Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
II Sayılı Listede Yer Alan Binek Araçların ÖTV Yükü ve Nihai Kullanıcıların Motorlu Araç Ticareti Yapanların, İlgili İdarelerin ÖTV Kanunu Karşısındaki Durumları PDF Yazdır e-Posta
15 Eylül 2012
Image

I- GİRİŞ

Bilindiği üzere 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi kanunu Avrupa Birliği ile uyum sürecinde sosyal devlet ilkesine yaklaşmak sosyal refahı arttırmak amacıyla siyasi iktidarın attığı adımlardan birisidir. Özü itibariyle her ne kadar lüks diye atfedilebilecek varlıkların vergilenmesi amacı taşısa da elektrik süpürgesi, termosifon, çamaşır makinesi gibi bir eve ait günümüzün olmazsa olmazlarını da vergilendirmektedir.

Özel Tüketim Vergisi Kanunu 01.08.2002 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş, bazı vergilerin (akaryakıt tüketim vergisi, taşıt alım vergisi) yerine ve kapsama alanı genişletilmiştir. Özel Tüketim Vergisine tabi varlıklar temel olarak dört listede yer alır. www.ozdogrular.com

Bunlar;

— I Sayılı listede yer alan Petrol ürünleri ve Türevleri,

— II Sayılı listede yer alan taşıtlar,

— III Sayılı listede yer alan kolalı gazozlar, alkollü içecekler ve tütün mamulleri,

— IV Genel olarak lüks mal olarak ifade edilebilen varlıklar.

Bizim bu yazımızda inceleyeceğimiz hususlar ise II sayılı listede yer alan binek araçlar üzerindeki ÖTV yükü ve vatandaşlarımızın, motorlu araç ticareti yapanların, ilgili idarelerin ÖTV kanunu karşısındaki durumları.

2. II SAYILI LİSTEDE YER ALAN BİNEK ARAÇLAR İÇİN VERGİYİ DOĞURAN OLAY

II sayılı liste de yer alan motorlu taşıtlar için verginin konusu kayıt ve tescile tabi olanların ilk iktisabıdır. Vergiyi doğuran olay ise ilk iktisabın gerçekleşmesi ya da malın teslim edilmesidir.  “İlk iktisap” deyimini biraz açmak gerekir. ÖTV Kanunu’nun 2. maddesinin (b) bendi ve 1 Seri No.lu Özel Tüketim Vergisi Genel Tebliği uyarınca, “Türkiye'de kayıt ve tescil edilmemiş olanların kullanılmak üzere ithali veya motorlu araç ticareti yapanlardan ya da müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenlerden iktisabını ifade etmektedir. Türkiye'de kayıt ve tescil edilmemiş olan bu malların motorlu araç ticareti yapanlar tarafından kullanılmaya başlanması, aktife alınması veya adlarına kayıt ve tescil ettirilmesi de ilk iktisaptır. Ayrıca, kayıt ve tescil edilmiş olsa dahi, bu mallardan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (6) hükümleri gereğince alıcıları tarafından iade edilenlerin, aynen veya bir işlem gördükten sonra motorlu araç ticareti yapanlardan iktisabı da ilk iktisap sayılacaktır. Ana bayi, bölge bayii, yetkili satıcı ve acentelerin bu durumlarını tevsik etmeleri şartıyla; bayisi, yetkili satıcısı veya acentesi bulunduğu fabrikaların imal ettiği plakasız taşıtları satmak üzere iktisap etmeleri ile ithalatçıların Sanayi ve Ticaret Bakanlığından (Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü) aldıkları "Garanti Belgesi"ne istinaden satmak üzere yurt dışından taşıt aracı ithal etmeleri ilk iktisap sayılmayacaktır.”([1])www.ozdogrular.com

Burada kanun koyucu mükelleflere seçimlik hak tanıyarak vergi gelirini de koruma altına almıştır. Üç durumda özel tüketim vergisinin doğması söz konusudur. Birincisi; gerek üretici firma gerekse satıcı firma, aracı kullanmasa dahi, kayıt ve tescil ettirmeden aracı aktife aldığında vergiyi doğuran olay gerçekleşmiş sayılır. İkincisi; aracın trafik tescile kaydının yapılması ile ÖTV doğar. Üçüncüsü ise, aracın motorlu araç ticareti yapanlar tarafından kullanılmaya başlanması ile ÖTV doğar.

