Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Yeni Türk Ticaret Kanunu’na Göre Limited Şirketlerde Yönetim ve Temsil “Müdürler Kurulu ve Sorumlulukları” PDF Yazdır e-Posta
05 Ağustos 2012
Image

I- GİRİŞ

Yeni TTK’ya baktığımızda limited şirket yönetim ve temsilinin kural olarak şirket müdürlerine bıraktığını; mevcut TTK’da olduğu gibi kurucu ortakların ya da sonradan ortaklığa girenler hakkında alınmış karar olması halinde bunlarında yasa gereği kendiliğinden müdür sayılması gerektiğine ilişkin kuraldan vazgeçtiğini görmekteyiz. Ayrıca Yeni TTK’da da ticari mümessillerin ve ticari temsilcilerin şirket adına hareket edebileceğinin hükme bağlandığını görmekteyiz.

II- MÜDÜRLER

Mevcut TTK md. 540/1’de, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortaklar hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi temsile mezun ve mecburdurlar, ifadesi yer alırken yeni TTK md. 623/1 hükmüne göre şirket esas sözleşmesi ile yapılan düzenlemede, şirketin yönetimi ve temsili bir ya da birden fazla müdüre bırakılabilir. Bu müdürlerin ortak olması şart değildir. Ancak unutulmaması gereken husus yeni TTK md. 623/1’de açıkça düzenlenen husustur. İkinci cümlede yer alan bu hükme göre, düzenleme nasıl yapılırsa yapılsın, şirket yönetimi ve temsili boşta bırakılamaz en azından şirket ortaklarından biri müdür olarak şirketi yönetmek ve temsil etmek zorundadır ve bunun şirket esas sözleşmesinde gösterilmesi gerekir.
Yeni TTK da eskiye göre farklı bir hüküm olarak tüzel kişilerin müdür ataması ile ilgili olan Yeni TTK md. 623/2 yer almaktadır. Bu maddeye göre tüzel kişinin müdür atamasına olanak tanınmıştır. Ancak böylesi bir durum doğduğunda tüzel kişinin atamış olduğu gerçek kişiyi belirleme zorunluluğu vardır. Bilindiği gibi önceki uygulamalarda tüzel kişinin gönderdiği temsilcinin şirket genel kurulu tarafından şirket müdürü ya da anonim şirketlerde yönetim kurulu üyesi olarak seçilmesi şartı bulunmakta idi.

Şirket müdürleri birden fazla ise, bunlardan en az birinin yeni TTK md. 628/1 hükmü gereği, yerleşim yerinin Türkiye’de bulunması gerekir. Gene madde hükmüne göre bu müdürün şirketi tek başına temsile yetkili olması gerekmektedir. Gerek bu maddeden gerekse yeni TTK md. 623/1’den anlaşıldığı gibi, eğer şirket tek müdür atamış ise, bu müdürün, Türkiye’de yerleşim yerinin bulunması ile birlikte şirketi yönetim ve temsile yetkili olması gerekmektedir. Buna karşılık eğer birden fazla müdür varsa bunlardan birinin Türkiye’de yerleşim yerinin bulunması ve şirketi temsile yetkili olması gerekmektedir. Bu kişinin tek başına şirketi yönetmesi aranmamıştır. Aranması da doğru bir hareket olmazdı. Şirketi temsille ilgili olan yeni TTK md. 628/1 aykırı davranış halinde ticaret sicil müdürü durumun yasaya uygun hale getirilmesi için uygun süre verecek, eğer bu süre içinde yasaya uygunluk sağlanmaz ise, ticaret sicil müdürü şirketin feshi için dava açacaktır. www.ozdogrular.com

Yeni TTK md. 623/3 ile müdürlerin yetki alanını çizmiştir. Bu maddeye göre, kanunla ya da esas sözleşme ile ortaklar genel kuruluna bırakılmayan yönetime ilişkin tüm konularda karar almaya ve bunları uygulamaya müdürler yetkilidir.

Yeni TTK md. 623/3’de yer alan bu genel yetki kuralının dışında yeni TTK md. 625 ve m.629 ile de müdürlerin yetkilerine ilişkin bazı hususlar düzenlenmiştir. Yeni TTK md. 625’de, müdürlerin devredilemez ve vazgeçilemez görevlerini tek tek saymıştır.

