Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Çiftçilere Yapılan Ödemelerin Tevsik Zorunluluğu Kapsamında Değerlendirilmesi PDF Yazdır e-Posta
26 Ekim 2012
Image

I- GİRİŞ

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) mükerrer 257. maddesi ile kayıtdışı ekonomiyle mücadele ve kayıt ve belge düzeninin sağlıklı bir biçimde işleyebilmesi amacıyla Maliye Bakanlığı’na, mükelleflere, muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme konusunda yetki verilmiştir.

Çiftçilerden alınan ürün bedellerine ilişkin yapılan ödemelerin ise banka ve benzeri finans kurumları veya PTT aracılığıyla yapılmasının her zaman mümkün olmadığı görülmektedir. Nitekim, bazen çiftçilere ödemelerin tarlada ürün tesliminde yapılması ya da çiftçilerin bazen ürün bedellerini sadece nakit olarak kabul etmeleri, bazen de işletmelerin çok sayıda çiftçiden alım yapmaları durumunda prosedürden kaçınmak amacıyla bu uygulamaya başvurdukları görülmektedir. www.ozdogrular.com

Diğer yandan, firmaların da çiftçilerden yaptıkları alımlar dolayısıyla yapacakları ödemelerin tevsik zorunluluğu kapsamında olup olmadığı hususunda kararsız kaldıkları ve mukteza alma yoluna başvurdukları görülmektedir. Bu bağlamda, çalışmamızda tevsik zorunluluğu uygulamasının her çiftçiye yapılan ödeme için geçerli olup olmadığı hususu tartışılacaktır. www.ozdogrular.com

II- ÇİFTÇİLERİN VERGİLENDİRİLME USULLERİ

Çiftçilerin zirai faaliyetle uğraşmaları sonucu elde ettikleri kazanca zirai kazanç denmektedir. Zirai kazanç elde eden çiftçilerin vergilendirilmesinde ana rejim, gerçek usulde vergilendirmedir. Gerçek usulde vergilendirmeye ilişkin esaslar 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 53. maddesinde açıklanmıştır. Ana hatlarıyla madde hükmüne bakılacak olursa; 54. maddede yazılı işletme büyüklüğü ölçülerini aşan çiftçiler ile bir biçerdövere veya bu mahiyetteki bir motorlu araca veya 10 yaşına kadar 2’den fazla traktöre sahip olan çiftçilerin kazançları gerçek usulde (zirai işletme hesabı veya diledikleri takdirde bilanço esasına göre) tespit olunarak vergilendirileceği, kazançları gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçilerin bu kazançları için beyanname vermeyeceği hükmedilmiştir.

VUK’un 173. maddesinin 1. fıkrası hükmü uyarınca, gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçilerin defter tutma yükümlülüğü de bulunmamaktadır.

VUK’un “Fatura Kullanma Mecburiyeti” başlıklı 232. maddesinde; birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin,

1. Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara,

2. Serbest meslek erbabına,

3. Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara,

4. Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere,

5. Vergiden muaf esnafa

sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunların da fatura istemek ve almak mecburiyetinde oldukları belirtilmiştir.

VUK’un “Müstahsil Makbuzu” başlıklı 235. maddesinde ise; birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerin ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilerden satın aldıkları malların bedelini ödedikleri sırada iki nüsha makbuz tanzim etmeye ve bunlardan birini imzalayarak satıcı çiftçiye vermeye ve diğerini ona imzalatarak almaya mecbur oldukları açıklanmıştır. www.ozdogrular.com

III- TEVSİK ZORUNLULUĞUNA İLİŞKİN MEVZUAT DÜZENLEMELERİ

VUK’un mükerrer 257. maddesinin 2. fıkrasında Maliye Bakanlığı’nın mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme konusunda yetkili olduğu hükmü yer almaktadır. www.ozdogrular.com

VUK’un mükerrer 355. maddesine göre tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğuna uymayan mükelleflerden her birine, her bir işlem için bu maddeye göre uygulanan cezalardan az olmamak üzere işleme konu tutarın % 5’i nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilecek, bu şekilde ceza kesilen mükellefler hakkında üçüncü fıkra hükmü uygulanmayacak(1), ancak, bu fıkra uyarınca bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı 800.000 TL’yi geçemeyecektir(2).

Maliye Bakanlığı tevsik zorunluluğu uygulamasına yönelik olarak mükerrer 257. madde ile kendisine verilen düzenleme yapma yetkisine dayanarak, tahsilat ve ödemelere ilişkin tevsik zorunluluğunun kapsamı, işlem tutarı, başlangıç tarihleri ve uygulanma esaslarını; 320, 323, 324, 332, 337 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile 268 Sıra No.lu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliği ve 1 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu sirküleri ile düzenlemiştir.

