Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
6322 Sayılı Kanunla Esnaf Muaflığı ve Basit Usul Uygulamasında Yapılan Değişiklikler PDF Yazdır e-Posta
07 Eylül 2012
Image

I- GİRİŞ

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda esnaf, “ister gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi” olarak tanımlanmıştır.

Esnaf ve sanatkârlar, gelir vergisi yönünden üç farklı gruba ayrılmaktadır. Vergiden muaf esnaf, kazancı basit usulde tespit edilenler ve gerçek usulde vergiye tabi olanlar. İlginçtir ki, bu üç vergilendirme yönteminde doğrudan bir kazanç kriteri belirlenmemiştir. Bir başka ifadeyle, geliri en düşük olanların vergiden muaf, biraz daha yüksek olanların basit usulde ve daha yüksek olanların da gerçek usulde vergiye tabi olacakları yönünden doğrudan bir kriter veya tespit bulunmamaktadır. Söz konusu ayrım, çoğunlukla mesleklere ve bu mesleklerin icra edildiği yerlere (örneğin büyükşehir belediye sınırları ile diğer yerler gibi) göre belirlenmektedir. www.ozdogrular.com

6322 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla([1]), Yüksek Planlama Kurulu’nun 9 Nisan 2010 tarihli kararı ile kabul edilen Esnaf ve Sanatkârlar Değişim, Dönüşüm, Destek Strateji Belgesi(3D) ve Eylem Planındaki (ESDEP) 3 tedbir gerçekleştirilmiş bulunmaktadır. Yapılan bu düzenleme ile esnaf muaflığı ve ticari kazancın basit usulde tespiti konularında bazı değişiklikler yapılmıştır.

II- ESNAF MUAFLIĞINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

6322 sayılı Kanun’un 4. maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunu’nun 9/1. maddesinin 8. bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“8. Bu Kanun’un 47. maddesinde yazılı şartları haiz olanlardan kendi ürettikleri ürünleri satanlara münhasır olmak üzere el dokuma işleri, bakır işlemeciliği, çini ve çömlek yapımı, sedef kakma ve ahşap oyma işleri, kaşıkçılık, bastonculuk, semercilik, yazmacılık, yorgancılık, keçecilik, lüle ve oltu taşı işçiliği, çarıkçılık, yemenicilik, oyacılık ve bunlar gibi geleneksel, kültürel, sanatsal değeri olan ve kaybolmaya yüz tutan meslek kollarında faaliyette bulunanlar;”www.ozdogrular.com

Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen bu düzenleme ile, ülkemiz açısından geleneksel, kültürel ve sanatsal değeri olup, özellikle teknolojik gelişmeler nedeniyle yok olma tehdidi altında bulunan mesleklerin yaşatılması için vergisel bir teşvik getirilmesi amaçlanmıştır.

Örnek vermek gerekirse, teflon ve çelik tencere, tava ve benzeri mutfak eşyalarının günlük hayatımıza girmesiyle beraber bakırcı ve kalaycıların sayısı giderek azalmış ve bilhassa büyük şehirlerde bu meslek grubu neredeyse ortadan kalkmıştır. Oysa bakırdan yapılan ürünlerin ekonomik değerinin yanında bakır işçiliğinin ülkemiz kültürü ve el sanatları açısından ayrı bir yeri ve önemi bulunmaktadır. Birçok şehrimizde “bakırcılar çarşısı” olarak bilinen mekânlarda el işçiliği ile yapılan ürünler, artık ekonomik ve ticari bir araç değil, turistik bir eşya niteliğine dönüşmüştür. Bu nedenle, kültürel ve sanatsal değeri olan bunun gibi meslekleri korumak adına yapılan bu düzenleme oldukça önemlidir.

İlgili bentte yer alan “…ve bunlar gibi” ibaresiyle, kanun tekniği açısından madde metninde tek tek sayılması mümkün olmayan veya düzenleme kanunlaştıktan sonra fark edilme olasılığı bulunan meslek kollarının da idari bir kararla muafiyet kapsamına alınması sağlanmıştır. Konuyla ilgili olarak Maliye Bakanlığının kapsama giren meslek kollarının tamamını saydığı bir tebliğ yayımlaması beklenmektedir.www.ozdogrular.com

