Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Şirketin Aktifinde Kayıtlı Maddi Duran Varlıklar Dernek veya Vakfa Bağışlanırsa Vergisel Durumu Ne Olur? PDF Yazdır e-Posta
16 Eylül 2012
Image

I- GİRİŞ

Herkesçe malum olan 01.07.2012 tarihi itibari ile 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK) tüm maddeleri ile olmasa da genel manada gündelik ve özelliklede ticari hayatımıza girmiş bulunmaktadır.

Zikredilen Kanun’un kamuoyunda çokça eleştirilen maddelerinde, Kanun yürürlüğe girmeden 5 gün önce yani 26.06.2012 tarihinde 6335 sayılı Kanunla birçok değişiklik yapılmıştır. Bu değişikliklerden biri de 6335 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile TTK’nın “Defterlerin tutulması” başlıklı 65. maddesinden “şu şartla ki, muhasebenin bu tutuluş biçimleri ve bu konuda uygulanan yöntemler Türkiye Muhasebe Standartlarına uygun olmalıdır” ibaresi çıkarılmıştır. Her ne kadar Türkiye Muhasebe Standartlarına (TMS)  uygun olma şartı aranmasa da mükelleflerin TMS’ye uyum şartı devam etmektedir. www.ozdogrular.com

TTK’nın 1534. maddesi gereğince, aynı Kanun’un geçici 1. maddesindeki TMS’ye uyum şartları;

— Sermaye Piyasası Kanunu’na göre, ihraç ettikleri sermaye piyasası araçları borsada veya teşkilatlanmış diğer bir piyasada işlem gören şirketler, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri ve konsolidasyon kapsamına alınan diğer işletmeler,

— Bankacılık Kanunu’nun 3. maddesinde tanımlanan bankalar ile bağlı ortaklıkları,

— 03.06.2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nda tanımlanan sigorta ve reasürans şirketleri,

— 28.03.2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’nda tanımlanan emeklilik şirketleri,

bakımından 01.01.2013 tarihinde yürürlüğe girecektir. Ayrıca yukarıda sayılanlar dışında kalan her ölçüdeki gerçek ve tüzel kişi tacirler için yayımlanan ve yayımlanacak olan özel Türkiye Muhasebe Standartları da 01.01.2013 tarihinde yürürlüğe girecektir.

Tüm gerçek ve tüzel kişi tacirler için yayımlanan TMS’lerin, 01.01.2013 tarihi itibari ile yürürlüğe gireceği TTK ile sabit kılınmış bir gerçektir. TTK’nın 16. maddesinde dernek ve vakıfların iktisadi işletmelerinin tacir sayıldığı ama dernek ve vakıfların tacir olmadığı vurgusu yapılmıştır.

Bu makalede TMS 16 çerçevesinde Maddi Duran Varlıkların aktifteki durumuna genel bir bakış yapılıp, şirket aktifinde kayıtlı bulunan Maddi Duran Varlığın nasıl durması gerektiği ve bu varlığın dernek ve vakıflara bağışlanması durumundaki kurumlar vergisi kanunu ve katma değer vergisi kanunu açısından vergisel boyutu, dernek ve vakıfların statüsüne göre (kamuya yararlı olan ve olmayan) nasıl bir sonuç elde edileceği hakkında bilgilere yer verilecektir. www.ozdogrular.com

II- TMS 16 MADDİ DURAN VARLIK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Maddi Duran Varlık tanımına bakacak olursak TMS 16’da tanımlar kısmında;

a) Mal veya hizmet üretimi veya arzında kullanılmak, başkalarına kiraya verilmek veya idari amaçlar çerçevesinde kullanılmak üzere elde tutulan ve

b) Bir dönemden daha fazla kullanımı öngörülen,

fiziki kalemlerdir.

Görüldüğü üzere Maddi Duran Varlıklar TMS 16’nın 9. paragrafında “Bu Standart muhasebeleştirmede, nelerin maddi duran varlık kalemini oluşturduğu gibi, bir ölçü birimi öngörmemiştir. Muhasebeleştirme ilkelerinin bir işletmeye özgü koşullara uygulanmasında muhakeme yapılması gerekir.” denilmek suretiyle herhangi bir sınıflamaya tabi tutulmamıştır. TMS 16’nın tanımlar kısmında yer alan (a) bendindeki amaçlar çerçevesinde ve (b) bendindeki bir dönemden daha fazla kullanılma şartları dışında, bir işletmeye özgü koşullar uygulamasında muhakeme yapılmasını öngörmektedir.

