Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
6098 Sayılı Yeni Türk Borçlar Kanunu’na Göre İşçinin Hizmet Sözleşmesinden Doğan Borçları PDF Yazdır e-Posta
04 Kasım 2012
Image

I- GİRİŞ

11.01.2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(1) 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş, aynı tarih itibariyle 818 sayılı Borçlar Kanunu(2) yürürlükten kalkmış bulunmaktadır.

Bu makalemizde, yeni yürürlüğe girmiş olan söz konusu Kanun’da hizmet sözleşmesi ve bu sözleşmeye göre işçinin borçlarının neler olduğu mülga Borçlar Kanunu’ndaki karşılığıyla birlikte ele alınıp değerlendirilecektir. www.ozdogrular.com

II- KONU

A- HİZMET SÖZLEŞMESİ NEDİR?

Mülga Borçlar Kanunu’nun 313. maddesinde hizmet akdinin “Tarifi” başlığıyla yer alan düzenleme, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda “Tanımı” başlığıyla yer almış bulunmaktadır (md. 393).

Yeni Türk Borçlar Kanunu, işçinin işverene bağımlı olarak belirli süreyle veya belirsiz süreyle iş görmeyi, işverenin de işçiye zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmeyi hizmet sözleşmesi olarak tanımlanmaktadır.

Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan hizmet sözleşmeleri, 4857 sayılı İş Kanunu(3) kapsamı dışında kalan işçileri kapsamaktadır. www.ozdogrular.com

6098 sayılı Kanun’a göre, işçinin işverene bir hizmeti pırt-time (kısmi süreli) olarak düzenli biçimde yerine getirmeyi üstlendiği sözleşmeler de hizmet sözleşmesi olarak değerlendirilmektedir.

B- HİZMET SÖZLEŞMESİ NASIL DÜZENLENİR?

818 sayılı mülga Kanun’da 314. maddede “Umumiyet itibariyle” başlığıyla yer alan düzenlemenin, yeni Kanun’da “Kurulması” başlığıyla düzenlendiği görülmektedir (md. 394).

Hizmet sözleşmesinin düzenlenmesi, kanunda aksine bir hüküm olmadıkça özel bir şekle bağlı olmayıp, yazılı ya da sözlü şekilde düzenlenebilmektedir.

Durumun gereklerine göre ancak ücret karşılığında yapılabilecek bir işin, bir kimse tarafından belli bir zaman içinde görülmesi ve görülen bu işin işveren tarafından da kabul edilmesi durumunda taraflar arasında hizmet sözleşmesi düzenlenmiş kabul edilmektedir.

Hizmet sözleşmesi düzenlenmesi herhangi bir şekle bağlı olmamakla birlikte, sözleşme hükümlerinin ispat edilebilirliği bakımından yazılı şekilde yapılmasında fayda bulunmaktadır.

Geçersizliği sonradan anlaşılan bir hizmet sözleşmesi, hizmet ilişkisi ortadan kaldırılıncaya kadar, geçerli bir hizmet sözleşmesinin doğurduğu bütün hüküm ve sonuçları doğurmaktadır. www.ozdogrular.com

C- İŞÇİNİN YÜKLENDİĞİ İŞİ KENDİSİNİN YAPMA BORCU

Mülga Borçlar Kanunu’nun 320. maddesinde “Bizzat İfa” başlığıyla yer alan düzenleme, 6098 sayılı Kanun’da “Bizzat Çalışma Borcu” başlığıyla yer almış bulunmaktadır (md. 395).

Buna göre, hizmet sözleşmesinden veya durumun gereğinden aksi anlaşılmadıkça, işçinin yüklendiği işi bizzat kendi yapma yükümlülüğü olup, işi başkasına yaptırması söz konusu değildir.

Ancak, hizmet sözleşmesine işçinin işi bizzat kendinin yapma yükümlülüğü olmadığına dair net ve açık bir hüküm konulmuş olması veya sözleşmeden işi bizzat işçinin kendinin yapma yükümlülüğü olmadığının anlaşılması ya da 16 yaşını doldurmamış işçinin yaptığı hizmet sözleşmesinde ağır ve tehlikeli işlerde çalışacağını borçlanmış olması gibi, durumun gereğinden aksinin anlaşılması durumunda işçinin yüklendiği işi bizzat kendinin yapma yükümlülüğü bulunmamaktadır.