Diğer taraftan, kişisel kanaatimize göre yapılan bu düzenlemenin yanlış olan kısmı, maddenin bir istisna yerine muafiyet şeklinde düzenlenmiş olmasıdır. Maddede sayılan mesleklerden elde edilen gelirlerin gelir vergisinden istisna olması halinde, bu kapsamdaki faaliyetleri yapanların diğer faaliyetlerden elde edecekleri ticari veya mesleki kazançları vergiye tabi iken yok olmaya yüz tutan mesleklerden elde edecekleri gelirleri vergi dışı kalabilecekti. Muafiyet şeklinde yapılan düzenlemede ise örneğin vergiye tabi ticari faaliyeti bulunan ve bundan dolayı gerçek usulde vergiye tabi olan bir kişi, hobi niteliğinde çinicilik yapıyor olsa dahi çinicilik faaliyetinden dolayı da vergi ödemesi gerekecektir.

6322 sayılı Kanun’la Gelir Vergisi Kanunu’nun 9/1. maddesinde yapılan bir başka değişiklik de (eski şeklinde 8. bent) 9. bendin, aşağıdaki şekilde değiştirilerek maddeye eklenmesidir.

Buna göre, “yukarıdaki (1-8.) bentlerde sözü edilen işlere benzerlik gösterdikleri Maliye Bakanlığı’nca kabul edilen ticaret ve sanat işleri ile iştigal edenler” vergiden muaf esnaf kabul edilecektir. Düzenlemenin yeni şeklinde “Danıştay’ın muvafık mütalaası üzerine” ibaresi madde metninden çıkartılmıştır. Bunun nedeni, (1) bugüne kadar Danıştay’a konuyla ilgili hiçbir başvuru yapılmamış olması ve (2) 1 – 8. bentlerde yer almamakla beraber vergiden muaf olması gerektiğine kanaat getirilen meslek kollarının muafiyet kapsamına alınmasında bürokratik işlemlerin azaltılmasıdır. www.ozdogrular.com

Kişisel görüşümüze göre, yapılan bu düzenleme, Anayasa’nın 73. maddesine göre vergilerin kanuniliği ilkesine aykırı olmakla beraber, bugüne kadar düzenlemenin işlerlik kazanmamış olması, bu konuda yargıya intikal eden bir uyuşmazlığın bulunmamasının en büyük nedenidir.

6322 sayılı Kanun’la, Gelir Vergisi Kanunu’nun 9. maddesine eklenen aşağıdaki 5. fıkra ile 4444 sayılı Kanun’la kaldırılan esnaf muaflığı belgesi uygulaması yeniden getirilmiştir. Söz konusu fıkra aşağıdaki gibidir.

“Esnaf muaflığına ilişkin şartları taşıyanlara talepleri halinde vergi dairesince Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi verilir. Bu belgenin şekil ve muhtevasının tayin ve tespiti ile iptali ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

Daha önce 4369 sayılı Kanun’la getirilen “Esnaf Muaflığı Belgesi”, ilgili belediyeler tarafından verilmekteydi. Bu defa adı “Esnaf Vergi Muafiyet Belgesi” olarak değiştirilen muafiyet belgesi ise ilgili vergi dairelerince verilecektir.

“Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi”, daha önceki uygulamadan farklı olarak vergiden muaf esnafların zorunlu olarak alacakları bir belge değil, bunların talep etmeleri halinde kendilerine verilecek bir belgedir.

Bu yazının kaleme alındığı tarih itibariyle henüz Resmi Gazete’de yayımlanmayan 283 Seri Numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği taslağına göre, söz konusu belge 3 yıl için verilecek, bu sürenin sonunda, belge sahibinin talebiyle muafiyet belgesi yenilenecektir. Ayrıca belgede şu bilgiler yer alacaktır.www.ozdogrular.com

— İli

— Belge No

— TC Kimlik No

— Vergi Kimlik No

— Adı Soyadı

— Faaliyetin Türü

— İkametgah Adresi

— Telefon No

GVK 9/1. maddeye 6322 sayılı Kanunla eklenen 8. bent kapsamındakiler, işyeri açsalar dahi Kanun’un 47. maddesindeki şartları taşımaları halinde gelir vergisinden muaf olacaklardır. Bu nedenle, “Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi”ne işyeri adresinin de eklenmesinde fayda bulunmaktadır. www.ozdogrular.com

III- BASİT USULLE İLGİLİ YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

Bilindiği üzere, GVK’nın 46/6. maddesine göre, herhangi bir şekilde gerçek usulde vergilendirilen mükellefler, bir daha hiçbir şekilde basit usule dönememekte, bunların aynı türden iş yapan eş ve çocukları da bu faaliyetleri nedeniyle basit usulden yararlanamamaktaydılar.