Maddi Duran Varlığın muhasebeleştirilmesi ise standardın 7. paragrafında; “Bir maddi duran varlık kaleminin maliyeti, sadece aşağıdaki koşulların oluşması durumunda varlık olarak finansal tablolara yansıtılır:

a) Bu kalemle ilgili gelecekteki ekonomik yararların işletmeye aktarılmasının muhtemel olması ve

b) İlgili kalemin maliyetinin güvenilir bir şekilde ölçülebilmesi.”

şeklinde açıklanmıştır.

Bu durum bir maddi duran varlığın finansal tablolara yansıtılması için gelecekteki ekonomik yararların işletmeye aktarılması ve maliyetin güvenilir şekilde ölçülmesi şartının aranması da diğer olmazsa olmazlar olduğu görünmektedir. www.ozdogrular.com

Vergi kanunları açısından Maddi Duran Varlıklara baktığımızda Vergi Usul Kanunu’nun 269. maddesindeki gayrimenkullere karşılık geleceği müteakip maddelerde 273. maddede demirbaş eşyadan 274. maddede emtiadan bahisle TMS 16’nın tanımlar kısmına uyan ve 9. paragrafına  giren “Muhasebeleştirme ilkelerinin bir işletmeye özgü koşullara uygulanmasında muhakeme yapılması gerekir” ifadeleriyle muhakemenin doğru yapıldığı ve standardın 7’. paragrafındaki şartlara da uyan bir varlığın işletmenin aktifinde maddi duran varlık olarak durmasının bir sakıncası olmayacağı görüşünü benimsemek daha doğru olacağı kanaatindeyim.

Yani yıllardır Tek Düzen Muhasebe Planındaki Maddi Duran Varlıklar deyince; 250.ARAZİ VE ARSALAR,

251.YERALTI VE YERÜSTÜ DÜZENLERİ,

252.BİNALAR,

253.TESİS MAKİNE VE CİHAZLAR,

254.TAŞITLAR,

255.DEMİRBAŞLAR,

256.DİĞER MADDİ DURAN VARLIKLAR,

257.BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR,

258.YAPILMAKTA OLAN YATIRIMLAR,

259.VERİLEN AVANSLAR,

271.ARAMA GİDERLERİ,

272.HAZIRLIK VE GELİŞTİRME GİDERLERİ,

278.BİRİKMİŞ TÜKENME PAYLARI

akla gelmekte idi. Artık TMS’lerin muhasebe hayatımızda yer almaya başlayacağı bu zamanda genel standart kalıpların yıkılacağı düşünülmektedir. TMS 16’nın 37. Paragrafına göre; bir işletmenin faaliyetlerinde benzer özellik ve kullanıma sahip varlıkların gruplandırılması bir maddi duran varlık sınıfını oluşturur.

Aşağıdakiler farklı sınıflara örnek olarak sayılabilir:

a) Arazi;

b) Arazi ve binalar;

c) Makineler;

d) Gemiler;

e) Uçaklar;

f) Motorlu taşıtlar;      

g) Mobilya ve demirbaşlar ve

h) Ofis gereçleri.

TMS’lere ve TFRS’lere baktığımızda TMS 20 Devlet Bağışlarının Muhasebeleştirilmesi ve Devlet Yardımlarının Açıklanması başlığı altında bağışla ilgili iki yerde mevzu bahis olunmakla birlikte başka bir yerde zikredilmediği görülmektedir. Bunlar; TMS 16’nın 69. satırında “Bir maddi duran varlık kaleminin elden çıkarılması çeşitli yollarla (satış, finansal kiralama veya bağış) gerçekleşebilir.” denilmekte ve Finansal Raporlamaya İlişkin Kavramsal Çerçeve kısmında da Varlıklar tarifi yapılırken 4.14 numaralı kısımda örnek olarak bahsedilmektedir([1]). www.ozdogrular.com

