Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Türk Ticaret Kanunu’nun 562. Maddesinde Düzenlenen Cezalardaki Yenilikler PDF Yazdır e-Posta
23 Kasım 2012
Image

I- GİRİŞ

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) 13.01.2011 tarihinde TBMM’de kabul edilmiş, 14.02.2011 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmış, Kanun’un yürürlük tarihi 01.07.2012 olarak belirlenmiştir. Kanun’un kabul edilmesi ve yayımlanmasından bu zamana kadar geçen süre zarfında birçok maddesi ciddi eleştirilere maruz kalmıştır. Eleştirilerin en yoğun olduğu noktaların başında Kanun’da yer alan cezaların çok yüksek olduğu hususu gelmektedir. Eleştiriler hem suç tanımlarının sayısının arttırıldığı hem de öngörülen cezai yaptırımların çok yüksek olduğu şeklinde ortaya çıkmıştır. Bu eleştiriler Kanun’un değişikliğe uğramadan yürürlüğe girmesi halinde birçok şirket yöneticisinin hapse gireceği şeklinde bir endişeyi de beraberinde getirmiştir.  www.ozdogrular.com

Kanun koyucu söz konusu eleştirilere kayıtsız kalamamış 6102 sayılı Kanun’da değişikliğe gitmiştir. Değişiklik, 26.06.2012 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve 30.06.2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 6335 sayılı Kanunla yapılmıştır. Bu kapsamda 6102 sayılı Kanun’da yer alan cezai hükümlerin ve suç tanımlarının bazıları yeniden düzenlenmiştir. Bu çalışmamızda Kanun’da öngörülen birçok suçun yaptırımının adli para cezası olarak belirlenmesi nedeniyle adli para cezası yaptırımına ilişkin kısa bir bilgi verilmesinin ardından 6102 sayılı Kanun’un 562. maddesinde öngörülen suç ve cezalardaki değişiklikler açıklanacaktır.

II- ADLİ PARA CEZASI YAPTIRIMI

Adli para cezalarına ilişkin olarak ilk önce belirtilmesi gereken husus bu cezaların ön ödeme kapsamında olduğudur. Ön ödeme 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 75. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre adli para cezası gerektiren bir fiili işleyen kişi, adlî para cezası maktu ise bu miktarı, değilse aşağı sınırını, üç aydan az hapis cezası ile birlikte adlî para cezası da öngörülmüş ise, hapis cezasının aşağı sınırının karşılığı olarak her gün için yirmi TL üzerinden bulunacak miktar ile adlî para cezasının aşağı sınırını soruşturma giderleri ile birlikte Cumhuriyet Savcılığı’nca yapılacak tebliğ üzerine 10 gün içinde ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmayacaktır. Konuyu örneklemek gerekirse 200 günden 730 güne kadar adli para cezası gerektiren bir fiili işleyen kişi, ön ödeme sistemini kabul etmesi ve Cumhuriyet Savcılığı’nca yapılacak tebligat üzerine (200x20= 4.000) 4.000,00 TL’yi soruşturma giderleri ile birlikte ödemesi halinde hakkında kamu davası açılmayacak, adli siciline herhangi bir kayıt düşülmeyecektir.www.ozdogrular.com

Adli para cezasına ilişkin hükümler 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 52. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre adlî para cezası, beş günden az ve Kanun’da aksine hüküm bulunmayan hallerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesi’ne ödenmesinden ibarettir. Adli para cezası gerektiren bir fiili işleyen kişi ön ödeme sistemini kabul etmeyip yargılanmayı tercih ettiği takdirde, hüküm giymesi halinde, en az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak hâkim tarafından takdir edilecektir. Hâkim, ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler halinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Adli para cezasının ödenmemesi halinde suçu işleyen kimse ödenmeyen gün sayısı kadar hapis cezasına çaptırılacaktır.

III- 6102 SAYILI KANUN’UN 562. MADDESİNDE DÜZENLENEN SUÇLAR VE CEZALARI

6102 sayılı TTK’nın 6335 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki 562. maddesine göre 24 adet fiil suç olarak tanımlanmış, bu fiillerden 14 tanesi adli para, 4 tanesi hapis ve 6 tanesi de hapis ve/veya adli para cezası yaptırımlarına bağlanmıştı. 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonrasında 2 suç tanımı kaldırılmış, adli para cezası yaptırımına bağlana fiil sayısı 9’a, hapis cezası yaptırımına bağlanan fiil sayısı 3’e, hapis ve/veya adli para cezası yaptırımına bağlanan fiil sayısı 2’ye indirilmiş ve 8 suç tanımının yaptırımı idari para cezası olarak belirlenmiştir.

