Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Limited İle Anonim Şirketlerde Yönetim Anlaşmazlıklarının Vergi Hukuku Açısından İrdelenmesi PDF Yazdır e-Posta
20 Ekim 2012
Image

I- GİRİŞ

Limited veya anonim şirket statüsündeki ticari işletmelerin yönetim ve karar yetkisini kullanan temsilciler arasında bazen ortaklığın bozulmasına yol açacak uyumsuzluklar meydana gelebilir. Bu durum, doğal olarak mali nitelikte ödevlerin yerine getirilmesini önleyebilir ve hatta, şirketin elde edebileceği kazanç fırsatlarının kaçırılmasına da neden olabilir.

Kaynağı ne olursa olsun, yönetimde doğan anlaşmazlıklar; ortağın görevden alınmasına, temsil yetkisinin sınırlandırılmasına, şirketten çıkarılmasına yol açabilir. www.ozdogrular.com

Bu tür eylemler, işletme faaliyetinde kaos yaratma riskini taşımaktadır ve doğal olarak, vergilendirmeye ilişkin sorumlulukların yerine getirilememesi olasılığı yüksektir.

Kanuni temsilcilerin aralarında yaşadıkları sorunların vergilendirme alanında doğuracağı yansımalardan;

Biri, vergi ve cezaların şirket varlığından tahsil edilememesi halinde, alacağın bu kişilerden tahsiline dönük “kişisel sorumluluk” uygulaması.

Diğeri ise, mali ödevlerin zamanında yerine getirilmemesine bağlı vergi ve ceza yükünün çözümünde “mücbir sebep halinin varlığı” ve olaya etkisidir.  www.ozdogrular.com

II- VERGİ HUKUKUNDA KANUNİ TEMSİLCİLERİN SORUMLULUK SINIRI

Hem Vergi Usul Kanunu’nda ve hem de Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da yer alan hükümlere göre, vergilendirmeye ilişkin ödevlerde ve borcun ödenmesi noktasında esas sorumluluk, “kanuni temsilci” sayılan ve şirket adına imza koymaya yetkili olarak yönetim görevini üstlenen kişilere aittir.

Bu kişiler, şirket ortağı veya dışarıdan tayin edilen müdür, müdürler ya da esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından atanmış pay sahibi olsun / olmasın yönetim kurulu üyeleri olabilir.

Vergi Usul Kanunu’nda, tüzel kişiye düşen “kanuni” ödevlerin yerine getirilmesinde temsil yetkisine sahip olanın sorumlu olduğu açıkça ifade edildiği gibi, ayrıca şirketten tamamen veya kısmen alınamayan “vergi ve buna bağlı alacakların” da sözü edilen kişinin varlığından tahsil edileceğinin hükme bağlandığını görmekteyiz (VUK md. 10).

AATUHK’ da mükerrer 35. maddede yer alan düzenleme çerçevesinde de, VUK’daki hükme benzer nitelikte olmak üzere, tahsili gereken vergi ve cezalardan doğan sorumluluk ikili ayrımda değerlendirilmektedir;

— Önce, asıl borçlu firmanın takip edilmesi,

— İkinci sırada, kanuni temsilcinin malvarlığından tahsilatın sağlanması.

Hissedar olsun ya da olmasın, uyuşmazlığa düşen yönetici tarafların ortaklığın yönetiminde uğradıkları hak kayıplarını hukuk kurumları nezdinde yeniden kazanma çabaları ve dava sürecinin uzun zaman alması, hem temsilcinin yetkisizliğinin tartışılmasına ve hem de çok haklı/sağlıklı olmayacak biçimde vergi/ceza uygulamasına zemin hazırlayabilir.

A- YETKİSİZ SORUMLULUK OLAMAZ

Yönetim yetkisinin, kişinin rızası dışında, hatta bilgisi bile olmaksızın ve yasal bir gerekçeye dayanılarak, elinden alınması imkan dahilindedir (TTK md. 369 ve 630).

Bu tür bir olay, daha önce kanuni temsilci sıfatını kazanmış ve fakat sonradan herhangi bir sebeple yetkisiz kılınmış kişinin sorumluluğunu elbette etkiler.

Sözü edilen durumda, yönetim yetkisini kaybetmiş bir eski kanuni temsilciden, gelecekte Kamu Tahsilat Yasası’nın mükerrer 35. maddesi çerçevesinde, şirketten tahsil olanağı bulunmayan amme alacağının istenmesinin hukuka uygunluğu tartışmalıdır.

Çünkü, bir yandan Türk Ticaret Kanunu’ndaki sorumluluğu tayin eden hükümleri, diğer yandan, AATUH Yasa’nın Seri A-1 No.lu Tebliği’ndeki idari değerlendirmeler, kanuni temsilcilere mutlak sonsuz yükümlülük getirmemekte, “kişinin kontrolü dahilinde ve yetkili oldukları dönemleriyle” sınırlı sorumluluk aranmaktadır (TTK md. 553/3. bent, 6183 sayılı Yasa Seri A-1 No.lu Tebliği).