III- MOTORLU TAŞITLARA UYGULANAN ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ ORANLARI

II sayılı listede yer alan taşıtlara ait muhtelif kanunlarla düzenlenen Özel Tüketim Vergisi Oranları aşağıdadır;([2])

Motor Silindir Hacmi Yürürlük Tarihi

1600 cm3’ü geçmeyenler

1600 cm3’ü geçen fakat 2000 cm3'ü geçmeyenler

2000 cm3'ü geçenler

01.08.2002

27

46

50

14.10.2003

30

52

75

03.08.2004

30

52

75

04.11.2004

37

60

84

21.07.2005

37

60

84

08.04.2006

37

60

84

04.04.2007

37

60

84

01.07.2008

37

60

84

17.03.2009

18

54

80

16.06.2009

27

60

84

22.08.2009

27

60

84

01.10.2009

37

60

84

01.12.2009

37

60

84

25.02.2011

37

60

84

13.10.2011

37

80

130

2002 yılından itibaren Özel Tüketim Vergisinin sürekli arttığını yukarıda vermiş olduğum tablodan da net bir şekilde görebiliriz. 2009 yılında tüm dünyada hissedilen ekonomik krizin ülkemizdeki tesirlerini azaltabilmek adına, geçici olarak ÖTV’ de indirime gidilmiştir. Nisbi olarak en ciddi indirim alt ve orta gelir grubu insanların tercih ettiği 1600 cm3’ü geçmeyen araçlarda yapılmıştır. 2011 yılında ise ülke ekonomisinin cari açık tehdidiyle sıkıntılı günler yaşama ihtimaline karşılık, genellikle maddi değerleri daha yüksek olan, çevreye daha ciddi zararı bulunan 2000 cm3 üzeri motor hacmine sahip olan araçların 13.10.2011 tarihinden geçerli olmak üzere ÖTV oranı yüzde 54 gibi çok ciddi bir oranda arttırılmıştır. Devletin artan vergiden kolay kolay vazgeçmeyeceği aşikâr olmakla birlikte 2000 cm3 üstü bir araçta %171,4 oranın da bir vergi yükünün ne kadar sürdürülebilir olduğu da sektörel tartışma konularındandır. Bu vergi yükünü bazı Avrupa ülkeleri ile kıyas yaptığımızda, lüks sınıf başlangıcı 2200 cm3 motor silindir hacmine sahip bir araçta Almanya için %19, İngiltere için ise %21 vergi yükü mevcuttur, Amerika’ da ise vergi yükü eyaletler arası değişmekle birlikte ortalama %10’u aşmamaktadır. Ülkemizde son artışlarla yüzde 61,6 ile yüzde 171,4 arası değişen vergi yükü mevcuttur.

Ekonominin durgunluk dönemlerinde vergilerin azaltılması, yurtiçi tasarrufların arttırılması amaçlandığında da vergilerin arttırılması son derece isabetli adımlardır. Denge noktası yakalandığında ise, vergilerin eski haline çekilmesi gereklidir. Tüketimi arttırmak amaçlanırken tüketicilerin karar alma sürecini hızlı bir şekilde sonlandırması için süreli olarak indirim yapılır. Tüketimi azaltmak amaçlandığında ise, tüketim kararlarının ertelenmemesi açısından artan vergi oranları daimi gibi gösterilir. Bu nedenlerden dolayı iktidarın olması gerekeni yapacağı, yani yüksek vergi yükünü azaltacağı şahsi kanaatimdir.

