Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Serbest Bölgelerde Üretim Faaliyetinde Bulunan Firmalara Sağlanan Teşvikler Birer Tuzak mı? PDF Yazdır e-Posta
25 Ekim 2012
Image

I- GİRİŞ

Türkiye genelinde serbest bölgelerde faaliyette bulunan ve “gelir vergisi stopajı teşviki”nden faydalanan firmalarda Çalışma Bakanlığı İş Müfettişleri tarafından incelemeler yapılmaktadır. İncelenen konu; üretici firmaların yıllık imal ettikleri ürünlerin %85’lik kısmını ihraç etmeleri halinde; çalışan işçilere ödenen ücretler üzerinden tevkif edilen vergilerin işçilere geri ödenmesi gerektiği ileri sürülerek, bu paralar firmalardan talep edilmekte, bir çok firma bu nedenle yargıya gitmektedir.

Yazımızın başlığı her ne kadar “Serbest Bölgede İmalat Faaliyetinde Bulunan Firmalar” denilmekte ise de yurt içinde faaliyet gösterip, teşvik belgesi kapsamında “gelir vergisi stopaj istisnası” ndan yararlanan yatırımcılar içinde aynı tehlike bulunmaktadır. www.ozdogrular.com

2012/3305 sayılı “Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar”(1) 15.06.2012 tarihinde kabul edilerek yürürlüğe girmiştir.

Karar’da teşvik edilecek bölgeler, sektörler ve öngörülen teşvik unsurları belirtilmiştir.

Adı geçen Karar’da; 6. bölge için getirilen teşvik unsurlarından birisi “Gelir Vergisi Stopaj Desteği”dir.

Kararın 14. maddesinde “Gelir Vergisi Stopajı Desteği” ile ilgili olarak şöyle denilmektedir;

“… Bu Karar uyarınca 6. bölge için düzenlenen teşvik belgeleri kapsamında gerçekleştirilecek yatırımlarla sağlanan ilave istihdam için, belgede kayıtlı istihdam sayısını aşmamak kaydıyla, işçilerin ücretlerinin asgari ücrete tekabül eden kısmı üzerinden hesaplanan gelir vergisi, yatırımın kısmen veya tamamen faaliyete geçtiği tarihten itibaren on yıl süreyle verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden terkin edilir..”

denilmektedir. www.ozdogrular.com

Konuyla ilgili olarak 283 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği yayımlanmıştır. Adı geçen Genel Tebliğ’de; gelir vegisi stopajı ile ilgili olarak yapılan açıklamalarda; (4.4. Uygulamadan yararlanacak mükellefler) bölümünde, gelir vergisi stopajı teşvikinden;

— Ekonomi Bakanlığı tarafından düzenlenen yatırım teşvik belgesine sahip olan,

— Tebliğ’in 4.3. numaralı bölümünde yer verilen iller ve ilçelerde gerçekleştirilen yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlayan,

— Ücret ödemeleri üzerinden gelir vergisi stopajı yaparak muhtasar beyanname vermek zorunda olan,

— 2012/3305 sayılı bakanlar kurulu kararında aranılan şartları topluca taşıyan mükellefler yararlanacaktır.

Görüldüğü üzere Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde, “gelir vergisi stopaj istisnasından” işçilerin değil, yatırımcının yararlanacağını açıkça ifade edilmiştir.

Yazımızın aşağıdaki bölümlerinde açıklanacağı üzere, serbest bölgelerde imalat faaliyetinde bulunan firmalardaki işçilere yapılan ücret ödemeleri üzerinden tevkif edilen vergilerin vergi dışı kalmasıyla, yurt içinde yapılan ve teşvik belgesine bağlı yatırımlarda ilave istihdam edilen işçilere yapılan ücret ödemeleri üzerinden yapılan gelir vergisi tevkifatlarının vergi dışı kalmasının şartları farklı olmaktadır.