A- DEĞİŞİKLİK SONRASI İDARİ PARA CEZASI ÖNGÖRÜLEN SUÇ-LAR VE CEZALARI

6102 sayılı Kanun’un 562. maddesinde yapılan değişiklikler sonrasında 8 fiilin yaptırımı idari para cezasına dönüştürülmüştür. www.ozdogrular.com

Buna göre,

— Ticari defterlerin üçüncü kişi uzmanların incelemeleri sonucunda anlayabileceği şekilde tutulmaması,

— İşletmenin faaliyetlerinin defterlerden izlenememesi,

— İşletme ile ilgili gönderilen belgelerin kopyasının saklanmaması (Kopyası saklanacak belgeler şirket tarafından üretilen ve şirket dışına gönderilen ticari mektuplar, faturalar vb. belgelerdir. Bu belgelerden birden fazla düzenlenenlerin aslının saklanması yeterli olup aslı olan belgelerin ayrıca kopyasının saklanmasına gerek yoktur.),

— Ticari defterlerin açılış ve kapanış onayının yaptırılmaması,

— Elektronik ortamdaki verilerin gerekmesi halinde fiziki ortamda ibraz edilmemesi,

— Ticari defterlerin Türkçe tutulmaması, kullanılan sembollerin açıklanmaması, kayıtların zamanında yapılmaması, kayıtların usulsüz olarak değiştirilmesi,

— Envanterin Kanun’da gösterilen usule uygun olarak çıkarılmaması,

— Finansal tabloların muhasebe standartlarına uygun şekilde hazırlanmaması

fiillerinin cezası adli para cezası iken, değişiklik sonrasında 4.000,00 TL idari para cezasına dönüştürülmüştür.

Diğer taraftan defterlerin doğru olmaması ve gerçeğe aykırı envanter çıkarılması fiillerine ilişkin suç tanımları ticari defterlere kasıtlı olarak gerçeğe aykırı kayıt yapmak şeklinde yeniden düzenlenmiş, yaptırımı ise ileride açıklanacağı üzere bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiştir. Ayrıca ticari defterlerin muhasebe standartlarına uygun olarak tutulmaması fiili de, muhasebe standartlarına uyum zorunluluğunun finansal tablolara özgülenmesi nedeniyle suç tanımından çıkarılmıştır. 

B- DEĞİŞİKLİK SONRASI ADLİ PARA CEZASI ÖNGÖRÜLEN SUÇ-LAR VE CEZALARI

6102 sayılı Kanun’da adli para cezası yaptırımına bağlanan fiil sayısı 14 olarak belirlenmişti. Buna karşılık 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonrasında adli para cezası gerektiren fiil sayısı 9’a düşürülmüştür.

Buna göre;

— Bağlı şirketin faaliyet yılının ilk üç ayı içinde hâkim ve bağlı şirketlerle ilişkilerine yönelik bağlı şirket raporu düzenlememesi,

— Hâkim şirket yönetim kurulu üyesinin talebi üzerine bağlı şirketlerle ilgili raporun düzenlenmemesi

fiillerinin cezası 200 günden 730 güne kadar adli para cezasına (6102 sayılı Kanun’da iki yıla kadar hapis cezası öngörülmüştü),

— Bakanlık denetim elemanlarına denetim kapsamında istedikleri bilgi ve belgeleri vermemek

fiilinin cezası 300 günden 730 güne kadar adli para cezasına (6102 sayılı Kanun’da üç aydan iki yıla kadar hapis cezası öngörülmüştü) dönüştürülmüştür.  www.ozdogrular.com

Kanun’un öngördüğü internet sitesini kurmamak fiilinin cezası altı aya kadar hapis ve 100 günden 300 güne kadar adli para cezası iken 100 günden 300 güne kadar adli para cezasına, Kanun’da öngörülen bilgi ve belgelerin internet sitesine konulmaması fiilinin cezası ise üç aya kadar hapis ve 100 güne kadar adli para cezası iken 100 güne kadar adli para cezasına dönüştürülmüştür.

Pay sahipleri veya yönetim kurulu üyelerinden Kanun’da öngörülen borçlanma yasağına aykırı borçlananlar için öngörülen cezai yaptırım 300 günden az olmamak üzere adli para cezası olarak belirlenmişti. 6335 sayılı Kanun’da yapılan değişiklikle suçun cezasında bir değişikliğe gidilmemiş ancak suçun konusu ve faili değiştirilmiştir. www.ozdogrular.com

Buna göre;

- Kanun’da aranan şartlar gerçekleşmediği halde pay sahiplerine borç verenler,

- Pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyeleri ve yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olmayan üçüncü dereceye kadar yakınlarının şirkete borçlanması ve şirketin bu kişiler için kefalet, garanti ve teminat vermesi sorumluluk yüklenmesi, borçlarını devralması hallerinde bu fillerden sorumlu olanlar

300 günden 730 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacaklardır. www.ozdogrular.com

● Ticari defterlerin mevcut olmaması veya hiçbir kayıt içermemesi yahut Kanun’a uygun saklanmaması fiilinin cezası 300 günden 730 güne kadar adli para cezası,

● Ayni sermayenin veya devralınacak işletme ile ayınların değerlemesinde emsaline oranla yüksek fiyat biçmek, işletme ve aynın niteliğini veya durumunu farklı göstermek ya da başka bir şekilde yolsuzluk yapmak fiilinin cezası üç aydan iki yıla kadar hapis cezası iken 90 günden 730 güne kadar adli para cezası,

● Kurucular beyanının gerekli kayıtları içermemesi ve gerçeğe aykırı olması fiilinin cezası 300 günden 730 güne kadar adli para cezası şeklinde belirlenmiştir.