D- İŞÇİNİN ÖZEN VE SADAKAT BORCU

818 sayılı mülga Kanun’da 321. maddede “İhtimam Mecburiyeti” başlığıyla yer alan düzenlemenin, yeni Türk Borçlar Kanunu’nda “Özen ve Sadakat Borcu” başlığıyla düzenlendiği görülmektedir (md. 396).

Bu düzenlemeye göre, işçinin, yüklendiği işin iyi olması için elden geldiğince çaba göstermesi ve işverenin haklı menfaatinin korunması için sadakatle (içten bağlı) davranması gerekir. Diğer bir deyişle, işçinin hem işini özenle yapması, hem de işverenin yararları konusunda işverene sadakat borcu altında bulunması söz konusudur.

İşverene ait makinelerin, alet ve edevatın, araç ve gereçlerin, teknik sistemlerin, tesislerin ve taşıtların işçi tarafından usulüne uygun şekilde kullanılma yükümlülüğü bulunmaktadır. Bunun yanında, işçinin, işin görülmesi için kendisine teslim edilmiş olan malzemeyi elden geldiğince iyi kullanmak zarureti vardır.

Hizmet ilişkisinin devamı süresince işçi, bir ücret karşılığında olmak üzere sadakat borcuna aykırı şekilde üçüncü kişilere hizmette bulunamamakta ve kendi işvereniyle rekabet yasağı bulunmasından dolayı, özellikle kendi işvereni ile rekabete girişememektedir.

İşçinin, iş ilişkisinin devamı sırasında görüp, öğrendiği, üretim, iş sırları vb. başta olmak üzere işyeri ve/veya işletmeye ait bilgileri, hizmet ilişkisinin devamı süresince kendi yararına kullanamadığı gibi bunları başkalarına da açıklayamamaktadır. İşçinin sır saklama yükümlülüğü, işverenin haklı menfaatinin korunması için gerekli olduğu ölçüde hizmet ilişkisinin sona ermesinden sonra da devam etmektedir. www.ozdogrular.com

Buradan, işçinin hizmet ilişkisinin devamı süresince ücret karşılığı olmaksızın üçüncü kişilere hizmette bulunabileceği, rekabet yasağının kendi işvereniyle olmasından dolayı, kendi işvereni dışındaki kişilerle rekabete girişebileceği, işçinin sır saklama yükümlülüğünün iş ilişkisinin devamından sonra da devam etmekte olduğu, ancak bu durumun işverenin haklı menfaatinin korunması için gerekli olduğu ölçüyle sınırlandırıldığı, gerekli olduğu ölçünün ne olduğu konusunda yaşanabilecek ihtilafların ileride yargı kararları ve özellikle Yargıtay içtihatlarıyla çözüme kavuşturulabileceği anlaşılmaktadır.

E- İŞÇİNİN TESLİM VE HESAP VERME BORCU

818 sayılı mülga Kanun’da işçinin teslim ve hesap verme borcu düzenlenmemişken, 6098 sayılı Kanun’da bu hususun düzenlendiği görülmektedir (md. 397).

Buna göre, üstlendiği işin görülmesi sırasında işçinin üçüncü kişi veya kişilerden işveren için aldığı şeyleri derhal işverene teslim etmek ve bu şeyler hakkında işverene hesap vermek yükümlülüğü bulunmakta olup, işçinin teslim etmekle ve hesap vermekle yükümlü bulunduklarına, işin görülmesi sırasında işveren için üçüncü kişi veya kişilerden aldığı paralar dahildir. www.ozdogrular.com

Bunların yanında, işçi, hizmetin ifasından dolayı elde ettiği şeyleri de derhal işverene teslim etmekle yükümlü kılınmış bulunmaktadır.

Kanunda yer alan “derhâl teslim etmek” tabirinin ne kadarlık bir süreyi kapsadığı Kanun’dan anlaşılamamakla birlikte, Türk Dil Kurumu’na göre “çabucak” anlamı taşıyan derhal ile belirtilen sürenin işçinin işvereni ilk gördüğü an olarak değerlendirilmesi gerekir.

F- İŞÇİNİN FAZLA ÇALIŞMA BORCU

Mülga Borçlar Kanunu’nun 329. maddesinde “Fazla İş İçin Ücret” başlığıyla yer alan düzenleme, Türk Borçlar Kanunu’nda “Fazla Çalışma Borcu” başlığıyla yer almaktadır (md. 398).