A- YASAL MEVZUAT

3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu’nun geçici 3. maddesinin ikinci fıkrası, 11.11.2008 tarih ve 5810 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu ile Gümrük Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 7. maddesiyle 01.01.2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere değiştirilmiştir. www.ozdogrular.com

3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanun’un geçici 3. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi aynen aşağıdaki gibidir;

“… b) Bu bölgelerde üretilen ürünlerin FOB bedelinin en az %85’ini yurt dışına ihraç eden mükelleflerin istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler gelir vergisinden müstesnadır. Bu oranı %50’ye kadar indirmeye ve kanuni seviyesine kadar yükseltmeye Bakanlar Kurulu Yetkilidir...

c)…

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir..”

Maliye Bakanlığı bu yetkisine kullanarak (1) Seri No.lu Serbest Bölgeler Kanunu Genel Tebliği’ni yayımlamıştır(2).

Adı geçen Genel Tebliğ’de;

“…3.Gelir Vergisi İstisnası Uygulaması,

3.1. Üretilen ürünlerin Fob Bedeli;

3218 sayılı Kanun’un geçici 3. maddesi uyarınca, 01.01.2009 tarihinden geçerli olmak üzere, serbest bölgelerde faaliyette bulunan mükellefler tarafından bölgelerde üretilen ürünlerin toplam FOB bedelinin en az % 85’inin yurt dışına ihraç edilmesi kaydıyla, istihdam edilen personele ödenen ücretler gelir vergisinden istisna edilmiştir.

3.4. Muhtasar Beyannamenin Verilmesi ve Tecil- Terkin Uygulaması;

İstisna kapsamında değerlendirilen ücretler üzerinden hesaplanan gelir vergisi, muhtasar beyanname ile genel hükümlere uygun olarak beyan edilecektir…”

denilmektedir. www.ozdogrular.com

B- GELİR VERGİSİ İSTİSNASI NEDİR?

Yazımızın yukarıdaki bölümünde de belirtildiği gibi, (1) Sayılı 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu Genel Tebliği’nde gelir vergisi istisnası düzenlenmiştir. Serbest bölgede faaliyet gösteren imalatçı firmalarda çalışan işçilere yapılan aylık ücret ödemeleri üzerinden tevkif edilen vergiler aylık muhtasar beyanname ile beyan edilmekte, vergi dairesi tevkif edilen vergileri müracaat üzerine tecil etmektedir. Dönem sonunda Yasa’da öngörülen şartların gerçekleşmesi halinde (imalatçı firmaların imal ettikleri ürünlerin %85’ini ihraç etmeleri halinde) vergi dairesi yıl içinde aylar itibariyle tecil ettiği vergileri terkin ederek imalatçı firmadan bu vergileri almamaktadır.

Vergi dairesi tarafından terkin edilerek üretici firmadan alınmayan bu vergiler yatırımcının yatırım maliyetini azaltıcı bir teşvik olmaktadır. Hazine, hakkı olan bu vergiyi yatırım maliyetinin düşürülmesi için almamaktadır. Nitekim, Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan (1), (2) ve (4) Seri No.lu Yatırımların ve İstihdamın Teşviki Tebliğlerinde konu ile ilgili olarak aynen şöyle denilmektedir.

“… 4. Sağlanan Teşvik Tutarının belirlenmesi;

Teşvik uygulamasıyla, teşvik kapsamında değerlendirilecek işçiler dolayısıyla hesaplanacak gelir vergisinin tamamının ve bir kısmının, verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden gelir vergisinden terkin edilmesi suretiyle istihdam üzerindeki yükün (istihdamın işverene maliyetinin) azaltılması amaçlanmıştır.” (2 Seri No.lu Tebliğ).