6322 sayılı Kanun’un 7. maddesiyle GVK’nın 46/6. maddesi aşağıdaki gibi değiştirilmiş ve gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerin, şartlar oluştuğunda yeniden basit usule dönmeleri sağlanmıştır.

GVK’nın 46/6. maddesinin yeni şekli ile maddeye eklenen 7. ve 8. fıkralar şu şekildedir.

“Basit usule tabi olmanın şartlarından herhangi birini takvim yılı içinde kaybedenler, ertesi takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirilirler. Basit usulün şartlarını haiz olanlardan, bu usulden yararlanmak istemediklerini yazı ile bildirenler dilekçelerinde belirttikleri tarihten veya izleyen takvim yılı başından, yeni işe başlayanlar ise işe başlama tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirilirler. Gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerden, 47. maddede yazılı şartları taşıyanlardan arka arkaya iki hesap döneminin iş hacmi 48. maddede yazılı hadlerden düşük olanlar, yazılı talepleri üzerine bu şartın gerçekleşmesini takip eden takvim yılından başlayarak basit usule geçebilirler. İşin eş ve çocuklara devri halinde iş hacminin hesabında devirden önceki süreler de dikkate alınır. Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenledikleri tespit edilenler hiçbir suretle basit usulde vergilendirilmezler.”

“Gerçek usulde vergilendirilmekte iken işini terk eden mükellefler ile basit usulün şartlarını kaybedenlerden gerçek usulde vergilendirilmeye başlamadan önce işini terk eden mükellefler, terk tarihini takip eden yılın başından itibaren iki yıl geçmedikçe basit usule dönemezler. Bu hüküm, işin eş veya çocuklara devri halinde de uygulanır.www.ozdogrular.com

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

Gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin basit usule dönebilmeleri için kanun koyucu bir takvim belirlemiştir. 6322 sayılı Kanun’un 13. maddesiyle GVK’ya geçici 81. madde eklenmiş, 46. maddenin 6. ve 7. fıkralarında yer alan şartların tespitine 01.01.2012 tarihinden itibaren başlanacağı hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, gerçek usulde vergiye tabi olup 2012 ve 2013 yıllarında basit usule tabi olmanın genel ve özel şartlarını taşıyanlar, yazılı olarak başvuruda bulunmaları halinde 2014 yılından itibaren basit usule geçebileceklerdir. Bu süre, daha önce gerçek usulde vergiye tabi iken işini terk etmiş mükellefler için de geçerlidir.

Gerçek usulden basit usule dönüş için yaklaşık 1,5 yıllık bir sürenin konulmasının nedeni, halen gerçek usulde vergiye tabi olan mükelleflerin bir anda basit usule dönmeleri halinde idarenin bütçe hedeflerinden uzaklaşma ihtimalidir. www.ozdogrular.com

IV- SONUÇ

Yüksek Planlama Kurulu’nun 9 Nisan 2010 tarihli kararı ile kabul edilen Esnaf ve Sanatkârlar Değişim, Dönüşüm, Destek Strateji Belgesi(3D) ve Eylem Planındaki (ESDEP) 3 tedbir, 6322 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesi ile gerçekleşmiş bulunmaktadır.www.ozdogrular.com

Söz konusu Kanunla, esnaf muaflığının kapsamı genişletilmiş, ülkemiz açısından geleneksel, kültürel, sanatsal değeri olan ve yok olmaya yüz tutan meslek kollarında faaliyette bulunanlar esnaf muaflığı kapsamına alınmıştır.

Bununla beraber, esnaf muaflığı belgesi uygulaması yeniden getirilmiş, vergiden muaf esnafın, talep etmesi halinde ilgili vergi dairelerince “Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi” verilmesi sağlanmıştır.

Diğer taraftan, gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerin, şartların oluşması halinde yeniden basit usule dönebilmelerinin önü açılmış, böylelikle aynı türden faaliyette bulunan ve aynı iş hacmine sahip olan mükelleflerin, farklı vergileme rejimine tabi olmalarından kaynaklanan adaletsizlik ortadan kaldırılmıştır.


Cüneyt YEŞİLKAYA*

E-Yaklaşım


*              TESK

([1])         15.06.2012 tarih ve 28324 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

 

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.