C- HAPİS VE/VEYA ADLİ PARA CEZASI ÖNGÖRÜLEN SUÇLAR VE CEZALARI

6102 sayılı Kanun’da;

● Görevi dolayısıyla incelemesine sunulan defter ve belgeleri inceleyenlerin elde ettikleri veya verilen bilgilerden öğrendikleri iş ve işletme sırlarını açıklamaları fiilinin cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adlî para cezası,

● Şirketin kuruluşu, sermayesinin artırılması ve azaltılması ile birleşme, bölünme, tür değiştirme ve menkul kıymet çıkarma gibi işlemlerle ilgili belgelerin, izahnamelerin, taahhütlerin, beyanların ve garantilerin yanlış, hileli, sahte, gerçeğe aykırı olması, gerçeğin saklanmış bulunması fiilinin cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası,

● Sermaye tamamıyla taahhüt olunmamış veya karşılığı Kanun veya esas sözleşme hükümleri gereğince ödenmemişken, taahhüt edilmiş veya ödenmiş gibi göstermek, sermaye taahhüdünde bulunanların ödeme yeterliliği bulunmadığının bilinmesine rağmen buna onay vermek fiilinin cezası ise üç aydan iki yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası

olarak belirlenmişti. Söz konusu fiillere ve cezalarına ilişkin 6335 sayılı Kanun’da herhangi bir değişikliğe gidilmemiştir.

Buna karşılık ticari defterlere ilişkin suç tanımlarından birisi önemli ölçüde değiştirilerek cezai yaptırımı da arttırılmıştır. Buna göre yapılan değişiklikler sonrasında, ticari defterlere kasıtlı olarak gerçeğe aykırı kayıt yapılması fiilinin cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiştir.

Son olarak Kanun’da cezası arttırılan tek fiil halktan para toplama fiili olmuştur. Buna göre değişiklik öncesi halinde Sermaye Piyasası Kurulu’ndan izin alınması suretiyle halktan para toplanması mümkündü. Söz konusu Kurum’da izin alınmadan halktan para toplanması halinde ise cezai yaptırım söz konusu oluyordu. Buna karşılık 6335 sayılı Kanun’da yapılan değişiklikle halktan para toplanması tamamen yasaklanmış, ayrıca söz konusu fiile ilişkin cezai yatırım da adli para cezasından hapis cezasına dönüştürülmüştür. Buna göre sermaye piyasasına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla halktan para toplayanlar hakkında altı aydan iki yıla kadar hapis cezası uygulanacaktır.www.ozdogrular.com

D- KALDIRILAN SUÇ VE CEZALARI

6102 sayılı Kanun’da cezai yaptırıma bağlanmasına rağmen 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonrasında kaldırılan iki suç tanımı söz konusudur. Bu fiillerden birincisi işlem denetçiliği müessesesinin kaldırılması nedeniyle kuruluştaki işlem denetçisi raporunun gerekli kayıtları içermemesi ve gerçeğe aykırı olması, ikincisi ise finansal tabloların yayınlanmasına ilişkin zorunluluğu öngören 524, 525 ve 526. maddelerin kaldırılması nedeniyle finansal tabloların denetçi görüşünün ve kâra ilişkin genel kurul kararının internet sitesinde ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edilmemesi fiilleridir.www.ozdogrular.com

IV- SONUÇ

Ticari hayatımıza tamamen yeni bir düzen getiren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, Resmi Gazete’de yayınlandığı 14.02.2011 tarihinden bu yana önemli eleştirilere maruz kalmıştır. Bu eleştiriler özellikle Kanun’da yer alan cezai hükümler üzerinde odaklanmıştır. Kanun koyucu bu eleştirilere kayıtsız kalamamış Kanun’un cezai hükümlerinde bazı değişikliklere gitmiştir. Bu çerçevede bazı suç tanımları Kanun’dan çıkarılmış ayrıca bazı cezalarda da indirime gidilmiştir. Ticari hayatın gereklerine uygun olarak yapılmış bu değişikliklerin yerinde olduğunu söylemek mümkündür.

Yakup AKKAYA*
Yaklaşım / Ekim 2012 / Sayı: 238

*           Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müfettişi

()         Bu yazıda yer alan görüşler yazara ait olup, resmi nitelik taşımaz. Hiçbir surette çalıştığı Kurum’u bağlamaz, doğrudan ya da dolaylı olarak Kurum’un görüşü şeklinde değerlendirilemez.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.