ozdogrular.com “İşyerine güvenlik görevlisi olarak girerken doldurduğu form dilekçesinde sabıkası olduğu halde yokmuş gibi beyanda bulunan ve bu yalan beyanı hizmet sözleşmesi sürerken işveren tarafından ortaya çıkarılan işçinin bu eyleminin 1475 say1ı İş Kanunu’nun17/II,a bendindeki hali oluşturduğu”([4]) www.ozdogrular.com “09.02.2004 tarihinde işyerinde kalite kontrol görevlisi olarak istihdam edilen ve 16.08.2004 tarihinde İngilizce bilmediği halde bildiğini beyan ederek işvereni yanılttığı gerekçesiyle iş sözleşmesi feshedilen işçinin, işe alınırken işverence mülakata tabi tutulduğu, lise mezunu olan davacının tercüme seviyesinde yabancı dil bilip bilmediği konusunda test edilmediği, buna göre işçinin yabancı dil seviyesinin sözleşmenin esaslı unsuru olduğundan bahsedilemeyeceği, diğer yandan sırf İngilizce bildiği için işe alındığı savunulan işçinin yabancı dil bilgisine altı ay kadar ihtiyaç olmamasın da olağan olmadığı, iş talep formundaki “yabancı diliniz var mı” sütununun karşısına “İngilizce” yazmanın işçinin tercüme gibi ileri seviyede yabancı dil bildiği anlamına gelmeyeceği, gerekçeleriyle, feshin haklı ya da geçerli nedene dayanmadığı”([5]) yönünde hüküm kurulduğu görülmüştür. www.ozdogrular.com Diğer taraftan, işçinin iş sözleşmesinin esaslı unsurları üzerinde olmak kaydıyla bazı konularda işvereni aldatmasının işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde ise bu durum geçerli fesih nedeni kabul edilmektedir. Örneğin çok ileri düzeyde yabancı dil bildiğini söyleyerek işe giren ancak bu dili orta seviyede bildiği anlaşılan isçinin işvereni yanıltması, bu dilin ileri derecede bilinmesini gerektiren bir işyerinde haklı neden ile, buna karşın bu düzeyde bilgi gerektirmeyen bir işyerinde, işlerin belirli ölçüde aksamasına yol açması halinde, geçerli neden ile fesih sebebi sayılabilecektir(). www.ozdogrular.com Şahin Türk Yaklaşım () Yrg. 9.HD.’nin, 16.12.1998 tarih ve E: 1998/16858, K: 1998/18293sayılı kararı. ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. |