III- MÜDÜRLER KURULU

Yeni TTK birden fazla müdür olması halini 624. maddede düzenlemiştir. Bu maddeye göre;

(1) Şirketin birden fazla müdürünün bulunması hâlinde, bunlardan biri, şirketin ortağı olup olmadığına bakılmaksızın, genel kurul tarafından müdürler kurulu başkanı olarak atanır.

(2) Başkan olan müdür veya tek müdürün bulunması hâlinde bu kişi, genel kurulun toplantıya çağrılması ve genel kurul toplantılarının yürütülmesi konularında olduğu gibi, genel kurul başka yönde bir karar almadığı ya da şirket sözleşmesinde farklı bir düzenleme öngörülmediği takdirde, tüm açıklamaları ve ilanları yapmaya da yetkilidir.

(3) Birden fazla müdürün varlığı hâlinde, bunlar çoğunlukla karar alırlar. Eşitlik hâlinde başkanın oyu üstün sayılır. Şirket sözleşmesi, müdürlerin karar almaları konusunda değişik bir düzenleme öngörebilir. www.ozdogrular.com
Aslında maddede bahsedilmemiş olsa da madde gerekçesinde şu açıklama yapılmıştır. “Müdürlerin birden fazla olmaları halinde onların bir kurul olduğunu belirterek yönetim kuruluna özgü bir işleyiş kuralını hükme bağlamıştır.” Bu açıklamadan anlaşıldığı üzere limited şirketlerde birden çok müdür olduğunda “Müdürler Kurulu” yani anonim şirketlerdeki “Yönetim Kurulu” oluşmakta ve kanun yürürlüğe girdiğinden sonra birden çok müdür olduğunda müdürler kurulu anonim şirketlerdeki yönetim kurulu gibi işleyecektir. www.ozdogrular.com

Ayrıca Yeni TTK md. 629’a göre, müdürlerin temsil yetkilerinin kapsamına, yetkinin sınırlandırılmasına, imzaya yetkili olanların belirlenmesine, imza şekli ile bunların tescil ve ilanına kanunun anonim şirketlere ilişkin ilgili hükümleri kıyas yoluyla uygulanır. Dolayısıyla anonim şirket yönetim kuruluna benzer uygulama olacağına dair anlayışın doğru olduğunu teyit ederiz.
IV- DEVREDİLEMEZ VE VAZGEÇİLEMEZ GÖREVLER

(1) Müdürler, kanunların ve şirket sözleşmesinin genel kurula görev ve yetki vermediği bütün konularda görevli ve yetkilidir. Müdürler, aşağıdaki görevlerini ve yetkilerini devredemez ve bunlardan vazgeçemezler:
a) Şirketin üst düzeyde yönetilmesi ve yönetimi ve gerekli talimatların verilmesi.

b) Kanun ve şirket sözleşmesi çerçevesinde şirket yönetim örgütünün belirlenmesi.

c) Şirketin yönetimi için gerekli olduğu takdirde, muhasebenin, finansal denetimin ve finansal planlamanın oluşturulması.
d) Şirket yönetiminin bazı bölümleri kendilerine devredilmiş bulunan kişilerin, kanunlara, şirket sözleşmesine, iç tüzüklere ve talimatlara uygun hareket edip etmediklerinin gözetimi.

e) Küçük limited şirketler hariç, risklerin erken teşhisi ve yönetimi komitesinin kurulması.

f) Şirket finansal tablolarının, yıllık faaliyet raporunun ve gerekli olduğu takdirde topluluk finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunun düzenlenmesi.

g) Genel kurul toplantısının hazırlanması ve genel kurul kararlarının yürütülmesi.

h) Şirketin borca batık olması hâlinde durumun mahkemeye bildirilmesi.

(2) Şirket sözleşmesinde, müdürün veya müdürlerin;

a) Aldıkları belirli kararları ve

b) Münferit sorunları

genel kurulun onayına sunmaları gereği öngörülebilir. Genel Kurul’un onayı müdürlerin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz, sınırlandırmaz. Türk Borçlar Kanunu’nun 51 ve 52. madde hükümleri saklıdır(YTTK md. 625). www.ozdogrular.com
Yeni TTK md. 625/2’ye göre müdür veya müdürlerin almış oldukları bazı kararların şirket genel kuruluna sunulma şartı getirilebileceğini böylece yetkilerin sınırlandırılacağını görmekteyiz. Ayrıca yeni TTK md. 629’da da müdürlerin yetkilerinin sınırlandırılmasında anonim şirketlere ilişkin kuralların kıyasen uygulanacağını hükme bağlamıştır.