320 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde; tevsik zorunluluğu uygulaması ile ticari işlemler ve finansal hareketlerin taraflarının izlenmesi ve vergiyi doğuran olayların mali kurumların kayıt ve belgeleri yardımıyla tespit edilmesinin amaçlandığı ifade edilmiştir. Mezkur Tebliğe göre; birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenler, defter tutmak zorunda olan çiftçiler, serbest meslek erbabı ile vergiden muaf esnafın kendi aralarında yapacakları ticari işlemleri ile nihai tüketicilerden (Türkiye’de mukim olmayan yabancılar hariç) mal veya hizmet bedeli olarak yapacakları 5.000 TL’yi aşan tahsilat ve ödemelerin 01.08.2003 tarihinden itibaren banka veya özel finans kurumları aracı kılınarak yapılması ve bu kurumlarca düzenlenen dekont veya hesap bildirim cetvelleri ile tevsiki zorunludur. Tespit edilen tutarın altında kalan tahsilat veya ödemelerin banka veya özel finans kurumları aracılığıyla yapılması ise ihtiyaridir. Tespit edilen tutarın üzerinde kalan işlemlerin tevsik zorunluluğundan kaçınmak amacıyla parçalara ayrılması kabul edilmeyecek, aynı günde aynı kişi veya kurumlarla yapılan işlemler ise tek bir ödeme veya tahsilat kabul edilecektir. Tevsik zorunluluğu kapsamına giren kişiler ile nihai tüketicilerin genel ve katma bütçeli(3) idareler ile döner sermaye işletmelerine yapacakları ödeme veya tahsilat işlemlerinin banka veya özel finans kurumlarınca düzenlenen belgelerle tevsiki zorunlu bulunmamaktadır.

323 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile tevsik zorunluluğu kapsamındaki işlemlere ilişkin limit 10.000 TL’ye yükseltilmiştir. Buna göre; toplam tutarı 10.000 TL’yi aşan her türlü mal ve hizmet bedeli, avans, depozito, pey akçesi gibi ödeme veya tahsilatlar tevsik zorunluluğu kapsamındadır. Söz konusu Tebliğ ile Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü (PTT) aracılığıyla yapılacak tahsilat ve ödemeler de tevsik kapsamına alınmıştır. Diğer yandan havale, çek(4), kredi kartı ve senet gibi bankacılık araçları kullanılarak yapılan ödemeler ve tahsilatlar karşılığında dekont veya hesap bildirim cetvelleri düzenlendiğinden söz konusu ödeme araçları ile yapılan ödemelerde tevsik zorunluluğuna uyulduğu kabul edilecektir. Tebliğ’e göre banka ve özel finans kurumlarının internet şubeleri üzerinden yapılan işlemler de aynı kapsamdadır. Tevsik zorunluluğu kapsamına giren kişiler ile nihai tüketicilerin genel ve katma bütçeli idareler ile döner sermaye işletmelerine yapacakları ödeme veya tahsilat işlemlerine ilave olarak sermaye piyasası aracı kurumlarında, yetkili döviz müesseselerinde, noterlerde, tapu idarelerinde yapılan işlemler de ilave edilmiştir. Buna göre söz konu kurum, kuruluş ve işletmeler ile yapılan işlemlere konu ödeme ve tahsilatların belirtilen kurumlar aracı kılınarak yapılması zorunlu bulunmamaktadır. Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesinde yer alan hükme göre mükerrer 257. madde ile getirilen zorunluluklara uymayan mükelleflere her bir işlem için usulsüzlük cezası kesilecektir. Mükellefler arası ticari işlemlerde birinin tahsilatı diğerinin ödemesi olacağından özel usulsüzlük cezasının her iki mükellef için de ayrı ayrı uygulanması gerekmektedir.

324 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de uygulamada duraksamaya neden olan bazı konularda açıklamada bulunulmuştur. Buna göre, vadeli işlemlerde tevsik kapsamında olan mal ve hizmet bedelinin 10.000 TL’yi aşması yeterli olacaktır. Bir başka ifadeyle faturada gösterilen meblağın tevsik kapsamındaki tutarı aşması yeterlidir. Bu bedelin farklı tarihlerde ödenmesi durumunda her bir ödemenin tahsilat ve ödemenin yapılacağı kurumlardan geçirilmesi gerekecektir. www.ozdogrular.com

332 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 323 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 10.000 TL olarak belirlenen had 8.000 TL’ye indirilmiştir. Diğer yandan söz konusu Tebliğ ile Genel ve Katma Bütçeli İdareler, İl Özel İdareleri, Belediyeler ile bunların teşkil ettikleri birlikler, Kanunla kurulan diğer kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan ve işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşlar veya bunlara ait veya tabi diğer müesseseler tarafından yapılan ihale işlemlerine ilişkin yatırılması gereken teminat tutarları belirtilen limiti aşsa bile bunlara ilişkin ödeme ve tahsilatların; banka, özel finans kurumları veya PTT aracı kılınarak yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır.

337 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile tevsik zorunluluğuna uymayan mükelleflere kesilecek özel usulsüzlük cezasında mükerrer 355. maddenin 3. fıkrasında yer alan katlamalı ceza uygulamasının dikkate alınmayacağı ifade edilmiştir.