III- ŞİRKETİN AKFİNE KAYITLI MADDİ DURAN VARLIĞIN BAĞIŞLANMASI

Maddi Duran Varlık Standardına (TMS 16) göre az öncede bahsedildiği gibi işletmelerin durumlarına göre çok çeşitli ve geniş yelpazede bir maddi duran varlık çeşitliliği söz konusu olacağı varsayımımızdır. Biz burada alışılmışın dışına çıkmadan şirketin aktifine kayıtlı olan arsa, bina, demirbaş veya makine gibi varlıkların bağışlanması üzerinde duracağız. Çünkü genel manada dernek ve vakıfların işine yarayacak olan varlıkların bu gibi varlıklar olduğu muhakeme edilebilmektedir. Şirketler bilindiği üzere 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’na (KVK) tabi ticari müesseselerdir. Şirketlerin vergisel muameleleri KVK tarafından icra edildiği bir gerçektir. Peki, bu şirketler bağış yaptıkları zaman KVK nasıl bir cevap vermektedir? Bağışlarla ilgili KVK’ ya baktığımızda “Diğer İndirimler” başlıklı 10. maddesinde; “Kurumlar vergisi matrahının tespitinde; kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından sırasıyla aşağıdaki indirimler yapılır:” denilerek, maddenin (c) ve (ç) bentlerinde ise aynen aşağıdaki hükümlere yer verilmiştir. www.ozdogrular.com

“c) Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere, Bakanlar Kurulu’nca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların toplamının o yıla ait kurum kazancının % 5'ine kadar olan kısmı.

ç) (c) bendinde sayılan kamu kurum ve kuruluşlarına bağışlanan okul, sağlık tesisi, 100 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) kapasitesinden az olmamak kaydıyla öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi ve bakım ve (6322 sayılı kanunun 36. maddesiyle değişen ibare; Yürürlük 15.06.2012) rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamı.”

Görüldüğü üzere (ç) bendine 16.06.2012 tarih ve 6322 sayılı Kanun ile birlikte ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesisler de indirimler kısmında yer almış bulunmakta ve daha önce var olan bu düzenleme 1999 yılında kaldırılmış ve ülkemizin normalleşmesi, demokratikleşmesi adına 13 yıl sonra tekrar indirimler kısmında yer almıştır.

Bağış eski adı hibe olarak bilinmekle beraber karşılıksız olması şarttır([2]).

Şirketin aktifinde kayıtlı olan bir arsa, bina, demirbaş veya tesis makinenin bağışlanma durumunun KVK’nın 10. maddesinin (c) ve (ç) bentleri çerçevesinde ele alınması gerekmektedir. www.ozdogrular.com

A- KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN İNCELENMESİ

Yukarıda da zikredildiği gibi KVK’nın (ç) bedinde sayılan; okul, sağlık tesisi, 100 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) kapasitesinden az olmamak kaydıyla öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi ve bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamının kurum kazancından indirimi mümkün bulunmaktadır.

Yani şirketin aktifinde kayıtlı bir arsa, arazi, bina, demirbaş veya tesis makinelerin şartlı olarak bağışlanırsa ki bu şart KVK’nın (ç) bendinde sayılan tesislerin kullanımı veya inşası için olmalı ve yapılacak bağışın vergi muafiyeti tanınan vakıf veya kamu yararına çalışan derneklere yapılması gereklidir. Gelir İdaresinin bununla ilgili özelgesi bulunmaktadır([3]). www.ozdogrular.com

Diğer  taraftan, 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 10.3.2.2.3. Kapsam dışında kalan bağış ve yardımlar bölümünde: “Okul, sağlık tesisi veya öğrenci yurduna ilişkin olarak yapılmış olsa dahi kamu idare ve kuruluşları dışında kalan kurum veya kuruluşlara yapılacak bağış ve yardımların vergi matrahının tespitinde indirim konusu yapılıp yapılamayacağı veya hangi limitler içinde yapılabileceği genel hükümler çerçevesinde değerlendirilecektir.” hükmü yer almaktadır.

Yani bu hükümden bizim anladığımız okul, sağlık tesisi veya öğrenci yurduna ilişkin olarak yapılacak olan Maddi Duran Varlık bağışların kurum kazancının %5’ine kadar olan kısmı indirilebilecektir. Yine KVK’nın 1 Seri No.lu Genel Tebliği’nin 10.3.2.2.1. Kapsam bölümünde; “Okul, sağlık tesisi, öğrenci yurdu, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi ve bakım ve rehabilitasyon merkezi yapımı veya bu tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan bağış ve yardımların (harcamaların) herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın kurum kazancından indirilebilmesi, bu bağış ve yardımların aşağıdaki kamu idare ve kuruluşlarına yapılması halinde mümkündür.