Müdürler ortaklara eşit şartlar altında eşit işlem yaparlar(YTTK md. 627/1).

Yeni TTK md. 626/1 gereğince gerek müdürler gerekse yönetimle görevli diğer kişiler, görevlerini yaparken tüm özeni göstermek zorundadırlar. www.ozdogrular.com

Ayrıca aynı maddeye göre, şirketin menfaatlerini dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetmekle yükümlüdür. Bu hükmün devamında yer alan ikinci fıkrada ise müdürlerin şirketle rekabet yapmasını yasaklayan daha doğrusu, müdürün şirketle rekabet yapacak bir işle uğraşmasını, ortakların onayı ya da ortaklar genel kurulu kararına bağlayan hükmü yer almaktadır. Bu fıkra hükmüne göre, müdür şirketle rekabet oluşturacak bir faaliyette bulunamaz. Eğer böylesi bir faaliyette bulunacaksa şirket sözleşmesinde yer alan hükme göre ya ortakların onayını ya da ortaklar genel kurulunun kararını almak zorundadır.

Yeni TTK müdürlerin nasıl ve hangi oy oranlarına tabi olarak atanacağını hükme bağlamamıştır. Bu nedenle müdürlerin, atanması Yeni TTK m.620/1 hükümlerine göre olmalıdır. Müdürlerin atanmasına ilişkin hüküm getirmeyen Yeni TTK md. 630/1 müdürlerin görevden alınması, yönetim hakkının ve temsil yetkisinin sınırlandırılması konusunda genel kurulu yetkili kabul etmiştir. Yeni TTK md. 620/2’de ise, her ortağın haklı nedenlerin varlığı halinde, yöneticilerin dolayısıyla müdürlerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin sınırlandırılması ya da tamamen kaldırılması için mahkemeye başvurabileceğini hükme bağlamaktadır. Bu başvuru için gereken tek şart ortağın haklı bir nedene sahip olmasıdır. Yeni TTK md. 630/3’de haklı neden olarak, yöneticinin özen ve bağlılık yükümlülüğü ile diğer kanunlardan doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesini belirtmiştir. Elbette bu sınırlayıcı değil örnek oluşturacak bir hükümdür. www.ozdogrular.com

Kanımca, mahkemeye başvurmadan önce, ortaklar genel kuruluna başvurmak daha doğru bir çözüm olurdu. Çünkü bu kişiler ticaret yapmaktadır ve kendi problemlerini öncelikle kendileri çözmek zorundadırlar.

(Eğer tek müdür varsa, bunun görevi ile karar almak için toplantı nasıl oluşturulacaktır?)

Yeni TTK 633 ve 634. maddeleri sermaye kaybı ya da borca batıklığın bildirilmesi konusu ile iflasın bildirilmesi ya da ertelenmesi konularında anonim şirketlere ilişkin hükümlerin limited şirketler içinde uygulanacağını hükme bağlamıştır[1]. www.ozdogrular.com

Yeni TTK’da Limited şirketlerinde yönetim ve temsilini, Anonim Şirketlerin ilgili hükümlerine kıyas yoluyla uygulama yapılacağını öngördüğüne göre kanunun Anonim Şirketlerle ilgili hükümlerine kısaca değinmek gerekecektir. 

Yöneticilerin sorumluluğu “hukukî sorumluluk” ve “cezaî sorumluluk” olmak üzere iki başlık altında ele alınmalıdır. Yeni TTK, hukukî sorumluluk sistemlerini rasyonelleştirmekte, özellikli bazı ihlaller için ise ciddî cezaî yaptırımlar getirmektedir.