“… 6. Sağlanan Teşvik Tutarının Belirlenmesi;

Daha öncede belirtildiği üzere, yeni istihdam sağlayan işverenlerin, bu istihdam nedeniyle hesaplanacak gelir vergisinin tamamının veya bir kısmının, verecekleri muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden gelir vergisinden terkin edilmesi suretiyle istihdam üzerindeki yükün (istihdamın işverene maliyetinin) azaltılması amaçlanmıştır.” (1 Seri No.lu Tebliğ)

(4) Seri No.lu Tebliğ’de de aynı ifadelere yer verilmiştir. www.ozdogrular.com

Görüldüğü üzere Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan üç ayrı tebliğde aynı vurgu yapılmıştır.

İş müfettişleri tarafından konunun eleştirilmesi üzerine konu hakkında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (İş Teftiş Kurulu Başkanlığı) tarafından Ekonomi Bakanlığı (Serbest Bölgeler, Yurt Dışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürlüğü’ne serbest bölgede imalat faaliyetinde çalışan işçilerden kesilen vergilerin işçilere ödenip, ödenmeyeceği konusu sorulmuş, Serbest Bölgelerle ilgili mevzuatı düzenleyen Bakanlık tarafından verilen cevapta; “işçi ücretlerinden kesilen vergilerin, işçilere ödenmesinin mümkün olmadığı” belirtilmiştir(3).

Yine aynı konu bu defa Ekonomi Bakanlığı tarafından Maliye Bakanlığı’nın görüşü sorulmuş, verilen cevapta(4);

“… 2.tahakkuktan terkin uygulamasının bir sonucu olarak tahakkuk ettirilecek işveren tarafından ödenmesi gereken vergi tutarının bir kısmından yine işveren lehine vazgeçildiğinin açık olduğu...”

denilmiştir.

Teşvik mevzuatını düzenleyen ve uygulayan her iki bakanlık aynı görüşü paylaşmaktadır. Yani işçilerden kesilen verginin işçinin hakkı olarak işçiye ödenmeyeceği, aksine işçiden kesilen verginin hazine payı olarak yatırımcı lehine feragat edileceği gerçeği ortaya çıkmaktadır.

3218 sayılı SBK’nın geçici 3. maddesinin ikinci fıkrasının değiştirilesi ile ilgili madde gerekçesinde; aynen şöyle denilmektedir; “..3218 sayılı Kanun’un geçici 3. maddesinin ikinci fıkrası değiştirilerek, 2008 yılı sonu itibariyle serbest bölgelerde çalışanlar için sağlanan gelir vergisi muafiyetinin kalkacak olması nedeniyle özellikle üretici firmalarda yaşanan sıkıntıların giderilmesi ve bölgelere üretici ihracatçı firmaların çekilmesi amacıyla, bu muafiyetin üreticiler için Avrupa birliğine üyelik tarihine kadar devam ettirilmesi amaçlanmıştır.”

Madde gerekçesinden de açıkça anlaşılacağı üzere, serbest bölgede çalışan işçilere yapılan ücret ödemeleri üzerinden kesilen vergilerin, üretici firmalara verilmiş bir teşvik olduğu gayet açıktır. www.ozdogrular.com

C- OLAYIN VERGİLEME TEKNİĞİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Ücretlerin vergilendirilmesinde bazı ücretler, tamamen vergi dışı tutulmuştur. Örneğin; Gelir Vergisi Kanunu’nun 23. maddesinde sayılan ücret ödemeleri vergiden istisna edilmiştir. Örneğin, GVK’nın 23/3. maddesinde; “Toprak altı işletmesi halinde bulunan madenlerde cevher istihsali ve bununla ilgili diğer bütün işlerde çalışanların münhasıran yer altında çalıştıkları zamanlara ait ücretleri vergiden istisnadır.”

Bu işçilere ödenen ücretler üzerinden vergi alınmaz. Eğer işveren bu ücret ödemesi üzerinden herhangi bir şekilde vergi kesmiş ise, kesilen vergi işçinin hakkıdır. Bu hatanın düzeltilmesi istenir hatalı kesilen vergi işçiye iadesi sağlanır.. Burada yapılan işlemde hazine payından bahsedemeyiz. Bu tamamen işçinin hakkıdır.