6098 sayılı Kanun’a göre, ilgili kanunlarda belirlenen normal çalışma süresinin (4857 sayılı Kanun’da haftalık normal çalışma süresi 45 saattir) üzerinde işçinin rızasıyla yapılan çalışma fazla çalışma olarak değerlendirilmektedir. Fazla çalışmanın yapılmasında işçinin rızası aranmaktadır.

Ancak, normal süreden daha fazla çalışmayı gerektiren bir işin yerine getirilme zorunluluğunun doğması, işçinin bunu yapabilecek durumda bulunması ve bunu yapmaktan kaçınmasının da dürüstlük kurallarına aykırı olması halinde, karşılığı verilmek koşuluyla işçi fazla çalışmayı yerine getirmekle yükümlü bulunmaktadır. www.ozdogrular.com

Özel kanunlarda yer alan burada belirtilen düzenlemeye aykırı hükümler saklıdır.

G- İŞÇİNİN DÜZENLEMELERE VE TALİMATA UYMA BORCU

818 sayılı Kanun’da işçinin düzenlemelere ve talimata uyma borcu düzenlenmemişken, 6098 sayılı Kanun’da bu hususun düzenlendiği görülmektedir (md. 399).

Bu çerçevede, bütün işçiler ve işyeri için bağlayıcı nitelikte olmak üzere işveren genel düzenlemeler yapabileceği gibi, işin özelliği gerektirdiği ölçüde konulmak ve sadece muhatap işçilerin bilgisine ulaştırıldığı takdirde bağlayıcı olmak üzere işveren özel talimat verebilmektedir.

Bu düzenleme veya özel talimatlar, herhangi bir şekle bağlı olmayıp, yazılı ya da sözlü olabilmesi mümkündür. www.ozdogrular.com

Tüm işçiler, işverenin genel düzenlemesine, muhatap işçiler de işverenin özel talimatlarına dürüstlük kurallarının gerektirdiği ölçüde uymak zorundadır.

H- İŞÇİNİN SORUMLULUK DURUMU

Mülga Borçlar Kanunu’nun 321. maddesinde “İhtimam Mecburiyeti” başlığıyla yer alan düzenleme, Türk Borçlar Kanunu’nda “İşçinin Sorumluluğu” başlığıyla yer almaktadır (md. 400).

6098 sayılı Kanun’a göre, işverene kusuruyla verdiği her türlü zararlardan işçi sorumlu bulunmaktadır. İşçinin sorumluluğu, ancak kusuruyla verdiği zararlardan dolayı olması nedeniyle, kusurlu olmadığı zararlardan dolayı işçinin bir sorumluluğu söz konusu değildir. www.ozdogrular.com

İşçinin sorumluluğunun belirlenmesinde, işin tehlikeli olup olmaması, işin uzmanlık ve eğitim gerektirip gerektirmemesi ile işçinin işveren tarafından bilinen veya bilinmesi gereken yetenek ve nitelikleri şeklindeki kriterler dikkate alınmaktadır.

Bu kriterlere göre oraya çıkan zararlardan işçinin sorumluluğunun bulunduğu sonucuna varılması durumunda zararlar işçiye ödetilmekte, işçinin sorumluluğunun bulunmadığı sonucuna varılması durumunda ise zararların işçiye ödetilmesi söz konusu olmamaktadır.

İşçinin sorumlu olup olmadığını ortaya koyacak bahsi geçen kriterlerin objektif bir şekilde değerlendirmesi gerekmekte olup, değerlendirmenin kim veya kimlerin tarafından yapılacağı önem taşımaktadır. www.ozdogrular.com

III- SONUÇ

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş, aynı tarih itibariyle 818 sayılı Borçlar Kanunu yürürlükten kalkmış bulunmaktadır.

Yeni Türk Borçlar Kanunu, işçinin işverene bağımlı olarak belirli süreyle veya belirsiz süreyle iş görmeyi, işverenin de işçiye zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmeyi hizmet sözleşmesi olarak tanımlanmaktadır. www.ozdogrular.com

Yeni Kanun’da, işçinin hizmet sözleşmesinden doğan borçları; bizzat çalışma borcu, özen ve sadakat borcu, teslim ve hesap verme borcu, fazla çalışma borcu, düzenlemelere ve talimata uyma borcu, işçinin sorumluluğu başlıklarıyla düzenlenmiş durumdadır.

Raşit ULUBEY*

Yaklaşım

*           İş Başmüfettişi (İŞKUR E. İstihdam Dairesi Başkanı)

(1)         04.02.2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(2)         29.04.1926 tarih ve 359 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(3)         10.06.2003 tarih ve 25134 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

 

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.