- Genel bütçeli idareler,

- Özel bütçeli idareler,

- İl özel idareleri,

- Belediyeler,

- Köyler.”

denilmektedir. Buradan anlaşılan yukarıda sayılan genel bütçeli idareler, özel bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyeler ve köyler dışında başka yerlere yapılan bağışlarda da kurum kazancının %5’ine kadar olan kısmı indirilebilecektir. Bu nasıl iştir? Kanunla verdiğin hakkı genel tebliğ ile sınırlama getireceksin. Burada KVK ile 1 Seri No.lu Genel Tebliğ bir tezat içindedir. Devlet kendine yapılan bağışlara tabiri caiz ise kıyak geçmekte, milletin yaptığı bağışa kota koymaktadır. Zaten konuyla ilgili muktezalara baktığımızda idarenin hep bu yönde karar verdiği anlaşılmaktadır.

Diğer bir konuda yapılan bağışın nasıl belgelendirileceği. Bu konuyla ilgili 1 Seri No.lu KVK Genel Tebliği’nin 10.3.2.2.4. Bağış ve yardımın belgelendirilmesi başlıklı bölümünde; “Ayni bağış ve yardımın, işletmenin aktifinden veya stokundan çekilerek bağışlanmış olması durumunda, mükelleflerin işletmeden çekip bağışladıkları değerler için fatura düzenlemesi; düzenlenen faturanın arka yüzüne faturada belirtilen değerlerin ilgili kamu kurum ve kuruluşu tarafından bağış veya yardım olarak alındığına ilişkin şerh konularak yetkili kimseler tarafından imzalanmış olması yeterlidir.” şeklinde açıklama yapılmıştır. www.ozdogrular.com

Burada dikkat edilecek başka bir husus da maddi duran varlığın değerinin tespitidir. Konuyla ilgili TMS 16’nın 32. Paragrafında yer alan; “Arazi ve binaların gerçeğe uygun değeri genellikle, piyasa koşullarındaki kanıtların mesleki yeterliliğe sahip değerleme uzmanları tarafından değerlendirilmesi sonucu saptanır. Maddi duran varlık kalemlerinin gerçeğe uygun değeri genellikle değerleme yoluyla belirlenmiş piyasa değerleridir.”  ifadelerinden, bağışlanacak Maddi Duran Varlığın değerinin, bir değerleme şirketi tarafından da objektif ölçütlere göre belirlenmesinin uygun olacağı anlaşılmaktadır.

Bağışın ne zamana kadar indirileceği konusu anılan Genel Tebliğin 10. bölümünde anlatıldığı gibi sadece bağışın yapıldığı yıl indirilebilecektir.

Bakanlar Kurulu’nca muafiyeti olmayan ve kamu yararına çalışma izni olmayan derneklerin ise söz konusu vergi indiriminden herhangi bir nasibi olmamakla beraber şirketler muafiyeti olmayan bir vakfa veya kamu yararına çalışma izni olmayan derneğe yapılan bağışlar kanunen kabul edilmeyen gider olacağı da ayrı bir meseledir. www.ozdogrular.com

B- KDV YÖNÜNDEN İNCELENMESİ

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu’nun;

— 1/1. maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

— 17/2-b maddesinde, genel ve katma bütçeli daireler, il özel idareleri, köyler, bunların teşkil ettikleri birlikler, üniversiteler, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, siyasi partiler ve sendikalar, kanunla kurulan veya tüzelkişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları, kamu menfaatine yararlı dernekler, tarımsal amaçlı kooperatifler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara bedelsiz olarak yapılan her türlü mal teslimi ve hizmet ifalarının KDV’den istisna olduğu vurgulanmaktadır.

