Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Vergi Kanunlarında 6322 Sayılı Yasayla Yapılan Önemli Değişiklikler PDF Yazdır e-Posta
12 Eylül 2012
Image

I- GİRİŞ

Mecliste kabul edilen 6322 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun[1] ile vergi kanunlarında önemli değişiklikler yapılmıştır. Söz konusu Yasa bir çok kanunda değişiklik yapan kanun mantığıyla yasalaştırılan torba yasa adıyla Mecliste kabul edilmiştir. Torba Yasa adıyla adlandırılan yasalarda birden fazla kanunda aynı anda değişiklik yapması nedeniyle ilgili kanunun uygulayıcıları tarafından takip edilmek de zorlanmaktadır. Bizde yazımızda 6322 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla vergi kanunlarımızda önemli sayılabilecek değişiklikleri yazımızda açıklamaya çalışacağız.  

II- BASİT USULE TABİ BAZI EL SANATLARININ ESNAF MUAFLIĞI KAPSAMINA ALINMIŞTIR

6322 sayılı Kanun’un 4. maddesiyle 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 9. maddesinde 8.ve 9. Bendinde değişiklik yapılmıştır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 9. maddesinde 8. Bendi “Bu Kanun’un 47. maddesinde yazılı şartları haiz olanlardan kendi ürettikleri ürünleri satanlara münhasır olmak üzere el dokuma işleri, bakır işlemeciliği, çini ve çömlek yapımı, sedef kakma ve ahşap oyma işleri, kaşıkçılık, bastonculuk, semercilik, yazmacılık, yorgancılık, keçecilik, lüle ve oltu taşı işçiliği, çarıkçılık, yemenicilik, oyacılık ve bunlar gibi geleneksel, kültürel, sanatsal değeri olan ve kaybolmaya yüz tutan meslek kollarında faaliyette bulunanlar;” şeklinde değiştirilmiştir.

Bu bentle yapılan değişiklikle Gelir Vergisi Kanunu’nun 46. maddesini düzenleyen basit usule tabi olmanın genel şartlarına haiz olan bazı mesleklerin( basit usul kapsamından çıkarılarak esnaf muaflığının kapsamına alınmaktadır. Esnaf muaflığından yararlanmak için kendi ürettikleri ürünleri satanlara münhasır getirilen ve isim isim sayılan (el dokuma işleri, bakır işlemeciliği, çini ve çömlek yapımı, sedef kakma ve ahşap oyma işleri, kaşıkçılık, bastonculuk, semercilik, yazmacılık, yorgancılık, keçecilik, lüle ve oltu taşı işçiliği, çarıkçılık, yemenicilik, oyacılık) ve kanun madesinde bunlar gibi geleneksel, kültürel, sanatsal değeri olan ve kaybolmaya yüz tutan meslek kollarınında esnaf muaflığından yararlanabileceği belirtilmiştir. Yani ismi sayılmamakla birlikte bu mesleklere benzeyen mesleklerinde esnaf muaflığından yararlanabileceği belirtilmiştir.

Yine aynı maddenin 9. bendinde yapılan değişiklikle 9. Madde de sayılmamakla birlikte bu işlere benzerlik gösteren ve Maliye Bakanlığı’nca kabul edilen ticaret ve sanat işleri ile iştigal edenlerinde esnaf muaflığından yararlanabileceği belirtilmiştir. Bu madde nin değişmeden önceki halinde Danıştaydan mutalaa alma koşulu madde metninden çıkarılmıştır. www.ozdogrular.com

Yine aynı madde de Esnaf muaflığına ilişkin şartları taşıyanlara talepleri halinde vergi dairesince Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi verileceği ve Bu belgenin şekil ve muhtevasının tayin ve tespiti ile iptali ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı’nın yetkili olduğu belirtilmiştir.