Sorumluluk davasını şirket, pay sahipleri ve alacaklılar açabilir. Şirketin uğradığı zararın yine şirkete tazminini, şirket veya pay sahipleri dava edebilir. Dolaylı sorumluluk davası olarak adlandırılan bu davayı alacaklı, ancak şirketin iflası halinde açabilir. Buna karşılık, pay sahibi ve alacaklılar, kendi uğradıkları zararın tazminini, yani doğrudan sorumluluk davasını böyle bir koşul aranmaksızın açabilirler. www.ozdogrular.com

Yöneticilerin hukukî sorumluluğunu, “genel sorumluluk” ve “özel sorumluluk halleri” olmak üzere ikiye ayırmak gerekir. Özel sorumluluk halleri, Kanun’da yeni TTK md. 549-552. hükümlerinde sayılan ve zarar doğuran bazı işlemleri özel yaptırımlara bağlamaktadır. Bu haller dışında meydana gelen zararlar, genel sorumluluk kuralına göre çözüme kavuşturulur.

Genel sorumluluk mutlak bir zincirleme sorumluluğu esas alan mevcut TTK’ya nazaran Yeni TTK, farklılaştırılmış teselsül adı verilen ve zarardan gerçek anlamda sorumlu tutulması gereken kimselerin sorumluluğuna başvurulması fikrinden esinlenmektedir. Bu fikir, yeni TTK md. 553/3 hükmüne damgasını vurmuştur:

“Hiç kimse kontrolü dışında kalan, kanuna veya esas sözleşmeye aykırılıklar veya yolsuzluklar sebebiyle sorumlu tutulamaz; bu sorumlu olmama durumu gözetim ve özen yükümü gerekçe gösterilerek geçersiz kılınamaz”.

Özel sorumluluk halleri şirketin, pay sahibinin ve alacaklının zarara uğradığı durumlarda, bu zarar yöneticilerin kanuna veya esas sözleşmeye aykırı nitelik taşıyan kusurlu tasarruflarından doğuyorsa, yukarıda genel sorumluluk hali olarak tanımlanan durum gündeme gelir. Buna karşılık kanun, bazı özellikli halleri de bağımsız sorumluluk sebebi olarak saymaktadır:

— Belgelerin ve beyanların kanuna aykırı olması (YTTK md. 549).

— Sermaye hakkında yanlış beyanlar ve ödeme yetersizliğinin bilinmesi (YTTK md. 550).

— Değer biçilmesinde yolsuzluk (YTTK md. 551).

— Halktan para toplamak (YTTK md. 552).

Bu hallerden herhangi biri gerçekleştiğinde, anonim ortaklığın ve duruma göre kamunun menfaatleri önemli ölçüde zedelendiğinden, kanun koyucu bu halleri ayrı bir yaptırıma bağlamayı tercih etmiştir. Bu sistemde, kuruluş, sermaye artırımı ve azaltımı gibi işlemlerdeki belge ve beyanların doğru olmaması (YTTK md. 549), gerçeğe aykırı izlenimi yaratanların kusursuz sorumluluk, onlara katılanlar ise kusurlu sorumluluk hükümleri ekseninde sorumlu tutulmasına yol açacaktır. Sermayenin tamamı taahhüt edilmemiş veya ödenmemiş iken, taahhüt edilmiş veya ödenmiş gibi gösterenler de kusursuz sorumluluk esasına göre yaptırıma tabi tutulacak, onlara katılanlar kusurlu sorumluluğa tabi olacaktır. www.ozdogrular.com

Değer biçilmesinde yolsuzluk, şirkete konulan aynî sermayenin veya devralınacak işletmenin değerinin yüksek gösterilmesi halinde ortaya çıkan bir sorumluluk sebebi olup, kusurlu sorumluluk esasına göre değerlendirilmektedir. Son olarak, Sermaye Piyasası Kurulu’nun izni olmaksızın halktan para toplamak, yine bağımsız bir sorumluluk sebebi olarak öngörülmüştür (YTTK md. 552).

Sorumluluk Davasının Özellikleri; Hâkim, bir sorumluluk davasında ilkin şirketin veya ilgilinin (pay sahibinin veya alacaklının) zarara uğrayıp uğramadığını saptayacak; zararın varlığını saptadığı takdirde bu kez kimin sorumlu olduğunu belirleyecektir. Bu belirlemede çıkış noktası, şirketin esas sözleşmesi, teşkilat yönergesi, yönetim kurulu kararları ve imza sirküleridir.