Diğer yandan 268 Sıra No.lu Gelir Vergi Kanunu Genel Tebliği ile işyeri ve konut kiralama işlemlerine ilişkin yapılacak tahsilat ve ödemelerin banka veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsikine ilişkin zorunluluk getirilmiş, buna göre konutlarda, her bir konut için aylık 500 TL ve üzerinde kira geliri elde edenlerin, işyerlerinde, işyerini kiraya verenler ile kiracıların kiraya ilişkin tahsilat ve ödemelerinin 01.11.2008 tarihinden itibaren banka veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunluluğu getirilmiştir. www.ozdogrular.com

IV- KONUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ

Yukarıda yer alan mevzuat düzenlemeleri göz önünde bulundurulduğunda, 8.000 TL’yi aşan ödeme veya tahsilatlarda tevsik zorunluluğu kapsamında olanlar tek tek belirtilirken, defter tutmak zorunda olan çiftçilere de yer verilerek uygulama kapsamına dahil edilmiş, defter tutmak zorunda olmayan çiftçiler ise kapsama dahil edilmemiştir. Dolayısıyla, belirtilen kişi ve kurumların sadece kendi aralarında yapacakları ticari işlemler ve nihai tüketicilerle yapacakları nihai işlemler tevsik zorunluluğu kapsamında bulunmakta, bu bağlamda bu kişilerin defter tutmak zorunda olmayan çiftçilerden yapacakları işlemler bu kapsamda bulunmamaktadır.

Nitekim konu hakkında Vergi İdaresi’nin görüşü de bu yöndedir.

“01.08.2003 tarih ve 25186 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 323 sıra numaralı Vergi Usûl Kanunu Genel Tebliği’nin “Tevsik Zorunluluğunun Kapsamı” başlıklı 1. bölümünde; “Tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu kapsamına; birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenler, defter tutmak zorunda olan çiftçiler, serbest meslek erbabı ile vergiden muaf esnafın kendi aralarında yapacakları ticari işlemleri ile nihai tüketicilerden (Türkiye’de mukim olmayan yabancılar hariç) mal veya hizmet bedeli olarak yapacakları tahsilat ve ödemeleri girmektedir.” açıklaması yapılmış ve defter tutmak zorunda olmayan çiftçiler kapsama dahil edilmemiştir. www.ozdogrular.com

Buna göre; defter tutmak zorunda olmayan çiftçilerden müstahsil makbuzu düzenleyerek yapılan zeytin alımlarına ait ödemelerin limite bakılmaksızın banka, özel finans kurumları veya posta idareleri aracı kılınarak yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır.”(5)

V- SONUÇ

Yukarıda yer alan yasal açıklamalardan görüleceği üzere, tevsik zorunluluğu ile ilgili getirilen düzenlemede kimlerin bu zorunluluğa uyacakları tek tek belirtilmiş, defter tutmak zorunda olan çiftçilere de yer verilerek uygulama kapsamına dahil edilmiş, defter tutmak zorunda olmayan çiftçiler ise kapsama dahil edilmemiştir. www.ozdogrular.com

Buna göre; defter tutmak zorunda olan çiftçilere yapılan ödemelerin 8.000 TL ve üzeri olması durumunda, ödemenin banka veya PTT kanalıyla yapılması zorunlu iken, defter tutmak zorunda olmayan diğer bir deyişle gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçilerden müstahsil makbuzu düzenlenerek alınan ürünlere ilişkin ödemelerin tutarı ne olursa olsun banka veya PTT aracılığıyla ödenmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.

Caner ATİK*

Yaklaşım

*            Vergi Müfettişi (E. Hesap Uzmanı)

(1)       Söz konusu 3. fıkra hükmü şu şekildedir: “Özel usulsüzlük cezası kesilmesine rağmen mecburiyetleri yerine getirmeyenlere yeniden süre verilerek bu mecburiyetleri yerine getirmeleri tebliğ olunur. Verilen sürede bu mecburiyetlerin yerine getirilmemesi halinde yukarıda yazılı özel usulsüzlük cezaları bir kat artırılarak uygulanır.”

(2)         Ceza üst sınırı uygulaması 6009 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası başlamıştır.

(3)         5018 sayılı Yasa ile özel bütçe adını almıştır.

(4)         1 Sıra No.lu VUK Sirkülerinde tahsilat ve ödemelerde ciro ve beyaz cirolu çeklerin kullanımı ile ilgili kapsamlı açıklamalara yer verilmiştir.

(5)        Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı’nın, 13.03.2007 tarih ve B.07.1.GİB.4.16.17.02-VUK-07-29/1102 sayılı Özelgesi; Bu noktada, yasal düzenlemelerin aksi yönde olan  Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verilmiş 10.11.2008 tarih ve B.07.1.GİB.0.02.29/2935-257-119-108279 sayılı bir Kararı olduğunu da  belirtmek gerekir.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.