III- KONUT KİRA GELİRİ İSTİSNASININ KAPSAMI DARALTILMIŞTIR

6322 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 21. maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapılmıştır. Yapılan değişiklikle “…istisna haddinin üzerinde hasılat elde edenlerden, beyanı gerekip gerekmediğine bakılmaksızın ayrı ayrı veya birlikte elde ettiği ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlarının gayri safi tutarları toplamı 103. maddede yazılı tarifenin üçüncü diliminde ücret gelirleri için yer alan tutarı aşanlar”  şeklinde değiştirilmiştir.

Bu düzenleme Konut Gire Geliri istisnasından yararlanabilecek mükelleflerin sınırını çizmektedir. Kanun maddesinde beyan edilip edilmediğine bakılmaksızın ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlarının gayri safi tutarları toplamı 2012 yılı için 88.000,00 TL’yi aşanların konutlar için belirlenen Gayrimenkul Sermaye İradı istisnasından yararlanamayacakları hüküm altına alınmıştır. www.ozdogrular.com

IV- YABANCI KAYNAKLARLA YAPILAN TİCARİ FAALİYETE İLİŞKİN GİDERLERİN İNDİRİMİNE SINIR GETİRİLMİŞTİR.

6322 Sayılı Kanun’un 6. maddesiyle 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 41. maddesinin 9. numaralı bendi eklenmiştir. Yapılan düzenleme ile “Kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’unu aşmamak üzere Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan kısmı ” şeklindedir. Kanun  maddesinde öz sermaye tutarını aşan yabancı kaynak kullanımında; yabancı kaynaktan kaynaklanan faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10 aşmamak üzere Bakanlar Kurulunca belirlenecek oranının Gider Kabul edilmeyeceği düzenlenmiştir. www.ozdogrular.com

Ancak yatırım maliyetine eklenen yabancı kaynak tutarlarının bu hüküm dışında olduğu belirtilmiştir. Yine aynı madde ile Bakanlar Kurulunca belirlenecek oranı sektörler itibarıyla farklılaştırmaya Bakanlar Kuruluna yetki vermiştir. Yine madde de bendin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı’nın yetkili olduğu belirtilmiştir. Yani Maliye Bakanlığı ileri bir tarihte bu bendin uygulanmasına yönelik bir düzenleme yapacaktır.

Bu maddenin benzeri bir düzenleme Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 11. maddesine yasanın 37. Maddesiyle eklenmiştir. Söz konusu düzenleme “i) Kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri dışında, kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’unu aşmamak üzere Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan kısmı. Belirlenecek oranı sektörler itibarıyla farklılaştırmaya Bakanlar Kurulu, bendin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.” şeklinde yapılmıştır.

V- GERÇEK USULDE VERGİLENDİRİLEN MÜKELLEFLERE BASİT USULE GEÇME İMKANI GETİRİLMİŞTİR.

 

6322 Sayılı Kanun’un 7. Maddesiyle 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 46. Maddesinin altıncı fıkrasında değişiklik yapılmıştır. İlgili madde de yapılan düzenleme “…Gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerden, 47. maddede yazılı şartları taşıyanlardan arka arkaya iki hesap döneminin iş hacmi 48 inci maddede yazılı hadlerden düşük olanlar, yazılı talepleri üzerine bu şartın gerçekleşmesini takip eden takvim yılından başlayarak basit usule geçebilirler. İşin eş ve çocuklara devri halinde iş hacminin hesabında devirden önceki süreler de dikkate alınır. Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenledikleri tespit edilenler hiçbir suretle basit usulde vergilendirilmezler. www.ozdogrular.com

Gerçek usulde vergilendirilmekte iken işini terk eden mükellefler ile basit usulün şartlarını kaybedenlerden gerçek usulde vergilendirilmeye başlamadan önce işini terk eden mükellefler, terk tarihini takip eden yılın başından itibaren iki yıl geçmedikçe basit usule dönemezler. Bu hüküm, işin eş veya çocuklara devri halinde de uygulanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir”  şeklinde düzenleme yapılmıştır.