Sorumlular, diğer bir anlatımla meydana gelen zararın ilişkili olduğu alanda kimlerin yetkili olduğu belirlendiğinde, hakim bu kez kimin ne kadar sorumlu olduğunu saptayacaktır. Kanun, bu konuda, birden çok sorumlunun aynı zararı tazminle yükümlü olmaları hâlinde, bunlardan her birinin, kusuruna ve durumun gereklerine göre sorumlu tutulacağı kuralını getirmektedir (YTTK md. 557/1). Her bir sorumlu, zarar şahsen kendisine yükletilebildiği ölçüde, bu zarardan diğerleriyle birlikte zincirleme olarak sorumlu olur. Hakim, davanın ve somut olayın gereklerini gözeterek sorumluların da birbirlerine hangi oranda başvuracaklarını kararında belirleyecektir (YTTK md. 557/3).

İbranın Sorumluluğa Etkileri; Yönetim kurulu üyeleri ve yetki devri yoluyla onlar gibi sorumlu olan yöneticiler, ilke olarak genel kurulun alacağı bir ibra kararıyla, şirkete karşı sorumluluktan kurtulurlar. İbra, şirketin, meydana gelen zararlardan dolayı yöneticinin sorumluluğunu dava etmeyeceği anlamına gelmektedir. YTTK md. 558/2, ibra kararının, kapsadığı maddî olgularla sınırlı olarak, şirketin ve ibraya olumlu oy veren pay sahiplerinin dava hakkını ortadan kaldırdığını, diğer pay sahiplerinin dava hakkının ise 6 aylık hak düşümü süresine tabi olduğunu düzenlemektedir. İbra kararı, genel kurul kararıyla kaldırılamaz, çünkü geçerli bir biçimde bu karar alındığı anda etkilerini doğurur[2](YTTK md. 558/1). www.ozdogrular.com

V- SONUÇ

Yeni TTK’nın, mevcut uygulamadaki limited şirketlerin yönetim ve temsiline getirdiği değişiklik ile limited şirket işlemleri için, birden fazla müdür olması durumunda, kararlar müdürler kurulu tarafından alınacağını hükmetmektedir. Bu durumun birçok limited şirketin şahıs işletmesi görünümünden kurtararak daha kurumsal bir yapı oluşturulmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır. Çünkü yukarıda izah edildiği üzere, anonim şirket yönetim kuruluna benzer bir müdürler kurulu mevcut olacaktır. Müdürler kurulu, kanunla veya şirket sözleşmesi ile limited şirket genel kuruluna bırakılmamış bulunan yönetime ilişkin tüm konularda karar almaya ve bu kararları yürütmeye yetkili olacaktır (YTTK md. 623/3). İmza yetkisi hususunda da yeni TTK md. 629 hükmü uyarınca, anonim şirket hükümleri kıyas yolu ile uygulanacaktır[3].

İlhami BUZDAN*

E-Yaklaşım


* İstanbul Aydın Üniversitesi, Muhasebe ve Denetim Yüksek Lisans Programı

[1] Dedeağaç, E., Koçkar, O. ve Sanal, C. 6102 sayılı Yeni TTK Açısından Limited Şirketlere İlişkin Bir Çalışma

http://enderdedeagac.blogspot.com/2011/04/6102-sayl-yeni-ttk-acsndan-limited.html

[2] Taşkın, H.R., Yeni Türk Ticaret Kanununda Limited Şirketlerde Temsil Ve Karar Organı

http://www.denete.com/index_dosyalar/Page688.htm

[3] KAYNAKÇA

Bayraktaroğlu, E. YTTK ile Limited Şirkette Müdür ve Müdürler Kurulu

http://www.istekobi.com.tr/kobi-bilgi-merkezi/isin-uzmanlari/yttk-ile-limited-sirkette-mudur-ve-mudurler-kurulu-s1083.aspx

Kır, O., Yeni Ve Eski T.T.K. Karşılaştırmalı Limited Şirketlerde Temsil Ve Yönetim

http://muhasebenet.net/haber.php?haber_id=539

T.C. Yasalar (13.01.2011), 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu

T.C. Yasalar (09.07.1956), 6762 sayılı Eski Türk Ticaret Kanunu

T.C. Yasalar (11.01.2011), 6098 sayılı Yeni Türk Borçlar Kanunu

 

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.