Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Özürlü Çalıştırma Zorunluluğu PDF Yazdır e-Posta
05 Kasım 2012
Image

I- GİRİŞ

Özürlü çalıştırma zorunluluğu ile ilgili açıklamalarımıza geçmeden önce, “özürlü” kavramının nasıl tanımlandığına bakalım.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın bilgilendirme rehberinde, “Özürlü; doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama güçlükleri olan, korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi” olarak tanımlanmıştır.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Özürlü ve Eski Hükümlü Çalıştırmayan İşverenlerden Ceza Olarak Kesilen Paraları Kullanmaya Yetkili Komisyonun Kuruluşu ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte de; “Özürlü: Doğuştan ya da sonradan herhangi bir hastalık veya kaza sonucu bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerle kaybetmesi nedeniyle çalışma gücünün en az % 40’ından yoksun olduğu “Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları”na uygun olarak belgelenen kimseler” şeklinde tanımlama yapılmıştır.

İşgücü piyasasında dezavantajlı gruplar arasında yer alan özürlülerle ilgili olarak her toplumda olduğu gibi ülkemizde de anayasa ve yasalarda istihdam, sosyal güvenlik, çalışma şartları ve toplum hayatına intibaklarına yönelik özel düzenlemeler yapılmış ve özel hükümlere yer verilmiştir.

Bu çerçevede, Anayasamızın; “Çalışma Hakkı ve Ödevi” başlıklı 50. maddesinde “bedeni ve ruhi yetersizliği olanların çalışma şartları açısından özel olarak korunacağı”, “Sosyal Güvenlik Bakımından Özel Olarak Korunması Gerekenler” başlıklı 61. maddesinde “Devletin, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alacağı” hükümlerine yer verilmiştir.

Anayasamızın ilgili hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, Devlet, özürlülerin özellikle çalışma ve sosyal güvenlik açısından korunmasını bizzat kendisi üstlenmiştir.

Yine, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 30. maddesinde özürlü ve eski hükümlü çalıştırma zorunluluğu ile ilgili hususlar düzenlenmiş, ikincil mevzuat olarak da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından “Yurtiçinde İşe Yerleştirme Hizmetleri Hakkında Yönetmelik” ile “Özürlü ve Eski Hükümlü Çalıştırmayan İşverenlerden Ceza Olarak Kesilen Paraları Kullanmaya Yetkili Komisyonun Kuruluşu İle Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” yayımlanmıştır.

Türkiye’deki özürlülerle ilgili istatistiklere bakacak olursak, toplam kadın nüfusunun % 11.10’u ve toplam erkek nüfusunun % 13.45’i özürlü olmakla birlikte özürlü olan nüfusun toplam nüfus içindeki oranı % 12.29’dur.

Özürlü nüfusun bölgelere göre dağılımında da farklılık bulunmaktadır. Buna göre, en çok özürlü Marmara Bölgesi’nde (toplam nüfusun %13,13’ü) bulunurken, en az özürlü Güneydoğu Anadolu Bölgesinde (toplam nüfusun %9,90’ı) yaşamaktadır. [1]

Diğer ülkelere baktığımızda da, örneğin; İngiltere’de özürlü oranı % 13, Avusturya’da % 20.9, Yeni Zelanda’da % 20, İsveç’te % 12.1, Norveç’te ise % 18 civarındadır.

Özürlü nüfus içinde işgücüne katılım oranı ülkemizde % 21.71 iken işgücüne dahil olmayan özürlü nüfus oranı % 78.29’dur. Özürlü erkeklerde işgücüne katılım oranı % 32.22, kadınlarda % 6.71’dir.

Diğer bir bakış açısı ile özürlü olan her beş kişiden sadece biri işgücüne katılma imkanı bulabilmektedir.[2] www.ozdogrular.com

2002 Türkiye Özürlüler Araştırması gösteriyor ki ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel özürlü olanların % 47.55’inin, sosyal güvenliği bulunmaktadır. Sosyal güvenliğe sahip olanların oranı, özürlü kadınlarda % 51.41 iken erkeklerde % 44.84’tür.[3]

Her bireyin olduğu gibi, doğal olarak özürlülerin de en başta gelen öncelikleri arasında çalışma hayatı ve sosyal güvenlikleri gelmektedir. www.ozdogrular.com

Özürlülere kolaylık sağlayıcı ve bunların çalışma hayatına katılımlarının ve sosyal güvenliklerinin sağlaması konusunda Anayasa hükümlerine paralel olarak ilgili kanun ve diğer düzenlemelerle hem kendilerine hem de işverenlerine zorunluluklar ve bu zorunlulukların yanı sıra da bazı kolaylık ve teşvikler getirilmiştir.

