Tebrik değil tevkiftir o! |
27 Temmuz 2012 | |
Stopaj olarak da isimlendirilen tevkifat, verginin kaynağında kesilerek peşin ödenmesini ifade etmektedir. Vergi mevzuatının idrak etmesi en zor konularından birini bu yaz sıcağında irdeleyecek değilim. Olabildiğince detaya girmeden, konuya kuşbakışı bakarak sadece iğnelemekle yetinelim. Tevkifat nedir? Hesap Uzmanı olarak bakanlığa girişimin henüz ilk aylarıydı. Yoğun bir eğitimden geçiyoruz. Bilgi bombardımanı altında vergiyi almaya çalıştığımız günler. Mükelleflerin yoğun katılım gösterdiği bir toplantıydı; konusunu hatırlamıyorum. Belli ki canı çok yanmış birisi bir ara söz alıp veryansına başlamıştı. “Efendim, güzel anlatıyorsunuz ama ben hala anlamıyorum. Bu stopaj nedir? Neden yapılır? Biz devletine bağlı vergisini ödeyen işverenleriz, bu eziyet bize reva mıdır? Kaldırın şu stopajı!” Adam bir iki dakika boyunca habire stopaj da stopaj, kaldırılsın bu stopaj diyor, biz arka sıralarda gülmemek için zor tutuyoruz kendimizi. Adamın artık canına tak etmiş, muhtemelen yenice başına gelen bol maliyetli bir incelemenin süregelen sıkıntısını yaşıyordu. Yıllar boyu aramızda eğlence konusu olmuştur. Anlamadığımız karmaşık sorunlarla karşılaşınca hala yad ederiz o günü: “Bu stopaj nedir, neden stopaj, nereye kadar stopaj?” Duyduğumda gülmüştüm ama yıllar geçtikçe soru o kadar da komik gelmemeye başladı. Adam aslında kanayan bir yaraya parmak basmıştı. O kanayan parmak henüz benim olmadığı için işin ciddiyetini (daha doğrusu ciddiyetsizliğini) henüz fark edememişim sadece… Neden ben? Tevkifat, bazı kişilerin elde ettiği bazı gelirlerin vergisinin, bu ödemeleri yapan kişilerden kesinti yoluyla almasıdır. Yani peşin ödenen vergi. Ama bizim değil başkasının peşin ödenen vergisi. Kimin? Ödemeyi yaptığımız kişinin. Neden vergi o kişiden doğrudan almıyor? Çünkü devlet o kişiden bu vergiyi kolay kolay tahsil edemeyeceğini düşünüyor. Neden ben ödüyorum? Çünkü beni daha güvenilir buluyor ve vergiyi benden tahsil etmeyi daha kolay görüyor. Tanımı basitleştirelim o zaman: Tevkifat; yaban kazlarının vergisinin kümesteki kazlara ödetilmesidir. Sanılmasın ki onların vergisini de ben ödüyorum. Gerçekte başkasının vergisini ödemiyorsunuz. Sadece yapılacak ödemeden ilgili kişinin vergisini keserek kalan parayı kendisine ödüyorsunuz. Görünürde bir kaybınız yok. Ne var ki ticari hayatta pazarlıklar çoğu zaman ödenecek net tutar üzerinden yapıldığı için, fiili durum başkasının ödeyeceği vergiyi de yüklenmeye dönüyor. Nihai vergi niteliği Tevkifat bazı kişiler için nihai vergilemedir, bazı kişiler için de yıllık beyan esasındaki vergilemeyle bağlantılı olarak sonradan ödenecek asıl tutara mahsuben yapılan ön vergilemedir. En yaygın uygulaması ücret ödemeleri üzerinden yapılan tevkifattır. Tek işverenden alınan ücretlerde yapılan tevkifat nihai vergi niteliği kazanmakta, ücretli çalışanlar tarafından ayrıca vergi ödenmemektedir. Bu niteliğiyle ücret ödemeleri üzerinden yapılan tevkifatın işveren açısından bir nev’i “istihdam vergisi” olduğu da söylenebilir. Çiftçilerin sattıkları ürünler karşılığında yapılan ödemelerde uygulanan tevkifat da böyledir. Beyanname verdirilemeyen, vergi ödeme alışkanlığı kazandırılamayan çiftçi, tevkifat yoluyla dolaylı olarak vergilendirilmiş gibi olmaktadır. Küçük çiftçiler ayrıca beyanname vermezler. Aslında vergilendirilen çiftçiden mahsulü satın alan kişidir. Dar mükellef kişilere yapılan ödemeler üzerinden yapılan tevkifat da esas olarak nihai vergi niteliği kazanır. Mantık aynıdır. Yurt dışında mukim kişiler olarak da tanımlayabileceğimiz dar mükellef kişilere Türkiye’de elde ettikleri gelirleri dolayısıyla beyanname verdirmek devletin zor alım gücünü aştığı ölçüde “tevkifat” adı altında bu kişilerin vergisi Türkiye’de iş yaptıkları kişilere ödetilmektedir. Kimler yapar? Yerine göre mükellef olan hemen herkes yapar diyelim geçelim. Farklı vergi türleri için farklı kişiler tevkifat yapmakla zorunludur. Herhangi bir ödemede, taraflardan biri bir diğerine göre idarenin bakış açısına göre