Ancak, Tahsilat Yasası’nda sınırlı sorumluluğu aşan ve yaygınlaştıran bir hüküm varsa da, bu özel hal, amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda farklı kişilerin yönetici olmalarıdır. Sözü edilenler, amme alacağının ödenmesi bakımından müşterek ve müteselsil sorumluluk taşımaktadırlar.

Netice itibariyle, şirkette karar alma sürecine katılmaktan ve faaliyetleri idare etmekten uzaklaştırılan, işletmenin kanuni defter ve belgelerinde inceleme yapmak fırsatını bulamayan yönetici kişinin, beyannamelerin zamanında verilmemesi ve vergilerin tahakkuk ettirilmemesinden veya hesaplanan verginin süresinde ödenmemiş olmasından dolayı sorumluluğundan söz edilemeyeceği düşüncesindeyiz. www.ozdogrular.com

B- YÖNETİM BOŞLUĞUNDA DOĞAN VERGİ VE CEZALARDA MÜCBİR SEBEPTEN YARARLANILABİLİR Mİ?

Vergi hukukumuz, bir amme alacağının oluşumuna ilişkin “tahakkuk” aşamasını öne çıkararak, mücbir sebep gerekçeli mali işlemlerin sürelerini işletmemek suretiyle olağan şartlarda kesilebilecek cezaların uygulanmasından kaçınmıştır (VUK md. 373). Diğer bir deyişle, mücbir sebep olmasaydı, mükellefin vergi beyannamelerini süresinde vermemesi nedeniyle, idare gecikmiş beyan ve tahakkuka bağlı vergi ve ceza isteyecekti.

Buna karşın, kesinleşen ve Hazine’ye ait alacağın rızaen/cebren “tahsili” noktasında ödemeyi geciktiren durumlardan sadece birini kabul etmiş, aksi yönde yargı kararlarına rağmen, diğer mazeretleri dikkate almamıştır. 

Nitekim, yalnızca tahakkuku etkileyen bir mücbir sebebin varolması şartıyla, borcun normal vadesi geçmiş bile olsa, ödeme yasal süre dışında yapılabilmekte, gecikme zammı uygulanmamaktadır.

“Yönetimde uyumsuzluk” vergi ödevlerinin yerine getirilmesini önleyecek derecede kötüleşmişse, davanın görüldüğü zaman aralığında mali idarenin saldığı vergiler ve kestiği cezalar şirketten istenebilir mi? Ya da bu olgu, mücbir sebep gerekçeli bir talep yaratır mı? www.ozdogrular.com

Örneğin, bu süreçte, verilmesi gereken kurumlar vergisi, geçici vergi, katma değer vergisi, özel tüketim vergisi vs. diğer beyannamelerin, kanuni süresinde vergi dairesine intikal ettirilmemesi, idareye, takdiren matrah tayin edilmesi ve re’sen vergi tarhedilmesi yolunu açmaktadır.

Vergi idaresinin, işletmelerin iç sorunlarını dikkate alarak firmaya özel işlem yapmayacakları bilinmekle beraber, yönetim boşluğu hukuki açıdan geçerli hak doğurabilir. Olayın yargıya taşınması ya da uzlaşma yolunun tercihinde, belirtilen durumun göz önünde bulundurulması ihtimali vardır!

Zira, şartlar uygun düştüğü takdirde, mücbir sebeplerin bir kısmının sıralandığı VUK’un 13. maddesinde sayılanlar dışında da, söze konu maddedeki “…gibi haller” sözcüğünden hareketle, olaya özgü yeni gerekçeler oluşturmak mümkündür.

Bu halde, dayanağı ve kanıtı sağlıklı bulunmayan vergi ve cezaların mümkün olan en aşağı tutarlara çekilmesi imkanı temin edilebilir!

III- SONUÇ

Amme alacağının tahakkuku ve tahsili aşamalarında, işletme üst düzey yetkililerinin temsil ve sorumluluklarının kimi durumlarda hukuk dışı veya haklı gerekçelerle kısıtlanması ya da ellerinden alınması, vergilendirmeyi de etkilemektedir.

6183 sayılı Yasa doğrultusunda, amme alacağının şirket varlığından kısmen veya tamamen alınamaması halinde, yönetim yetkisini kullanamayan kişiden tahsiline girişmek, hukuken mümkün olmayabilir. www.ozdogrular.com

Öte yandan, yönetim boşluğu, vergi ödevlerinin zamanında yerine getirilmesini önlediği için mali idarenin vergi ve ceza uygulamasına yol açabilir. Bu durumda, idarenin işlemlerine karşın mükellefin savunma arayışında, yönetim kademesinde doğan sorunların mücbir sebebe dayalı hak ve fayda yaratması olasılığı yüksektir.


Yakup TOKAT*

Yaklaşım

*  Vergi Başmüfettişi (E. Baş Hesap Uzmanı)

 

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.