Bu çerçevede, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 30. maddesinde “özürlü kişilerin işçi olarak istihdamları Türkiye İş Kurumu tarafından yapılmakta olup işverenler, elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde üç özürlü, kamu işyerlerinde ise yüzde dört özürlü ve yüzde iki eski hükümlü işçiyi veya 21.06.1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunu veya 16.06.1927 tarihli ve 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanunu kapsamına giren ve askerlik hizmetini yaparken 12.04.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 21. maddesinde sayılan terör olaylarının sebep ve tesiri sonucu malul sayılmayacak şekilde yaralananları meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.

Bu yükümlülüğün yanı sıra bu şekilde işçi çalıştıran özel işyerlerine, çalıştırılan özürlü işçilerin sosyal güvenlik primlerinin (alt sınır üzerinden) işveren hissesinin tamamının Hazine tarafından karşılanması öngörülmüştür.

Ayrıca, 50’den fazla işçi çalıştırıp % 3’ten fazla özürlü işçi çalıştıran işyerleri ile 50’den az işçi çalıştırdığı, yani özürlü çalıştırma yükümlülüğü bulunmadığı halde özürlü işçi çalıştıran işyerlerinde her özürlü için sosyal güvenlik primlerinin (yine alt sınır üzerinden) işveren hissesinin yarısının yine Hazine tarafından karşılanması uygulaması bulunmaktadır.

Makalemizde, artan denetimler ve uygulanan yaptırımlar dikkate alınarak özel sektör işyerlerinin özürlü çalıştırma zorunluluğu ile ilgili hususlar üzerinde durulacaktır.

II- ZORUNLU İSTİHDAM ORANLARI

Yurtiçinde İşe Yerleştirme Hizmetleri Hakkında Yönetmeliğin 10. maddesinde de belirtildiği üzere,

“İşverenler;

a) 50 veya daha fazla işçi çalıştırdıkları, özel sektör işyerlerinde yüzde üç özürlü, kamu işyerlerinde ise yüzde dört özürlü ile yüzde iki eski hükümlü işçiyi,

b) Tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde 51 veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde üç özürlü, kamu işyerlerinde ise yüzde dört özürlü ile yüzde iki eski hükümlü işçiyi

meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler.”

III- ÇALIŞTIRILACAK ÖZÜRLÜ İŞÇİ SAYISININ TESPİTİ

Belirli veya belirsiz süreli iş sözleşmesine göre çalıştırılan tüm işçiler zorunlu olarak çalıştırılacak özürlü işçi sayısının tespitinde esas alınacaktır.

Sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar hesaplamaya dâhil edilirken, aday çırak, çırak ve zorunlu staja tabi tutulan öğrenciler toplam işçi sayısına dahil edilmeyecektir. www.ozdogrular.com

Örnek: Tüm sigorta kollarına tabi B firmasında 37 işçi, 2 çırak ve sosyal güvenlik destek primine tabi 5 işçi çalışmaktadır. İşyerinde toplam çalışan sayısı 37 + 5=42 olduğu için 4857 sayılı Kanun’un 30. maddesi kapsamında işyeri çalışan sayısı dâhilinde %3 oranında özürlü işçi çalıştırılması gerekmektedir.

Kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanlar çalışma süreleri dikkate alınarak aylık fiili çalışma saati olan 195 saat üzerinden tam süreli çalışmaya dönüştürülecek ve işyerindeki tam süreli çalışan işçi sayısına ilave edilecektir.

Örnek: C firmasında 55 kişi tam süreli, 6 kişi kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışmaktadır. Kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalışan 6 kişi günde 4,5 saatten ayda 26 gün çalışmaktadır.

6x4,5 = 27 *** 27x26= 702 *** 702 / 195 = 3.6 = 4 kişinin toplam çalışan sayısına eklenmesi gerekmektedir. Sonuç olarak, özürlü sayısı 59 (55+4) kişi üzerinden hesaplanması gerekmektedir.

İşyerinde kısmi süreli olarak çalıştırılan özürlü ve eski hükümlü işçi bulunması halinde bunlar da çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülecek ve toplam işçi sayısından düşülecektir.

Oranların hesaplanmasında yarıma kadar kesirler dikkate alınmayacak, yarım ve daha fazla olanların tama dönüştürülecektir.

Örnek: X işyerinde 85 işçi çalışıyorsa; yukarıdaki açıklamaya göre;

= Toplam işçi sayısı (A) X %3 = 85 X %3 = 2,55 =3 olacaktır.

