Telif Kazançlarında Katma Değer Vergisi Tevkifatı |
29 Temmuz 2012 | |||||||||||
I- GİRİŞ Gelir Vergisi Kanunu’nda yer alan telif hakkı ve ihtira beratı kazanç istisnasına göre; telif haklarının ve ihtira beratlarının müellifleri, mucitleri ve bunların kanuni mirasçıları tarafından satılması, kiralanması, devir ve temlik edilmesi veya elden çıkarılması gibi her türlü işlemler sonucunda elde edilen gelirler serbest meslek kazancı olarak değerlendirilmekle beraber, elde edilen bu tür kazançlar gelir vergisinden istisna edilmiştir. Telif hakkı ve ihtira beratı kazanç istisnası, bu kazançları elde edenlere nihai vergilendirme olarak yapılan gelir vergisi tevkifatını saymazsak gelir vergisi ve katma değer vergisi başta olmak üzere birçok vergisel yükümlülükten kurtarmaktadır. www.ozdogrular.com İstisna kapsamında kazanç elde eden kişilerin, elde ettikleri bu kazançlarla ilgili olarak vergisel yükümlülüklerden kurtulmaları için; bu kazançlarının gelir vergisinden istisna edilmesinin esasları, istisna kazançlar üzerinden yapılacak gelir vergisi tevkifatı, kazançların katma değer karşısındaki durumu ile istisna kapsamında kazanç elde edenlerin defter tutma ve belge düzenleme yükümlülüklerinin olup olmadığı gibi bazı düzenlemeleri bilmeleri gerekmektedir. Bu çalışmada, öncelikle telif kazançları istisnası uygulamasına ilişkin genel açıklamalar yapılacak, daha sonra da telif kazançlarında katma değer vergisi tevkifat uygulaması hakkında son dönemde yayımlanan 117 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nde[1] yapılan yeni düzenlemeden bahsedilecektir. www.ozdogrular.com II- TELİF KAZANCI İSTİSNASININ UYGULAMA ESASLARI Gelir Vergisi Kanunu’nun 4444 sayılı Kanunun 4’üncü maddesiyle değişik 18’inci maddesinde, “Müellif, mütercim , heykeltraş, hattat, ressam, bestekar, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılat Gelir Vergisinden müstesnadır. Eserlerin neşir, temsil, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan bedel ve ücretler istisnaya dahildir. Yukarıda yazılı kazançların arızi olarak elde edilmesi istisna hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmez. Serbest meslek kazançları istisnasının, bu Kanunun 94’üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.” hükmüne yer verilmiştir. GVK’nın 18’inci maddesinde yer alan istisna hükmüne göre telif hakkı ve ihtira beratı sahiplerinin eser ve ihtira beratlarını satması, devir ve temlik etmesi veya kiralaması suretiyle elde ettikleri kazançlar gelir vergisinden istisna edilmiştir. 135 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde ise, Gelir Vergisi Kanunu’nun 18’inci maddesi kapsamında değerlendirilecek eserlerin, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu[2] hükümlerine göre eser niteliğinde olması ve ihtira beratlarının tescil edilmiş bulunması gerektiği açıklanmıştır. Telif hakkı ile ilgili olarak Vergi İdaresince verilen bir görüşte ise, kitap yazma faaliyeti sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayandığından bu faaliyetin serbest meslek faaliyeti olarak değerlendirilmesi gerektiği ve kitap çalışmasının Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğünden alınan yazıya göre 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerine göre eser niteliği taşıdığı, dolayısıyla söz konusu kitap çalışmasından elde edilecek hasılata münhasır olmak üzere, GVK’nın 18 inci maddesinde yer alan istisnadan faydalanılmasının mümkün bulunduğu açıklanmıştır. Diğer taraftan, istisna kapsamında bulunan çalışmaların GVK’nın 94 üncü maddesinin birinci fıkrasına istinaden tevkifat yapmak mecburiyetinde olanlarca satın alınması halinde, yapılacak ödemelerden gelir vergisi tevkifatı yapılacağı ve istisna kapsamında olan bu kazançlar için yıllık beyanname verilmeyeceği belirtilmiştir. Aynı görüşte, serbest meslek erbabının, 213 sayılı VUK’ nın 153’üncü maddesi uyarınca işe başlamayı vergi dairesine bildirme, 172 ve 210’uncu maddeleri uyarınca serbest meslek kazanç defteri tutma, 236’ncı maddesi uyarınca da mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatları için serbest meslek makbuzu düzenleme mecburiyetinin bulunduğu ve serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenlerin, 213 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümlerinde yer alan yükümlülükleri yerine getirmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak konuya ilişkin olarak 224 Seri No.lu GV Genel Tebliği'nde münhasıran GVK’nın 18’inci maddesinde belirtilen türden faaliyetlerde bulunan ve eserlerini sadece aynı Kanunun 94’üncü maddesinde belirtilen kişi veya kurumlara teslim eden serbest meslek erbabından isteyenlerin, defter tasdik ettirme ve tutma ile belge düzenleme zorunluluklarının kaldırıldığı belirtilerek; söz konusu faaliyetin mutat meslek halinde ifa edilmesi ve istisna kapsamındaki eserlerin GVK’nın 94’üncü maddesinde sayılanlar dışındakilere de satılması durumunda, 213 sayılı VUK’ nın 153, 172, 210 ve 236’ncı maddeleri uyarınca işe başlama bildiriminde bulunma, serbest meslek kazanç defteri tutma ve serbest meslek makbuzu düzenleme mecburiyetinin bulunduğu açıklanmıştır.[3] 05.12.1951 tarih ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu nun 1’inci maddesine göre eser; sahibinin hususiyetini taşıyan ve kanun uyarınca ilim, edebiyat, musiki, güzel sanatlar ve sinema eserleri sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulüdür. GVK’nın 18’inci maddesi hükmüne göre, maddede belirtilen kişiler tarafından devamlı veya arızi olarak yapılan ve yine maddede belirtilen çalışmaların; 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerine göre eser niteliği taşıması ve bu durumun kişiler tarafından tevsik ve ispat edilmesi şartıyla, söz konusu çalışmalardan elde edilecek hasılata (satmak, yayınlamak, çalışmalar üzerindeki mevcut hakları devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle) münhasır olmak üzere, gelir vergisinden istisna edilmesi gerekmektedir. İstisnadan yararlanacak olan kişiler dışında kalan serbest meslek erbabları ile “kanuni mirasçılar ”[4]dışında kalan “mansup mirasçılar ” (Medeni Kanuna göre murisin bir ölüme bağlı tasarrufla kendisine mirasçı olarak atadığı, hakiki veya hükmi şahıslardan biri veya bir kaçı.) bu istisnadan yararlanamayacaklardır. Ayrıca, Gelir Vergisi Kanunu’nun 18'inci maddesinde belirtilen kişilerin, işveren ile ilişkisi, hizmet ilişkisi olduğu takdirde alınan bedel ücret olacağından bahse konu kişilerin serbest meslek kazançlarına ait olan bu istisnadan yararlanmaları söz konusu olmayacaktır. www.ozdogrular.com Gelir Vergisi Kanununun toplama yapılmayan haller başlıklı 86/1’inci maddesine göre, telif hakkı ve ihtira beratı kazanç istisnasından yararlanan kişiler, elde ettikleri bu kazançlar için yıllık beyanname vermezler ve diğer gelirler nedeniyle yıllık beyanname vermeleri halinde de bu gelirlerini beyannameye dahil etmezler. Ancak, GVK’nın 18’inci maddesinde, serbest meslek kazançları istisnasının, bu Kanunun 94’üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur hükmü yer almaktadır. Öte yandan, aynı Kanunun 94’üncü maddesinde yaptıkları ödemelerden vergi tevkifatı yapmak zorunda olanlar belirtilmiş, aynı maddenin 2/a bendinde, yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden (Noterlere serbest meslek faaliyetlerinden dolayı yapılan ödemeler hariç); GVK’nın 18’inci madde kapsamına giren serbest meslek işleri dolayısıyla yapılan ödemelerden %17 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hükme bağlanmıştır. www.ozdogrular.com Bu hüküm gereğince istisna kapsamındaki çalışmaların Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü maddesinin 1’inci fıkra hükmüne göre vergi tevkifatı yapmakla yükümlü olanlarca satın alınması halinde, bedeli üzerinden aynı maddenin 2/a bendi uyarınca %17 nispetinde gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekir. İstisna kapsamındaki çalışmaların arızi olarak yapılması durumunda da gelir vergisi tevkifatının yapılması gerekmektedir. Ancak, söz konusu çalışmaların, yapmış oldukları ödemelerden tevkifat yapmak mecburiyetinde bulunmayanlara (memur, öğrenci gibi) satılması halinde ise gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır. Öte yandan, istisna kapsamında değerlendirilmeyen çalışmalar için hak sahiplerine yapılan ödemelerden, GVK’nın 94/2-b maddesi gereğince %20 nispetinde gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerekir. İstisna kapsamında kazanç elde eden kişilerin hizmet sözleşmesi ile bir işverene bağlı olarak çalışması halinde, bu kişilere yapılacak ödemelerin ücret olarak kabul edilmesi ve bu ödemelerin ücret ödemesi olarak gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerekmektedir. www.ozdogrular.com Vergi Usul Kanununun 153, 172 ve 210’uncu maddelerinde ise; serbest meslek erbablarının işe başlamayı bildirmek, defter tutmak, serbest meslek kazanç defteri tutulması ve serbest meslek makbuzu düzenlemek mecburiyetinde olduğu belirtilmiştir. Bu hükümlere göre, devamlı olarak serbest meslek faaliyetinde bulunan serbest meslek erbabının defter tutma ve belge düzenleme mecburiyeti bulunmaktadır. Ancak, 224 Seri No.lu GV Genel Tebliği ile münhasıran Gelir Vergisi Kanununun 18’inci maddesinde belirtilen türden faaliyetlerde bulunan ve eserlerini sadece aynı Kanunun 94’üncü maddesinde belirtilen kişi veya kurumlara teslim eden serbest meslek erbabından isteyenlerin; defter tasdik ettirme ve tutma ile belge düzenleme zorunlulukları, hasılat tutarına bağlı olmaksızın kaldırılmıştır. Ayrıca, serbest meslek faaliyetini arızi olarak yapanların da defter tutma ve belge düzenleme zorunlulukları bulunmamaktadır. www.ozdogrular.com Öte yandan, konu hakkında son olarak yayımlanan 117 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamada; işlemlere ait verginin beyan ve ödeme mükellefiyeti sorumlular tarafından yerine getirilen serbest meslek mensuplarının (GVK’nın 18’inci maddesinde sayılanlar) ayrıca KDV beyannamesi vermeyeceği ve defter tutmayacakları, işlemin belgelendirilmesinin ise Vergi Usul Kanununun genel hükümlerine göre gerçekleştirileceği açıklanmıştır. Aynı Genel Tebliğin 2. Bölümünde; “Sorumluluk uygulamasını tercih etmeyenler ile esasen bu kapsama girmesi mümkün olmayan mükelleflerin, Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar ile bunlar dışındakilere yaptıkları işlemleri sebebiyle hesaplanan KDV, Tebliğin (3.) bölümü saklı kalmak kaydıyla, kendileri tarafından mükellef sıfatıyla beyan edilip ödenecektir. Bu mükellefler genel hükümler çerçevesinde defter tutacak, belge düzenleyecek ve KDV beyannamesi vereceklerdir.” açıklaması yapılmıştır. www.ozdogrular.com III- GEÇMİŞ UYGULAMADA SORUMLU SIFATIYLA KESİLEN KDV’NİN BEYANI Telif hakkı ve ihtira beratı kazanç istisnasında katma değer vergisi tevkifat uygulaması konusunda 117 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile yapılan son düzenlemeye (1 Mayıs 2012 tarihinden itibaren yürürlüğe giren) geçmeden önce, geçmiş uygulamalara bir bakalım. Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1’inci maddesinde, “Ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler,” in katma değer vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır. Telif kazançlarında katma değer vergisi uygulamasına ilişkin olarak 19 ve 72 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğleri ile 221, 223 ve 224 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğlerinde gerekli açıklamalara yer verilmiştir. Buna göre, serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetleri mutat ve sürekli bir şekilde yapanlar gerçek usulde katma değer vergisine tabi olacak, arızi nitelik taşıyan serbest meslek faaliyetleri ise katma değer vergisine tabi olmayacaktır. GVK’nın 18’inci maddesinde belirtilen faaliyetlerin mutat meslek olarak ve sürekli bir şekilde yapılması durumunda da gerçek usulde katma değer vergisi mükellefiyeti doğacaktır. Konu hakkında 19 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamalara göre, telif hakkına konu olan hususlarda devamlılık arz edecek şekilde faaliyette bulunulmaması ve bu işi mutad meslek haline getirilmemesi, başka bir ifade ile aynı yılda veya birbirini takip eden yıllarda birden fazla eser meydana getirilmemesi şartıyla, yapılan faaliyet arızi serbest meslek faaliyeti kapsamına gireceğinden, söz konusu çalışmaların satışları katma değer vergisinin konusuna girmeyecektir. Fakat bu faaliyet devamlılık arz edecek şekilde yapılırsa, gerçek usulde katma değer vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmesi gerekecektir. www.ozdogrular.com Ancak, teslimlerin tamamının GVK’nın 94’üncü maddesinde sayılanlara yapılması halinde, başka bir nedenle gerçek usulde katma değer vergisi mükellefiyeti de bulunmuyorsa, teslimden doğan katma değer vergisi 94’üncü maddede sayılanlar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilecektir. Telif hakkı ve ihtira beratı sahibi kişilerin GVK’nın 18’inci madde kapsamındaki teslimlerinin bir kısmını 94’üncü madde sayılan kişi ve kuruluşlara, bir kısmını da madde de sayılmayan kişi ve kuruluşlara yapmaları durumunda bu uygulamadan yararlanmaları mümkün değildir. Bu durumda, katma değer vergisinin kendileri tarafından beyan edilip ödenmesi gerekmektedir. Söz konusu kişilerin teslimlerin tamamının GVK’nın 94’üncü maddesinde sayılanlara yapılması halinde, işlemden önce ilgili vergi dairesine yazılı olarak başvurulması şartıyla, katma değer vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmesine ve beyanname verilmesine gerek bulunmamaktadır. Ayrıca bu kişiler defter tutmayacaklar ve işlemin belgelenmesi de Vergi Usul Kanununun genel hükümlerine göre gerçekleştirilecektir. İşlemlerine ait verginin beyan ve ödeme mükellefiyeti sorumlular tarafından yerine getirilecektir. Sorumlu sıfatıyla kesilen katma değer vergisi ise sorumlular tarafından 2 No.lu Katma Değer Vergisi Beyannamesi ile beyan edilip ödenecek ve 1 No.lu KDV beyannamesinde de indirim konusu yapılacaktır. Buna göre, söz konusu sorumluluk uygulamasından yararlanacak kişilerin, istisna kapsamındaki çalışmaları ile ilgili teslimlerinin tamamını GVK’nın 94’üncü maddesine göre tevkifat yapmak zorunda olanlara yapmaları gerekmekte olup; teslimlerini tamamen veya kısmen tevkifat yapmak zorunda olmayanlara yapmaları halinde, karşı taraftan katma değer vergisi tahsil ederek mükellefiyet tesis ettirmeleri gerekmektedir. Sorumluluk uygulamasını tercih etmeyenler ile esasen bu kapsama girmesi mümkün olmayan mükelleflerin, GVK’nın 94’üncü maddesinde sayılan kişi ve kuruluşlara yaptıkları teslim ve hizmet ifaları sebebiyle hesaplanan katma değer vergisi kendileri tarafından mükellef sıfatlıyla beyan edilip ödenecektir. www.ozdogrular.com IV- 117 SERİ NO.LU KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ İLE YAPILAN YENİ DÜZENLEMEYE GÖRE KDV TEVKİFAT UYGULAMASI[5] Konu hakkında son düzenlemenin yapıldığı 117 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nin “2. Tam Tevkifat Uygulaması” bölümünün “2.2. Serbest Meslek Faaliyeti Çerçevesinde Yapılan Teslim ve Hizmetler” başlıklı kısmında KDV tevkifat uygulamasına ilişkin usul ve esaslar hakkında açıklamalar yapılmıştır. 117 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nde KDV tevkifat uygulamasına yönelik olarak yapılan açıklamalar, anılan Genel Tebliğin Resmi Gazete’de yayım tarihi olan 14.04.2012 tarihini izleyen ayın başından yani 1 Mayıs 2012 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Buna göre, telif kazançlarında katma değer vergisi uygulamasının, anılan Genel Tebliğde yapılan ve aşağıda yer alan açıklamalar doğrultusunda yapılması gerekmektedir. KDV Kanunu’nun 1/1. maddesine göre, serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir. Sözü edilen faaliyetleri mutat ve sürekli olarak yapanlar KDV mükellefi olacak, arızi serbest meslek faaliyetinde bulunanların ise KDV mükellefiyeti tesis edilmeyecektir. Serbest meslek faaliyetlerini mutat ve sürekli olarak yapanların prensip olarak, KDV mükellefiyeti tesis ettirmeleri gerekmektedir. Ancak, Gelir Vergisi Kanunu’nun 18. maddesi kapsamına (telif hakkı ve ihtira beratı kazancı) giren teslim ve hizmetleri münhasıran aynı Kanunun 94’üncü maddesinde belirtilen kişi, kurum ve kuruluşlara yapanların hesaplayacağı KDV’nin bu kişi veya kuruluşlar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi mümkün bulunmaktadır. Serbest meslek erbabının bu uygulamadan faydalanabilmesi için KDV mükellefiyetinin sadece Gelir Vergisi Kanunu’nun 18. maddesi kapsamına giren işlemlerden ibaret olması ve işlemlerinin tamamının aynı Kanun’un 94. maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlara yapılması gerekmektedir. Ayrıca, sorumluluk uygulaması kapsamında işlem