IV- VERGİ KAÇAK VE KAYBI

Yüksek vergi yükü her sektörde olduğu gibi motorlu araç ticaret yapanları da yanlış yollara sevk etmektedir. Özellikle paralel ithalat yapanlar, distribütörlerin kar marjını frenlemekte ancak frenlerken de yurt dışından araç getirirken bazı yanlış uygulamalar yapmaktadırlar. İncelemelerde en çok karşılaşılan yöntem ise mükelleflerin sahte yada muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmalarıdır. Sahte yada muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanımı yüksek konfigürasyonlu araçların düşük donanımlı gibi faturalandırılması, aracın çok cüzi fiyatlarla faturalandırılmasıyla gerçekleşmektedir. Uygulamada bir araca birden çok fatura kesilip, ithal edilirken sadece kesilen faturalardan bir tanesi ile gümrük beyan işlemlerinin yapıldığı ile de karşılaşılmaktadır.  Avrupa Birliği gümrük müktesebatı uyarınca aracın gümrükleme işlemi sırasındaki mükelleflerin beyanlarına müdahale edilememektedir. Bu nedenle alım satıma taraf olanların kendi aralarında beyan ettikleri değer üzerinden işlem yapılmaktadır. www.ozdogrular.com

Özellikle lüks araçlarda opsiyonlar neredeyse aracın kendi bedeli kadar aracın değerini arttırabilmektedir.   Donanımlı araçları olduğundan daha az donanımla faturalandırılması ciddi vergi kaybına neden olmaktadır. Örneğin aracın 10.000 Euro eksik faturalandırılması 17.100 Euro’luk vergi kaybına sebep olmaktadır. Bu faaliyetlerde bulunanlar, araçları resmi alış ve satış belgelerine, kanuna uygun olarak yapanlara göre 17.100 Euro kendilerine avantaj sağlamaktadırlar. Mükellefler düşük maliyetle ithal ettikleri bu araçların satışını yaparken gelir ve kurumlar vergisine konu olabilecek bu kazançları gizleyebilmek adına düşük fatura kesmektedirler. Bu hususlar ise rekabet ortamını sekteye uğratmaktadır.  Ancak emsal bedellere riayet edilmeden yapılan bu kayıtlar Vergi Denetim Kurulu, Risk Analiz Merkezinin dönem dönem yapmış olduğu çalışmalarda tespit edilmektedir. Bu nedenle alım satıma taraf olan, mükelleflerin ve vatandaşlarımızın 4760 sayılı ÖTV Kanunu’nun 13. maddesinin 3. fıkrasına istinaden “ziyaa uğratılan vergi, vergi cezası ve gecikme faizinden mükellefle birlikte müteselsilen sorumlu” olduklarını hatırlatmakta fayda görüyorum.

Diğer bir önemli husus firmaların aktiflerine aldıkları aracı satarken düzenlemiş oldukları faturada ÖTV’yi ayrı olarak beyan etmeleridir. Aktife alma ibaresi maalesef vergi kanunlarımızla düzenlenmemiştir. Uygulamada inceleme elemanlarınca aktife alma ibaresini “iktisadi kıymetin iktisap edilerek, defter kayıtlarına geçirilmesi, değerleme günü envantere dahil olması ve kullanmaya hazır halde bulunmasıdır” şeklinde yorumlanmaktadır([3]), yani aktife almak ibaresinden 153 ticari mallar hesabının aksine yalnız 254 Taşıtlar hesabına kayıt edilmesi anlaşılır.  Danıştay ise edinme ve kayda alma fiillerini yeterli görmektedir([4]). Vergi Usul Kanunu’nun 270. maddesine istinaden mükelleflere ÖTV ile ilgili seçimlik hak tanınmıştır, genel giderler arasına da yazabilir, maliyet bedeline de eklenebilir. Firmalar taşıtlar hesabına aldıkları, kayıt ve tescil ettirmedikleri aracın özel tüketim vergisini ödemek zorundadır. Muhasebe kayıtlarında ise ödediği ÖTV’ ye ait bedeli 254 hesap numaralı taşıtlar hesabına yada diğer gider hesaplarına aktarabilir. Aynı aracın kullanılmadan satılması durumunda tekrardan ÖTV doğmayacaktır (ÖTVK md.1). Bu nedenle faturada ÖTV gösterilmez. Gösterilmesi durumunda ÖTV indirim konusu yapılamayacak, yersiz yere gösterilen tutar ise kurumlar vergisi matrahına ilave olunacaktır.