Bu yapılan düzenleme ile gerçek usulde vergilendirilirken iki yıl üst üste Basit Usule tabi olmanın özel şartlarını belirten 48. madde de yazılı hadlerden düşüklük gösterenler talep etmeleri halinde şartın gerçekleşmesini takip eden takvim yılı başından itibaren Basit Usule geçebilirler. Yine gerçek usulde vergilendirilmekte iken işini terk eden mükellefler iki yıl geçmeden basit usule dönemeyecekleri belirtilmiştir. Bu madde de yapılan düzenleme gerçek usule tabi olan mükellefler hiçbir şekilde basit usule dönemezken bu madde ile 48. Madde deki satış haddi ölçülerinin altında kalan mükelleflerin tekrar basit usule geçebilecekleri belirtilmiştir.  

Yine aynı yasa ile Gelir Vergisi Kanunu’na Geçici Madde 81. Eklenerek Basit Usule ilişkin şartların 01.01.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanacağı belirtilmiştir

VI- GELİR VERGİSİ KANUNUNDA BEYANNAME ÜZERİNDEN İNDİRİLEBİLECEK GİDERLERE YENİLERİ EKLENMİŞTİR

6322 sayılı Kanun’un 9. maddesiyle 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinde “Diğer İndirimler” başlığı altında düzenlenen beyanname üzerinden indirilecek giderlere yenileri eklenmiştir. Torba Yasa ile 89. maddesine “... mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin din eğitimi verilen tesislerin inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamı…” hüküm eklenerek indirim imkanı getirilmiştir.

Yine Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinin 11 numaralı bendine Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımların tamamının beyan edilen gelirlerden indirilebileceği hüküm altına alınmıştır. www.ozdogrular.com

Yine Gelir Vergisi Kanunu’na 89. maddesine 12. bent eklenerek Vergi Usul Kanunu’nun 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların beyan edilen gelirin %10’unu aşmayan kısmının beyanname üzerinden indirilebileceği belirtilmiştir.

Bu madde de yer alan Girişim Sermayesi Fonu’na ilişkin düzenleme aynı yasanın 15. Maddesinde Vergi Usul Kanunu’na eklenen 325/A maddesiyle “Madde 325/A- Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi olarak Türkiye’de kurulmuş veya kurulacak olan girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına sermaye olarak konulması veya girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması amacıyla, ilgili dönem kazancından veya beyan edilen gelirden girişim sermayesi fonu ayrılabilir. Bu fon, kurum kazancının veya beyan edilen gelirin %10’unu ve öz sermayenin %20’sini aşamaz.

Girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar pasifte geçici bir hesapta tutulur. Mükelleflerce, fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya girişim sermayesi yatırım fonlarına yatırım yapılmaması halinde, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir.

Bu fon; amacı dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi, işletmeden çekilmesi, ortaklara dağıtılması, dar mükelleflerce ana merkeze aktarılması veya işin terki, işletmenin tasfiyesi, devredilmesi, bölünmesi ya da girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinin veya girişim sermayesi yatırım fonu katılma paylarının elden çıkarılmasından itibaren altı ay içinde bu maddede belirtilen amaçla yeniden kullanılmaması halinde, bu işlemlerin yapıldığı veya sürenin dolduğu dönemde vergiye tabi tutulur.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir.  Bu  madde de yapılan düzenleme ile girişim sermayesi ortaklıklarına  ve girişim sermayesi fonuna yapılan yatırımların belirli bir yüzdesinin beyanname üzerinde beyan edilen gelirden indirilebileceği   belirtilmiştir.

Yine aynı madde de 89. maddeye 13. bend eklenmiştir. Söz konusu bendle yurt dışındaki müşteriler için yapılan bazı hizmetlerden elde edilen kazançların % 50 sinin beyanname üzerinden indirilebileceği belirtilmiştir.Yapılan düzenlemenin esasları “… Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50’si. Bu indirimden yararlanılabilmesi için fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şarttır. Bu bentte yer alan oranı, hizmet alanları itibarıyla sıfıra kadar indirmeye veya %100’e kadar artırmaya Bakanlar Kurulu, bu bendin uygulamasına ve denetime ilişkin usul ve esasları belirlemeye ilgili bakanlıkların görüşünü almak suretiyle Maliye Bakanlığı yetkilidir.” şeklinde düzenlenmiştir. www.ozdogrular.com

Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılan bu düzenlemenin aynısı 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasına yasanın 36. Maddesi ile eklenmiştir.