Bizim olayımızda, serbest bölgede üretim yapan firmada çalışan işçiye ödenen ücretler vergiye tabi tutularak vergi hesaplanıp, ücret bordrosu düzenlenip vergiler hesaplandıktan sonra muhtasar beyanname ile vergiler vergi dairesine beyan edilmektedir. Vergi dairesi muhtasar beyanname ile beyan edilen vergileri tahakkuk ettirerek işverene borçlu duruma sokmaktadır.

Görüldüğü üzere GVK’nın 23. maddesindeki ücret istisnaları ile olayımızdaki gelir vergisi stopajı olayı farklı olmaktadır. www.ozdogrular.com

Bizim olayımızda; işçiye yapılan ücret ödemesi üzerinden vergi hesaplanarak muhtasar beyanname ile vergi dairesine beyan edilmesiyle, işçi ile kesilen verginin bağı kopmaktadır. Verginin kesilip muhtasar beyanname ile beyan edilmesiyle kesilen vergi Hazine payı olmaktadır. Devlet bu hakkından yatırımcıyı teşvik için yatırımcı lehine feragat etmektedir (tahsilinden vazgeçmektedir).

Bu iki olayı birbirine karıştırmamak lazımdır. Maalesef iş müfettişleri bu iki olayı birbirine karıştırmaktadırlar. İş müfettişlerinin mantığı;

“Gelir vergisi işçi ücretleri üzerinden kesilmiştir, devlet tarafından alınmayan bu vergi de işçinin ücretinden kesildiği için, işçinin hakkı olarak işçiye geri ödenmesi gerekir.”

olmaktadır.

Olayı bir de şu açıdan değerlendirmek gerekmektedir; iş müfettişleri tarafından ifade edildiği gibi, bu vergiler işçilere ödenecek ise, niçin yatırımcı olarak büyük sıkıntılara girip, üretimin %85’ni ihraç edeceğim diye firmalar sıkıntı içine girsin?

Ayrıca, eğer bu vergiler işçilere ödenecekse yatırımcı olarak bunda yatırımcının nasıl bir çıkarı olmaktadır? Örneğin, 1.000 Lira tutarındaki vergiyi işçiye ödemekle, devlete ödemek arasında yük açısından yatırımcı için bir fark bulunmamaktadır. Aynı tutar para her iki halde de yatırımcı firmadan çıkacaktır. Bu durumda yatırımcıya teşvikten bahsedilemeyecektir.

Öte yandan firma olarak üretimin % 85’ini ihraç edemez ise, işçiye yapılan ücret ödemesi üzerinden kesilerek vergi dairesi tarafından terkin edilen vergiler faizi ile birlikte devlete geri ödenecektir. İş müfettişinin görüşüne göre ihracat şartının gerçekleşmesi halinde kesilen vergiler işçiye ödenecek, şartın gerçekleşmemesi halinde kesilen vergiler firma tarafından cezalı olarak devlete geri ödenecektir. Böyle bir uygulamanın ne vergi mantığı ile ve ne de hak ve hukukla bir ilgisi olduğu söylenebilir. www.ozdogrular.com

II- SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

İş müfettişleri tarafından Türkiye çapında bize göre haksız olarak yürütülmekte olan bu tür incelemelerin durdurularak, gerek yatırımcı ve gerekse imalatçı firmalara gereksiz yere mahkemelerle uğraştırılmayıp firmaların morallerinin bozulmasına meydan verilmemelidir. Bu Konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından, yapılan hatanın düzeltileceğini umuyor ve diliyoruz.

Mesut ÇIRAK*

Yaklaşım

*           YMM (E. Baş Hesap Uzmanı)

(1)         19.06.2012 tarih ve 28328 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(2)         12.03.2009 tarih ve 27167 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(3)         24.05.2012 tarih ve B.19.0.SGB.0.03.01./M-17 sayılı Yazı.

(4)         09.07.2010 tarih ve B.19.4.SBÖ.54.00-1055 sayılı Yazı.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.