yapılabilmesi için Gelir Vergisi Kanunu’nun 18. maddesi kapsamına giren işlemleri yapan kişilerin, bu şekilde işlem yapılmasını önceden vergi sorumlusuna (GVK’nın 94. maddesinde sayılanlara) bildirmesi gerekmektedir. www.ozdogrular.com İşlemlerine ait verginin beyan ve ödeme mükellefiyeti sorumlular tarafından yerine getirilen serbest meslek mensupları (GVK’nın 18. maddesinde sayılanlar) ayrıca KDV beyannamesi vermeyecek ve defter tutmayacaklardır. İşlemin belgelendirilmesi ise Vergi Usul Kanunu’nun genel hükümlerine göre gerçekleştirilecektir. Bu uygulamaya göre, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar, aynı Kanun’un 18. maddesi kapsamına giren kişilere yapacakları ödemeler ile ilgili olarak gelir vergisi (GV) stopaj tutarı dâhil işlem bedeli üzerinden KDV hesaplayıp sorumlu sıfatıyla beyan edip ödeyeceklerdir. Hesaplanan KDV tutarı gelir vergisi stopaj matrahına dâhil edilmeyecektir. Örnek: Dergilere karikatür çizen bir serbest meslek mensubu karikatür başına 200 TL net telif ücreti almaktadır. Karikatüristin her ay 1 karikatür verdiği (A) Dergi İşletmesi bu hizmetle ilgili Gelir Vergisi ve KDV tevkifat tutarlarını aşağıdaki şekilde hesaplayacaktır (117 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nde yer alan örnek)
Dergi işletmesi 40,96 TL tutarındaki GV stopajını, Muhtasar Beyannameye dahil edecek, 43,37 TL tutarındaki KDV'yi ise 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edecektir. Bu tutar, 1 No.lu KDV Beyannamesinde genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapılabilecektir. Gelir Vergisi Kanunu’nun 18. maddesi kapsamına giren teslim veya hizmetleri aynı Kanun’un 94. maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar yanında bu maddede yer almayanlara da yapanlar yukarıda belirtilen uygulamadan faydalanamayacaktır. www.ozdogrular.com Sorumluluk uygulamasını tercih etmeyenler ile esasen bu kapsama girmesi mümkün olmayan mükelleflerin, Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar ile bunlar dışındakilere yaptıkları işlemleri sebebiyle hesaplanan KDV, Tebliğ’in (3.) Bölümü (Kısmi Tevkifat Uygulaması) saklı kalmak kaydıyla, kendileri tarafından mükellef sıfatıyla beyan edilip ödenecektir. Bu mükellefler genel hükümler çerçevesinde defter tutacak, belge düzenleyecek ve KDV beyannamesi vereceklerdir. Bu durumda, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşların, Tebliğ’in (3.) bölümü sak www.ozdogrular.com lı kalmak kaydıyla, bu işlemler sebebiyle vergi sorumlulukları söz konusu olmayacaktır. Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar GVK’nın 18. maddesi kapsamındaki alımlarında, satıcılardan bir yazı talep edeceklerdir. Bu yazıda işlemi yapanlar;
belirteceklerdir. Bu yazı, Vergi Usul Kanunu’nun muhafaza ve ibraz hükümleri çerçevesinde saklanacak ve gerektiğinde yetkililere ibraz edilecektir. Öte yandan, 117 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile Gelir Vergisi Kanunu’nun 18. maddesi kapsamına giren teslim ve hizmetlerde KDV tevkifat uygulamasına yönelik olarak daha önce yayımlanan; 19 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nin (A) bölümü, 72 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nin (1.2) bölümünün 18 numaralı paragrafı ile 4 ve 5. bölümleri, 221 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nin (3.5) bölümü ve 224 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nin (5) numaralı ayrımı yürürlükten kaldırılmıştır. E-Yaklaşım [1] 14.04.2012 tarih ve 28264 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. [2] 13.12.1951 tarih ve 7981 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. [3] www.gib.gov.tr (Ankara Vergi Dairesi Başkanlığının 08.09.2011 tarih ve 2011-GVK-18-12-702 sayılı özelgesi.) [4] Medeni Kanun’da belirtilmiş olup bunlar; birinci derece füru, ikinci derece ana ve baba ile bunların füru, üçüncü derece büyükbabalar, büyük analar ile bunların fürularıdır. Sağ kalan eş her derecedeki mirasçılarla beraber kanuni mirasçı vasfını taşır. [5] İmdat TÜRKAY, Serbest Meslek Kazançlarının Vergilendirilmesi, Seçkin Yayınevi, 2. Baskı, Mayıs 2012, Ankara, s. 193-197
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
|