VII- YENİ TEŞVİK PAKETİNDE YER ALAN GELİR VERGİSİ STOPAJ TEŞVİKİNE İLİŞKİN DÜZENLEME YAPILMIŞTIR.

6322 Sayılı Kanun’un 12. Maddesiyle 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na Geçici Madde 80 eklenmiştir. Bu madde de ise Gelir Vergisi Stopaj Teşvikine ilişkin düzenleme yapılmıştır. Düzenlemede “ Bakanlar Kurulunca istatistiki bölge birimleri sınıflandırması, kişi başına düşen milli gelir veya sosyoekonomik gelişmişlik düzeyleri dikkate alınmak suretiyle belirlenen illerde yapılacak yatırımlar için Ekonomi Bakanlığı tarafından düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 31.12.2023 tarihine kadar gerçekleşen yatırımlarda teşvik belgelerinde öngörülen ve fiilen istihdam edilen işçilerin ücretlerinin sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin brüt tutarına tekabül eden kısmı üzerinden hesaplanan gelir vergisi, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan tarihten itibaren 10 yıl süreyle verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden terkin edilir.” Hükmüne yer verilmiştir. Yapılan düzenlemem ile bazı illerde yapılacak yatırımlarda yatırım teşvik belgesine bağlanması koşuluyla maddenin yürürlüğe girdiği tarih olan 01 Temmuz 2112 tarihinden itibaren 31.12.2023 tarihine kadar yapılacak yatırımlarda asgari ücretin brüt tutarına tekabül eden vergi tutarının 10 yıl süreyle terkin edilmesini düzenlemektedir.  

Yine aynı madde de terkin edilecek verginin hesabında, öncelikle 32. maddede yer alan asgari geçim indirimi dikkate alınacağı belirtilmiştir.

Yatırımın tamamlanamaması veya teşvik belgesinin iptal edilmesi halinde, gelir vergisi stopajı teşviki uygulaması nedeniyle terkin edilen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle birlikte tahsil  edilecektir..

Yatırımın faaliyete geçmesinden önce devri halinde devralan, aynı koşulları yerine getirmek kaydıyla gelir vergisi stopajı teşviki uygulamasından yararlanabilir.

Yatırımın kısmen veya tamamen faaliyete geçmesinden sonra devri halinde, gelir vergisi stopajı teşviki uygulamasından devir tarihine kadar devreden, devir tarihinden sonra ise kalan süre kadar devralan yararlanır.

Bu madde kapsamındaki gelir vergisi stopajı teşvikinden yararlananlar, diğer kanunlarda yer alan aynı mahiyetteki hükümlerden ayrıca yararlanamazlar.

VIII- KONUT SATIŞLARINDA KATMA DEĞER VERGİSİ ORANINDA FARKLILAŞTIRMA İÇİN BAKANLAR KURULUNA YETKİ VERİLMİŞTİR

6322 sayılı Yasa’nın 22. maddesi ile konut satışlarında vergi oranını farklılaştırmaya ilişkin Bakanlar Kuruluna yetki vermiştir. Yapılan düzenleme “…Bakanlar Kurulu bu oranı, dört katına kadar artırmaya, % 1'e kadar indirmeye, bu oranlar dahilinde muhtelif mal ve hizmetler ile bazı malların (6322 sayılı Kanun’un  22.maddesiyle değişen ibare; Yürürlük 15.06.2012) perakende safhası ve inşaatın yapıldığı arsanın veya konutun vergi değeri ve bulunduğu yeri esas alarak konut teslimleri için farklı vergi oranları tespit etmeye yetkilidir”   şeklindedir.