Ayrıca KDV Kanunu’nun 30/a maddesinde, vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan KDV’nin indirilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Bu işlemlerle ilgili alış ve giderler dolayısıyla yüklendikleri vergileri indirim konusu yapamayacakları, bu vergilerin gelir ve kurumlar vergisi uygulamaları çerçevesinde işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabileceği belirtilmiştir([4]). www.ozdogrular.com

C- VAKFIN VEYA DERNEĞİN MADDİ DURAN VARLIĞIN BAĞIŞLANMASI ESNASINDA DÜZENLEYECEĞİ BELGELER

Vakıflar ve dernekler mevzuatına göre bağışlanan maddi duran varlığın taşınıp taşınamayacağına göre yapılacak işlemler farklıdır. Varlık, taşınmaz mal olduğu vakit;

Vakıflar: 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 12. maddesine göre “Vakıf yöneticileri, iktisap ettikleri veya değiştirdikleri taşınmaz malları tapuya tescil tarihinden itibaren bir ay içerisinde Genel Müdürlüğe bildirirler.” Bu bildirimi yaparken Ek–5 (Taşınmaz Mal Bildirimi) ile bildirmeleri gerekmektedir. www.ozdogrular.com

Dernekler: 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 22. maddesine göre Dernekler genel kurullarının yetki vermesi üzerine yönetim kurulu kararıyla taşınmaz mal satın alabilir veya taşınmaz mallarını satabilirler. Dernekler edindikleri taşınmazları, tapuya tescilinden itibaren bir ay içinde mülkî idare amirliğine bildirmekle yükümlüdürler.” Bu bildirimi yaparken Ek–26 Taşınmaz Mal Bildirimi ile bildirmeleri gerekmektedir. www.ozdogrular.com

Dernekler aynı zamanda ayni bağış makbuzunu da kesmesi gerekmektedir.

Vakıflar veya derneklerin, taşınabilen bir Maddi Duran Varlık bağış olarak aldıkları zaman bağlı bulundukları idarelere herhangi bir bildirim yapmaları gerekmemektedir.

III- SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Bu makalemizde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndaki TMS ile ilgili değişikliklere bir bakış yapılıp, TMS 16 çerçevesinde Maddi Duran Varlıklara nasıl bir bakış açısının olması gerektiği ve bu bakışın İşletmelerin durumlarına göre değişebileceğinin vurgusunun yanında,

— Şirketin aktifine kayıtlı olan bir Maddi Duran Varlığın TMS 16 açısından, aktifte yer alma şartları ve finansal tablolarda nasıl yer alması gerektiği,

— Şirket aktifinde kayıtlı olan Maddi Duran Varlığın bağışlanması ile ilgili hükümlerin KVK’nın 10. maddesinin (c) ve (ç) bentlerinde yer aldığı ve Kanun ile 1 Seri No.lu Genel Tebliğin bir çelişki içinde olduğu,

— Bakanlar Kurulu tarafından vergi muafiyeti tanınan vakıflarla kamu yararına çalışan derneklerin KVK 10/ç bendindeki bağışlarda adının geçtiği ama anılan Genel Tebliğde sadece kamu kurumlarına ayrıcalık verdiği, bunun adil bir durum olmadığı,

— KDV Kanunu yönünden bir sıkıntının olmadığı, KDV Kanunu’na göre istisna edildiği ancak alış ve giderler dolayısıyla yüklendikleri vergileri indirim konusu yapamayacakları, bu vergilerin gelir ve kurumlar vergisi uygulamaları çerçevesinde işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabileceği,

— Şirketlerin bağışı yaparken belge düzenin nasıl olması gerektiği,

— Vakıf ve derneklerin düzenlemesi gereken belgelerin ve yapması gereken bildirimlerin neler olduğu,

konuları işlenmiştir.

Erkan KAYMAZLAR*

E-Yaklaşım


*       SMMM, SPK Bağımsız Denetim Uzmanı
([1])  TMS 16 ile ilgili ayrıntılı biilgi için bkz. Serdal DAĞDEMİR, “Maddi Duran Varlıklara İlişkin TMS 16 ve VUK’da Yaralan Düzenlemeler-I-II”, Yaklaşım, Nisan-Mayıs 2008; Remzi ÖRTEN - Rıdvan BAYIRLI, “TMS 16: Maddi Duran Varlıklar Standardına Göre Amortisman Ayırma ve Muhasebe Uygulamaları-I-II”, Yaklaşım, Nisan-Mayıs 2007.

([2])  Ayrıntılı bilgi için bkz. Erkan KAYMAZLAR, “Dernekler Ödenen Aidat ve Bağışlar İade Alınabilir mi?”, E-Yaklaşım, Temmuz 2012.

([3])  23.02.2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 10-711 sayılı özelge.

([4])  24.10.2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.26.15.01-KDV-53-2/26-99 sayılı özelge.

 

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.