farkedilir derecede daha güvenilir ise genellikle orada tevkifat sorumluluğu da vardır. Kimler yapmaz diye bakalım. Gelir vergisinden muaf esnaf yapmaz. Gayrimenkul sermaye iradı sahibi, yani sadece kira geliri elde eden kişiler, yapmaz. Basit usulde gelir vergisine tabi olanlar yapmaz. Kazançları gerçek usulde vergilendirilmeyen, yani belli bir büyüklüğe ulaşamamış çiftçiler yapmaz. Neden onlara sorumluluk verilmemiştir. Bu kişilerin kendi gelirlerini dahi vergilemek çok zordur da ondan. Hangi vergi türlerinde var? Gelir vergisinde var, kurumlar vergisinde var, KDV’de var, damga vergisinde var, veraset ve intikal vergisinde dahi var; hayatın her alanında, attığınız her adımda var. Hangi ödemelerden yapılır? Şartını koşulunu saymadan budur diyebileceğimiz bir ödeme türü yok. Tersten gidelim. Amaç verginin beyan edilmemesi riskini azaltmaktadır. Bu risk zaten düşükse ya da tevkifatla sorumlu tutacağınız kişi, gerçek mükellef kadar güvenilir değilse tevkifat yapılmaz. Ne zaman yapılır? Ödeme varsa tevkifat da vardır. Ödeme nakden de olabilir hesaben de. Ödemeye ilişkin borç kaydını attığınız anda tevkifat yükümlülüğünüz de doğar. Tahsilat ne kadar? Tevkif suretiyle ödenen vergi rakamlarına ulaşabilmek için Türkiye genelinde verilen beyanname özeti verilerine ihtiyacımız var. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın internet sitesinde son olarak 2009 yılına ilişkin beyanname özetleri yayımlanmıştır. Buradaki verileri de dikkate alarak toplam vergi gelirleri içerisinde tevkifat yoluyla tahsil edilen vergilerin ağırlığını tahmin edebiliriz. 2009 yılında yaklaşık 46 milyar lira gelir vergisi toplanmış. Bunun sadece üç milyar lirası beyan yoluyla toplanmış. Kalan 43 milyar lira tevkifat yöntemiyle tahsil edilmiş. Bu rakamın da büyük bir kısmı ücret gelirleri üzerinden yapılan tevkifat tutarı. Aslında istihdam vergisi olarak işverenin ödediği bir vergi olan ücret stopajını ve tevkif yoluyla kesilen diğer vergileri hariç tuttuğumuzda; tüccarıydı, esnafıydı; köylüsü, avukatı, doktoru, ev sahibi; bankada hesabı, hazine bonosu, reposu, borsada hisse senedi olanı cümle cemaat tüm Türkiye’nin geliri üzerinden beyan yoluyla ödediği vergi hepi topu 3 milyar lira! 20 milyar liranın biraz üzerinde gerçekleşen 2009 yılı kurumlar vergisi tahsilatı rakamının ise yaklaşık 2 milyar lirası tevkifat yoluyla tahsil edilmiş. KDV’de tevkif suretiyle ödenen rakam ise bir milyar lirayı aşmış. Bu üç kalemden bulduğumuz toplam rakam 46 milyar lira. 2009 yılı toplam vergi gelirleri tahsilatının 200 milyar lira civarında olduğunu göz önüne alırsak, ilgili yıl toplam vergi tahsilatının dörtte birinin tevkifat yöntemiyle yapıldığını söyleyebiliriz. Gidişat nasıl? Yıllara göre vergi tahsilatının seyrini izlediğimizde de tevkifat yoluyla vergilemenin giderek daha yaygın ve nihai vergileme yerine geçecek şekilde uygulandığını görmekteyiz. Bir çok hizmet türünde yeni tevkifat yükümlülükleri getiren 117 seri no’lu KDV Genel Tebliği bunun son uygulamasıdır. Hani beyana dayalıydı? Vergilemede tevkifat usulünü kullanmanın yanlış olduğu söylenemez. Başka türlü hareket edildiğinde vergi dışı kalması sonucunu doğuracak pek çok işlem bu yolla vergilendirilebilmektedir. Tevkifat yapmakla sorumlu tutulan kişilere getirdiği iş yükü bir kenara, tevkif yoluyla vergilemenin en olumsuz özelliği vatandaşlardaki vergi ödeme bilincini azaltmasıdır. Vergi idaresiyle olan bağlantı azaldıkça veya koptukça “vergi ödüyorum” hissi de ister istemez azalmaktadır. Evet tevkifat olmalı. Ama ölçüsü kaçırılarak ve beyana dayalı vergi sistemimizi (sahi hala beyana mı dayalı?) zedeleyerek vergi ödeme bilincini ortadan kaldırmamalı. Neden böyle? Cevabı basit aslında. Siyasi iktidarları seçme gücü olan, dolasıyla karar verme sürecinde belirleyici güce sahip olan çoğunluk, doğrudan vergiye tabi tutulmak veya vergilendirme işlemlerine muhatap olmak istememektedir. Vergi mevzuatı da ister istemez bu talep doğrultusunda şekillenmektedir. Onur Elele/E&Y ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.
|