Bu yapılan düzenleme ile Bakanlar Kurulu arsanın veya konutun vergi değeri ve bulunduğu yeri esas alarak konut teslimleri için farklı vergi oranları belirleme yetkisi vermektedir. Söz konusu düzenleme için ileri bir tarihte Bakanlar Kurulu Kararı ile hangi arsa ve inşaatlar için hangi vergi oranı uygulanacağına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı çıkartılacaktır.

IX- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNDA BAZI İŞLEMLER İSTİSNA VE İADE KAPSAMINA ALINMIŞTIR.

6322 sayılı Yasa’nın 24. maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanunu’nun geçici 29. maddesine hüküm eklenerek  Milli Eğitim  Bankalığı’nca kiralama karşılığınca yaptırılan okullara yapılan mal teslimi ve hizmet ifaları istisna kapsamına alınmıştır. Katma Değer Vergisi İadesi kapsamına alınmıştır. Katma Değer Vergisi Kanunu’nun geçici 29. maddesinde “08.06.1994 tarih ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanuna göre yap-işlet-devret modeli çerçevesinde gerçekleştirilecek projeler ve 07.05.1987 tarih ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun ek 7. maddesine göre Yüksek Planlama Kurulu tarafından kiralama karşılığı yaptırılmasına karar verilen sağlık tesislerine ilişkin projelerden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce ihale veya görevlendirme ilanı yayımlanmış ancak teklif alınmamış olanlar ile 31.12.2023 tarihine kadar ihale veya görevlendirme ilanı yayımlanacak olanların; ihale edilmesi ile görevlendirilen veya projeyi üstlenenlere yatırım döneminde proje kapsamında yapılan mal teslimleri ve hizmet ifaları katma değer vergisinden müstesnadır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. www.ozdogrular.com

Yapılan yasal düzenleme ile 25.08.2011 tarih ve 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 23. maddesine göre Bakanlık tarafından kiralama karşılığı yaptırılmasına karar verilen eğitim öğretim tesislerine ilişkin projelerde bu madde kapsamına alınmıştır. Maliye Bakanlığı istisna hükmünü düzenleyen geçici 29. Maddenin uygulanmasına ilişkin 118 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nde[2] gerekli açıklamalar yapılmıştır.

6322 sayılı yasayla ile Katma Değer Vergisi Kanunu’na geçici madde 30 eklenmiştir. Söz Konusu madde Büyük ve Stratejik Yatırımlarda İadeye ilişkin esasları düzenlemektedir. Söz konusu madde de “ 31.12.2023 tarihine kadar uygulanmak üzere, yatırım teşvik belgeleri kapsamında asgari 500 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen stratejik yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve takvim yılı sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisi, izleyen yıl talep edilmesi halinde belge sahibi mükellefe iade olunur. Teşvik belgesine konu yatırımın tamamlanmaması halinde, iade edilen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanarak iade tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir. Bu vergiler ve cezalarında zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılı başında başlar. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.” Şeklinde düzenleme yapılmıştır.

Kanun maddesinde 31.12.2023 tarihine kadar yapılacak yatırım teşvik belgeli 500.000,00-TL tutarında yatırım öngörülen stratejik yatırımlarda inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ancak yıl içinde indirim yoluyla giderilemeyen Katma Değer Vergisinin mükellefin talebi halinde izleyen yılda iade edileceği hüküm altına alınmıştır.


Fatih GÜNDÜZ*

E-Yaklaşım


Vergi Müfettişi
[1] 15.06.2012 tarih ve 28324 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[2] 04.04.2012 tarih ve 28254 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

 

 

 

 

NOT; Yukarıdaki konu ile ilgili  Vergi idaresince yapılacak iadelerdeki faiz uygulaması, Ba Bs bildirimleri ve amortisman listelerinde Eylül 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 418 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ değişiklikler yapıldı.

 

 

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.