Örnek: Y işyerinde 74 işçi çalışıyorsa; yukarıdaki açıklamaya göre;

= Toplam işçi sayısı (A)%3 = 74 X %3 = 2,22 =2 olacaktır.

İşçi sayısının hesabında;

* Yer altı ve su altı işlerinde çalışanlar,

* 10.06.2004 tarihli ve 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’a göre kurulan özel güvenlik şirketleri ile kurumların kendi ihtiyacı için kurduğu güvenlik birimlerinde güvenlik elemanı olarak çalışan işçiler

* Çalıştırılan özürlü ve eski hükümlü işçiler dikkate alınmayacaktır.

Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanacaktır.

Örnek: A işvereninin İstanbul ilinde 5 ayrı işyerinin olduğu ve bu işyerlerindeki toplam işçi sayısının da 60 olduğu varsayıldığında, özürlü işçi sayısının hesabı 60 kişi üzerinden yapılacaktır. İlgili işverenin işçi sayısının 40 olması durumunda ise özürlü işçi çalıştırma yükümlülüğü olmayacaktır. www.ozdogrular.com

Özürlü ve eski hükümlüler, talepleri halinde, işyerlerinde kısmi süreli çalışma yapılıyorsa işverenleri tarafından kısmi süreli iş sözleşmesiyle de istihdam edilebilecektir.

IV- ÖZÜRLÜ İŞÇİ TEMİNİNDE İŞ-KUR’UN ARACILIĞI

İşverenler çalıştırmakla yükümlü oldukları işçileri “Türkiye İş Kurumu Aracılığı” ile sağlamakla yükümlüdürler.

Özel sektör işvereni eğer İş- Kur aracılığı olmadan özürlü istihdam ederse, ilgili işverenin özürlünün işe başlama tarihinden itibaren bu durumu en geç “onbeş iş günü içinde Kurum’a bildirmesi” ve tescil ettirmesi zorunludur.

İş- Kur tarafından tescili yapılmayan işçi özürlü statüsünde değerlendirilmeyecektir.

V- ÖZÜRLÜLERE GÖRE İŞYERİ VE ÇALIŞMA KOŞULLARININ HAZIRLANMASI

İşverenler;

* İşyerlerini özürlülerin çalışmalarını kolaylaştıracak ve işin özürlü çalışana uygunluğunu sağlayacak şekilde hazırlamak,

* Sağlıkları için gerekli tedbirleri almak,

* Mesleklerinde veya mesleklerine yakın işlerde çalıştırmak,

* İşleriyle ilgili bilgi ve yeteneklerini geliştirmek,

* Çalışmaları için gerekli araç ve gereçleri sağlamak zorundadırlar.

Özürlü çalışanın, çalışma sürelerinin başlangıç ve bitiş saatleri, uygun koşullarının varlığı halinde çalışanın durumuna göre iş kanunlarında belirtilen sürelerden az olmamak koşuluyla belirlenecektir. www.ozdogrular.com

VI- ÖZÜRLÜLERİN ÇALIŞTIRILAMAYACAKLARI İŞLER

Özürlüler;

* Yer altı ve su altı işlerinde

* Sağlık kurulu raporunda çalıştırılamayacakları belirtilen işlerde çalıştırılamazlar.

VII- ÖZÜRLÜ ÇALIŞTIRMA YÜKÜMLÜĞÜNE AYKIRILIK HALİNDE UYGULANACAK YAPTIRIM

Özürlü çalıştırılmasına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği tespit edilen işveren hakkında İş Kanunu’nda belirtilen idari para cezası işyerinin bulunduğu yerdeki Çalışma İstihdam İl Müdürü tarafından doğrudan verilecektir.

Şuanda yürürlükte olan düzenlemeye göre, 4857 sayılı Kanunun 30 uncu maddesindeki hükümlere aykırı olarak özürlü ve eski hükümlü çalıştırmayan işveren veya işveren vekiline çalıştırmadığı her özürlü ve eski hükümlü ve çalıştırmadığı her ay için 1,700 TL idari para cezası verilecektir.

Celal ÖZCAN*

Burcu BOZKUŞ**
E-Yaklaşım

 


*   PwC İş ve Sosyal Güvenlik Hizmetleri, Kıdemli Danışman
** 
PwC İş ve Sosyal Güvenlik Hizmetleri, Danışman
[1] Türkiye özürlüler araştırması 2002 s.5

[2] Türkiye özürlüler araştırması 2002 s.14

[3] Türkiye özürlüler araştırması 2002 s.16

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.