V- SONUÇ

Sonuç bölümünü vatandaşlarımız, motorlu araç ticareti yapanlar ve idare açısından farklı şekillerde ele almakta yarar görüyorum. www.ozdogrular.com

Vatandaşlarımızın, sıfır araç alırken araca ait faturanın eksiksiz kesildiğini kontrol etmeleri ve ayrıca gümrük beyanlarını da talep etmeleri ödemelerini banka aracılığı ile yapmaları olası risklerini azaltacaktır. Aksi takdirde düşük faturalı bir araç alan vatandaşımıza inceleme elemanı ÖTV Kanunu’nu hatırlatabilir (ÖTV Kanunu’nun 13. maddesi uyarınca vergi, ziya uğratılan vergi ve gecikme faizinden sorumludurlar).

Motorlu araç ticareti yapanların, tüm yasal mevzuatlara riayet etmeleri, kanunların lehe ve aleyhe olan hükümlerini iyi yorumlamalarını, hatta ihtilafa düşebilecekleri konularla ilgili uzman kişilere danışmalarını aksi takdirde risk analizi çalışmalarında yapılan hata ve yanlışların tespit edilebileceğini ve bunun firmalarına vergi ziyaı, gecikme faizi gibi yeni yükler getireceğini belirtmek isterim.

İdare açısından, vergi kaçak ve kaybının önlenmesi amacıyla ilgili idareler arasında bir otomasyon sistemi hazırlanabilir, aracın yurtdışından ülkeye girişi aşamasından itibaren araç şasi numarası üzerinden takip edilerek, aracın hangi ithalatçı tarafından ne kadar tutara ithal edildiği, başka bir motorlu araç ticareti yapana ya da son kullanıcıya ne kadara satıldığı, ÖTV’nin hangi aşamada doğup ödendiğini, sonraki süreçte bu araçların kimler tarafından vekaletli mi vekaletsiz mi satıldığını içeren bir program hazırlanabilir. Bu programın bir ayağı Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, bir ayağı Gelir İdaresi Başkanlığı, bir ayağı ise noterlerdir.  Tüm verilerin kayıt altına alınmasıyla, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği tarafından aylık olarak yayınlanan araç kasko bedelleri emsal alınarak karşılaştırmalı risk analizi yapılması idari açından çok daha verimli olacaktır.

Fatih HAYTA*

E-Yaklaşım


(*)   Vergi Müfettiş Yardımcısı

Bu yazıda yer alan görüşler tümüyle yazarına ait olup, hiçbir şekilde görev yaptığı Kurum’u bağlamaz; yazarın görev yaptığı Kurum’un görüşü olarak kullanılamaz ve değerlendirilemez.
([1]) 1 Seri No.lu Özel Tüketim Vergisi Genel Tebliği, 30.07.2002 tarih ve 24831 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

([2]) ÖTV oranları , www.gib.gov.tr

([3]) Ali DERAN-Necdet Sıtkı YAKUPÇEBİOĞLU, Türk Vergi Mevzuatı’nda Amortisman Muhasebesi

([4]) Danıştay 3. Dairesi’nin 1999/859 sayılı kararı

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.