Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Şirket denetiminde son tango PDF Yazdır e-Posta
16 Ağustos 2012

Image

Yıllardır eleştiriliyordu... Şirket denetçisi olmak için okur-yazar olma şartı bile aranmıyor diye... Gerçekten de koskoca şirketlere denetçi olmak için hiçbir özellik, hiçbir nitelik aranmıyordu...

Yeni Türk Ticaret Kanunu (YTTK) ile şirketlerin denetimi, bu bağlamda denetçilik müessesesi konusunda önemli değişikler öngörüldü.

Sadece anonim şirketler değil limited şirketler de denetim kapsamına alındı. Bağımsız denetim konusunda esaslar belirlendi. Denetçilerin, ancak ortakları yeminli mali müşavir (YMM) veya serbest muhasebeci mali müşavir (SMMM) unvanını taşıyan bir bağımsız denetleme kuruluşu olabileceği, orta ve küçük ölçekli şirketlerin bir veya birden fazla YMM veya SMMM' yi denetçi olarak seçebilecekleri öngörüldü.

Ancak çoğu küçük ve orta ölçekli, hatta bazıları gayri faal olan 700 bin civarındaki şirkete herhangi bir ayrım olmaksızın bağımsız denetçi görevlendirme zorunluluğu getirilmesi özellikle denetim maliyetleri açısından eleştiri konusu oldu.

KANTARIN TOPUZU KAÇTI

Yeni TTK yürürlüğe girmeden, şirket denetimi ve bağımsız denetçi olabileceklerle ilgili önemli değişiklikler yapıldı. Önce 660 sayılı KHK ile Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu kuruldu. Ardından yeni TTK'da yapılan değişiklikle 700 bin şirkete 700 bin denetçi uygulamasından vaz geçildi.

İşlem denetimi ve işlem denetçiliği kaldırıldı, bağımsız denetime tabi olacak şirketleri belirleme yetkisi Bakanlar Kurulu'na verildi. Buna göre denetime tabi olacak anonim ve limited şirketler Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek. Bakanlar Kurulu'nun belirlemesine göre belki de anonim şirketlerin bile birçoğu için bağımsız denetim zorunlu olmayacak, dolayısıyla denetçi seçmeyecekler.

KAMU GÖZETİMİ KURUMU     

2000'li yılların başlarında ABD'de yaşanan Enron skandalı sonrası şirketlerin finansal tablolarının doğruluğu ve güvenirliliğinin temel sigortası olan bağımsız denetim uygulamaları sorgulanmaya, öncelikle ABD ve sonrasında Avrupa Birliği ve tüm dünya ülkelerinde kamu gözetim kurulları oluşturulmaya başlandı.

Bu bağlamda ülkemizde de 660 sayılı KHK ile Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu kuruldu. Beklenen ve olması gereken de buydu. Yapılan düzenlemeyle SPK, BDDK, Hazine Müsteşarlığı, EPDK gibi kurum ve kuruluşların bağımsız denetimiyle ilgili çok başlılığa son verilip, bağımsız denetimde tek başlı bir yapı oluşturuldu.

Ancak Kamu Gözetimi Kurumunun, hem muhasebe standartlarını hem denetim standartlarını belirleme hem de kamu gözetimi yetkisini bünyesinde bulundurması, bu üç alanda yetkili tek ve güçlü bir otorite oluşturması yeni bir tartışmayı başlattı.

ÇEYREK ASIRLIK TECRÜBE GÖZ ARDI EDİLMEMELİ   

Bağımsız denetim konusu bu alanda iki kurumu ön plana çıkardı.

Bunlardan ilki tek yetkili düzenleyici ve denetleyici üst kurul olarak 660 sayılı KHK ile kurulan Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu.

İkincisi ise bağımsız denetim uygulamalarını yürütecek meslek mensuplarının üst birliği olan TÜRMOB.

Uluslararası uygulamalara bakıldığında muhasebe ve denetim standardını belirleyen kurumlar ile bağımsız denetimin gözetimini yapan kurumun farklı kurumlar olduğu görülmektedir. Örneğin ABD'de muhasebe standartlarını Finansal Muhasebe Standartları Kurulu (FASB) belirlerken, Amerikan muhasebe meslek örgütü Amerikan Mali Müşavirler Enstitüsü (AICPA) denetim standartlarını belirlemekte. Denetim uygulamalarının gözetimi ise PCAOB adlı kamu kurumu niteliğindeki Kamu Gözetimi Kurulu tarafından yürütülmekte.

Bu kurullar meslek örgütleriyle istişare halinde ve uyumlu çalışıyorlar. Denetçi eğitimleri dahil tüm mesleki eğitimleri, denetçi sınavları mesleki örgütleri tarafından yapılmakta, sicilleri ve kütükleri meslek örgütlerinde tutulmakta, disiplin dosyaları meslek örgütlerinde takip edilmekte.

Türkiye'de de ülke geneline yayılmış 84 meslek odası ve sayısı 89 bini bulunan üyesiyle çeyrek asra yaklaşan 23 yıllık tecrübe ve birikime sahip TÜRMOB, bu tecrübe ve birikimlerinden yararlanılması gereken kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu.

 Ancak mevcut yasal düzenlemeler, çeyrek asırlık bu büyük kurumun denetim alanında denetçi adayı temini dışında birikimlerinden istifade edilmesine pek de imkân tanımıyor.

Daha yeni TTK yürürlüğe girmeden bağımsız denetim eğitimi seferberliği başlatan ve bu bağlamda yaklaşık 40 bin meslek mensubuna eğitim veren TÜRMOB' un bağımsız denetim alanındaki etkinliğinin, en azından işbirliğinin artırılması gerektiğini düşünüyoruz.

TÜRMOB 'un resmi açıklama ve söylemleri de Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu ile işbirliği arayışında olduğunu gösteriyor. Metin Taş/Sezgin Özcan

http://www.aksam.com.tr/sirket-denetiminde-son-tango-7529y.html

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.